19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 19 Mayıs 2016 20 Rüyada cüce dövmek Sanki bir padişahmışım. Binlerce odalı bir sarayın en üst katında kocaman bir yatak odam varmış ama ben hep ikinci kattaki küçük bir odada uyurmuşum. Çünkü yangın çıksa, düşmanlar saldırsa o kattan aşağıya inmek çok zaman alırmış. Bir önceki rüyamda böyle bir durumda alt kattan gizli tünelden kaçmıştım. Efendim ben işte böyle padişahlık yaparken biri, bayramda Uzakdoğu’dan bir cüce getiriyor, “Çok marifetlidir” diyor, “istediğin hizmete koşarsın”. Hatta “Öyle ufaktır ki ayakkabı kutuları içinde bile uyur” da diyor. Ben de bunu saraya alıyorum. Cüce gerçekten söyledikleri gibi. Nereye gitsem peşimden geliyor, susadığımı benden önce anlıyor, koşuyor, gidiyor su getiriyor. Sonra her gün erkenden sokağa çıkıyor, gezeceğim mahallelerde duvarlara yazılmış kötü sözleri siliyor ben sinirlenmeyeyim diye. Komşularla arası maşallah sıfır sorun! Ben de onu Baş Mabeyinci yapıyorum. Çok hoşuma gittiğinden Bellini’nin torununu çağırtıp saraya giden yollardaki bilboardlara onun resimlerini yaptırıyorum. Ama bu cüce, bir müddet sonra kendini bir şey sanıp herkese tafra yatmaya başlamaz mı! Önce içten topuklu ayakkabılar ısmarlıyor, sonra odasına boy aynaları yerleştiriyor; bunlara bakıp boyunun uzadığına inanıyor. Yabancı ülkelere gittiğinde “Sarayı aslında ben yönetiyorum” diyor. Onlar da sahi sanıyorlar. Bir gün saraya döndüğümde bakıyorum kaftanımı giymiş padişahmış gibi dolaşıyor. “Hemen çıkar şunu!” Çok ağlıyor, yalvarıyor, “Tövbe” diyor, “bir daha yapmam” diyor. Onu evire çevire dövüyorum, sonra da kovuyorum. Cüceyi elimden kötü bir kaza çıkmadan alıp götürüyorlar. Yaptığım bu kadar iyiliğe karşı ne Bahar Bayramımı ne de Berat Kandilimi kutluyor.” Bu rüyayı hayra mı yorayım? Rüya yorumcusunun cevabı: 1. Boş ver: Bu memlekette çok kimse gün aşırı karısını, çocuğunu dövüyor da bir şey söylemiyorlar. Sen cüceni bir kez pataklamışsın ne olur? 2. Ama döveceğine altı cüce daha bulup onları törenlerde merdivenlere dizseydin: Sana kötü şeyler söyleyeceklerine Pamuk Prens derlerdi o zaman. 3. Cücelerin ahı kötü tutar. Keşke kovacağına onu Miniatürk’e müdür atasaydın. 4. Saraya yeni bir cüce aldın mı? Almadınsa benim teyzemin oğlu tam iki yıldır işsiz geziyor. Bu yüzden oğlana kız isteyemedik. Ne olur bu çocuğu al da büyük bir hayır işle. Boyu mu kaç? Bir doksan kadar var. Al bu genci şu cüce kadrosuna... Valla billa sen yaparsın bunu! ŞANS TOPU 18, 19, 22, 24, 32 + 12 5+1 BİLEN: 740 bin 418’er TL (3 kişi) 5 bilen: 4 bin 382’şer TL 4+1 bilen: 309.60’ar TL 4 bilen: 32.35’er TL 3+1 bilen: 17.55’er TL 3 bilen: 3.75’şer TL 2+1 bilen: 5.70’er TL 1+1 bilen: 3.45’er TL 19 MAYIS 2016 SAYI: 33097 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Yayın Koordinatörü Murat Sabuncu Yazıişleri Müdürleri Bülent Özdoğan Baydu Can Reklam ve Pazarlama Direktörü Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Haber Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Dış Haberler: Pınar Ersoy l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. lMuhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 03.46 03.36 04.07 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05.36 13.08 17.02 05.23 12.52 16.45 05.50 13.15 17.05 Akşam 20.27 20.08 20.27 Yatsı 22.08 21.46 22.01 İYİ KALPLER ARANIYOR NEDEN SİZ OLMAYASINIZ? İnsanlık düşmanı ilan edilen kalp damar hastalıklarına karşı farkındalık yaratma çalışmalarını aralıksız sürdüren. “İyi Kalpli Ol”un diyor... TÜRK KALP VAKFI www.tkv.org.tr turkkalpvakfi turkkalpvakfi iyikalpliol yorum EDİTÖR: EMİNE ÖZCAN TASARIM: İLKNUR FİLİZ Mardin milletvekili Mithat Sancar, Meclis kürsüsünden sesleniyordu. Kızgındı: “Ben 30 yıl hukuk hocalığı yaptım, pek çok iddianame inceledim fakat bu dönemde gördüğüm iddianameler kadar felaket, feci iddianame görmedim. Kendimle ilgili hazırlanan iddianameye aklım ermiyor. Bu fezlekeleri, iddianameleri hazırlayan savcılar içinde benim bir nebze emeğim olanlara bu emeği helal etmiyorum. Başkana, krala itaat için hukuku bu kadar rezil duruma düşürenlere emeklerimi helal etmiyorum.” Sancar hakkında hazırlanan iki fezlekeden birinin konusu 10 Ekim Ankara katliamını kınayan konuşmasıydı. Katliamdan bir gün sonra Sancar, Erdoğan’ın “Milli vekil istiyorum” sözlerini hatırlatarak “Milli derken biz neyi kastettiğini biliyoruz. İşte bu katliam onun anladığı anlamda milli bir katliamdır. Niye millidir? Bu devletin geleneklerinde olan her unsur bu katliamda da vardır. Çeteler vardır, mafyalar vardır, derin devlet vardır, maşa örgütler vardır ve en önemlisi devlet tepeden tırnağa vardır. Milli diyen bu katliamın baş sorumlusudur. Milli bir katliam işlenmiştir” demişti. Bu konuşması, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” sayıldı, fezleke 17 Şubat 2016’da Adalet Bakanlığı’na gönderildi. Dokunulmazlık tartışmaları başladığında 330 fezleke bulunuyordu milletvekilleri hakkında ve bunlardan sadece 182’si HDP’lilere aitti. Dün yapılan birinci tur oylamaları sırasında ise fezlekelerin sayısı 667’ye çıkmıştı, bunların 405’i ise HDP’lilere aitti. Aniden bu kadar artış gösteren ve Sancar’ı “dehşete düşüren” fezlekelerden bazılarına bir göz atalım... Eylül 2015’te Cizre’de ilan edilen sokağa çıkma yasağına karşı yola çıkan HDP heyeti polis ‘Hakkımı helal etmiyorum’ ler tarafından İdil’de durduruldu. Urfa milletvekili Osman Baydemir’in tartışma sırasında söylediği “Saray’daki sahtekâr” ve “bunun hesabı sorulacak” sözleri “Cumhurbaşkanı’na hakaret” ve “tehdit” olarak nitelendirildi. Fezleke 24 Aralık 2015’te Meclis’e gönderildi. Batman milletvekili Ayşe Acar Başaran, Ağustos 2015’te Muş Varto’da öldürülen Ekin Wan’ın cenazesinin çıplak şekilde teşhir edilmesine tepki gösterdiği basın açıklamasında “örgüt propagandası” yapmakla suçlandı. 12 Kasım 2015’te fezleke Meclis’e gönderildi. Devletin tahsis ettiği feribotla İmralı’ya giden HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Ankara milletvekili Sırrı Süreyya Önder ise Öcalan’ın mesajlarını kamuoyuna iletmekle suçlandı. Önder’in fezlekesinin dayanağını 2013 Newroz’unda Öcalan’ın selamını iletmesi oluştur du. Demirtaş’ın Newroz konuşması da soruşturmaya konu edildi. Ne ilginçtir ki soruşturma 2 yıl sonra tamamlanarak fezleke dokunulmazlık tartışmaları başladığı günlerde Meclis’e gönderildi. Demirtaş için biraz daha geriye de gidildi. 2010’da katıldığı bir yürüyüş nedeniyle beş yıl sonra 15 Ekim 2015’te “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” gerekçesiyle fezleke hazırlandı. 12 Kasım 2015’te Diyarbakır Silvan’da başına atılan gaz kapsülüyle ölümden dönen HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile yanındaki 8 vekilin “görevi yaptırmamak için direnme”, “Cumhurbaşkanı’na hakaret”, “Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” gerekçesiyle dokunulmazlıklarının kaldırılması istendi. Fezlekeler Meclis’e bu ay geldi. İddianameler böyle uzayıp gidiyor... Anadilde eğitim istemi, seçim bürosu açılışı, Rojava’da IŞİD’e karşı savaşırken ölen YPG’lilerin cenazesine katılmak, arabasına silah konulmadığının tespit edilmesine karşın örgüte silah temin etmekle suçlanmak, kayınbiraderinin cenazesine katılmak... Mithat Sancar, konuşmasını bitirirken bir düşünürün “En büyük suçlar gerekli olanı değil fazla olanı elde etmek için işlenir” sözünü anımsatıyordu. İşte bu “fazla olanı isteme” iştahı Türkiye’yi büyük bir uçurumun kıyısına götürüyor. Neden mi? İlk oylama sonuçlarına göre dokunulmazlıkların kaldırılması referanduma gidecek. O süreçteki referandum Türkiye’sinin durumunu bir hayal edin, bir de dokunulmazlıkların kaldırılmasına “evet” diyenlerle “hayır” diyenlerin harita üzerinde farklı renklerle gösterildiği bir Türkiye düşünün, o zaman anlarsınız bu “uçurumun kıyısı”nı. Olaylar ve GOrUSler EDİTÖR: ÖZGÜR MUMCU ve SİNEM USER KARA [email protected] ‘Cimnastik’ özgürlük sembolüydü FİKRET ÜNLÜ Spordan Sorumlu Eski Devlet Bakanı Büyük ATATÜRK’le birlikte anılan ve kurtuluş savaşımızın simgesi olan bu tarihi gün, taşıdığı ve hatırlattığı değerler yanında, beden eğitimi öğretmenlerinin de meslek hayatlarının prestiji ve onuruydu. Hâlâ da öyle olmaya devam ediyor olmalı ki, biraz önce aldığım davet mesajını okurken, meslekten biri olarak bir anda mazinin derinliklerine dalıp gitmişim. Türkiye Beden Eğitimi Öğretmenleri Derneği Genel Merkezi’nden gelen mesaj biz meslek insanlarını “geleneksel 19 Mayıs yemeğine” davet ediyor. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı yok. Ama bizler, aynı bilinç ve özlemle nostalji yapacağız. Acı tatlı anılarımızı paylaşıp, şimdilik geçmişte kalan onurlu günlerimizi yâd edeceğiz. Bu önemli gün inanıyorum ki, daha büyük katılımlarla, daha içten ve çoşkulu ortamlarda yeniden kutlanmaya başlanacaktır. Zira gençliğe hediye edilmiş olan bu değerli günün anlam ve önemi hiçbir zaman kaybolmayacak. Toplumların ortak değerleri, gelenek ve görenekleri bir kişinin iradesiyle silinip gidecek olsaydı, bugün bu kararları alanların üzerine titredikleri birçok değer de çoktan yok olup gitmiş olurdu. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramlarında öğrenci gençliğin sergilediği toplu cimnastik hare ketleri ve kompozisyon gösterileri bir spor şöleni olmaktan da öteye Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesindeki ideali ve iddiayı yansıtıyordu. Gözettiği hedef ve anlatmak istediği sarsılmaz amaç, ÖZGÜRLÜK ve BARIŞ’tı. Toplu gösterilerdeki heyecan ve dinamizm, dayanışma ruhunu ve birlikte yaşama sevincini, modernleşme çabasını vurgulardı. Bu amaca hizmet etmek de beden eğitimi öğretmenlerinin en başta gelen görevlerindendi. Bu duyguları öğrenci, öğretmen ve yönetici sıfatıyla yıllarca yaşamış biri olarak biliyorum ki, bu duruma en çok üzülenler beden eğitimi öğretmenleri olmuştur. Gelecekte 19 Mayıs’lar yeniden kutlanmaya başlandığında da en çok sevinenler onlar olacaktır. Berlin Karnavalı’nda ‘Tacizci Türk’ skandalı Berlin’de kentin çeşitliliğini barındırmayı amaçlayan karnavala bu yıl tacizci Türkler damgasını vurdu. 1316 Mayıs tarihlerinde Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen festivalde pazar günü 17 ve 18 yaşlarındaki iki genç kız 10 erkeğin ortasında uzun süre tacize uğradı. Polisin müdahale etmek için harekete geçtiği sırada kızların telefonunu çalan şahıslar kaçmayı başardı. Polis uzun uğraşlar sonucunda 10 kişilik gruptan 3’ünü yakalamayı başardı. Olayı Twitter’dan duyuran Berlin Emniyeti, gözaltına alınan 3 kişiden ikisinin Türk olduğunu bildirdi. Sosyal medyada geniş yankı uyandıran olayın ardından kullanıcılar, Köln’de yapılan yılbaşı kutlamalarını hatırlatarak yaşananlardan duydukları rahatsızlıkları dile getirirken, bazı kullanıcılarsa 4 gün süren festivalde 800 polisin suçu ve tacizi önleyememesine tepki gösterdi. l Dış Haberler KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] GAZİ’de SULAR DURULMUYOR Şoför yaşamını yitirdi Güneydoğu Anadolu’daki operasyonları protestolar sırasında otomatik bir silahtan açılan ateş sonucu 3 çocuk annesi Pınar Gemsiz’in yaşamını yitirdiği Gazi Mahallesi’nde önceki akşam yapılan eylemde İETT’ye ait bir otobüs yakılırken polisten kaçan eylemcilerin durmak istemeyen bir taksi şoförünü silahla yaraladığı iddia edildi. Şoför Şeref Çakırmanoğlu hayatını kaybetti. Taksiciler eyleme hazırlanıyor. l İSTANBUL/Cumhuriyet IŞİD operasyonLARINDA 4 kentte 54 gözaltı İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin Sultangazi, Esenyurt, Esenler ve Sultanbeyli ilçelerinde düzenlediği IŞİD operasyonu kapsamında 10 şüpheli gözaltına alındı. Gözaltına alınan kişilerin eylem hazırlığında olduğu belirtildi. Öte yandan Elazığ’da 4 kişi, Samsun’da 3’ü kardeş 5 Iraklı ve Gaziantep’te de 35 kişi gözaltına alındı. 7 İLDE 30 KİŞİ gözaltıNA ALINDI İkinci reçete baskını İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri geçen haftalarda İstanbul merkezli birçok ilde polis ekipleri, sahte reçete operasyonu gerçekleştirmişti. Dün sabah İstanbul dahil 7 ilde ikinci bir operasyon yapan emniyet birimlerinin 30’u aşkın şahsı gözaltına aldığı öğrenildi. l CİHAN ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] TÜRK GENÇLİĞİNE HİZMET VAKFI’NIN 19 MAYIS 1919’UN 97. YILDÖNÜMÜ BİLDİRİSİDİR Ulusal birlik ruhuyla gerçekleştirilen Türk Mucizesi tutsak uluslara örnek bir insanlık, bağımsızlık ateşidir. İçten ve dıştan, varlık nedenimiz Atatürk ilkeleriyle Laik Cumhuriyetimize yönelik saldırıların değişik bahanelerle yoğunlaştığı, baskı ve dayatılmaların birbirine eklendiği günümüzde yurttaşlık bilinci ve bağımsızlık tutkusuyla dolu olduğumuzu vurguluyoruz. Türk gençliğinin Büyük ATATÜRK’ün emaneti, Kutsal Cumhuriyetimizi canını adayarak koruyacağı andını yineliyor, kurtarıcı ve kurucularımızı Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlamanın kıvancıyla minnet, şükran ve saygıyla anıyoruz. Atatürk yolundan bizi hiçbir güç çeviremez ve bu özgün yapıyı kimse yıkamaz. İnsan hakları, demokrasi ve inanç sömürücüleri, çıkarcılar, işbirlikçiler ve cumhuriyet düşmanları ne yaparlarsa yapsınlar Laik Türkiye Cumhuriyeti sonsuza değin bağımsız yaşayacaktır. Kamuoyuna derin saygılar sunarız. Başkan Prof. Dr. Güngör ŞATIROĞLU C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle