22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR AVRO 2.9530 1.8 kuruş 3.2890 0.5 kuruş FAİZ 9.34 0 puan BORSA ALTIN CUMHURİYET 78.535 499 puan 769.83 5.95 lira ALTIN 24 AYAR 114.80 90 kuruş Salı 31 Mayıs 2016 EDİTÖR: YENER KARADENİZ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Bankacılık kırmızıİşBankasıGenelMüdürüAdnanBali,bankacılık fonksiyonunu yerine getiremez noktaya gel çizgide meden önlem alınması gerektiğini söyledi. OLCAY BÜYÜKTAŞ Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, bankacılık sektörünün hem özkaynak kârlılığında hem de net faiz marjında kırmızı çizgilerin altına indiğine dikkat çekti. Bali, bankacılık sektöründe özkaynak kârlılığının yüzde 1819’lardan 1011 arasına indiğini, net faiz marjının da 2010’da 6.5 seviyesinden şu an net 3.5’larda olduğunu belirterek, kârlılığın olan yüzde 1213’lerde olan mevduat faizinin altında olduğunu vurguladı. Eğitimli insanların araçla öğrenmeyeceğini, sobanın ellerini yakacağını bilmeleri için ellerini sobaya yeniden değdirmeyeceklerini dile getiren Bali, “Bankaların sermayedarları mevduat müşterisi olalım deseler 23 puan daha fazla getiri elde edebilecekler. Bu bankacılık sisteminin matematiğinin çalışmıyor olması demek” dedi. Sobaya dokunmadan... Türkiye İş Bankası’nın Nobelli bilim insanı Aziz Sancar’ın katılımıyla ‘Karneni Göster Kitabını Al’ kampanyası başladı. Adnan Bali, bu kez bankacılık sektörü ve sıcak gündeme ilişkin sorularımıza da yanıt verdi. Bali’nin verdiği yanıtlarda dikkat çeken unsarlar özetle şöyle; n Yüzde 15 kredi sınırlaması bir şey ifade etmiyor. Bize yüzde 40 büyütün kredilerinizi dese, yapacak imkân yok. n Bankacılık sektöründe 2010’da sonra alınan kredi ve kart sınırlamaların Dağıtım kanalları her yıl genişletiliyor İhtiyaç sahibi daha çok çocuğa ulaşabilmek için dağıtım kanallarını her yıl genişleten Banka, Yatılı Bölge Okulları, Sevgi Evleri, Çocuk ve Gençlik Kapalı Cezaevleri ile Çocuk Eğitimevleri’ndeki çocukların yanı sıra mülteci kamplarındaki çocuklara da “Mars’a Nasıl Giderim? Bilim yolunda eğlenceli adımlar” kitabı hediye edecek. Hediye kitaplar, görme engelli öğrencilerin eğitim gördüğü okulların kütüphanelerine gönderilmek üzere Braille alfabesiyle de basılıyor. Çocukluğunda Milli takımın kalecisi olmaya hayal ettiğini söyleyen Nobel Ödüllü Bilim İnsanı Aziz Sancar da, eğitimin önemine inandığı için toplantıya katıldığını, bir daha hayata gelse, gelecek nesilleri onlar yarattığı için öğretmen olmak isteyeceğini söyledi. Adnan Bali Faizsiz verilmiş kredi yok Can Dündar’a verildiği ileri sürülen faizsiz kredilere, İş Bankası’nın ve Doğan Holding’in bazı yöneticilerince ‘Petrol Ofisi’nde 20012007 döneminde kaçakçılık yapıldığı iddiası’ ile ilgili soru üzerine, “Bizim bankamızda faizsiz bir kredi, birine kıyak anlamına gelebilecek bir kredi yoktur” dedi. Bali, “Adli süreçler devam ediyor. Biz de şahsen yargılanıyoruz. Ama her ne kadar içinde bulunduğumuz atmosferde çalışır çalışmaz bilmem, ama neyi yapıp neyi yapmadığınızı biliyorsanız müsterihsinizdir. O bakımdan son derece müsterihiz. Hukuka da güveniyoruz, o da olmadı Hakka güveniyoruz” şeklinde devam etti. dan, şube harçlarına, ücret ve komisyon iadelerinden, rekabet dahil gelen cezalara, ek sermaye yükümlülüklerine kadar gelen pek çok tedbir bugün bankaların sermaye yeterliliğini o döneme göre neredeyse yarı yarıya düşürmüş oldu. n Türkiye’de genç işsizlik yüzde 20 seviyelerinde. Bu ülke büyümek zorundadır ki istihdam yaratabilsin. n Bankaların sermayedarları ‘biz ser mayedar olmaktan vazgeçtik. Mevduat müşterisi olalım’ dese 23 puan fazla getiri elde edebilecekler. Bu durumda banka sermayedarı neye göre devam etsin. n Kiralardan yüksek şube harçları var. Geçici harçlar hâlâ alınıyor. n Bu bankacılık gibi bir sektörün ne kadar kâr edip etmediği tartışması değil. n Bu bankacılık sisteminin aracılık faaliyeti görevini sürdürüp sürdürmeye ceği tartışması. n Biz bugün rantiyer olmayı seç sek... 1.300’ün üzerinde şubesi var İş bankası’nın. Bu istihdamı da sağlamasak elde edeceğimiz rantiye geliri bundan daha yüksek olacaksa, bu işin hangi saikle yapılacağı tartışmalıdır. n Bankacılık stratejik bir sektördür. Savunma kadar haberleşme kadar enerji kadar stratejiktir. Büyüme yavaşlayacak İflas erteleme domino etkisi yaratabilir Denetim, vergi ve danışmanlık hizmetleri alanında faaliyet gösteren KPMG Türkiye Vergi Bölüm Başkanı Abdulkadir Kahraman, 2015 ve 2016 içinde bin civarında iflas erteleme talebinin kabul edildiğine dikkat çekti. Kahraman, iflas ertelemenin bir iyileştirme ve şirketlerin ekonomiye kazandırılması için verilen bir hak olduğuna dikkat çekerek, bu hakkın suiistimalinin, aynı ekosistemde alacaklı şirketlerin de nakit akışını bozacağını ve piyasada domino etkisi yaratacağını söyledi. Kahraman, “Hatta bu şirketlerden devletin vergi alacaklarının tahsili de riske girecektir” dedi. Kahraman şu noktalara dikkat çekti: n Artan iflas erteleme başvuruları gereği gibi yönetilmediği takdirde durumu iyi şirketlerin de nakit akışını bozarak piyasada bir domino etkisi yaratması kaçınılmaz olacak. n İcra ve İflas Kanunu’na göre, erteleme kararı ile borçlu nezdinde 6183 sayılı kanuna göre yapılan yasal takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamıyor. n Hatta daha önce başlamış takipler duruyor. Özellikle kötüye kullanım hallinde, iflas ertelemesi kararı olan şirkette vergi borcunu karşılayacak bir varlık kalmayacak. l Ekonomi servisi İnşaat sektöründe istihdam azaldı İnşaat sektöründe istihdam, yılın ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 1.7 azaldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), yılın ilk çeyreğine ilişkin inşaat iş gücü girdi endekslerini açıkladı. Buna göre, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış inşaat istihdam endeksi, yılın ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 1.7 azalırken, takvim etkilerinden arındırılmış inşaat istihdam endeksi geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 6.7 geriledi. l Ekonomi servisi Ocaktaki son kalan 17 madencinin yakınları, kaygılı bir şekilde beklemişlerdi. İşçiyi maaşla böldüler MUSTAFA ÇAKIR Zonguldak Kilimli’de maden ocağındaki açlık grevine son veren işçilere 46 bin lira arasında birikmiş ücret alacakları ödenirken, dışarıdaki işçilere sadece bin 750 lira verildi. Ocaktan son çıkan işçilerden Serkan Demir, 67 gün boyunca su ve şerbetle durduklarını, sadece son iki gün kendilerine ekmek ve meyve suyu verildiğini söyledi. DİSK’e bağlı Dev MadenSen temsilcisi Bülent Tetik, içeride son güne kadar eylemlerini devam ettiren 17 işçiye birikmiş alacakları olarak kişi başına 46 bin lira arasında ücret ödendiğini söyledi. Tetik, dışarıdaki işçilere ise sadece birikmiş maaşlarından bin lira, sosyal yardım olarak da 750 lira verildiğine dikkat çekti. Tetik, işçilerin tazminatlarının ise ödenmediğini vurguladı. Ocaktan son çıkanlar arasında yer alan işçi temsilcilerinden Serkan Demir, 11 gün boyunca yaşadıklarını anlattı. İçeride dostluğu, arkadaşlığı öğrendiklerini dile getiren Demir, “Aç kaldık, susuz kaldık, arkadaşlığı, dostluğu, paylaşmayı, israf etmemeyi öğrendik. Bize içeride çok baskılar oldu” dedi. Demir, “Biz ocağa girerken bir amacımız vardı: Maaşlarımız artı tazminatlarımız artı iş garantisi... Maaşlarımızın tamamı ödendi. Tazminatlarımız yasal sürece bağlandı. O şekilde eyleme son verdik” dedi. Dışarıdaki işçilere bin 500, bin 750 lira ödeme yapıldığını anlatan Demir, ocaktaki son 17 işçiye ise birikmiş alacaklarının tamamının verildiğini söyledi. Demir, eylemin son gününde tahlisiye ekibinin geldiğini, Emniyet Müdürü Osman Ak’ın görüşmek istediğini ilettiğini belirtti. l ANKARA Deloitte: Büyüme ve enflasyon yavaşlayacak, cari açık turizm düşüşünden nasibini alacak. Deloitte Türkiye Ekonomi Danışmanı Dr. Murat Üçer tarafından hazırlanan “Ekonomik Görünüm Fed ve Siyaset Kıskacında Ekonomi” raporu yayımlandı. Raporda hem büyümenin hem de enflasyonun geçen seneye göre yavaşlayacağı, cari açığın ise GSYH’ye oranla benzer bir düzeyde seyredeceği öngörülüyor. Sermaye girişlerinin çok güçlü seyretmeyeceği belirtilen rapora göre, işsizlikteki gerileme sürdürülebilir değil. Deloitte Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Hüseyin Gürer, rapora ilişkin açıklamada şu noktalara dikkat çekti; Enflasyonda yaşanan gıda fiyatları kaynaklı da olsa sert düşüş dikkat çekiyor. Cari açığın da 2015’e benzer bir oranda yılı kapatması bekleniyor” dedi. Turizmde kayıp büyük Rapora göre 2016’nın ilk çeyreğinde yine yüksek sayılabilecek bir büyüme oranının gelmesi, ancak bunun yıl içinde zayıflaması bekleniyor. Bunun temel nedeni, sermaye hareketlerinin zayıf kalacağı ve siyasi belirsizliklerin devam edeceği varsayımı ile gerek krediler gerekse de güven tarafında belirgin bir toparlanmanın olmayacağı beklentisi. İşsizlik oranı tarafında her ne kadar yılın başında mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı Ocak itibari ile yüzde 10.1’e kadar gerilese de, Suriyeli işçilere çalışma izni verilmesi ve asgari ücret artışı gibi faktörler ile birlikte düşünüldüğünde, 2016’nın tamamına bakıldığında bu gerilemenin sürdürülebilir olmayacağı öngörüldü. Raporda net turizm gelirlerinin 1516 milyar dolara kadar düşebileceği kaydediliyor. Philip MorrisSabancı’nın kadınları şanslı Kadına yönelik pozitif ayrımcılık yapan Philip MorrisSabancı’da esnek doğum izni, gebelik sırasında ek olanaklar sağlanıyor, Ayrıca fitness, kuru temizleme hatta kuaför salonları bi Jimenez le var... Sürdürülebilir Markalar konferansı kapsamında düzenlenen toplantıda konuşan Philip Morris/Sabancı Ge nel Müdürü Enrique Jimenez, üst yönetim ekiplerindeki 12 üyeden 7’sini kadın olduğunu ve yüzde 60’lık bu oranla dünya ortalamasını üzerinde olduklarını vurguladı. Jimenez’in verdiği bilgilere göre, Philip Morris Türkiye bin 800 çalışanı ve son 5 yılda ihracat hacmini 3 kat artırdığı İzmir Torbalı fabrikası ile tütün sektöründe 20 yıldır pazar lideri. “Çeşitlilik sadece erkekkadın eşitliği de ğil, farklılık, farklı nesilleri aynı işte harmanlamak, kişisel yetenek ve özellikleri doğru kullanmaktır” diyen Jimenez, Philip Morris International içinde Philip Morris/Sabancı’nın “Yetenek Fabrikası” olarak adlandırıldığını, 100’ün üzerinde çalışanın PMI’ın yurtdışındaki iştiraklerinde üst düzey görevlerde bulunduğunu ve bu çalışanların yüzde 25’ini kadın profesyonellerin oluşturduğunu belirtti. 7 Yeniden diriliş, yeniden yükseliş AKP’nin iktidar, pardon Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlık yürüyüşünün, Fetih şenlikleriyle öne çıkarılan yazı başlığına aldığım bu sloganlarının anlamını sorgulamakta yarar var.. 14 yılık Liderlik, iktidarları sürecinde, uysa da uymasa da her türden etkinliği gerekçe yapıp, kitlelerin karşısında konuşmayı, alkış almayı, medyanın canlı yayınlarına deyim yerinde ise el koymuş olarak, saatlerce kamuoyunun karşısına çıkmayı, siyaset üslubu, alışkanlık yaptıklarını kabullenmenin ötesinde bir durumla karşı karşıyayız... Sonuçta bir seçim kampanyası döneminden çok daha yoğunluklu, içlerinden bir kısmı gönüllü seçmenleri olsalar da, taşımalı büyük kitlelerin toplanmasının bile tek başına dudak uçurtan maliyetleri olmalı. Partinin bütçesinden karşılanması söz konusu olamayacak en pahalısından iletişim, reklam kampanyaları teknolojilerinin kullanıldığı harcamaların çok ağırlıklı kamu kaynaklı olduğu ortada. Bir kısmı özel sektöre yükleniyorsa, paranın dini imanı olmayan “bir verip beş alma” kuralı gereği en hafif karşılığı siyasi erkin açacağı kapılardan yararlanma olmalı... Yürürlükte olan anayasal düzene göre, Cumhurbaşkanı’nın ardı arkası kesilmeyen etkinliklerinin harcamalarının AKP tarafından karşılanması hali de suç oluşturur.. Örtülü ödenek ne kadar artırılırsa artırılsın, tanıklık ettiğimiz harcamaların karşılanmasında yetersiz kalır... Fetih şenliklerinde karşı yakadan taşınan çoğunluk için denizden taşıma, motorlara ağırlık verilmişti. Daha erken Yenikapı’ya taşınmış bu ana kitlenin tek tip kâğıttan yiyecek torbaları, içtikleri su, meşrubat artıklarının koca alandaki kalabalıklar arasındaki yığınları, asıl şenlik başlamadan, belediyenin harıl harıl toplatma çalışmalarına karşın, zorunlu büyük boşluklar yaratmıştı... Televizyonlardaki reklamların yalancısıyız, dünyanın en büyük boyutlu gösteri şovu için kurulu sahne, teknolojik maliyetler, surlar, kayıklar , çadırlar, görevli dev sanatçı kadrosu, teknik personel, şatafatlı Osmanlı kisveli binlerle yeniçeri, jet uçuşları sırasında havaalanında uçak seferlerinin durdurulması, iddialı ışık, havai fişek gösterileri maliyetleri.. buzdağının görünen yüzü. Kimi kulaklara fısıldanan kamu kesesinden çıkan harcamaları dillendirmek bile yüz kızartıcı... HHH Fetih şenliğine ilişkin dün yayımlanan kısacık izlenimde, aynı alanda yapılmış en son bayrak mitinginden çok farklı bir havanın estiğinin altını çizmiştim. AKP kimliği algıda biinçli ya da bilinçsiz buharlaşmış, ağırlıklı en yoksullar içinden Erdoğan liderliğini kabullenmiş katılımcıların desteği yanında, Fetih şenliklerinin şölen havasını izlemek isteyenler öne çıkmıştı. Ancak gün ve gece boyu öne çıkarılması hedef edinilmiş Osmanlıcılık, fetih ruhu, siyasal İslamcı algılar, katılımcıların ağırlıklı siyasal İslamcı eğilimleri, aidiyetlerine karşın çok da öne çıkarılabilecek bir ortak renge sokulamamıştı. PKK, terör üzerinden oluşturulabilen ortak pretesto sloganlarını saymazsak, Fetih ruhu ile başkanlığa odaklama bile zayıf kalmışken, en çok bildik “Beraber yürüdük biz bu yollarda” çağrısı, çizgisi sloganlarında buluşma gözlemleniyordu. Görsel şölen ile çekiciliği katlanmış Fetih mitinginde bile önceden milyonlar olacağı duyurulmuş, sonrasında yüz binler olarak duyurulan Yenikapı buluşmasında televizyonlara yansıyan görüntüler kuşkusuz etkileyiciydi. Ancak canlı yayına katılan yandaş medya, tarihçi sözcüleri bile daha önce yaşanmış AKP mitingleri coşkusunun uzağında kalındığını söylemeden geçemediler. Siyaseten ortaya çıkan yeni tabloda, fiili başkanlığın giderek sınır tanımayan yeni uygulamalarının besbelli tabana yansıyan sonuçlarında, yürünen yolda işlerin tıkırında gittiği inancı sarsılmış... Miting meydanlarına sadakatle getirilen, Lidere biat etmiş çoğuluk taban için 14 yıl içindeki yaşamlarına çarpan düş kırıklıkları “Yeniden diriliş, yeniden yükseliş” sloganında, umutları yeşertmeye yetmiyor... Ortada bir seçim varmış ya da zaman daha da aleyhte sonuçlar üretecekmiş, acele sandığa gidilecekmiş gibi bir tempoda yandaş cephenin yeniden güçlendirilmesi yolunda gerilim tırmandırılıyor... Tesco, Migros’la görüşüyor İngiliz dev Tesco Overseas ile Migros arasında gizli nitelikte görüşmeler yürütülüyor. Perakende şirketi Tesco Kipa, ana ortağı olan Tesco Overseas Investment ile Migros arasında görüşmeler yürütüldüğünü ancak temel unsurlarda mutabakata varamadığının kendilerine bildirildiğini açıkladı. Şirket, basında Tesco Kipa’nın hisselerinin Anadolu Grubu’na satışında ileri aşamaya gelindiğini gösteren haberler üzerine KAP’a açıklama yaptığını belirtti. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle