Katalog

Perşembe 19 Mayıs 2016 4 19 Mayıs randevusunu oluştura maz, oluştursa bile, ona bu işlevi kazandıramazdı. Peki o zaman, Mustafa Kemal’i, 19 Mayıs’ı nereye oturtacağız? Kurtuluş ateşi Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkmasından önce ya kıldıysa, 19 Mayıs neyin başlan 19 Mayıs neyin gıcıdır? Lider ile tabanının birleşmesinin ilk adımı olan 19 Mayıs 1919 va başlangıcı? Bugün 19 Mayıs 1919’un, yani Mustafa Kemal’in Samsun’a ayak basışının 97. yıldönümünü kutluyoruz. Bazıları bu tarihi, Kurtuluş Savaşı’nın, hatta modern Türkiye’nin başlangıcı olarak kabul ederler. tanın dört bir yanında, ateşlenmiş, ama henüz bir araya gelecek olgunluğa erişemeyip, münferit durumda olan bağımsızlık hareketlerinin, Erzurum’da yerelden bölgesele, Sivas’ta bölgeselden ulusala evrilmesinin, nihayet bunun 23 Nisan 1920’de Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi ile taçlandırılmasının başlangıcıdır. Başka bir deyişle, 19 Mayıs 1919 Oysa daha Mustafa Ke bağımsızlık savaşını yürütürken, ona mal Samsun’a çıkmadan önce de koşut olarak gelişen, birleşme bütün Anadolu’nun dört bir yanında çoban leşme, bir amaca doğru yönelirken ateşleri misali, bağımsızlık tutkusunun oluşan uluslaşma sürecinin başlangı meşaleleri kongreler toplanmaya baş cıdır. lamış, halkın bağrından “reddi ilhak” ve Ve onu ne yalnızca Mustafa Kemal’in bağımsızlık çığlıkları yükselmişti. iradesiyle açıklamak mümkündür, Daha önce de çeşitli vesilelerle be ne de Mustafa Kemal’in liderliğini ve lirtmeye çalıştığım gibi, ulusal bir hare Mustafa’yı Gazi Mustafa Kemal yapan keti tek kişinin irade ve eylemlerine in koşulları görmeden anlamak ve anlat dirgemeye kalkmak, kabul edilemez mak. bir yanlıştır. HHH Tarihimizi, Osmanlı’nın yüzyıllar sü Tarihe bakmak, ileri vitesle giderken ren ataleti ve onun üzerine ölü toprağı dikiz aynasına bakmaya benzer. serptiği toplumun meskeneti ve sonra da bir dâhinin şimşek gibi zekâsı ve azmi ile bu olguları tersine çevirmesi çelişkisiyle yorumlarsak hem onu hiç anlamamış, hem de karşı karşıya bulunduğumuz sorunları aşacak yöntemlerden de mahrum kalmış oluruz. Toplumsal olayların çözümündeki anahtar tümce “Nasıl çözülür” olmalıdır, “Kim çözer” değil. Zaten modern toplumları kadim toplumlardan ayıran başlıca öğelerden biri de budur. HHH Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının 19 Mayıs 1919’da o tarihi randevuyu kaçırmayıp, Samsun’da olmalarının nedenini ve anlamını da olayı ancak kişisel kararların ötesinde, zamanın imbiğinden süzülüp gelmiş, tarihsel gelişmelerin ve toplumsal dinamiklerin ışığında irdelediğimizde kavrayabiliriz. Evet Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet, başka deyişle modern Türkiye, Uluslar, toplumlar, insanlar hangi amaca doğru ilerlemek istiyorlarsa o amaca uygun olarak bakarlar geriye. 19 Mayıs’ı çarpıtmak, 23 Nisan’ı unutmak, Mustafa Kemal’i inkâr etmek (inkâr edenlere karşı çıkmak ilahlaştırılmasını onaylamak anlamına da gelmiyor tabii ki) hep ileriye yönelik amaçların ürünüdür. Kim ki TBMM’nin de üstünde görmektedir kendini, 23 Nisan’ı unutturmaya çalışır, kim ki milli iradenin tek temsilcisi olduğu iddiasındadır ve ulus kimliğine karşıdır, 19 Mayıs’ı çarpıtmaya çalışır. Kim ki aydınlığın ışığına karşıdır, Mustafa Kemal’i unutturmaya çalışır. Şu 19 Mayıs günü bir türlü çözemediğim bir soruyu size sormak istiyorum. Milli iradenin temsilcisi olduğunu söyleyen bir kişi, nasıl olur da onun ilk kilometre taşlarından biri olan 19 salt Mustafa Kemal’in kişisel iradesi Mayıs’ı ve onunla özdeşleşmiş Musta nin ürünü olmanın ötesinde bir olaydır. fa Kemal’i yadsır, unutturmaya çalışır? Hatta, önderin, Samsun’daki tari 19 Mayıs’ı tarih içindeki yerine doğ hi randevuda bulunmasını bile bu yön ru oturtunca, kendini toplumun üstün temle açıklamak gerek. O koşulların bir de görenlerin gerçek yerleri de kendili araya gelmesi olmasaydı, hiçbir irade ğinden çıkıyor ortaya. haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: SERPİL ÜNAY Güç sarhoşluğu Katılacağı konferansların engellenmesine sert tepki gösteren Bülent Arınç ‘özgürlük için mücadele sebebi sayar ve icabına bakarız’ dedi Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, öğrencilerin kendisini davet ettiği üniversite konferanslarının son dakikada iptal edilmesini “milli iradeye saygısızlık” olarak değerlendirdi. Rektörlüklerin yasak talimatı alıp almadığını soran Arınç, “Hoşa gitmeyen gerçekleri duymama ve duyurmama adına izlenen bu antidemokratik yol, baskı rejimlerinin yoludur ve tarih kitapları bu yolun yolcularının hazin sonlarıyla doludur” ifadelerini kullandı. Arınç, Twitter’dan yaptığı açıklamada daha önce de farklı üniversitelerde katılacağı konferansların iptal edildiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: Gerçekleri istememek ve engellemek: Siyasi veya idari makamlardan gelen ya da gelebilecek olan bu tür susturma çabaları ‘gerçekleri duymayı istememek ve duyulmasını engellemek’ kaygısı ile açıklanabilir. Bu engelleme tumumu, öğrencilere rağmen gelirse o öğrencilerin zekâlarıyla alay etmek ve onları yok saymaktır. Rektörlükler talimat mı alıyor?: Engellemelerin gerçek sebebi nedir? Rektörlüklere baskı uygulanmış mıdır? Milli iradeye saygısızlık: Halkın çocuklarının tertip ettiği konferanslar iptal ediliyor, ya da ettiriliyorsa, bu durum iptal edici, ya da ettirici için bir utanç vesilesi ve milli iradeye saygısızlıktır. Maharet yönetebilmek: Maharet üniversite açmak değil, üniversitelerde özgürlüğün ve bilim üretmenin yolunu açmaktır. Maharet yönetici olmak değil, yönetebil Mahalle değiştirmeyiz Daha önce bu baskıcılar, ses kısıcılar, Başbakan asıcılardı. O zihniyetti. Kendilerine müthiş bir güç vehmediyorlar ve ‘beni eleştirirsen yok olursun’ diyorlardı. Yok olmadık. Gençliğimizi, ömrümüzü verdik, yılmadık. Bu baskıcılar, ses kesiciler, sus deyiciler bizim mahallenin çocukları ise onlara kızıp mahalle değiştirecek değiliz. Kaldı ki o çocukların sesleri de artık karşı mahalleden geliyor. Özgürlük için mücadele Ülkemizin “sus”lar ülkesi olmasına bugün de karşı çıkarız. Başörtüsü yasağı gibi nice yasaklara birlikte karşı çıktığımız gibi. Omuz omuza mücadele verdiğimiz insanlar, artık bugün saf değiştiriyor, güç sarhoşluğu ile yasakçılık oynuyor ve omuz atıyorlarsa, o halde özgürlüklere müdahaleyi, özgürlük için mücadele sebebi sayar ve bunun icbanı bakarız. Şimdi seyreyelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler. mektir. Baskı rejimlerinin yo lu: Hoşa gitmeyen gerçekleri duymama ve duyurmama adına izlenen bu antidemokratik yol, baskı rejimlerinin yoludur ve tarih kitapları bu yolun yolcularının hazin sonlarıyla doludur. Provokatif olaylar üniversitelerde konferans verildiğinde değil; bilakis kürsüler, kalem ler, meşru ve farklı sesler susturulduğunda çıkar. Attığımız her adım ‘olay’ oldu: 40 yılı aşkın siyasi hayatımda, inandığım doğruları özgürce söylediğim hiçbir dönemde ‘provokatif olaylar’ çıkmadı. Fakat ne zaman ki sesimiz kısılmaya, varlığımız yoklukla imtihan edilmeye başlandı, işte o zaman attığımız her adım ‘olay’ oldu. Başbakan 14.00’te açıklanıyor AKP’deki temayül yoklamasının sonuçları Saray’la paylaşıldı, bugün MKYK toplanıyor. Başbakan saat 14.00’te 4 kişilik heyet tarafından duyurulacak Cumhurbaşkanı Erdoğan’la partideki temayül yoklamalarının sonuçlarını paylaşan AKP yönetimi, bugün MKYK toplantısının ardından yeni genel başkan adayını açıklayacak. AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, adayın bugün 14.00’te Genel Merkez’de 4 kişilik heyet tarafından açıklanacağını belirtti. Başbakan Davutoğlu’nun MKYK toplantısına başkanlık etmesi ve açıklamaya katılması beklenmiyor. AKP’deki temayül komisyonu üyeleri AKP Genel Başkan yardımcıları Mustafa Ataş ile AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, dün Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na giderek temayül yoklamasının sonuçlarını Erdoğan’a sundu. Yeni kurulacak hükümetin takvimi de taslak olarak konuşulmaya başlandı. Başbakan Davutoğlu’nun 22 Mayıs’ta hükümetin istifasını Erdoğan’a sunabileceği belirtiliyor. Erdoğan’ın pazartesi günü hükümeti kurma görevini yeni genel başkana verebileceği, 65. hükümet kabinesinin de aynı gün kurulabileceği kaydediliyor. Takvimin bu şekilde işlemesi durumunda 24 Mayıs’ta hükümet programının okunması, 29 Mayıs’ta güvenoylamasının yapılması planlanıyor. l ANKARA / Cumhuriyet Onlar yakın arkadaş Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Akar’ın Erdoğan’ın nikâhına katılmasına yönelik eleştirilere tepki gösterdi Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Sümeyye Erdoğan’ın nikâhına katıldığı için eleştirilen Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ı savundu. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlediği basın toplantısında 6 bin 500 kişinin katıldığı nikâhı “son derece sade ve basit” bir tören diye niteleyen Kalın, Akar’ın törene katılmasıyla ilgili “Devlet protokolü çerçevesinde davet söz konusu. Böyle insani bir konuyu istismar etmeleri kendi duruşlarını göstermektedir. Bu saldırılarla kimlere hizmet ediyorlar bunlara bakmak gerekir. Akar, Cumhurbaşkanımızın yakın arkadaşıdır” açıklamasını yaptı. Kalın Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu Saray’a Bırakma kararı alan Başbakan Ahmet Davutoğlu’na “yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkürlerini ileten” Kalın, “Sayın Başbakanımız, yarın (bugün) Sayın Cumhurbaşkanımıza veda ziyaretinde bulunacak. Onlar sürecin nasıl işleyeceğine karar verecek” dedi. CHP’ye eleştiri Dokunulmazlıkların kaldırılmasını öngören Anayasa değişikliği önerisinin ilk tur görüşmelerindeki CHP’nin tutumunu eleştiren Kalın, “İlk yaptıkları açıklama ortada, dünkü tablo ortada. Terörle mücadele konusunda, terörün şirin gösterilmesi de bir suçtur. Burada bu tartışmanın ana eksenini kaybetmeden konuyu hatırlamakta fayda var. Sayın Cumhurbaşkanımız tavrını ortaya koymuştur” diye konuştu. Dağlıca’da PKK tarafından bir helikopterin düşürülmesi ile ilgili soruya da Kalın, “O süreç detaylı bir şekilde inceleniyor. Bu soruşturma ile ilgili kapsamlı bir açıklama yapılacak Genelkurmay Başkanlığı tarafından. Bu görüntülerle ilgili olarak bir açıklama yapmayı planlıyorlar” karşılığını verdi. Soykırım tepkisi Almanya Federal Meclisi’nde Ermeni soykırım iddiaları ile ilgili oylama yapılacağına ilişkin Kalın, “Soykırım ciddi bir iddiadır. Delil olmadan iddiada bulunmak ciddi istismar demektir. Almanya’da Türk kökenli insanlar yaşıyor. Adeta bu vatandaşlarımızı karşısına alır şekilde bu tasarıların gündeme gelmesi insanın zihninde soru işaretlerine neden oluyor” diye konuştu. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B