19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 19 Mayıs 2016 6 Koray Aydın’a ‘ülkücü’ torpili MHP’nin 4 genel başkan adayı ile ilgili başlatmayı düşündüğü disiplin sürecinde Koray Aydın’ın dosyası ayrılacak MHP’de parti içi muhalefetin “olağanüstü kurultay talebi”yle Bü yük Anadolu Oteli önünde top lanmasının ardından adaylarla ilgili disiplin süre ci hız kazandı. Bu güne kadar yap tıkları tüm konuş malar ve sosyal medya hesapla rı incelemeye alı SELDA GÜNEYSU nan 4 genel başkan adayından Ko ray Aydın’ın dos yasının, diğer adayların, Ümit Özdağ, Meral Akşener ve Sinan Oğan’ın dosyalarından ayrılaca ğı ve Aydın hakkında “bir disip KORAY AYDIN lin süreci başlatılsa da tedbirli ihraç istemiyle partiden ihracının gündeme gelmeyeceği” belirtiliyor. Aydın hakkında genel merkez tarafından sadece “inceleme” yapılacağı iddia ediliyor. Bahçeli, Aydın için, önceki gün “Aralarındaki tek ülkücü Koray Aydın” demişti. Aydın’ın dosyasının diğerlerinden ayrılmasının en önemli nedenini ise partideki şu hâkim görüşler oluşturuyor: “Aydın, gerek adaylığı süresince gerekse yaptığı açıklamalarla, süreci mümkün mertebe sakin götürme yolunu seçmiştir. Bu nedenle de diğer adaylardan ayrılmaktadır. Ülkücü gelenekten geldiğinden ötürü parti tüzüğünü çok iyi bilmektedir. Diğer adaylar gibi partiyi kamuoyu nezdinde küçük düşürücü ifadeler kullanmamış, başta Genel Başkan Devlet Bahçeli olmak üzere parti yöneticileri hakkında ağır disiplin suçunu oluşturacak ifadeler kullanmamıştır.” DOKUNULMAZLIK GÖRÜŞMELERİNDE SAMİMİ SOHBET NECATİ SAVAŞ DEVLET BAHÇELİ Basın neredeyse balkondan düşecek. TUĞRUL TÜRKEŞ Görüşmelerin sonuna kadar kalacak mısınız? ‘Babamın partisi’ demişti Türkeş MHP’den ihraç edilmişti. Disiplin süreci sırasında Türkeş, “MHP benim babamın partisidir. Beni partiden atmaya kimsenin gücü yetmez” ve “Allah bunları iktidara getirmesin” ifadelerini kullanmıştı. Bahçeli de kısa bir süre sonra AKP’ye geçen Türkeş için “Bir dağa bir serçe konsa dağ ne kazanır, bir dağdan bir serçe kalksa dağ ne kaybeder? Bilmem anlatabildim mi?” ifadelerini kullanmıştı. Türkeş’ten Bahçeli’ye: Ameliyat gençleştirmiş haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Türkiye’de sürdü rüyor. Adeta Mer yem Ana’nın kutsal bir vasiyeti, ema neti gibi... Sancar di yordu ki İnönü Ailesi’nin Pembe Köşk’ünde onuru na verilen yemek Pembe Köşk’te yemek, teki kısa konuşmasında: “Atatürk Sancar, 19 Mayıs Sakarya’da büyük meydan muharebesini sürdü “Orhan sana bir kararımı açıklıyorum, ne düşünüyorsun, Nobel madalyasını Anıtkabir’e Atatürk’e hediye edeceğim... Ama bunu şimdilik saklı tut, açıklanmasını istemiyorum...” Aziz Sancar, Stockholm’de Nobel Töreni Haftası’nda Grand Hotel’de baş başa sohbette bunu açıklıyor. Aralık 78 gibi. Ne diyebilirdim ki, büyük sevincimi dile getirdim. “Ne yapacağım madalyayı evde?..” diye de gerekçelendirdi. Sancar, büyük bir toplumsal insan! Bunu sonra yazacağım. İkisi replika üç Nobel madalyasından birini ABD’de üniversitesi rürken, Ankara’da Meclis’te eğitim konusu tartışılıyordu! Atatürk, geleceğin en önemli konusu olarak eğitimi görüyordu, ne kadar uzak bakış... Atatürk ve İnönü sayesinde iyi Alman hocaları da getirterek Türkiye’de üniversitenin temellerini attılar ve benim çok iyi Alman hocalarım ve tıp fakültem oldu...” Şimdi anasından ve Ata’sından aldığı bu misyonu sırtlayarak sürdürüyor. Ülke ve vatan sevgisinin bence en büyük dışavurumu budur, yani eğitime katkısı ve bu konuda üstlendiği rol modeli. 20 günlük ziyaretinin her günü eğitimle dolu... ne, birini mezun olduğu İstanbul Üniversitesi’ne, diğerini, aslını da ATATÜRK’ÜN SOFRA Ata’sına hediye edecekti. North Carolina ChapelHill’de madalyası geçen ay sergilendi. Üniversitenin en önemli kütüphanesinde (herkesebilimteknoloji.com haberi). İkincisi, bugün Anıtkabir’de Ata’sına çok yakın yerde törenle sergileniyor. Üçüncüsü de İstanbul Üniversitesi’nde 23 Mayıs’ta törenle sergilenecek. SINDA, PEMBE KÖŞK Stockholm’deki görüşmede Gülsün Bilgehan ile de haberleştiğini söylemişti. Gülsün Hanım, ta o zaman aramış, tebrik etmiş ve yazışmalarında Pembe Köşk davetini kesinleştirmişlerdi. Bu ilk gidişim Pembe Köşk’e... Orası ülkeyi kurtaranların ve sonra da Cumhuriyeti kuranla ‘Anam Ata’ya adeta tapardı’ rın ana karargâhı durumunda oldu yıllar boyu. Önce Ata ile 10 yıl, sonra da İnönü ve Ailesi ile... Sancar böyle biri. Cumhuriyet Orası bir müzeev! Evet gerçek çi ve Atatürkçü.. 10 çocuğunu müze! Giriş katı tarihle dolu. Üst da okutan, okuma yazma bilmez katta ise İnönü’nün kızı Özden Meryem Anam da Atatürk’e Toker Hanımefendi oturuyor. Her adeta tapardı, der. Savur’da, ba gün de müzeyi, gelen öğrencilere bası imam bir Meryem Ana, gele gezdiriyor ve anlatıyor. ceği büyük bir zekâsı ile görüyor Heyecanlandırıcı bir atmosfer... ve çocuklarını okutuyor. Sancar Nereye, hangi köşeye, tabloya, “tanıdığım en zeki kadındı” der resme, yazıya baksam, Özden (Aziz Sancar ve Nobel’in Öykü Hanım anlatmaya başlıyor. sü kitabım). Davetliler kimler? Gülsün Ha Bu Nobel ödülünü Atatürk nım bir “aile toplantısı” diyerek ve Cumhuriyet sayesinde al epey kısıtladı, kızı Zeynep Bilge dım dediği her yerde, ortalık alkış han bu sınırlamaya özen göste ve coşkudan yıkılıyor. Bu, gerçek rerek, sadece Sancar ve Fransız Türkiye’dir. Kimse aldanmasın. ca öğretmeni Melahat Hanım’ı Anasından ve ailesinden aldığı zikrederek yazdı Hürriyet’te; Milli eğitimin önemi ana dersini, tüm yet ise epey isim verdi. Sade ve zarif Ben de biraz bilgi vereyim. Sade ve zarif bir sofrada Türk mutfağınden nefis yemekler takdim edildi. Davetliler arasında tabii ki Gwen Sancar, Aziz’in yeğeni Metin Bey ve Eşi, Melahat Şahinoğlu ve Eşi, eşleriyle geniş İnönü Ailesi, Metin Heper ve Eşi, Hacettepe Rektörü Haluk Özen ve Eşi Seza Özen, Tayfun Özçelik ve Eşi, ben ve Özlem Yüzak... Ece Bilgehan, en genç olarak İsmet İnönü’nün oturduğu uzun masa başında yerini almıştı! Günün sürprizi şüphesiz Aziz Sancar’ın Mardin Lisesi’nden öğretmeni Melahat Hanım’dı. İlk kez karşılaşıyorlardı ve Sancar öğretmeninin elini öpüyordu! Heyecanlı görüntüler yaşadık. Yan yana oturduk masada. “Kendimi bundan sonra Nobel ödülü alan Aziz Sancar’ın öğretmeni olarak tanıtacağım” diyordu! Atatürk’ün sofrası Atatürk bu sofrayı da kullanıyordu Pembe Köşk’te. Özden Hanım en azından her hafta, diyordu. Ülkenin fikir, bilim, sanatta ileri gelenleri çağırıyordu en önemli konuları tartışmak için... Hesap ettim, 1927’den 1937’ye kadar 10 yıl boyunca belki de 400500 kez burada Ata’nın sofrası kurulmuş. Tabii Çankaya da var... Ortam aynı, atmosfer aynı, tabaklar aynı... Sadece orijinal masa Sevinç Hanım’lara gitmiş, üzerinde yemek yediğimiz ise benzer ölçüdeki... Damat ve oğlu Ecevit’i tutuyor İsmet İnönü üzerine anlatılan ilginçti. Örneğin damadı ve gazeteci Metin Toker ile Erdal İnönü, CHP’de İnönü Ecevit ayrılığı ve mücadelesi patladığında, İnönü’yü eleştirmişler ve Ecevit’in yanında saf tutmuşlar! Görüyor musunuz Cumhuriyetin özgürlüğünü! Ve bugün iktidar ve çevresine egemen olan biat kültürünü! İsmet İnönü ilk kez hesap makinesini burada görmüş. Çocukları, baba bak bu makine her hesabı yapıyor, deyince önce inanmamış. Sonra makineye hesap yaptırmış, çarpmalar bölmeler... Hepsi tutunca, hayranlığını gizlememiş. Aziz Sancar vesilesiyle İnönü Ailesi’yle bu atmosferi solumak, bana çok iyi geldi. Dahası var, sonraya... TBMMGenel Kurulu’nda, milletvekili dokunulmazlıklarıyla ilgili anayasa değişikliği teklifinin görüşmelerinin sürdüğü sırada, Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’le MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin objektiflere yansıyan “samimi” görüntülerinin altında “ameliyat ve basın” esprilerinin yattığı öğre nildi. Türkeş, Bahçeli’ye, geçirdiği kalp ameliyatı nedeniyle “geçmiş olsun” dileklerini iletti. Bahçeli’ye “yorgun göründüğünü” anımsatan Türkeş, “Görüşmelerin sonuna kadar kalacak mısınız” dedi, “ameliyat sizi gençleştirmiş efendim” diye espri yaptı. Bahçeli’nin de Türkeş’e foto muhabirlerini işaret ederek, “Basın fotoğrafımızı çek mek için balkondan düşecek” diye espri yaptığı belirtildi. Bahçeli ile Türkeş’in arası 7 Haziran seçimlerinden hemen sonra, geçici hükümetin kurulması sırasında açılmıştı. Davutoğlu’nun bakanlık teklifini, o zaman MHP’nin genel başkan yardımcısı olan Tuğrul Türkeş, sürpriz bir şekilde kabul etmişti. Türkeş partiden ihraç edilmişti. Feyzioğlu: Yargıtay MHp’liden karar vermiş olmalıydı KOLTUKLU Amasya Barosu’nun etkinliğine katılan Türkiye Barolar Birliği Başkanı MESAJ Metin Feyzioğlu, MHP’deki kongre süre cine ilişkin yargıdaki tartışmaları değer lendirdi. Yargıtay’ın kamu yararı açısından daha ön ce karar vermiş olması ge rektiğini belirten Feyzioğlu, Tosya ve Gemerek’teki mah kemelerin verdiği kararla rı da değerlendirdi. Feyzioğ lu, “Davanın açıldığı mahFeyzioğlu keme dışındaki mahkemele rin tedbir kararı vermesi mümkün değil. Yargıtay’ın burada bir an önce bu kararı vermesi lazım” dedi. l DHA MHP Kaş İlçe Başkanı İsmail Şah Yılmaz, deniz kıyısı ve dağda koltukla poz verip sosyal medyadan paylaştı. Yılmaz, “Mesajım öncelikle Türkiye’deki tüm koltuk sevdalılarına” dedi. Yılmaz, kurultay belirsizliği içindeki partisinin üst düzey yöneticilerine ve bazı hükümet yetkililerine göndermede bulunmak için farklı bir yol seçti. Koltuğunu yanına alarak ilçenin farklı noktalarına götüren İsmail Şah Yılmaz, çektirdiği fotoğrafları ‘Koltuğumu sevdiğim doğrudur’ notuyla paylaştı. l DHA ‘Koca çınarı yok edemediler’ TBMM Başkanı, 19 Mayıs mesajını ‘unuttu’ Osmanlı’yı övdü İsmail Kahraman TBMM Başkanı İsmail Kahraman, devam eden operasyonlar ve şehit düşen askerleri gerekçe göstererek TBMM’de 23 Nisan Resepsiyonu’nu iptal etmesinin ardından, 19 Mayıs Bayramı’nı da geçiştirdi. Kahraman Ankara’da olmasına karşın TBMM Başkanlığı adına 19 Mayıs mesajını TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın’ın ya yımlaması dikkat çekti. Kahraman, makamında 81 ilden ve KKTC’den gelen gençlik temsilcilerini kabulünde yaptığı konuşmada, STAR TV’de yayınlanan Muhteşem Yüzyıl dizisine değinerek, “Tarihin magazin tarafları değil, ruh veren tarafları, fetih ruhuna sahip olan, inanca dayalı tarafları anlatılmalı. Çok iftihar edeceğiniz bir tarihimiz var. Bu koca çınarı budadılar, yok edeceklerdi, edemediler. 19 Mayıs, bugün bir bayramdır. Milli ruhu anlamak için bir vesiledir. Atatürk’ü Anmak, Gençlik ve Spor Bayramı, ikisi bir arada. Milli mücadele ruhunu da anlamamız, milli şuura sahip olmamız lazım. Fatih’lerin, Kanuni’lerin torunu olduğunu bilmemiz lazım” ifadelerini kullandı. l ANKARA / Cumhuriyet Gençlik geleceğe dair umutlar taşıyan bir rüzgardır. Yüreği umutla dolu gençler bayramımız kutlu olsun. Ülgür GÖKHAN Çanakkale Belediye Başkanı Atatürk’ü Anma Gençlık· ve Spor Bayramı C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle