23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 20 Mayıs 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Sabreden derviş haber 7 AKP’nin kurduğu ilk hükümetten geriye kalan tek isim Binali Yıldırım, nihayet partisinin genel başkanlığına ulaştı. Şimdi AKP’nin kurduğu 8. hükümetin başbakanı olmasına bir adım kaldı. Ne demişler, tekkeyi bekleyen çorbayı içer. Yıl 2004, 20 Temmuz. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Paris’te Türk vatandaşlarına seslendiği konuşmasında Türkiye’ye gelişleri sırasında ulaşımda yaşadığı sorunlardan söz ederken Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın numarasını veriyor: 0532 218... (Merak edenler gerisini internette bulabilir). Yıl 2016, 18 Mayıs. Henüz AKP’nin yeni genel başkan adayı açıklanmamış. Numaradan isim bulan telefon uygulamalarından birine bu numarayı yazıyorum. Karşıma ne çıkıyor dersiniz? Tek kelime: Başbakan. (Uydurduğumu düşünenler, bizzat deneyebilirler). Kısacası kimse için sürpriz olmadı Binali Yıldırım ismi, telefon uygulamaları için bile... ‘Yoldan çıkarım’ İnternet sitesindeki özgeçmişinden 1955’in 20 Aralık’ında Erzincan Refahiye’de doğduğunu öğreniyoruz. İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşa ve Deniz Bilimleri Fakültesi’nde hem lisansını hem de yüksek lisansını tamamladığını; aynı bölümde araştırma görevlisi olarak çalıştığını... 2013’te İTÜ’nün bir davetinde konuşurken tercihini şöyle anlatmıştı: “Ya Boğaziçi Üniversitesi’ne ya da İstanbul Teknik Üniversitesi’ne girecektim. Önce Boğaziçi Üniversitesi’ni ziyaret ettim. Bir baktım farklı bir dünya. Bahçesinde gençler kızlı, erkekli oturuyor. Ben çok şaşırdım. Burada yoldan çıkarım dedim.” Yoldan çıkmamak için İTÜ’yü seçen Yıldırım’ın özgeçmişinde ‘başarıları’, ödülleri sayılıyor. Biz, orada yazılmayan dönüm noktalarına bakalım. 14 yıllık bakanlık Recep Tayyip Erdoğan ile teşriki mesaisi eskiye dayanıyor. Erdoğan’ın belediye başkanı olduğu 1994’te İstanbul Deniz Otobüsleri İşletmeleri’ne (İDO) Genel Müdür oldu. Deniz otobüslerindeki büfeleri akrabalarının şirketine verdiği haber olunca Erdoğan’dan sonraki İBB Başkanı Ali Müfit Gürtuna tarafından görevden alındı. Çağrı Temizlik ve Gıda Hizmetleri’ne verdi. İlk kez 3 Kasım 2002 genel seçiminde, kurucularından biri olduğu AK Parti İstanbul Milletvekili olarak girdi Meclis’e. Abdullah Gül tarafından kurulan 58. Hükümette Ulaştırma Bakanı oldu. Bakanlığının ilk yıllarında verdiği söyleşide “Her çalan telefonda ömrüm kısalıyor” diye şikâyet ediyor Masada tek başına 27Kasım 2005’te, Samsun’da incelemelerde bulunan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a, AKP yöneticileri bir restoranda yemek vermiş, yemekteki görüntüler gündem olmuştu. Bakan Yıldırım, vali ve milletvekilleriyle birlikte yemek yemiş, eşi Semiha Yıldırım ise 2 metre ötede bir masada tek başına yemek yerken görüntülenmişti. Semiha Yıldırım protokol masasına bile bakmadan ve kimseyle konuşmadan yemeğini birdikten sonra çayını içmiş ve yanına gelen bir görevliyle herkesten önce salondan ayrılmıştı. Bakan Yıldırım ise eşi lokantadan çıktıktan sonra protokol masasındakilerle yaklaşık yarım saat daha sohbet etmişti. Bu durum Hürriyet gazetesine ‘Alt kimlik üst kimlik’ başlığıyla manşet olmuştu. du; “Hareket eden, uçan, kaçan, yüzen her şey bana bağlı. Taliplisi çoktur ama kimseye tavsiye etmem”. Ama onu oraya bağlayan etken ne kadar kuvvetliyse; 2014 yerel seçimlerinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı adayı olmak için verdiği arayı saymazsak, 2002’den beri Ulaştırma Bakanı. (2011’de Bakanlığın adı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme olarak değişti). 29 havalimanı açıldı Bakanlığı süresince 17 bin 500 km bölünmüş yol inşaatı yapıldı, 29 yeni havalimanı açıldı. Yüksek Hızlı Tren muz 2003 tarihli tutanağında yer alan ifadelere göre bu acentelerden biri olan Santour, Türkiye Denizcilik İşletmeleri’ne ait Ankara Feribotu’nu ihalesiz kiralamıştı. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım bu ilişkinin ortaya çıkması üzerine yaptığı açıklamada, Santour şirketiyle geçmişe dayalı hiçbir ilişkisi olmadığını belirtmişti. Ne var ki daha sonra ortaya çıkan belgeler Bakan Yıldırım’ın Santour’la aynı adreste faaliyet gösteren Sancak Line firmasında genel müdür olarak görev yaptığını ortaya koyuyordu. 2014 yılında 5N1K programında Alman karikatürist Marian Kamensky: Erdoğan’ın yeni ‘bakan başı’ Binali Yıldırım. projeleri, Marmaray yapıldı; Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İzmit Körfez Geçişi Köprüsü, İstanbulİzmir Otoyolu ve İstanbul’a 3. havalimanı gibi dev bütçeli projeleri başlattı. Aile meseleleri Oğlu Erkan Yıldırım, Singapur’da kumarhanede çekilen fotoğraflarından önce 2003 yılında gazetelere haber olmuştu. O sırada henüz 24’ündeydi ve kardeşi Bahar Büşra ile birlikte kurdukları Derin Denizcilik şirketi adına 445 bin Avro değerinde bir RoRo gemisi satın almıştı. 200 bin Avro’nun uluslararası seyahat acenteleri tarafından yolcu biletlerinin peşin satın alınmasıyla karşılandığını açıklamışlardı. Ancak TBMM’nin 24 Tem Cüneyt Özdemir’in “Sizin veya oğlunuzun 30 gemisi var mı?” sorusunu şöyle cevapladı: “Denizcilikle ilgili şirketim vardı. Siyasete girince bütün işlerimi çocuklarıma devir ettim”. Oysa kendi internet sitesindeki özgeçmişinde bu şirkete yer vermemişti. Yolsuzluk iddiaları Siyasette henüz ikinci yılını tamamlamıştı ki, büyük bir faciayla karşılaştı. Başında Binali Yıldırım’ın bulunduğu hızlandırılmış tren projesi yeni hükümetin medarı iftiharlarından biriydi. Ne var ki henüz altyapı hazır değildi, alelacele başladı seferler. 22 Temmuz 2004 günü Ankaraİstanbul arası sefer yapan hızlandırılmış tren Pamukova’da ray dan çıktı; 41 kişi öldü, 89 kişi yaralandı. Yıldırım ne istifa etti ne de görevden alındı. 1725 Aralık operasyonları sırasında ortaya çıkan ses kayıtlarında Binali Yıldırım’ın da adı geçiyordu. Cevabı sert oldu: “Türkiye’ye 200 milyarlık yatırım yaptım, hepsinin hesabını kuruş kuruş veririm. Yolsuzluk yapan da yolsuzluğa vesile olan da alçaktır. Bu memleketin haklarına, yetimin hakkına tecavüz etmiş en aşağılık insandır”. ‘Milyon Ali’ 2014’te CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, SabahAtv fezlekesinden bazı bölümleri kamuoyuyla paylaştı. Bu fezlekede Sabah ve Atv’nin satışı sırasında Yıldırım tarafından hükümet yanlısı işadamlarından para toplandığı iddia ediliyor, Kılıçdaroğlu “Binali dersek yanlış olur, Milyon Ali dememiz lazım” diyordu. Hakkında hiç mi iyi söz söyleyen yok derseniz, var. Eşi Semiha Yıldırım. 2005’teki bir haberden okuyoruz: “Çok centilmen ve kibardır. Romantiktir. Beni yemeğe çıkarır. Anneler Günü’nde, evlilik yıldönümlerimizde mutlaka çiçek alır”. Espri seviyor Pek çok siyasetçiye kıyasla neşeli biri. Espri seviyor. PTT ile kargo şirketleri arasındaki ihtilafa “Çözüm bulursak ne âlâ, bulamazsak Mualla” cevabını vermesi, 1 Kasım seçimlerini “Yüze vurur ifadesi, yeniden tek başına iktidarız bir tanesi” cümlesiyle yorumlaması bunun nişanesi. Ancak son ayları her zamankinden gergin geçiyordu. Nedeni ise Ahmet Davutoğlu ile aralarındaki iktidar çatışması. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasından sonra Başbakanlığın taliplerinden biriydi. Hatta Davutoğlu’nun başbakanlığının açıklandığı toplantıya katılmaması buna yorulmuştu. Adı partisinin 2015 Eylül’ündeki kongresinde bir kez daha gündeme geldi. Hatta 1353 delegenin 900’ünden imza aldığı söylendi ancak kongrede aday olmadı. AKP’nin kurduğu ilk hükümetten geriye kalan tek isim Binali Yıldırım, nihayet partisinin genel başkanlığına ulaştı. Şimdi AKP’nin kurduğu sekizinci hükümetin başbakanı olmasına bir adım kaldı. Ne demişler, tekkeyi bekleyen çorbayı içer. 31.12.2015 TARİHLİ KARŞILAŞTIRMALI ÖZET BİLANÇOSU (BİN TL) AKTİF 31.12.2014 31.12.2015 PASİF 31.12.2014 31.12.2015 I. DÖNEN VARLIKLAR HAZIR DEĞERLER MENKUL KIYMETLER DİĞER ALACAKLAR DİĞER DÖNEN VARLIKLAR 835.893 429.369 406.149 1 374 913.369 518.624 392.531 3 2.210 I. KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR TİCARİ BORÇLAR DİĞER MALİ BORÇLAR ÖDENECEK VERGİ VE DİĞER YASAL YÜKÜMLÜLÜKLER 2.227 47 1.011 1.168 2.825 38 1.426 1.361 II. DURAN VARLIKLAR 474.921 482.792 II. ÖZKAYNAKLAR 1.308.587 1.393.336 MALİ DURAN VARLIKLAR MADDİ DURAN VARLIKLAR MADDİ OLMAYAN DURAN VARLIKLAR 357.236 117.497 187 357.289 125.033 470 RESMİ SENEDE GÖRE KURULAN FONLAR SONRADAN KURULAN FONLAR DÖNEM NET GELİR FAZLASI 131.387 1.176.328 871 138.463 1.254.081 792 AKTİF TOPLAMI 1.310.814 1.396.161 PASİF TOPLAMI 1.310.814 1.396.161 NAZIM HESAPLAR 4.705 10.198 NAZIM HESAPLAR 4.705 10.198 AKTİF GENEL TOPLAMI 1.315.519 1.406.359 PASİF GENEL TOPLAMI 1.315.519 1.406.359 2015 YILI KARŞILAŞTIRMALI GELİR TABLOSU (BİN TL) A. GEÇMİŞ YILDAN DEVREDEN GELİR BAKİYELERİ 2014 2.169 2015 871 B. GELİRLER FAİZ VE MENKUL KIYMET GELİRLERİ TEMETTÜ GELİRLERİ DİĞER GELİRLER C. FONLARDAN AKTARILAN D. BAĞIŞ ŞARTLARI GEREĞİNCE FONLARA NAKİLLER () E. TOPLAM GELİRLER F. FAALİYET GİDERLERİ () GENEL YÖNETİM GİDERLERİ AMACA YÖNELİK GİDERLER G. MALVARLIĞINI ARTTIRICI YATIRIMLAR () YEDEK AKÇE KOÇ AİLESİ FONU 86.642 48.295 28.858 9.488 104.352 19.161 174.002 167.979 4.972 163.008 5.152 4.885 267 107.961 57.505 40.573 9.882 107.505 28.422 187.915 180.990 5.855 175.134 6.134 5.819 316 H. DÖNEM NET GELİR FAZLASI 871 792 Şu Temsili Demokrasi Genel oy hakkının büyük bir kazanım olduğunu biliyoruz. Toplumların egemenlik haklarını devretmelerindeki “zorunluluğun” seçim yoluyla gerçekleşmesi özgürlük konusunda ileri adım sayılabilir. Ama bunu daha ileri götürmenin yolu yok mu? Marx”ın, “eserlerinde materyalizmin tüm insani yönlerinin kaybolduğunu” söyleyerek eleştirdiği Thomas Hobbes’un “Leviathan”ı yaşadığımız çağda insanı boğuyor. Egemenler Hobbes’un Devlet’inden hoşnutlar; onu ebedi kılmak istiyor, “temsil” yöntemini de bu nedenle çok seviyorlar. HHH Hobbes “bir kere sözleşmeye varıldığında katılanlar onaylamasa bile sözleşmeye uymanın kural olduğunu” söylüyordu. Hobbes ve diğerleri devletle ilgili bilgilerimizin gelişmesinde inkâr edilmez bir yere sahipler. Devletin ne kadar demokratikleşebileceğini ya da “sönümlenmesinin” nasıl mümkün olabileceğini tartışırken, yalnız teorik değil pek çok pratik örnekten de yararlanıyoruz. Hitler benzeri örnekler, günümüzde de pek çok ülkede kendilerini kamufle etmeyi başaran Becerikli Bay Ripley’ler pratik olarak yol gösteriyor. HHH Temsili demokrasi denilen aldatmacayı; büyük bir ilerleme olduğundan kuşku duymadığımız “genel oya dayalı temsil”i aşma konusundaki tarihsel denemeleri de küçümsemek olmaz. “Güçler ayrılığı” gibi işlemeyen yöntemler ya da “vekillerin geri çağrılabilmeleri” gibi arayışlar “temsil”in aldatıcılığını deşifre etmeye yarayabiliyor. Doğrudan demokrasi talepleri ise “nüfus çok fazla, her şeyi halka sormak imkânsız” gerekçesiyle hep geri çevriliyor. HHH İmkânsız değildir. Böyle bir imkânın başlangıç noktası olarak yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılması, demokratik kitle örgütlerinin istemlerini daha güçlü bir şekilde dile getirmeleri sayılabilir. Kitlelerin toplanma, gösteri yapma hakkını aktif bir şekilde kullanmaları kapitalizm koşullarında bile bürokrasiyi geri çekilmeye zorlayacak yöntemlerdendir. Doğrudan demokrasinin bir başka aracı da, egemenlerle işbirliğini seçmezse, medyadır. Gerçekler dile getirildiğinde temsil yetkisini kötüye kullananların nasıl kaçacak delik aradıklarını biliyoruz. HHH Kuşkusuz devleti kendi rızasıyla değişmeye razı edebilmek imkânsızdır; bunun için onunla ilgili temel bilgiyi; mülkiyetle ilişkisini de gündemde tutmak zorunlu. Bunu yapabilmek için toplumsal ilişkilere nüfuz edebilmek, onları harekete geçirmek, örgütlemek değil, örgütlenmek gerekiyor. Hobbes’la başladık öyle sürdürelim; onun Devlet’i, “adalet, eşitlik, merhamet ve kendine yapılmasını istediğini başkaları için de istemek” gibi insanda var olduğunu varsaydığı “doğa yasalarına” dayanıyordu. Oysa böyle yasalar yok; “insanın özü”, ancak harekete geçtiğinde, örgütlendiğinde anlam kazanabilecek “toplumsal ilişkilerin bütününde” saklı. HHH Devletin tanımının, temsil gücünü ele geçirenlerin zorbalığı olması tarihin ve günümüzün pratik bilgisidir. Devlette güç sahibi olanları, yalnızca onlara yetki verdiği söylenen insanlar, yani sokak geriletebilir, durdurabilir. Parlamentoda temsil gücüne ortak oldukları varsayılan muhalefet partileri ise sokakla, yani yurttaşla ilişki kurmayı başarırlarsa etkin bir şekilde var olabilirler. Yoksa bizim “Leviathan” temsil yetkisini, “sonsuza kadar” diye anlayacak, “ensemizde boza pişirmeyi” sürdürecektir. Evinin önüne gübre döktüler Edirne’nin Keşan ilçesinde partisinin düzenlediği toplantıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “G.. zekalı, Cumhurbaşkanı denen diktatör bozuntusuna buradan sesleniyorum. Türkiye’yi germeye kalkmasın, kendisine de g...zekalı diyorum” ifadelerini kullanan ve hakkında fezleke hazırlanan CHP Edirne Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Okan Gaytancıoğlu’nun, Tekirdağ’da Hürriyet Mahallesi’nde bulunan müstakil evinin önüne kimliği belirsiz kişilerce protesto amacıyla gübre dökülerek üzerinde “Ahlaksız herif tam ağzına layık” yazılı dövizler bırakıldı. Olay sırasında CHP’li vekilin evde bulunmadığı öğrenildi. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle