19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 27 Mart 2016 6 haber EDİTÖR: CAN DOKER Şehit oğluna son kez sarıldı Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde PKK’lilerle çıkan çatışmada önceki gün şehit olan 23 yaşındaki özel harekât polisi Emre Fıstıkeken’in cenazesi Van Jandarma Filo Komutanlığı’nda düzelenen törenle memleketi Nevşehir’e gönderildi. Fıstıkeken’den gelen acı haber, Nevşehir’in Göre Beldesi’ndeki yakınlarını gözyaşlarına boğdu. Baba Fıstıkeken şehit evladının tabutuna sarılarak gözyaşı döktü. Fıstıkeken cenaze namazının ardından toprağa verildi. Diyarbakır’da Mermer Jandarma Karakolu’na PKK’lilerin bombalı araçla saldırısında şehit düşen 28 yaşındaki Jandarma Astsubay Üstçavuş Halil Türkoğlu, memleketi Bayburt’ta yaklaşık 10 bin kişinin katıldığı bir törenle, doğum gününde toprağa verildi. Mardin’in Nusaybin ilçesinde önceki gün PKK’lilerce şehit edilen 25 yaşındaki Jandarma Uzman Çavuş Mustafa Şahin, Mardin’de düzenlenen törenle memleketi Niğde’ye uğurlandı. l DHA Emre Fıstıkeken Halil Türkoğlu Mustafa Şahin GENELKURMAY BAŞKANI AKAR’IN NUSAYBİN ZİYARETİNİN PERDE ARKASI gerİillçimedineekei 1l8kşoeyhdiutTabrdntoKaıeşymodmabebnarnaıankyi’ıslnaaızr Son operasyonlarda en çok şehit verilen Mardin Nusaybin’e giden Akar’ın operasyonu yürüten tüm personelle görüştüğü öğrenildi Akar’ın operasyonu yürüten hemen hemen tüm güvenlik personeliyle görüştüğü, kendilerini dinlediği de öğrenildi. Bir günde 3 şehit daha Kuzey Irak’ta IŞİD saldırısında bir asker, Hakkâri’de PKK’lilerle çatış mada bir özel harekât polisi, Şırnak’ta da bir korucu yaşamını yitirdi Genelkurmay Başkanlığı, Kuzey Irak’ta IŞİD ile Peş diğini açıkladı. ailesi acı haberle yıkıldı. Annesi Bu arada Hakkâri trafik kazasında ölen şehit üsteğ merge güçleri arasında yaşanan Yüksekova’da 13 men Cazgır’ın bekar olduğu öğ çatışmada, IŞİD’in attığı Katyuşa Mart’ta başlatı renildi. Koyu Karşıyakaspor ta ÇNRA mermisinin bir kısmının lan ve halen de raftarı olan Cazgır’ın şehit habe Başika kampında Türk askerle vam eden operas ri Karşıyaka camiasında büyük rinin konuşlu bulunduğu Gedu yonlarda 1 özel üzüntü yarattı. Şehidin birkaç ay Üs Bölgesi’ne düştüğünü açıkladı. Genelkurmay, düşen mer harekat polisi şe önce geçici görevle Kuzey Irak’a İsmail Cazgır hit olurken 1 özel gittiği belirtildi. mi nedeniyle 1 askerin şehit olduğunu, 1 askerin ise yaralan harekât polisi de yaralandı. Öte yandan Genelkurmay, Şırnak’ta ‘Biraz mutluluk...’ dığını belirtti. Genelkurmay olayın ardından tespit edilen 4 IŞİD hedefinin önce Fırtına obüsleri ve tank toplarıyla ardından koalisyon uçaklarıyla vurulduğunu, ayrıca belirlenen ilave 4 hedefin ise Türk uçaklarıyla imha edil PKK’lilerin saldırısı sonucu ağır yaralanan bir korucunun kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak şehit olduğunu açıkladı. IŞİD’in mermisiyle şehit olan topçu üsteğmen İsmail Cazgır’ın (28) İzmir Karşıyaka’da yaşayan Bu arada Cazgır’ın şehit olmadan kısa süre önce Facebook’tan, son günlerde popüler olan kitap kampanyası mesajını “biraz mutluluk iyi gider şu günlerde” diyerek bitirmesi dikkat çekti. l DHA Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın son operasyonlarda en çok şe hit verilen Mardin’in Nusaybin il çesine ziyaretinin perde arkası ara landı. İlçedeki operasyonların yö netimine ilişkin şikâyetler üzerine Akar’ın bölgeye git tiği, incelemeler yap tığı ve tartışmalara el koyduğu öğrenil di. Hakkâri’nin Yük sekova, Mardin’in SERTAÇ EŞ Nusaybin ve Şırnak merkezde 14 Mart’ta başlatılan operasyon larda en çok şehit Nusaybin’de ve rildi. Nusaybin’deki dünkü çatışma larda şehit verilen bir askeri perso nel ile operasyon boyunca toplam 18 güvenlik görevlisi yaşamını yi tirdi. Kobra tartışması Operasyonların başlamasının ardından Nusaybin’de çatışma bölgesine el yapımı patlayıcı’lara belli düzeyde dayanıklı olduğu bilinen Kobra Taktik Tekerlekli Zırhlı Araç’la (TTZA) birlik gönderilmesi ve ağır zaiyat verilmesiyle tartışma başladı. PKK militanlarının birbirine çok yakın mesafelere çok büyük miktarlarda patlayıcı tuzakladıkları saptanmıştı. Buna karşın en fazla 15 kilogramdan fazla patlayıcıya dayanıklı olmadığı bilinen Kobra ile çatışma bölgesine tim gönderilmesi, patlama sonrası aracın tahrip olması timin tamamının çatışma dışı kalmasıyla bazı güvenlik personelinin tepki gösterdiği öğrenildi. Operasyonlarda şehit sayısının diğer bölgelerle kıyaslanmayacak şekilde artması yakınmaların daha da artmasına ve askeri makamlara iletilen şikâyetin Genelkurmay’a kadar ulaşmasına neden oldu. CHP Mungan için harekete geçiyor CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde hücrede tutulan Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan’ı ziyaret etti. Tanrıkulu, ziyaret sonrası yaptığı açıklamada, “Aslında şu an siyasi tutukluların kaldığı koğuşta tutulması lazım. Kaldığı yer, disiplin cezası alanların, ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilenlerin tutulduğu eski adı hücre yeni adı gözlem odası olan bir yer. Son derece havasız, sağlıksız, hareket edecek hiçbir alanın olmadığı bir yer” dedi. Mungan için Adalet Bakanlığı nezdinde girişimlerde bulunacağını belirten Tanrıkulu, Mungan’ın mesajını iletti. Mungan, “Her koşulda barış için mücadele etmeye devam edeceğiz. Türkiye’yi, Suriye’ye, Irak’a çeviremeyecekler. Mutlaka aydınlığa kavuşacağız. Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın” dedi. l İSTANBUL /Cumhuriyet Akademisyenlere özgürlük için nöbet Tutuklu akademisyenlerin serbest bırakılması talebiyle Silivri Cezaevi ve Bakırköy Kadın Kapalı Ceza evi önünde meslektaşları ve dayanışma amacıyla gelenler tarafından geçen çarşamba günü başlatı lan “Özgürlük Nöbeti” sürüyor. Bakırköy Cezaevi önünde dün yapılan nöbete KESK üyeleri ve eş genel başkanları ile HDK eş genel başkanı Sebahat Tuncel katıldı. O çok dillendirilen ‘askeri darbe olur mu’ konusu Türkiye’de AKP iktidarındaki kadar darbe konusu gündeme gelmemişti. İktidara geldikleri günden beri darbe de darbe. Bu öncelikle bir oy toplama vesilesi. Ama arka planda da anayasaya ve yasalara karşı tezgâhlanan hukuksal/sivil darbe ile rejimi değiştiriyorlar. Buraya kadar söylediklerim resmin çok genel bir çerçevesi. Ama ben damardan konuya gireceğim bir yazı ile. Önce güncelden girelim. En son laf, “Ordudaki Fethullahçı generaller darbe yapar mı?” oldu! Tabii bu bağlamda, ABD’nin darbe ile Erdoğan iktidarını tepelemek istediği yorumu da dolaştırılıyor. Bunlara da çıplak mı çıplak gireceğim, ama öncelikle darbenin mekaniği üzerine: Askeri darbenin dış desteği Darbe ile şüphesiz askeri darbe kastediliyor. AKP/Erdoğan’ın rejime karşı uygulamalarıyla siyaset pratiğine soktuğu “sivil darbe” de var. Ülkemizde, seçilmiş iktidarı silah gücüyle devirmek bağlamında, 3 kesin darbe oldu. 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980... 28 Şubat 1997’de de yine askerin siyaset sahnesinde boy göstermesi ve yarattığı toplumsal baskı sonucu “postmodern darbe” gerçekleşti. Bu sonuncusu, hukuki süreç içinde Erbakan’ın Demirel’e istifasını vermesi ile oldu. Arka planda zor vardı. Desteksiz darbe olmaz Bu askeri darbelerin temel mekanizması, arkasında uluslararası güç desteğinin, ABD’nin olması ile çalıştı. Ama bu destek, askerlerin “en kısa sürede” iktidarı sivillere tesliminin de garantisi oldu. Bu “dış destek” olmasaydı, ordu darbe yapabilir miydi? Tartışmalı olsa da, bana göre yüzde 90 hayır. Mesela, ABD ve Batı, 28 Şubat 1997’de Erbakan hükümetinden ne kadar rahatsız olsa da, postmodern darbenin bile arkasında durdu denemez. Birinci savım: Dış destek şartı. Önemli nedeni: Batı, ekonomik cendere ile darbecileri anında kımıldayamaz hale getirir. Hele Türkiye gibi NATO üyesi, AB ortaklığı içinde bir ülkeyi. Darbe zamanları geçti mi? Batı (ABDAB) geçmişteki gibi bugün de bir askeri darbeye destek çıkar mı? Batı “artık de mokratik” oldu, günümüz dünyasında darbeleri desteklemez diye düşünebilirsiniz. Ve küreselleşen ekonominin Türkiye özelinde böyle bir askeri darbeyi asla kaldıramayacağını ve ülkeyi ve darbecileri çökertebileceğini söyleyebilirsiniz. Bu düşüncede 2 haklılık payı, 1 de yanlış var: İlki, ABD’nin 1980’lerden, özellikle de 1990’lardan sonra askeri darbelerle coğrafi bölgelerde tutunma ve Rusya’ya karşı mevzi inşa etme politikasını değiştirdiğidir. “Portakal devrimleri” gibi, Rusya’ya karşı devreye sokulan mekanizmalar, askeri değil “sivil toplum inisiyatifleri ve partileri” oldu. Bu, “demokrasi”, “parlamenter rejim”, “insan hak ve özgürlükleri” gibi, Batı’nın üzerinde yükseldiği değerlere dayalı meşru bir politika temeline dayandı. Batı bu değerlerle, örneğin Rusya’nın dağılan parçaları üzerindeki egemenliğini sarsıp kendisiyle özdeşleşmiş, “Batı yandaşı” iktidarlar inşa etmeye girişti. Arap Baharı dün istenir miydi? Aslında, “Arap Baharı” isyanının altında/ardında da benzer Batı mekanizması yatıyordu. Bu ülkeler yeniden Batı’nın kurbanı oldu. Özgürlükler tabii ki çok önemli, ama Batı’nın tankı topu tüfeği uçağı işin içine girince, İslam ülkeleri bir 50 yıl daha geriledi, bazıları da ortadan kalktı. Libya, Irak, Suriye, Yemen mi var?! Bugün bu ülke milletleri, bugün içinde bulundukları koşulları bilseler, yaşadıklarını yeniden yaşamak isterler miydi? “Batı türü özgürlük” için böyle silahla parçalanıp yok olmak mı, yoksa daha evrimsel bir mücadele ve geçiş mi?! Ama aslında böyle sorular yoktur ve sorulmaz. Burada ortaya çıkar temele soru şu oluyor: Sanal bir özgürlük mü, yoksa maddi bir yok oluş mu?! Binlerce ekonomik bağ İkincisi, küçülen dünyanın yüzlerce değil artık binlerce iplikle birbirine bağlandığı ve bir askeri darbe rejimi altına giren ülkelerde keyfiliğin dünya ekonomisi tarafından kaldırılamayacağıdır. Böyle ekonomik olarak çökertilen bir ülkenin yeniden ayağa kaldırılması, kalkması şüphesiz ki çok zordur, yeniden daha derin sefalet ve bağımlılıkları da beraberinde getirir... “Darbe olur mu”ya yarın devam... Güvenlik amiri KESK’in afişini beğenmedi! KEMAL GÖKTAŞ Orman Bakanlığı, KESK’in 10 Ekim’de Ankara Garı’nda meydana gelen saldırıda hayatını kaybeden vatandaşların fotoğraflarının yer aldığı afişin “gruplaşmaya neden olacağı” gerekçesiyle kaldırılmasını istedi. KESK ise böyle bir gerekçeyle afişin kaldırılmasını istemenin “çalışanların bir kısmının adeta katliam taraftarı olarak görülmesi anlamına geldiğini” belirterek böyle bir yaklaşımın kabul edilemez olduğu yanıtını verdi. DSİ merkez bina içinde KESK’e tahsis edilmiş ilan panosunda saldırıda hayatını kaybeden 100 kişinin fotoğrafının yer aldığı afişle ilgili güvenlik amirinin tuttuğu tutanak üzerine DSİ Genel Müdürlüğü KESK’e afişi kaldırması için yazı gönderdi. KESK ise Bakanlığa hitaben verdiği yanıtta, afişin sendikal faaliyet kapsamı dışında gösterilmesinin kabul edilemeyeceğini belirtti. l ANKARA KCK’de ‘reddi hâkim’ talebi reddedildi Diyarbakır’da görülen KCK ana davasında sanık avukatlarının yaptığı reddi hâkim istemi, reddi istenen 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Eyüp Mergen ve heyetince kabul edilmedi. Reddedilen hâkimin de içinde olduğu heyetin bu kararı veremeyeceğini savunan sanık avukatları, üst mahkemeye itiraz etti. Üst mahkeme itirazı haklı bularak, dosyayı 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Reddi istenen hâkimlerin olmadığı heyetle toplanan mahkeme, avukatların istemini yeniden reddetti. Sanık avukatları bir daha üst mahkemeye başvurdu. Davanın 15 Mart’ta görülen duruşmasında sanık avukatları, Başkan Mergen’in HDP milletvekilleri Çağlar Demirel, Nadir Yıldırım, Osman Baydemir, Selma Irmak, Ahmet Yıldırım, Besime Konca ve Alican Önlü’nün dokunulmazlığının kaldırılması için Adalet Bakanlığı’na fezleke gönderdiğini belirtmişti. Fezlekede, “Sanıkların üzerine atılı suçu işlediği anlaşılmıştır” ifadesi kullanıldığını kaydeden sanık avukatları, bunun ihsasi rey olduğunu savunarak, Başkan Mergen hakkında reddi hâkim isteminde bulunmuştu. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle