Katalog

Pazar 3 Nisan 2016 4 haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Başbakan’ın kafası karışık Dün Başbakan’ın tutukluluk ve akademisyenler bildirisi hakkında söylediklerinin desteklenmesi gerektiğini, ama kimi sözlerinin de vahim yanlışları yansıttığını, bu durumu da en iyisi, kendisinin kafa karışıklığına vermek gerektiğini yazmıştım. Eğer, Başbakan’ın anayasa, Anayasa Mahkemesi ve seçilmişler gibi konulardaki yanlışları kişisel değerlendirmelerin ürünü olan münferit olaylar olarak kalsaydı, fazla üzerinde durmak gerekmeyebilirdi. Gel gelelim, “seçildim, öyleyse milli iradeyim, demek ki, her şeyi yapabilirim” zihniyetinin ürünü olan bu yanlışlar yaşamımızı zehir ediyor, zaten yarım yamalak olan demokrasimiz de böylece, tam bir tiraniye dönüşüyor. Son yıllarda ne zaman biri çıkıp da uluorta, “milli irade”, “ulusal egemenlik”, “seçilmişler” kavramlarını dile getirse tüylerim diken diken oluyor ve “eyvah, diyorum, bakalım bu defa altından ne çıkacak?” Nitekim Başbakan da söz konusu konuşmasının bir yerinde yeni anayasa ile ilgili olarak, “Egemenlik millet adına seçilmiş organları aracılığıyla kullanılır” demiş, başka bir yerde de “Anayasa Mahkemesi’nin yaptığı millet egemenliğini kullanmak değildir, olamaz da” diye eklemiş. HHH Bütün bunlar, demokrasiyi yalnız seçime indirgeyen çarpık anlayışın ürünleridir. Gerçekten de, demokrasi yalnızca seçilmişlerin milli iradeyi temsil ettikleri ve bu nitelikleri yüzünden her şeyi yapmaya muktedir oldukları bir rejime indirgenemez. Seçim demokrasinin ana öğesidir, ama yalnızca ondan ibaret de değildir. Seçilenlerin milli iradenin temsilcileri oldukları bir gerçektir. Ama bu olgu onlara her alanda her istediklerini yapma yetkisini vermez. Çünkü demokrasilerde, milli irade de bazı kurallara tabidir. Bu kurallar, yasalar, anayasalar, uluslararası anlaşmalar, demokrasinin evrensel kural ve kurumları tarafından belirlenir ve ortaya ilginç bir dengeler ve denetimler, güvenceler manzumesi çıkar. Demokrasinin tarihinde, başlangıç aşamasında üzerinde pek tartışılmayan, milli iradenin de hakları ihlal edebileceği zamanla görülmüş ve bu gibi durumlarda ne tür önlemler alınması gerektiği araştırılır olmuştur. Günümüzde gelinen noktada, artık sınırlanmış milli irade de her şeye muktedir değildir. Artık egemenlerin, velev ki ulus adına onu kullanan milli iradenin temsilcileri olsunlar, her dilediklerini yapamayacakları yetkilerinin kişi temel hak ve özgürlükleri yararına sınırlandığı rejimlere demokrasi deniyor. 20. yüzyılın üçüncü çeyreğinde yaşanmış olan, dehşet verici olaylar, milli iradeye dayanan iktidarların işledikleri insanlık suçları, milli iradenin kötüye kullanımına karşı önlemler alınması zorunluluğunu doğurmuştur. Bu açıklama ışığında günümüzde durum şudur: Eğer milli irade, her şeye kadir değilse o rejim demokrasidir. HHH Bunları olayı yalnızca seçilmişler, atanmışlar düalizmine indirgeyenlere anlatmak mümkün değil. Her şeyden önce birçok sistemde var olduğu gibi bizde var olan anayasanın 6. maddesinde ifadesini bulan hüküm şöyle: “Türk milleti egemenliğini anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır.” Dikkat edilirse burada, egemenliği kullanan organlar arasında, seçilmiş atanmış ayrımı yoktur. Zaten özellikle bizimki gibi az gelişmiş demokrasilerde, mekanizmalar sağlıklı çalışmadığından, atanmışlar seçilmişler ayrımı da gerçekçi değildir. Başka bir deyişle seçildikleri söylenenler de aslında liderin özel atama iradesinin ürünleri olarak, ortada gezinmektedirler. Hatta denebilir ki zaman zaman “atanmışlar”ın atanma kriterleri, “seçilmişler!”in atanma kriterlerinden daha nesnel, daha liyakat gözetir niteliktedir. Bütün bunlar teorik gibi görünüyor ama buradaki kafa karışıklığını gideremezsek, düzenimizin demokrasi görüntüsü altında despotizm olmasını da engelleyemeyiz. ÖNCEKİ ÖNERİDE YURTİÇİ VE YURTDIŞI 1500 TL İDİ Yurtdışı hediyeye 13 bin lira sınırı EMİNE KAPLAN AKP’nin TBMM Başkanlığı’na sunduğu siyasi etik yasa önerisi, geçen dönemde siyasi partilerce ortak hazırlanan metinden farklılıklar taşıyor. Daha önce milletvekillerinin kabul edebileceği hediyenin parasal değerinin sınırı yurtiçi ve yurtdışı olmak üzere vekil maaşının onda biri (1500 TL) olarak belirlenmiş ve tartışmalara yol açmıştı. AKP’nin önerisinde ise, milletvekillerinin milletlerarası protokol ve nezaket ilkeleri uyarınca, yabancı devletler ve kuruluşlardan alabilecekleri hediyeyle ilgili olarak “asgari ücretin 10 katı (13 bin lira)” sınırı getiriliyor. Önceki taslakta, milletvekilliğinin yapamayacağı işler arasına “periyodik olarak köşe yazarlığı, yorumculuk yapmaması” önerilmişti. AKP’nin önerisinde ise vekiller yorumcu olabilecek, köşe yazarlığı yapabilecek. 3 yıl TBMM yasağı Öneriye göre, milletvekilleri üyelikleri düştükten sonra 3 yıl boyunca Meclis’in görev ve faaliyet alanlarıyla ilgili konularda doğrudan doğruya veya dolaylı olarak görev ve iş alamayacak, komisyonculuk ve temsilcilik yapamayacak. l ANKARA ATATÜRK’E HAKARETTEN İSTENEN CEZA BELLİ OLDU Skandal paylaşıma 3 yıl hapis istendi Bursa’nın İnegöl İlçesi Milli Eği lilik soruşturma başlatırken, Karaaslan, paylaşı tim Şube Müdürü Mus mı kendisinin yapmadı tafa Karaaslan, ge ğını ileri sürmüştü. Eği çen yıl ramazan ayın tim sendikalarının suç du da Facebook hesabın yurusu üzerine soruştur dan Atatürk’ün fotoğ ma başlatan İnegöl Cum rafının bulunduğu “Sı Karaaslan cak diye orucu bırak huriyet Savcılığı, Karaaslan hakkında Atatürk’e mayın burası daha sıcak. K. Ata hakaret suçundan 3 yıla kadar türk” yazılı bir mesaj paylaş hapis istemiyle dava açtı. Dava mıştı. Gazemizin ortaya çıkardı ya 26 Nisan’da İnegöl Asliye Ce ğı skandalın ardından Bursa İl za Mahkemesi’nde başlanacak. Milli Eğitim Müdürlüğü ve Va l Yurt Haberler Yurtdışı dönüşü tutuklanan akademisyen Camcı’dan barış mesajı: Duvarları zorlamaya devam Kaya’dan METRİS günlüğü Metris Cezaevi’ne gönderilen akademisyenlerden Muzaf fer Kaya, tutuklandığı günden iti baren yaşadıklarını mektupla dile getirdi. İlk olarak Metris Cezaevi günlerini yazan Kaya, Silivri’nin Metris’e göre daha zor bir yer ol duğuna vurgu yaptı. Bitişik odalarda kaldıkları Ersoy ile bağırarak iletişim ku rabildiklerini belirten Kaya, ikisinin de ilk olarak verdikleri ki Kaya tap siparişlerinin Ahmet Ümit ve Orhan Pamuk’un son romanları olduğu nu söyledi. Metris’teki son üç gün gelen gazetelerin Cumhuriyet, Birgün, Hürriyet ve Sabah olduğu nu belirten Kaya, Silivri’ye nakil çıkınca, gazetelere erişimlerinin kesintiye uğradığını dile getirdi. l İSTANBUL/Cumhuriyet ‘Hocalarımızın yanındayız’ İstanbul CHP Gençlik Kolları “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için tutuklanan akademisyenlerle dayanışmak amacıyla Bakırköy Kadın Cezaevi önünde başlatılan “Özgürlük Nöbeti”ne katıldı. Gençlik kolları, ‘Barış Nöbetindeyiz’ pankartı açarak ellerinde ‘barış bizimle gelecek, barışı savunun hocalarımızın yanındayız, susmayacağız’ dövizlerini taşıdılar. Yapılan yazılı açıklamada gençlik yıllarının en karanlık, en baskıcı ve belki de en elim günlerinden geçmekte oldukları belirtilerek devletleşen bir hükümetin toplumsal barışı ve toplum vicdanını yok saydığı bir dönem olduğu ifadeleri kullanıldı. Bugün Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Beyazıt İlhan’ın da katılımıyla Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde nöbet devam edecek. l İSTANBUL/Cumhuriyet Barış İçin Akademisyenler’in hazırladığı “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriye imza attığı için hakkında yakalama kararı çıkartılan ve yurtdışından döndükten sonra ifade vermeye gittiği mahkeme tarafından “örgüt propagandası” iddiasıyla tutuklanan Doç. Dr. Meral Camcı’dan mesaj geldi. Camcı, tutuklu bulunduğu Bakırköy Cezaevi’nden avukatları aracılığıyla gönderdiği mesajda, “Siz dışarıdan biz içeriden duvarları zorlamaya devam. Görünen o ki oldukça uzun zaman sürecek ama olsun tuğla Camcı tuğla ilerleyeceğiz. Barış, özgürlük ve eşitlik bizim için tüm emek ve demokrasi güçleri için halklar için birer talep olmaktan çıkıp hakikatimiz haline gelecek. Dışarıda da içeride de yalnız değiliz. Dayanışmayla..” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL/Cumhuriyet Akşener’den AKP’ye HP genel başkan adayı Meral Akşener, gö Mrevden alınan parti lilere destek için önceki gece ‘Abbas yolcu’Gümüşhane’yegitti.Partililerta rafından “Başbakan Meral” slo ganlarıyla karşılanan Akşener, Atatürk Kültür Merkezi’nde yap MHP genel Başkan adayı, Gümüşhane’de ‘Başbakan olacağım’ dedi tığı konuşmada MHP’nin büyük kurultayını yapabilmeleri halinde başarı elde edeceklerini ve kendi sinin de Başbakan olacağını söyle di. Akşener, “Bu ülkeyi yönetme ye, refah getirmeye, huzuru sağ lamaya, kardeşlik hukukunu yeni baştan canlandırmaya hazırız. Biz hazırız, milletimiz de hazır. Bü yük kurultayı yapabilirsek, bu da görülüyor ki başaracağız ve Baş bakan olacağım. Varsın bazı muh teremler ‘koltuk sevdalısı’ desin. Biz talibiz ve başaracağız. Buna inanıyorum. Çünkü ülkücü irade, hele de ülkücü kadınlar karar ve rirlerse, Abbas yolda, Abbas yolcu Abbas’tan kastettiğim de AKP ik tidarıdır” dedi. ‘Onbaşı karşıladı’ Meral Akşener gittiği Gümüşhane’de partililerce ‘Başbakan Meral’ sloganlarıyla karşılandı. l DHA Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Nükleer Güven onbaşı karşıladı. Yani haksızlık da ru mahkemeye sunmasını değer lerin kararlarına uyacağını vurgu lik Zirvesi’ne katılmak için gitti etmeyelim, Çavuşoğlu da karşıla lendirdi. Akşener, “Sonuçta kararı layan Akşener şöyle konuştu: “Di ği Washington’da havaalanındaki dı. İnanın o onbaşının karşıladığı Sulh Hukuk Mahkemesi verecek. yelim ki arzu etmediğimiz sonuç karşılanmasına değinen Akşener bir ülkücü olsaydı, şart ve ant ol Hukukun üstünlüğüne ve yargıç çıktı. Arkadaşlarım, ne karar ve şu ifadeleri kullandı: “İsterdim ki; sun ki o uçakla geriye dönerdi.” ların bağımsızlığına biz uyuyoruz. rirlerse ona uyacağım. Derlerse ki, Amerika Birleşik Devletleri’nde Akşener, dün düzenlediği basın Herkesi mutlu eden bir karar çıka ‘Haydi abla, eve git’, hay hay. Ya Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı toplantısında MHP yönetiminin, cağını düşünüyorum” dedi. da ‘2018’e yürüyeceksin’ ona da bir onbaşı değil, Obama karşıla muhaliflerin açtığı ve 8 Nisan’da saydı keşke. Muhtarlara esip gür görülecek davaya ilişkin, Sulh Hu ‘Yarı yolda bırakmam’ hay hay. Kader birliği ettik. Bugüne kadar hiç kimseyi yarı yolda bı leyen ve Obama’yı lime lime eden kuk Mahkemesi’nin yetkisiz oldu Bugüne kadar hiç kimseyi ya rakmadım, bırakmayacağım da.” Cumhurbaşkanı Amerika’ya indi, ğu görüşünün savunulduğu rapo rı yolda bırakmadığını ve partili l GÜMÜŞHANE/DHA İntihar eden asker de şehit sayılsın İki ayrı mahkeme intihar eden askerin görev şehidi sayılmasına karar verdi. KEMAL GÖKTAŞ Askerlik yaparken intihar eden 2 askerin görev şehidi sayılmasına ilişkin açılan davalarda, iki ayrı mahkeme de askerlerin şehit sayılmasına hükmetti. Sivas’ta Mehmet Şirin Ay, bir erin farkında olmadan silahını ateşlemesi sonucu yaralandı. Tedavi gördüğü sırada bunalıma giren Ay, kendini astı. Ay’ın kızı, kendilerine maaş bağlanması için SGK’ye başvurdu, olumlu yanıt alamadı. Ankara 17. İdare Mahkemesi, SGK’nin kararını hukuka aykırı bularak iptal etti. Benzer bir dava da 1. idare Mahkemesi’nin gündemine geldi. 2000’de askerdeyken çok sayıda intihar girişiminde bulunan Gürkan Dede, 2000’de intihar etti. Mahkeme, “Dede’nin vazife malulü sayılması gerekmektedir” dedi. Şehit Aileleri Federasyonu yöneticisi İsmail Kılıç, “Mahkeme kararları ile intihar eden askerlerin görev şehidi sayılması gerektiğini ortaya koymaktadır” dedi. l ANKARA İYİMAYA İyimaya: 5 yıl anayasasız kalabiliriz TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AKP Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya, “5 yıl, 2 yıl, 3 yıl anayasasız kalabiliriz, anayasal kurumların bağlı olduğu yasalar var” dedi. Partisinin Danışma Meclisi Toplantısı’nda konuşan İyimaya, 1982 Anayasası’nın yürürlüktetn kaldırılmış olmasının, yeni anayasının yapılmasından daha önemli olduğunu ifade ederek, “Giderek parti görüşü olmaksızın ifade etmeye mecburum ki, yeni anayasa yapmasak dahi bu parlamentonun kurucu iktidar yetkisi içerisinde yürürlükteki anayasayı yürürlükten kaldırması gerçek bir demokratik kazanım olacaktır. Çok önemli, 5 yıl, 2 yıl, 3 yıl anayasasız kalabiliriz, anayasal kurumlar var, anayasal kurumların bağlı olduğu yasalar yani organik yasa dediğimiz yasalar var, bu çok önemli” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet Kamulaştırma yapılmazsa olmaz! Danıştay: Kanal İstanbul’un geçeceği arazilere bedelsiz el konulamayacak MUSTAFA ÇAKIR TBMM’de görüşmeleri devam eden “torba tasarı” ile Kanal İstanbul Projesi’nin geçeceği yerlerdeki arazilerin yüzde 40’ına bedelsiz el konulmasının yolu açılırken Danıştay’ın daha önce otoyollarla ilgili benzer bir düzenlemeyi iptal ettiği ortaya çıktı. Tasarı ile proje, İmar Yasası’nın “düzenleme ortaklık payı” kapsamına alınıyor. “Düzenleme ortaklık payı”, kamu ihtiyacı olan yerleri karşılamak için taşınmazın yüzde 40’ına bedelsiz el konulması anlamına geliyor. Ancak bu konuda önemli bir Danıştay kararı olduğu ortaya çıktı. Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sarıaltun, benzer bir kararın Danıştay tarafından iptal edildiğini belirterek, “Danıştay açık bir şekilde diyor ki, ‘otoyollar ulusal ve uluslararası kullanıma açık yerlerdir. Ancak kamulaştırma yolu ile elde edilebilir. Düzenleme ortaklık payı ile yapılamaz’. Bu karar Kanal İstanbul için de geçerlidir” dedi. l ANKARA Berberoğlu MİT TIR’ları davası teşhir vitrini oldu CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu partisinin Beykoz İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen Medya Özgürlüğü konferansına katıldı. Konferansta konuşan Berberoğlu, MİT TIR’ları haberiyle ilgili olarak “Savcı daha Can ve Erdem’in tutuklanmasından birkaç gün sonra yine birilerine yazdırdı; ‘Bu iş CHP’ye dayanacak’ diye. Bu olayı kendi kafalarına göre siyaseten rant sağlayacak bir tarafa doğru sürükleme gayretinde, savcının rolüne işaret etmek için söylüyorum. Yoksa abdestimden de, namazımdan da eminim. Bu haber doğrudur. Ben bu haberin tüm sorumluluğunu üstlenmeye hazırım” dedi. Demokrasinin bütün güçlerinin bir kişinin elinde toplandığını ve o kişinin talimatıyla, Can Dündar ve Erdem Gül’ün içeri atılmaya çalışıldığını belirten Berberoğlu “O yüzden nefis bir teşhir vitrini haline geldi o dava” dedi. C MY B