14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 6 Haziran 2016 10 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: İLKNUR FİLİz Kadın tanımı da yaptı! Bu budur! Kanıtı ne? Ben dedim ya işte!.. Cumhurbaşkanı Meclis’ten ve milletvekillerinin oyları ile ya da ülkedeki bütün seçmenlerin oyları ile seçilirse yürürlükte olan anayasa artık fiilen değişmiş mi olur? Bu fiili duruma uygun yeni bir anayasa yapmak zorunlu hale mi gelir? Saray’daki Zat bıkıp usanmadan üst paragraftaki iddiaları dillendirdi. AKP’nin tepesinde yer alıp da kendisi yerine Tayyip Erdoğan’ın düşünmesinin daha iyi olduğuna inanmış koca koca adamlar da bu iddiaları ağızları köpüre köpüre ya da ağır siyasetçi pozlarında çok derin bir gerçeği dile getiriyormuşcasına tekrarladılar; tekrarlıyorlar… Onlar bunu ha bire yineleyedursun, daha ilk günden beri bu mantık bana pek yabancı geldi. Bugüne dek yargısına, bilgisine güvendiğim hiçbir Allah’ın kulu da bana “Yanılıyorsun. Parlamentodan seçilen cumhurbaşkanı ile halkoyuyla seçilen cumhurbaşkanı çok farklıdır” demedi. Soruyu kestirmeden soralım: Cumhurbaşkanı artık Meclis’ten değil de, halkoyuyla seçilirse var olan anayasanın niye değişmesi gereksin? Bu soruya en veciz, en “Haaa, o zaman tamam” dedirtecek cevabı AKP İstanbul il yönetiminde yer almış bir siyasetçi verdi... Üç dört yıl önceydi. Bir TV tartışma programının reklam arası sohbetiydi. Hafızamda çok taze, aynen aktarabiliyorum: Cumhurbaşkanı halkoyuyla seçildiyse artık yeni bir anayasal durum vardır. Bu budur ve böyledir. Neden? Nereden çıktı bu? Bir kanıt var mı? Ben dedim ya işte… Bu cevabı alınca kalakaldım. Karşımdaki de çok ikna edici bir cevap verdiği inancıyla kostak kostak yürüyüp iskemlesine oturdu… HHH Devam edelim. Aynı konu, aynı tuhaf mantık: Parlamenter sistem kötüdür. Türkiye’ye yıllar kaybettirdi. Oysa başkanlık sistemi uygulanan ülkelerde devlet maslahatı hızlı ve verimli yürür… Peki bu nereden çıktı? Cumhurbaşkanının devleti sembolik olarak temsil ettiği; görevinin törenlerde protokolün ilk sırasında yer almak, yasama döneminin açılışında firaklı bir konuşma yapmak ve parlamentoda kabul edilen yasaları imzalamaktan ibaret olduğu Federal Almanya’da yıllar mı kaybediliyor? Devlet başkanı koltuğunda kraliçenin oturduğu Hollanda’da, Kral’ın oturduğu İsveç’te, İspanya’da işleyen sistemin işlemediğinin, işliyorsa bile kötü işlediğinin kanıtı filan var mı? Galiba var ve pek kısa: Bu budur, öyledir çünkü Tayyip Erdoğan böyle söylüyor!.. Peki Tayyip Erdoğan anayasa, devletler hukuku, devletin yönetim sistemleri üstüne derin bir kültürü, sağlam bilgisi olan bir zat mıdır? Bilmem? Bildiğim İstanbul İktisadi ve Ticari Bilimler Akademisi’ne bağlı Aksaray Yüksek Ticaret Okulu’nda anayasa ve devletler hukuku dersleri okutulmadığı; okutulduysa bile lise son yurttaşlık bilgisi müfredatının pek ötesine geçmediği… Bunu nereden mi çıkardım? Ben söyledim ya işte!.. Bu budur ve bu kesindir. ‘YENİ POLİTİKAYA İHTİYAÇ VAR’ Baykal: Muhalefet yeniden şekillenmeli Eski CHP Genel Başkanı, Antalya Milletvekili Deniz Baykal, “Muhalefetin yeniden şekillenmesine ihtiyaç var” dedi. Çanakkale’nin Ayvacık İlçesi’ne bağlı Küçükkuyu Belde Belediye Başkanı Cengiz Balkan’ı makamında ziyaret eden Baykal, daha sonra partililere seslendi: “Muhalefetin yeniden şekillenmesine ihtiyaç var. Üslubumuzla, söylemimizle, politikamızla, toplumun önüne koyacağımız hedeflerle, her şeyi yeniden şekillendirmemiz lazım. Muhalefetin ne yazık ki Türkiye’nin şekillenmesine, ciddi bir katkı yapması, bir süreden beri engellendi. Söyleme kastı düşünceye katkı dahil olmak üzere Türkiye’de her alanda yeni düşünceye, yeni söyleme ihtiyaç var. Yeni