14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
YASAM Dünyanın en büyük uçak batığı dalışın merkezi olacak Dünyanın en büyük uçak batığı özelliğini taşıyacak Airbus A300 yolcu uçağı, önceki gün Aydın’ın Kuşadası İlçesi’nde batırıldı. Dubaların havasının sönmesinin ardından uçak yavaşça suya gömüldü. 2.5 saat sonra uçak su yüzeyinde gözden kayboldu. CHP’li Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu “Amacımız Kuşadası’nı dalış turizmin merkezi haline getirmek. Amacımız sualtı yaşamını korumak. Bu amaçla dünyanın en büyük batıklarından birine tanık oluyoruz. Hayırlı uğurlu olsun” dedi. l DHA 2 EDİTÖR: EMİNE ÖZCAN TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU Siyaset Meydanı’ndan ‘Saba makamı’na Yaşar Nuri Öztürk, bizim ilk “televaiz”imizdir. Onun bu bakımdan kariyeri, “Siyaset Meydanı” geleneğinden “Saba Tümer” geleneğine doğru açılan geniş bir tarihsel yelpazede karşımıza çıkar. Ve biz Yaşar Nuri Hoca’nın, sonu başından hayli farklı ve aykırı mecralara uzanmış bu medyatik performansına baktığımızda aslında Türkiye’nin son 3035 yıllık “kitle kültürü” macerasının izdüşümlerini de bulabiliriz. Netleştirmeye çalışalım!.. HHH Yaşar Nuri Hoca “spektaküler”, yani göze hoş gelir, kendini dinletir ve seyrettirir olmasına karşılık sonuç itibarıyla “ciddi” bir figürdür. O yüzden “Siyaset Meydanı” geleneğine tam mânâsıyla uygunluk arz eder. Özeltelevizyonlar çağımızın 1990’larda karşımıza çıkan ilk 10 yılının özelliği, “12 Eylül” darbesonrasının renksiz, bozbulanık havasının ancak dağılır olduğu bir dönemeçte ülkenin ekranlar aracılığıyla renk, neşe ve temaşa ile haşir neşir olmaya başlamasıdır. Bir “açık toplum” olma kıvranışı, çeşitlenip zenginleşen ekranlarda kısmen yansıma bulur. Elbette bu dönemde de futbol ve magazin revaçtadır, ama toplumun yıllarca bastırılmış bilgilenme, konuşma, tartışma ihtiyaç ve iştahının önü de açılmıştır. Bu yüzden doyasıya, hatta sabahlara kadar tartışma televizyon seyrinin önde gelen bir parçasıdır. Yani dönem, “Siyaset Meydanı” ve Ali Kırca dönemidir. Ve Yaşar Nuri Hoca da televizüel ufkumuzda bir “SiyasetMeydanı fenomeni” olarak belirir. O, İslâmi pozisyon itibarıyla “püriten”dir ve bu, eğer televizyonu salt eğlence (“entertainment”) aygıtı olarak değerlendirecek olursanız çok cazip bir nokta sayılmaz. Yaşar Nuri Öztürk, ne bir Adnan Hoca, ne Cübbeli Ahmet, ne de bir Ömer Çelakıl’dır. “Folk İslâm”ın gelenekle sarmalanmış inanç pratiklerine de; bu İslâm’ın bamtelini oluşturan tarikatlara da; fal, medyumluk ve kehanetle sarmalanmış İslâmiparapsikolojik mevzulara da tahammülü olmayan, “kitabî” (yalnız Kuran’a referanslı), arınık ve normatif bir anlayış denilebilecek püritenizmin İslâmi çerçevede kararlı bir savunucusudur o. Yaşar Nuri Hoca, evet püritendir, ama “Selefî” de değildir. Kuran’a sıkı sıkıya bağlılıkta belki Selefî İslâm savunucuları ile buluşsa da o, alabildiğine modernisttir. Günün koşullarıyla uyarlı mahiyette Kitab’ı yorumlayarak, elbette aklî şekilde dinin hayata geçirilmesinden yana olduğunu söylemek mümkündür. Denilebilir ki o, Selefîlik gibi, bugünü “Asrı Saadet”e götürmek yerine, “Asrı Saadet”i bugüne, bugünün koşulları eşliğinde getirmekten yanadır. Bu doğrultuda 1990’ların laikulusalcıKemalist kararlılık arz eden resmipolitik ortamına da uygun bir medyatik karakter olarak onay görmüş, önü daha da açılmıştır. Dolayısıyla “televaiz”likte Yaşar Nuri Hoca’nın altın çağı, 1990’lar ile 2000’li yılların başlarıdır. HHH Sonrasında televizyon seyri ve endüstrisi, eğlenceyi “ölümüne” öne çıkarır hale geldiğinde Yaşar Nuri Öztürk giderek fazla ciddi, dolayısıyla da “sıkıcı” kaçmaya başladı. Saba Tümer Artık “komiklik”, her alanda olduğu gibi dinî izlence söz konusu olduğunda da olmazsa olmazdı ve ekranlarda mesela “Cübbeli” daha fazla rağbet görür oldu. Bu arada Yaşar Nuri Hoca, 1990’larda sekülerulusalcı kesimler nezdinde edindiği medyatik kredi doğrultusunda bir diğer “ciddi” uğraş olarak siyasete yol tuttu. CHP milletvekilliği de, kendi kurduğu (çok başarılı addedilemeyecek) siyasi parti serüveni de bu çerçevede değerlendirilebilir. İlerleyen yıllarda AKP’nin alan hâkimiyetinin alabildiğine genişlediği “postseküler” iktidar ortamında ona medyatik teveccüh “siyaseten” de azaldı denilebilir. Bununla birlikte elbette hâlâ bir “reyting değeri” vardı ve ekranda olmaya devam etti. Ama dedik ya, devir değişmiş, “Siyaset Meydanı” ve Ali Kırca dönemi kapanmıştı. Artık dönem, Saba Tümer dö Ali Kırca YAŞAR NURİ nemiydi. Seyir endüstrisinde “kıraat”ın değil “kahkaha”nın sermaye olduğu bu dönemde Hoca’ya “Siyaset Meydanı”nda olduğu ölçüde serbesti ve tolerans gösterecek bir Ali Kırca olgunluğu yoktu. O olgunluğun yerinde Saba Tümer’in kahkahalarla dolgun “yenizaman moderatörlüğü” de Hoca karşısında hiç mi hiç alttan almaya razı değildi!.. Misal, 3 yıl önce birlikte yaptıkları bir programda Yaşar Nuri Hoca ciddi ciddi konuşurken birden durup Saba’ya “Niye esniyorsun” diye sorar. Saba, “Esnemedim, hapşuruyodum Hocam” der. “ ‘İ’ ile mi, ‘u’ ile mi” diye tekrar sorar Hoca... Cevap, “Ben ‘u’yu tercih ediyorum”dur. Hoca gayet ilmî bir titizlikle “Tercih edemezsin, dil kıyasla olmaz, semaî bir kurumdur” derse de Saba noktayı koyar: “Hocam, canım ister hapşırırım, canım istemezse hapşururum, kime ne! Ben, özgür bir ruhum” (kahkahalar, kahkahalar)... HHH Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün bir ilahiyatçı olarak bu memlekette yeri elbette önemlidir ve bu bakımdan katkısı gelecek nesillerce de değerlendirilip tarihsel çerçevede mutlaka yerli yerine oturtulacaktır. Öte yandan Türkiye’de televizyon, din ve popüler kültür ilişkisi üzerine çalışacaklar açısından da gelecekte onun çok önemli bir tarihsel veri kaynağı oluşturacağına kuşku yoktur. Pazartesi 6 Haziran 2016 Okuma aşkını ölüm TEHDİDİ bile durduramadı ABD’nin New York Times gazetesinin ünlü köşe yazarı Nicholas Kristof, Afganistan’daki Taliban militanları tarafından yüzüne asit dökülme tehdidiyle 5. sınıfta okulu bırakmak zorunda kalan Sultana’nın ilham veren “okuma” öyküsünü kaleme aldı. Radikal islamcı örgüt Taliban’ın güçlü oldığu Afganistan’ın güneyinde ailesiyle yaşayan Sultana (20), militanların “kızınız okursa onu öldürürüz” tehdidiyle kendini dört duvar arasında bulunca, babasının eve internet bağlatmasıyla hayatını kendi elleriyle yeniden yaratmış. İngilizce öğrendi Eğitimine devam edebilmek için İngilizce öğrenmek zorunda olduğunu farkeden Sultana, abisinden ona İngilizce gazeteler almasını istemek, İngilizce sözlük edinmek ve internetten yarım kaldığı eğitimine devam etmek gibi öylesine çok şey yapmış ki kendini “Ben durdurulmazım” diye nitelendiriyor. Sultana ile internetten görüntülü konuşma uygulaması Skype aracılığıyla görüşen gazetenin yazarı Kristof da Sultana’nın neredeyse çevirmenlere taş çıkaracak kadar kusursuz bir İngilizce Taliban militanlarının ‘okula gidersen öldürürüz’ dedikleri Afgan kız İnternet’ten İngilizce, matematik, fizik ve geometri öğrenip ABD’deki bir üniversiteden kabulünü aldı si olduğunu aktarıyor. Sultana, İngilizcesini kusursuz yapmakla da yetinmeyip her gün sabaha karşı kalkıp internetten matematik, fizik ve geometri videoları izlemeye devam etmiş. Ancak Sultana’nın hayatındaki asıl değişim, Arizona State Üniversitesi’nde fizik profesörü Lawrance Krauss’un astrofizikle ilgili yazdığı kitabı okuduktan sonra gelmiş. Sultana’nın Skype aracılığıyla soru sormak için kendisine ulaştığını söyleyen Krauss “Bu kız bana karanlık madde ile ilgili oldukça zeki sorular sordu” diye anlatıyor. Krauss aracılığıyla Iowa Üniversitesi’nden Emily Robert ile tanışan Sultana, kısa sürede Robert ile çok iyi arkadaş olmuş ve onun aracılığıyla ABD’deki bir üniversiteden kabulünü almış. Hatta Robert bir kampanya sitesi üzerinden Sultana’nın eğitimi için gerekli parayı toplamış. Taliban’ın dayattığı insanlık dışı kurallar uyarınca, yılda sadece beş kez evden çıkabilen, evden çıktığında burka giymek ve abisinin nezaretinde dolaşmak zorunda olan Sultana, şimdiden 13 Haziran’da başvuracağı ABD vizesinin sonucunu ve yeni hayatını heyecanla bekliyor. l Dış Haberler BEYPAZARI’NDAKİ EKOSİSTEMİ CANLANDIRAN PROJE Sessiz kurbağalara Tiftik keçilerinden müjde Ankara’da küçük akbabalar ‘akbabalara’ korumakorumaaltınaalındı. CAN DOKER Nesilleri tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan küçük akbabalar Ankara Beypazarı’nda koruma altında. Avrupa’nın en büyük üreme alanı olan Kirmir Çayı Vadisi’nde çalışma başlatan Doğa Derneği, Vaillant’la yaptığı işbirliğiyle beslenme alanlarını kaybeden küçük akbabaları kurtardı. Daha önce Burdur Gölü’nü kur taran Doğa Derneği ve Vaillant, yürüttükleri proje ile öncelikle çobanlarla yapılan geleneksel hayvancılığın devam etmesini amaçlıyor. Toplam 93 yuva ve 120 çift küçük akbabanın tespit edildiğini söyleyen Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç, “Hayvancılık kültürünün yerini kapalı sistem besi çiftlikleri aldı. Bu da akbabaların yaşamlarını tehdit ediyor. Bölgedeki tiftik keçilerinden elde edilen tiftiğin değerinin artırılmasıyla hayvancılığı tekrar canlandırmak için çalışmalar yürütüyoruz” diye konuştu. Nüfusları Balkanlar’dan büyük Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Erol Kayaoğlu da Doğa Derneği’nin kendilerini çalışmak için tercih ettiğini belirterek, “Proje ile Beypazarı’na, ekosisteme katkıda bulunduğumuz için çok mutluyuz. Çobanından, kadınlarına, akbabalardan keçilere bu kadar büyük bir ekosistemi etkileyeceğini düşünmemiştik” diye konuştu. Bir yandan yeni yuvalar bulmak için vadiyi didik didik araştıran Doğa Derneği gönüllüleri, Beypazarı halkını da küçük akbabalarla ilgili bilgilendirip bilinçlendiriyor. Doğa Derneği, 23 Haziran’da düzenlediği ‘Akbaba Eğitimi’ programında yurtdışından gelecek uzmanlarla kuş gözlemcilerine ücretsiz bir konferans verecek. l ANKARA Niğde’nin Ulukışla İlçesinde koruma altında bulunan, dünyanın ötmeyen tek kurbağa türü olan Toros Kurbağası’nın yaşadığı Bolkar Dağları’ndaki Çiniligöl ve Karagöl’ü araçlarıyla gezen bir grup fotoğrafları sosyal medyada paylaştı. Sessizlik orucundaki 5 Haziran Dünya Çevre Günü’ne yakışan haber kurbağaların yaşam alanlarında araçları gören çevreciler büyük tepki gösterdi. Olayı duyan Ulukışla Kaymakamı Ferhat Atar hemen harekete geçerek, Karagöl’e bundan sonra hiçbir aracın geçememesi için yolların kapatılması talimatını verdi. l DHA WhatsApp: 0544 241 63 00 444 62 15 znfturizm [email protected] İstanbul Amsterdam Dubai Budva GRUPLARA ÇOK ÖZEL FİYAT AVANTAJLARI BUDVA Sea Dance Festival 3, 4, 6 GECE, THY Akşam Yemekleri Dahil 15, 16, 29 Haziran 1, 2, 3, 4, 5, 6, 13, 14, 20, 27 Temmuz 993, 10, 17, 18, 24, 31 Ağustos Lüks Otobüs 7, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 21, 28 Eylül 6, 19, 20 Ekim Euro’dan itibaren DUBROVNiK 3 GECE, THY Akşam Yemekleri Dahil 11, 25 Haziran 2, 3, 4, 5, 16 Temmuz 13, 27 Ağustos 3, 17 Eylül 1, 8, 15, 22 Ekim 299 Euro’dan itibaren DUBAI Her Hafta Hareket 299THY, EMIRATES FLY DUBAI,AIR ARABIA Euro’dan itibaren BENELUXPARiS 7 GECE, THY, PEGASUS ONUR AIR Her Hafta Hareket 299 Euro’dan itibaren MEKSiKAKUBA HAVANATRINIDADVARADEROCANCUN 2499MERIDAMEXICO CITY 8, 12 GECE, AIR FRANCE 5 Temmuz, 9 Ağustos, 6 Eylül, 11 Ekim, 15 Kasım Euro’dan itibaren AMERiKA NEW YORKSAN FRANCISCOLAS VEGASLOS ANGELES 7, 8, 9 GECE, THY NEW YORKMIAMIORLANDO 999 Euro’dan itibaren MEKSiKA MEXICO CITYTAXCOACAPULCO MERIDACANCUNCOZUMEL 6, 10 GECE AIR FRANCE, KLM, THY 17 Haziran, 1 Temmuz (Ş.Bayram) 19995 Ağustos, 9 Eylül (K.Bayram) 14 Ekim, 18 Kasım, 23 Aralık Euro’dan itibaren BALKANLAR 7 GECE, THY Her Hafta Akşam Yemekleri Dahil 3, 4, 7 GECE, Lüks Otobüs Her Hafta 17 Haziran 22 Temmuz 1, 8, 15, 22, 29 Ekim 99 Euro’dan itibaren PRAGViYANABUDAPEŞTE 7 GECE, THY, ONUR AIR 2 Temmuz (Ş.Bayram) 8 Temmuz 26 Ağustos 5 Kasım 199 ve Her Hafta Hareket Euro’dan itibaren iSKANDiNAVYA StokholmKarlstadOsloGoteborg MalmoKopenhag 7 GECE, THY iskandinavyaFiyordlar KopenhagDfds CruiseGeiloBergenHamar StokholmSilja Line CruiseHelsinki 17, 18, 24 Haziran 3, 22, 23, 24 Temmuz 9996, 20 Ağustos 11 Eylül 9 GECE THY Euro’dan itibaren LONDRA / PARiS / AMSTERDAM 3, 4 GECE, THY, PEGASUS Her Biri ONUR AIR Her Hafta Hareket 299 Euro’dan itibaren iTALYA NapoliRomaFloransaVenedikMilano 2994, 7 GECE THY, PEGASUS Her Hafta 25 Temmuz 5, 12, 19, 26 Kasım Euro’dan itibaren AMALFILECCESiCiLYA NAPOLISORRENTOPOSITANO AMALFIALBEROBELLOLECCE TARANTOMATERAVIBO VALENTIA PALERMOTAORMINAETNACATANIA 11 Haziran 2, 3 Temmuz (Ş.Bayram) Yeni 23 Temmuz 20 Ağustos 10, 11 Eylül (K.Bayram) 1, 23 Ekim 12 Kasım 3 Aralık 7 GECE THY 499 Euro’dan itibaren 18.yıl Özel Grup Turlarında Uzman Acenta KORE & JAPONYA 999Kore Seul : Seul (4) istediğiniz tarihlerde kesin hareket ! 4 GECE 1 Temmuz (Ş.Bayram), 5 Ağustos, 9 Eylül (K.Bayram) Euro’dan itibaren KoreJaponya Klasik : Seul (2) Tokyo (2) Kyoto (2) Osaka (1) 1 Temmuz (Ş.Bayram), 5 Ağustos, 9 Eylül (K.Bayram), 7 Ekim, 11 Kasım, 9 Aralık, 13 Ocak, 10 Şubat 16997 GECE Euro’dan itibaren JaponyaKore Mega : Tokyo (3) Hiroshima (1) Kyoto (2) Osaka (1) Seul (2) 29 Haziran (Ş.Bayram), 3 Ağustos, 7 Eylül (K.Bayram), 5 Ekim, 9 Kasım, 7 Aralık, 11 Ocak, 8 Şubat 19999 GECE Euro’dan itibaren İLANIMIZDA YER ALMAYAN DİĞER TURLARIMIZI WEB SİTEMİZDEN TAKİP EDEBİLİRSİNİZ. GRUPLARA ÇOK ÖZEL AVANTAJLAR VE İNDİRİMLER. 6 / 9 TAKSİT İMKANI 10 çalışandan 7’si hareketsiz Avrupa Obezite Çalışma Derneği ile Uluslararası Obezite ve Metabolik ğını, yüzde 84’ünün de obez olduğunu gösterdi” diye konuştu. Hastalıklar Cerrahi Federasyonu iş Sabri Ülker Gıda Araştırmaları Ensti birliğinde geçen günlerde İsveç’in Gö tüsü Vakfı, ailelerin 018 yaş çocukları teborg kentinde “Avrupa Obezite Zirvesi” düzenlendi. Türkiye’den Sabri Ülker Gıda Araştırma Enstitüsü SİBEL BAHÇETEPE nın sağlıklı gelişimini takip edebilmelerine imkân verebilmek için Hollanda Uygulamalı Bilimsel Araştırma Ku Vakfı’nın takip ettiği zirvede konuşma yapan rumu tarafından geliştirilen mobil uygula İngiltere Loughborough Üniversitesi, İnsan ma iGrow’u Biyolojisi Program Direktörü Dr. Stacy Cle Türkiye’ye ge mes şöyle bilgi verdi: tirdi. Mobil uy Ebeveyne uyarı gulamada, çocukların yaş, “Çalışmamız, yetişkinlerin 3’te 2’sinin, 10 boyu ve kilo saate yakın oturarak çalıştığını; çalışanların verileri girile yalnızca yüzde 4’ünün fiziksel aktivite yaptı rek, fiziksel ge ğını gösterdi. Çalışan insanların yüzde 66’sı lişimleri izlene hareketsiz bir yaşam sürüyor. Kişilerin otur bilecek, aileler ma süreleri arttıkça beden kitle indeksleri WHO referansla artıyor. Mesala şoförler. Yüzde 75’e yakını rı ile çocuklarının obez. 159 TIR şoförü üzerinde yapılan araş gelişim takibini tırma bu kişilerin 12.5 saat oturarak çalıştı yapabilecek. l GÖTEBORG Oturarak çalışmak obeziteyi artırıyor C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle