Katalog

Pazar 19 Haziran 2016 EDİTÖR: EZGİ ATABİLEN TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU THKPC’den tutuklanıp sonradan Devrimci Subaylar örgütüne dahil edilen ve 12 yıl hapis cezası alan Yücel Top, 74 affıyla serbest kaldığında ordudan atılmış bir subay eskisiydi. Yarım kalan hukuk eğitimini tamamlayıp avukat olduğunda gidip DİSK’in avukatı oldu. Bu kez de 12 Eylül’ün hışmına uğradı. Yurtdışında yıllarca 20 sürgün hayatı yaşadı... Günlerin bugün getirdiği‘Atilla Özsever’in notlarını yutamadım’ “12 Mart darbesi olmuş, bizim ekipten önce Ömer Laçiner, Mahir’lerin ifadelerinde adı geçtiği için tutuklanmıştı. Ben de Ömer’in abisi Mustafa Laçiner’le şubat ayında Atilla’ların evinde bir toplan lerdi. Üzerimdeki tarakla dişimi kanattım. O kanla ‘Atilla kâğıdı yakalattık’ diye yazdım. Kâğıdı kuruttum, katladım, bisküviyi ikiye ayırıp kaymağını sıyırdım, kâğıdı içine koyup tekrar kapattım. Askeri 70’ler ve 80’lerdeki siyasal olayların göbeğinde yaşamış Yücel Top, anılarını ‘Günlerin Bugün Getirdiği’ isimli kitapta anlatıyor... tıya katılmak için gittiğimizde eve karakol kuran polisler tarafından alındık. O sırada Tatvan’da üsteğmen olan Atilla Özsever’i de almışlar. Benim üzerimde Atilla’nın yazdığı metinler vardı. Ne diye üzerimde tuttuysam?.. Mustafa Laçiner üzerindeki başımızdaki binbaşının pencereden bakmasını fırsat bilerek ceketinin çakmak cebindeki dörde katlanmış kâğıdı ağzına atıp yutmaya çalıştı. Biraz zor oldu tabii. Ama sonuçta çağırdım, ‘Yandaki arkadaşımın midesi ağrımış, bu bisküvileri ona verin’ dedim. Asker aldı Atilla’ya verdi. Bir saat bekledim, herhalde Atilla notu aldı diye düşünüyordum. Bir saat sonra bisküviyi geri istedim ama bir baktım ki, kâğıt olduğu gibi duruyor, açmamış içini. Biraz sonra bir havlu istedim Atilla’dan, bu sefer de havlunun içine gizledim o kâğıdı. Askere ‘Bunu geri verin’ dedim. Atilla yandan ‘Onda kalsın, bende bir tane daha Yücel Top, yolu sol ve DİSK’le bir şekilde kesişmiş olanların tanıdığı bir isim. Türkiye’nin üzerine kara basan gibi çöken son iki darbe yi pas geçmemiş. Daha doğrusu darbeler onu pas geçmemiş. Her iki darbeden da ciddi darbe ala rak çıkan biri. 12 Mart darbesin de önce THKPC’den alınmış bazı arkadaşlarıyla. Sonra hayali Devrimci Subaylar örgütü Yücel Top. DİSK Yürüt ne dahil edilerek 12 yıl ha me Kurulu adına cezae pisle cezalandırılmış. Dev vinden çıkarılan gizli bir rimcilikleri ve subay olduk mektupla DİSK’in Avru ları doğru da ortada böyle bir örgüt yok. Tabii hapis cezası alınca ordudan MİYASE İLKNUR pa temsilcisi olarak atanmış. Darbeciler 1982’de yurttaşlıktan attıkları üsteğmen rütbesindeyken atıl Yücel Top’un hem vatandaşlığı mış. 74 affıyla serbest kalınca ya nı hem de Türkiye’deki mal var rım bıraktığı hukuk eğitimini ta lığını elinden almıştı. Vatandaşlı mamlamış. Önce DİSK’e bağlı ğa geri alınması SHPDYP iktida Madenİş’in avukatlığını üstlenmiş Abdullah Baştürk’ün DİSK Genel Başkanlığı’ndan sonra da DİSK Hukuk Dairesi’nin başına geçmiş. MESS grevlerini de yaşamış, Ulusal Demokratik Cephe ile başlayan ayrışmaları ve kanlı 1 Mayıs’ı da. 12 Eylül darbesinden sonra TIR kasasında Bulgaristan üzerinden Brüksel’e ulaşmış. O zor günlerde DİSK’e Avrupa’dan gelen desteğin arkasındaki isim rı döneminde oldu. İmge Yayınevi tarafından “Yakın Tarihimizin Tanıkları” adlı serinin yeni kitabı “Günlerin Bugün Getirdiği Yücel Top anlatıyor” geçen günlerde yayımlandı. Hasan Tahsin Benli tarafından nehir söyleşileri şeklinde hazırlanan kitap, yakın tarihimizde yaşadığımız, yaşayıp unuttuğumuz ya da hiç bilmediğimiz pek çok olaya ayna tutuyor. İşte kitaptan seçtiklerimiz... Yücel Top, kızı Sibel Top ile birlikte. ‘Darbeyi Laçiner haber verdi’ “Darbeden bir gün Ercüment Tahiroğlu ve Can Yücel ile yemek yiyip sohbet ettik. Artık bir askeri müdahaleye adım adım yaklaşıldığını konuştuk. DİSK’e döndüm Ömer Laçiner aradı ve acele Birikim dergisine gelmemi istedi. Yanına gittiğimde bozuk bir yüz ifadesiyle ‘Yücel, darbe olacak, askerler darbe yapacak’ dedi. Ömer’e güvendiğim için inandım tabii. Tekrar DİSK’e geldim. Mukbil Zırtıloğlu, Rıza Güven, Süleyman Çelebi oradaydı. Durumu anlattım, herkes şoke oldu. O sırada DİSK’te bulunan yönetim kurulu üyeleri hemen bir araya geldi. ‘Hemen Baştürk’e haber verelim’ dediler. Ören’i aradık ama telefon da söyleyemedik. ‘Başkan hemen dönmelisin’ dedik. Bu arada biz darbenin 13 Eylül’de olacağını sanıyorduk. Abdullah Bey, ‘Önemli bir şey varsa siz gelin buraya’ dedi. İkna edemedik dönmesi için, telefonda da söyleyemedik. O zaman kayınbiraderim de askerdeydi, denizciydi. Gece on ikiye doğru telefon etti. ‘Ağabey bir şeyler oluyor, hazırlandık, çıkıyoruz’ dedi. O zaman anladım darbe olduğunu (...) TKP’li sendikacılar zaten hazırlanmışlar darbeye. Hepsinin pasaportları ceplerindeymiş. BankSen’in, Madenİş’in paralarının büyük bölümünü çekmişler. Tabii bunları yurtdışına çıktıktan sonra öğrendim.” yuttu. Benim öyle bir şansım olamadı. Atilla’nın gönderdiği notları yakalattım. Atilla’ya haber vermem lazım ama nasıl? Atilla Özsever’i bizim yanımızdaki bir hücreye attılar. Atilla’ya ‘kâğıt yakalandı’ diye bir not yazacağım ama kağıt, kalem yok. Görevli askere söyledim kaymaklı bisküvi aldırdım. Kese kâğıdına kaymaklı bisküvileri koyup getirmiş var’ demez mi? Bir ara asker nezaretinde tu valete çıktım. Dönerken kâğıdı ağzıma soktum. Atilla’nın hücresinin önünden geçerken askerin müdahalesine rağmen birden gözetleme kapağını açtım. Atilla yatağa uzanmıştı. ‘Uyuyor musun bu saatte, tuh senin bu haline’ deyip kâğıdı hücreye tükürdüm. Böylece haberi vermiş oldum.” ‘Fehmi Işıklar ismimi vermiş’ “Eylül ayı sonuna doğruydu. Fehmi Işıklar yakalandıktan kısa bir süre sonra Ercüment, ‘Benim bir duruşmam var. Fehmi Bey’in eşi gelecek, ona bir şeyler götürecek. Sen götürür müsün?’ dedi. Beraber askeri birliğin nizamiyesine kadar gittik. ‘Fehmi Işıklar ile görüşülecek’ dedik, ikimizi de içeri aldılar. Bizi bir odaya götürdüler, biraz sonra Işıklar gülücükler içerisinde, keyifli bir halde geldi. Beni görünce bembeyaz oldu. ‘Sen hâlâ kaçmadın mı?’ dedi. Hemen anladım, ‘Söyledin mi beni?’ dedim. ‘Yok, ben söylemedim, Rıza Bey söylemiş, bana teyit için sordular, söylemek zorunda kaldım’ dedi. Daha sonra Rıza Bey’in benimle ilgili böyle bir ifade vermediğini öğrendim. Fehmi Işıklar her yerde kendisine büyük işkenceler yapıldığını söyledi. Allah şahittir derler ya, ben gördüğümde öyle bir işkence yapılmış hali yoktu, gayet neşeliydi. Diğer DİSK’lilerle görüşmek bir yana nerede olduklarını bile tespit edemiyorsun. Buna rağmen biz gidip DİSK Genel Sekreteri ile konuşuyoruz.” AmazoBn’u yürüyerekçİnegkiSCimlthialzaefrnmfinanoeicrlDde’aIröscaszcaoetılvEteDı ry Balta girmemiş ormanları tek ilim adamlarına yardım etmek için Amazon’u tek başına da kaldı. Çünkü bu bölgeler çok soğuklar. Ancak bu kapı artık bize geçti... başına keşfe çıkan maceracı Ed Stafford, tüm Amazon’u yürüyerek tarihe geçti boydan boya yürüyen Ed Kutuplar, Antarktika, Stafford, 2 buçuk yıl sü Güney Patagonya, Alas ren survivor macerasını Cumhuriyet’e anlattı. İngiliz ordusunda eski bir üst rütbeli subay olduğu Demet YALÇIN ka ve benzeri bölgeleri işaret ediyor. için ‘Paniğe yer yok’ doğal yaşama kolaylıkla ayak n Vahşi doğada hayatta uydurabilen Stafford, vah kalmak için verebileceğiniz şi doğada 60 gün yaptığı çe önemli tavsiyeler nelerdir? kimlerle Discovery Channel’ın Hayatta kalma önceliklerim da ilgisini çekti. Böylece su, yemek, ateş ve barınak Stafford’ın çekimleri ‘Maro tır. Eğer suyunuz varsa hayat ned’ şovunun yolunu açtı. ta kalabilirsiniz. Su her koşul n Risklerle dolu bir keşfe da en önemli element. Diğerle çıkmaya nasıl karar verdiniz? ri ortama göre önem sırasında İngiliz Ordusu’nda olduğum yükselip alçalan değerler. Sa zamanlar bilim adamlarına ve bit bir hayatta kalma önceliği televizyonculara yardım etmek var ki o da hayatta kalma psi için balta girmemiş ormanlarda kolojisi. Eğer panik halindeyse çalışmalar yapıyordum. Kimse niz o zaman söylediğim unsur nin girmeye cesaret edemediği ların herhangi birini gerçekleş yerlere keşfe çıkıyordum. Ger tirmek güçleşiyor. çekten büyük bir iş yapma ha n Maceraperestliğiniz özel yalim vardı. Daha önce kimse yaşamınızı etkilemiyor mu? nin Amazon’u boydan boya yü Kendimi benim kadar ma rümediğini öğrenmiştim. Bunu ceraperest bir nişanlı bula yanıma kamera alarak gerçek bildiğim için şanslı sayıyo leştirmeye karar verdim. Çün rum. Şu anda kendisi Güney kü bu, televizyonlara verilebi Amerika’da hiç parası olmak lecek olağanüstü bir şey olabi sızın yedi ay boyunca bisiklet lirdi. İki buçuk yıllık yürüyü sürüyor ve bu yüzden neden şümü filme çektim. bahsettiğimi çok iyi anladığı n Gidip çekim yapmak iste nı sanıyorum. Bir gün yerle diğiniz başka yerler var mı? şik hayata geçmek istersem Evet, bu türden çok yer var. biraz daha özgür birisini bul Mesela Kuzey Norveç. Şu ana mam gerekecekti ki sanıyo kadar bu isteğim olasılık dışın rum onu da buldum. dyNaaakhstaıığl fıanatızzeldşaasnığedakırtkınsymoaulmiııçaa/yyçclnrmdaelfnakn.iünatiaişdnmsnomurbBaykaykıraruyaehığytiilrüaıaüudnkkaçiar,mbriolagksşşbyyıtrçianıumokuılkaGemknleiüeıaerndvkrealaarskyoamloryomyyubkeşb.gemvelaclıdnkbnüıeaÇmieğBkpuisaeıneınGerıluibeplrirufıiedoluenddasndipküirrorinÇdmşkclyliarlıiçadaiabmmsımeğlrökekoçğaiabmaeaomaibcamıçlğbniieplveakir.ymülçn,eiÇaanirildldelamdrBavmmrlğbiaynaözlçurebmikzaameebtiraana.tioaloa,remkianzadünaşercAlerdmbkvdaymcrbçe,saaaa’udnıeezdaonmddeacvıuhnrmınskinaıninmılıeüeıneçılnekhmbdL,a.sdbciüıd.ğbönrknoıakSobuiaaüiAübtaidhilz.çrygnamoaroduakozğılüzÇaakym’mmrmrnıbdegorneçleiskroatoaaatnuykoreriur.aukaeailkklkfainiarulkadmtnrknsu?nltçndnuaasaııdlsdeagkılatrğoeaekiırudfmttae,n C MY B