politikaya ihtiyaç var. Muhalefet olarak bu konuda katkı yapabildiğimizi söyleyemem. O katkıyı yapmamız lazım. Yapmamız için de muhalefet olarak kendimizi yeniden gözden geçirmemiz lazım. Yeniden şekillendirmemiz lazım. Bakın, Haziran seçiminde, seçmen 14 yıllık yaşadıkları karşısında umut verici bir tavır sergiledi. Küçük, mütevazı, tam arzu ettiğimiz gibi değil. Yeterli değil ama birilerine önemli mesaj verdi. ‘Yetti artık’ dedi. 14 yıllık bir yönetime bir anlamda ‘dur’ dedi ve parlamentoyu muhalefetin çoğunlukta olduğu bir yapıya yönlendirdi.” l ÇANAKKALE / DHA Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan: Çalışıyorum diye annelikten imtina eden bir kadın, aslında kadınlığını inkâr ediyor demektir. Anneliği reddeden bir kadın eksiktir, yarımdır Sümeyye Bayraktar İstanbul’da kızı Sümeyye Bayraktar’ın da başkan yardımcısı olduğu Kadın ve Demokrasi Derneği’nin (KADEM) yeni hizmet binasının açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “Anneliği reddeden kadın eksiktir, yarımdır” dedi. Eşi Emine Erdoğan, kızları Sümeyye Bayraktar ve Esra Albayrak’ın da katıldığı törende konuşan Cumhurbaşkanı, insana dair gerçekleri inkâr eden bakış açısının, yıllarca kadın hakları konusunu tekeline aldığını söyledi. Erdoğan daha önce de “Doğum kontrolü ihanettir” sözü nedeniyle tepki çekmişti. Kadını yaradılış fıtratından, toplumsal ve biyolojik gerçekliğinden tecrit eden görüşlerin, hak savunmak yerine kadını özgürlüğünden uzaklaştırarak tecrit ettiğini iddia eden Erdoğan, “Altınla demiri eşitlediğinizde adaleti sağlamış olamazsınız. Kadın tartışmalarını da ben bu çerçevede değerlendiriyorum” dedi. BEŞ yıldızlı OTELDE iftar AÇANA TEPKİ Erdoğan’ın katıldığı KADEM’in yeni hizmet binasının açılış töreninde evlendikten sonra ilk kez kameralara görünen kızı Sümeyye Bayraktar da vardı. Erdoğan KADEM’in açılışı öncesinde restorasyonu tamamlanan Kısıklı Abdullahağa Camii’nin ibadete açılış törenine katıldı. Erdoğan’ı görmek isteyenler zaman zaman izdiham yaşanmasına neden olurken Erdoğan, ardından KADEM’in yeni hizmet binası açılışını yaptı. Konuşmasında Kısıklı’nın geçmişi itibarıyla bostanlarla dolu ve manevi havası itibarıyla farklı bir belde olduğunu belirten Erdoğan, “Bu beldede şimdi de Çamlıca’da bir mabedimiz yükseliyor. Hedefimiz iki yıla kalmaz orayı da bitirmek ve Türkiye’nin en büyük camisini yine Üsküdar ilçemizin sınırları içerisine kazandırmak” dedi. Ramazan ayı ile ilgili Erdoğan, “Böyle beş yıldızlı otellerde lüks iftarlar vesaire filan. Onlar ramazan ayının idrakine varamamak demek” dedi. ‘Başlarım ev işine’ERDOĞAN’IN ‘YARIM KADIN’ SÖZLERİNE KADINLAR İSYAN ETTİ Anne olamayacakları üzdü İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB) Koordinatörü avukat Nazan Moroğlu: Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin onayladığı ve uygulamayı taahhüt ettiği ‘Kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın kaldırıl ması’ sözleşmesini bir kere okusa, kadınların medeni durumuna, anne olup olmamasına ya da Müslüman kadın inanç temelli ayrımcılık yapılmamasıMoroğlu na özen gösterecektir. Bu söylemler, biyolojik olarak anne olamayacak kadınları da üzecektir. Kadınlar, kazanılmış haklarını sonuna kadar savunacaklar, mücadelemiz devam edecek. Diktatör rejimi gibi.. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Plat formu Genel Temsilcisi ve Tıp Etiği Uz manı Dr. Gülsüm Kav: Kadınlar bu söy lemler karşısında teslim olmayacak, ya nıtı yargı yoluyla ve eylemlerle verecek. Erdoğan, kadınları yalnızca çocuk yapan ve çocuğu da yalnızca kadının yetiştirdi ği bireyler olarak görüyor. Tıpkı daha önceki faşist diktatör rejimlerdeki Hit ler, Mussolini’nin söylem lerinde olduğu gibi... Üçü Gülsüm Kav nün de savaşa gönderecek ve ucuz iş gücü ile çalışa cak çocuğa ihtiyacı var. Son konuştuğu şeriat hukukunda bile yok. Kadınları kavgaya davet DİSK Genel Sekreteri Dr. Arzu Çer kezoğlu: KADEM, AKP iktidarının ka dın düşmanı söylemlerinin daha önce de platformu olmuştu. Bu söylemlerle ka dın, iki yönlü bir anlayışa hapsedilmeye çalışılıyor. Birincisi, mevcut sistem de kadının emeğini sömü rerek ucuz iş gücü haline getirmek, kadını ikinci sı nıf vatandaş ve ikinci sı Çerkezoğlu nıf insan statüsüne koymak. İkincisiyse, daha çok doğurması üzerinden geleceğin ‘AMAÇ KADINI PASİFLEŞTİRMEK’ Sanatçı Pınar Aydınlar: Erdoğan’ın açıklaması gerici erkek anlayışının devamlılığıdır. 12 yıldır hem anne, hem mücadelede olan bir birey olarak gerici düzen anlayışına karşı savaş verdiğim için mutlu hissediyorum. Kadını toplumdan ve mücadeleden yok saymak, pasifleştirmek adına, biat kültürü adına her yönteme başvuruyorlar. Ama tarihte Hitler’e karşı mücadele etmiş Clara Zetkin ve Rosa Luxemburg gibi güzel örneklerimiz, değerlerimiz var. Mücadelenin cinsiyeti olmaz. ucuz iş gücünü var etmek. Bu sözleriyle kadınları kavgaya davet ediyor. Alınmaya gerek yok Suna Kan Sanatçı Suna Kan: Anlamını çıkarmakta güçlük çekiyorum. Benim bir çocuğum var. Ama olmasa da böyle bir cümle karşısında alınmazdım. Bu her şeyden önce insan haklarına karşı. Devletle alakası yok Çağdaş sanatçı Ha le Tenger: Doğurmak is temeyen ya da doğurmak istediği halde çocuk sahi bi olamayan var. Ve bu nu son derece empati yoksunu buluyorum. Ayrı Hale Tenger ca devletin bununla hiçbir alakası yok. Devlet eliyle karışılması son derece sa kıncalı. Kürtaj da bir hak olabilmeli. Hiç kimse hiç kimseye karışamaz. Keyfinize bakın! Sanatçı Lale Mansur: Kadınların ilk görevi annelik. Evinizde oturun ev işlerini yapın. Elinizin hamuru ile erkeklerin işlerine karışmayın. Bakın biz ne güzel Lale Mansur Aydınlar idare ediyoruz. Kimse ölmüyor, bombalar patlamıyor, tarihimiz pırıl pırıl, keyfinize bakın. Öylesine söylenmiş bir söz Yazar İnci Aral: Bana çok garip gelme di. Çünkü buna benzer pek çok söz söy ledi. Kadınlar konusundaki görüşlerine itibar etmiyorum. Çünkü çağdaş kadına tamamen farklı bir bakışı var. Çağ daş kadına bir yabancı gi bi bakıyor. Herhalde kafa sındaki kadına bakışında bir yerlere gönderdiği ba İnci Aral zı yaklaşımlar var. Özel hayatlara ve ki şisel tercihlere her zaman çok fazla mü dahale etti. Bu da öylesine söylenmiş bir söz. Ciddiye almadım. Burası Afganistan değil Performan sanatçısı Şükran Moral: Ar tık Türkiye’de kadın düşmanlığı birin ci elden sürekli yayılıyor. Bunlar kendi ailene söyle yebileceğin şeyler. Ev işi yaparak sanat tarihine geç miş bir tek kadın görme dim. Başlarım ev işlerine. Burası Afganistan değil. Şükran Moral Meydanlara çıkalım, yüksek sesle şarkı söyleyelim. Ders verme sıramız geldi. ‘İnsanlıktan vazgeçmektir’ Kadının iş hayatındaki konumunun, anneliğini asla geriye atmaması gerektiğine dikkat çeken Erdoğan şunları söyledi: “Çalışıyorum diye annelikten imtina eden bir kadın, aslında kadınlığını inkâr ediyor demektir. Anneliği reddeden, evini çekip çevirmekten vazgeçen bir kadın, iş dünyasında istediği kadar başarılı olsun, özgünlüğünü kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır, eksiktir, yarımdır. Anneliği reddetmek insanın yarısından vazgeçmektir. İnsanlığın yarısını oluşturan kadın, anneliğiyle, evinin ve çocuklarının üzerindeki etkinliğiyle, zarafetiyle, estetiğiyle, içgüdüleriyle, sahip olduğu farklılıklarla kadındır. Bu gerçeği bir kenara bırakıp erkekle kadını birbirlerine hasım olarak gören anlayışı kesinlikle reddediyoruz. Velhasıl, iş hayatının anneliğin alternatifi haline getirilmesini kesinlikle kabul etmiyorum.. Daha geniş tutuyorum. İnsanlıktan vazgeçmektir.” ‘Ey Almanya...’ Erdoğan, Sabahattin Zaim Üniversitesi 20152016 akademik yılı mezuniyet törenine katıldı. Erdoğan’ın yol güzergâhı ve cami etrafında İstanbul Taksicileri imzalı “Hitler’in torunları bize soykırımdan bahsedemez” yazılı pankartın açılması dikkat çekti. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada “Ey Almanya önce Holokost’un hesabını vereceksin. Namibya’da yüz bine yakın insanı nasıl öldürdünüz onun da hesabını verceksiniz. Siz Türklere, parlamentosunda kalkıp da sözde Ermeni soykırımı yapacak en son ülkesiniz. Bizim tarihimiz katliamlar tarihi değildir. Bizim tarihimiz şefkat tarihidir. Aramızdaki fark budur” dedi. ‘Ermenileri gönderirdik’ Türkiye’de şu anda 100 bin Ermeni olduğunu kaydeden Erdoğan, “Bunların yarısı vatandaşımız. Biz Ermeni düşmanı olsak bu gelenlerin hepsini Ermenistan’a geri gönderirdik. Almanya’da utanmadan sıkılmadan terbiyesizce onu konuşuyorlar. Güya biz Ermeni kiliselerini yıkmışız, el koymuşuz. Elinize dilinize dursun. Tam aksine varlıkları varsa kendilerine teslim ediyoruz. Bizim arşivlerimizde şu anda milyonu aşmış belge var. Bunlar incelenmiştir. Kendinize güveniyorsanız, onurunuz varsa çıkarın hukukçularınızı, arkeologlarınızı, gönderin, incelesinler araştırsınlar. Dediğiniz gibi bir şey çıkıyorsa biz yüzleşmeye hazırız. Ama bunu yapamadılar” dedi. ‘Kan testi yapılmalı’ Erdoğan, “Bu cibiliyet meselesidir. Orada çıkıyor bir ukala bir şey hazırlıyor. Alman Parlamentosu’na sunuyor. Neymiş, birileri de diyor ki güya Türk... Ne Türk’ü be... Bunların kanının laboratuvar testinden geçmesi lazım” şeklinde konuştu. l İSTANBUL/Cumhuriyet Teslim oldu ‘cemaat’ten tutuklandı Sinop’ta Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) üye olmak suçlamasıyla 3 aydır aranan Boyabat İlçesi Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Nuh Tandoğan tutuklandı. Halksesi.com’dan Mete Çağdaş’ın haberine göre Nuh Tandoğan önceki akşam saatlerinde Boyabat Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek teslim oldu ve ifadesi alındıktan sonra çıkarıldığı mahkeme tarafından dün sabah SİNOP’UN ‘BÜYÜK ABİ’Sİ TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile yakınlığı bilinen Tandoğan (ortada), Erdoğan’ın bir gezisinde. saatlerinde tutuklandı. Aynı zamanda Türkiye Odalar ve Borsaları Birliği (TOBB) strateji geliştirme yüksek kurulu üyesi olan Tandoğan, TOBB Personeli Sigorta ve Emekli Sandığı Vakfı yönetim kurulu başkanı olarak da görev yapıyordu. Referandum planı mı Dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin değişikliği Erdoğan 13 gündür imzalamadı. İnceleme süresi yarın doluyor EMİNE KAPLANI Dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin anayasa değişikliği üzerindeki incelemelerini sürdüren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, onay, veto ya da referandum için yarına kadar kararını vermesi gerekiyor. Erdoğan’ın 13 gündür yasayı onaylamaması kulisleri hareketlendirirken “Acaba referandum mu planlıyor” sorularına yol açtı. Anayasa değişikliği, 20 Mayıs’ta TBMM Genel Kurulu’nda 376 oy la kabul edilmişti. TBMM Başkanlığı, 24 Mayıs’ta yasayı Cumhurbaşkanlığı’na sundu. Erdoğan’ın, inceleme süresi yarın doluyor. Erdoğan onaylarsa 20 Mayıs’a dek TBMM, Başbakanlık ve Adalet Bakanlığı’na gelen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, HDP eş genel başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin de aralarında bulunduğu 148 milletvekili hakkındaki 796 dokunulmazlık fezlekesi 15 gün içinde savcılara gönderilecek. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle