19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 27 Mart 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: SERPİL ÜNAY haber 13 ERDOĞAN’IN TAKSİM ‘GEZİSİ’ Cumhurbaşkanı Erdoğan, Taksim Meydanı’ndaki bir otelde düzenlenen Uluslararası Eğitim Zirvesi’ne katıldı. Erdoğan, otelden ayrılırken meydandaki yayalaştırma çalışmalarını inceledi. Erdoğan, bir süre çalışmaları inceledikten sonra meydandan ayrıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün Yozgat’ta Kız İmam Hatip Lisesi’ni ziyaret edip öğrencilerle ders dinledi. Siz kimsiniz ya?Erdoğan bu kez de Dündar ve Gül’e destek veren büyükelçileri hedef aldı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, gazetemiz genel yayın yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün MİT TIR’ları haberi nedeniyle önceki gün yapılan duruşmasına katılan büyükelçileri hedef aldı. Erdoğan, “İstanbul’daki konsoloslar mahkemeye geliyor. Siz kimsiniz ya, sizin ne işiniz var orada?” diye konuştu. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından düzenlenen “Dünya Türk Girişimcileri Kurultayı”na katılan Erdoğan, barış bildirisine imza atan akademisyenlerine hedef aldı. Erdoğan, “Allah aşkına sorarım size, Türkiye’nin güney sınırlarındaki ilçelerinde terör örgütünün başlattığı çatışmanın mantıklı bir izahı var mı? Sen havalimanı yapacaksın havalimanını havan topuyla vuracak. Bunu kime yapıyoruz. Orada yaşayan Kürt kardeşlerimize. Böyle bir vicdansızlık olabilir mi? Bunlara methiyeler düzen bir kısım sözde akademisyenlerin ilimden bir nasibi olabilir mi? Ne diyor şair; İlim ilim bilmektir, ilim kendini bilmektir, sen kendin bilmezsen yanice okumaktır. İşte bunlar bunların ağzı. Bunlar böyle okumuşlar” dedi. Ne işiniz var orada? Büyükelçileri sert bir şekilde eleştiren Erdoğan şu ifadeleri kullandı: “Dün (önceki gün) malum bir gazetecinin mahkemesi vardı. Bu yargılamaya katılanların durumu çok önemli. İstanbul’daki konsoloslar mahkemeye geliyor. Siz kimsiniz ya, sizin ne işiniz var orada? Yani diplomasinin de bir adabı var. Burası senin ülken değil burası Türkiye. Sen konsolosluk binası ve konsolosluk sınırları içinde hareket edebilirsin. Diğerleri izne tabidir. Bunlar kalkıp bu ülke içerisinde gövde gösterisi yapacak haddi tecavüz edebiliyorlar. Oynanan oyunun tarzını göstermesi bakımından bu çok önemlidir. Demokrasi, insan hakları, özgürlük, seçim laflarını dillerinden düşürmeyenlerin halkın desteğini alarak iş başına gelenlerle, darbeciler karşı karşıya geldiğinde tercihlerinin hangisinden yana olduğunu hep birlikte takip ediyoruz, görüyoruz.” Radikal adımlar atacağız Uluslararası Eğitim Zirvesi’nde de konuşan Erdoğan, “Yeni olan faydalı eski olan zararlı gibi yaklaşımları kabul etmemiz mümkün değil. Bizim attığımız her adım anlamsız bir dirençle karşılandı fakat bu direnç halktan değil ‘Haluk’ tarzı batılılaşmayı savunan o azınlıktan geldi” dedi. “Eğitim öğretim sistemimizin hedefi, sadece kariyer yapmaya veya sınav geçmeye odaklı bireyler yerine, aklıselim, kalbiselim, zevkiselim sahibi bir nesil yetiştirmek olmalıdır” diyen Erdoğan, “Sistemin kadim değerlerimizi merkeze alan bir anlayışla, ilim, irfani hikmet esasları üzerine yeniden inşa edilmesi şarttır. İçinde bulunduğumuz dönem bu tür radikal adımları atabileceğimiz mümbit bir dönemdir” diye konuştu. l İSTANBUL / Cumhuriyet Turner: Türkiye karar vermeli Dündar ve Gül’ün davası nı izleyen İngiltere Başkonsolosu Leigh Turner, duruşma sonrası Twitter’dan “Yorumlar için teşekkürler. Burda önem Turner li olan karşılaştırmalar & geçmiş değil, Türkiye’nin nasıl bir ülke olmak istediğine karar vermesidir” mesajını paylaştı. Erdoğan okuduğu şiir nedeniyle hapis cezası aldığında yabancı diplomatlardan destek görmüştü Carolyn Huggins Tayyip Erdoğan Erdoğan, Barsony ve Schwimmer CEZAEVİNE GİRDİĞİNDE ONUN DA HAKLARINI SAVUNDULAR Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Belediye Başkanı oldu tik yöntemlerle seçilen siyasetçilere yaptıkları konuşmalar nedeniyle verilen ceza ler Meclisi Denetim Komisyonu Türkiye Raportörleri Andreas Barsony ve Walter ğu dönemde, okuduğu bir şiir nedeniyle lar, Türk demokrasisine olan güveni zayıf Schwimmer, Erdoğan’ın durumunu Tür 10 ay hapis cezasına çarptırılmış, ceza 1998 latır’’ demişti. Dönemin ABD Dışişleri söz kiye’deki düşünce suçu ihlallerine örnek yılında Yargıtay tarafından onanmıştı. Er cüsü James Foley de gazetecilere aynı olarak göstereceklerini açıklamıştı. doğan, Yargıtay kararından dört gün son sözleri tekrarlamıştı. CHP milletvekili Barış Yarkadaş, “1997 ra 29 Eylül’de dönemin ABD başkonsolosu Erdoğan’ın cezasının Yargıtay tarafın 98 yılları arasında Erdoğan’ı muhabir ola Carolyn Huggins tarafından ziyaret edildi. dan onanmasının ardından kendisini ziya rak izledim. Kendisi yabancı konsoloslarla Duruşmalar herkese açıkHuggins görüşmenin ardından, ‘‘Demokra ret eden Avrupa Konseyi Parlamenter çok sıcak temas halindeydi” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkla sıl yerine getirecekleri konusunda Viyana Sözleşmesi’nin oldu malarının aksine, yabancı ül ğunu anımsatan Yenidünya “Söz ke diplomatlarının Türkiye’de leşmenin 3. maddesine göre, dip herhangi bir davayı izlemele lomatların görev yaptıkları ülke ri için özel izin almaları söz konusu bile değil. Avrupa İn HİLAL KÖSE deki gelişmeleri takip etme ve ülkelerine bildirme görevleri var. san Hakları Sözleşmesi ve Tür Yargı bağımsızlığı, basın özgür kiye Cumhuriyeti Anayasa lüğü açısından Türkiye ile ilgi sı dahil çok sayıda ulusal ve uluslara li fasıllar açıldığı herkesin malumu. Za rası metinde, davaların herkese açık ten o fasıllar çerçevesinde bu tarz dava olduğu hüküm altına alınmış. Viyana ları takip etmelerini gayet makul karşı Sözleşmesi’ne göre ise konsolosların lamak lazım. Zaten takip etmeleri gere Can Dündar ve Erdem Gül’ün davasını kiyor” dedi. izlemeleri görevlerinin bir parçası. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakül Yasayı ihlal ediyor tesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Ca Koç Üniversitesi öğretim üye ner Yenidünya, Türkiye’nin iç huku si Yrd. Doç. Dr. Murat Önok da Viya ku açısından, davaların kamuya açık na Sözleşmesi’ne dikkat çekerek, “Dip lığının CMK’deki temel prensiplerden lomatların iç işlerine müdahale yasa olduğuna dikkat çekti. Mahkeme tara ğı var fakat, ülkedeki gelişmeleri yakın fından gizli yapılmasına ilişkin bir ka dan izleme hakları var. Bulundukları rar alınmadığı müddetçe o duruşmaya ülkedeki önemli olayları takip etmele o ülkede yaşayan herkesin izleyici ola ri iç işlerine müdahale anlamına gelmi rak girebileceğini vurgulayan Yenidün yor. Mahkemeye herhangi bir telkin ya ya, “Bunu engelleyen hiçbir yasal dü da talimatta bulunmadıkları sürece bir zenleme yok” dedi. Bü engel yok. Tam aksine, Cumhurbaşkanı yükelçilerin ve kon yargıya talimat anlamına gelen beyan solosların bulun larda bulunuyor. Kendisi ulusal huku dukları ülkede, ku ihlal ederken bu tür açıklamaları da görevlerini na hukuken mesnetsiz” dedi. Türk diplomatlar da davaları izliyor Türk diplomatları, görev yaptıkları ülkelerde, Türkiye’nin ilgilendiği pek çok davayı yakından takip ediyor. Türkiye’nin Almanya Büyükelçisi Avni Karslıoğlu, Nazi katliamı ile ilgili NSU davasının duruşmalarının birine katıldı. Sonraki duruşmalara da temsilci gönderdi. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in AİHM’de, “Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır” sözleri nedeniyle İsviçre ile karşı karşıya geldiği davanın ilk oturumuna, eski AB Bakanı Egemen Bağış ve CHP eski Genel Başkanı ve Antalya milletvekili Deniz Baykal da katılmıştı. PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yargılandığı davayı da pek çok yabancı diplomat izlemişti. Yasalar ne diyor? bklblysliaşıiuionlnnmglVdnıiiyneeuaivyodlndeegare:nrrgöbnmi“anöneBdiedrSnüetekeödtev.vürzi”slnellenepednrtiyşeitidmnao,eesbldetaavimusrrllaeiri’demukntikimpkhşn.lâuüuoB3nnknum.llüuaanmamrrlvaltaaseierdk,ıtrhdkgaimnaaeeekisosrmsskls6aliealıneıak.nakyAirnimıhlolviangasvdkekn,tairilekesiumudvmuiumpmnsdeeryuaeauereeudnikllsİmiyşendurtihmö.asnalşua”arnböiaşkaknehi,yzkrfaıablllıHnırtesnkkaaiüdlaaleardğrvakersnvıielnmyaaeyo,sirhyçasrıukreüiiıSp:anzçdkc“ömdtlaHvaüeizeremmuec.kleKyergtalokşüaaazölemlalrraaüaraarsüinekıçrfnadl,slımseaklyıaaiez’lrnaeeovnisbyinaandlairîarlhyhvaevsa“lüaeaMneerkrkilcnyAnlgayaeüalahinıaçhrmğklakdaztıeikngaleınyeelrtımmaiemrınrtrk.sn”ü.aakeaakeDmsrorl’elenlaıüunısahırrnrnuidkhuanıvnlael1kuşeâ4orkmrkrkad1.li.ıaaılrnuaBnemplrdalrüabaavuraaktrilıeşdlııüikgngmyrydna.eaeabeanKmrpriksleuüreaıaialnkçrkkmdmhçlülıhaisekaekuekmeösllaeiırgımlzıknçdonrüeeıaieılıknğaln:ı çnnmryamleeıaançıklanıiCmkklkdıikna.ae”kaadmpızvrhleMdaaaeuksrılağeyıM,ingdyaaımeuüahdçthvepaıeagkeaılmylölkmedknearearuleiardğmgmrasuei“örnıdıeş,nkvriumndleoıeenru,akunrrkegiredşuuYaembsasşpaiuninmlaaaisneraç.loahdılsDınykleaaaı’ulaınhkarnrpkraıilnnuaebgkıılkşrm1sie.8grmıenr2akeea.vısskıe Erdoğan’ıl Eleştiri mektubu açıklanacak ABD’de uyarı bekliyor İLHAN TANIR Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bu hafta gerçekleştireceği ABD ziyareti, iki ülke başkentleri arasında ortamın giderek kötüleştiği bir döneme denk geliyor. Washington’daki kaynaklardan alınan bilgilere göre, Erdoğan’ı Amerikan başkentinde uyarı dolu bir mektup bekliyor. Washington’da tanınan ve partiler üstü kimliğiyle bilinen bir düşünce kuruluşunun öncülüğünü yaptığı mektubu ABD’nin önde gelen uzmanları, eski yetkilileri ve büyükelçilerinin imzaladığı ve söz konusu mektubun Erdoğan’ın şehre ayak basmasıyla yayımlanacağı öğrenildi. Washington’daki üç farklı kaynak, bu mektubun içeriğinden haberdar olduğunu iletti. Mektupta, sözü dinlenen pek çok bölge uzmanı ve figürü, Erdoğan’a, basın özgürlüğü başta olmak üzere, her türlü muhalefete karşı izlediği “baskıcı” tutumu bırakması çağrısı yapacak. Kaynaklara göre mektubun tonu “sert”. Konuk bir devlet başkanının Washington ziyaretinde bu tür protestolarla karşılanması ise sık görünen bir durum değil. Vakıftan Erdoğan’a ret Önde gelen düşünce kuruluşlarından Carnegie Vakfı’nın da Erdoğan’dan gelen konuşma yapma talebini geri çevirdiği öğrenildi. Erdoğan’ın anti demokratik tutumunun, talebin reddedilmesinin gerisindeki neden olduğu, Carnegie’ye yakın kaynaklarca Cumhuriyet’e ifade edildi. Erdoğan’ın 31 Mart’ta Demokrat Parti ve Obama yönetimine yakınlığıyla bilinen Brookings Enstitüsü’nde konuşma yapması bekleniyor. Ancak Erdoğan’ın yapacağı konuşma için kamuya açık şekilde davet yapmayan Brookings, davetleri özel olarak gönderiyor. Cumhuriyet’in edindiği bilgilere göre, Brookings’de konuşmanın yapılması, buraya büyük miktarda para bağışlayan ve kurumda Türkiye kürsüsünün kurulmasını sağlayan TÜSİAD’ın girişimleriyle mümkün oldu. Yeni dışişleri bakanı TÜSİAD’ın Erdoğan’ın konuşma talebini, kurumun başkanı Strobe Talbott’a ulaştırdığı öğrenildi. Talbott, başkanlık yarışının favori Demokrat adayı Hillary Clinton’a yakınlığıyla biliniyor ve Clinton’ın başkan seçilmesi halinde ABD’nin yeni dışişleri bakanı olması bekleniyor. Kaynaklar Talbott’un açılış konuşmasında Türkiye’deki özgürlüklerle ilgili önemli uyarılar yapmasının beklendiğini söyledi. l WASHINGTON Davutoğlu’ndanl gizlilik kararını unuttu ‘yargılama şeffaf’ iddiası Başbakan Ahmet Davutoğlu, Can Dündar ve Erdem Gül’ün gizlilik kararı alınan davasının şeffaf olduğunu iddia etti. Davutoğlu, davaya katılan konsoloslara ilişkin, “Diplomatik temsilciler yargı sürecine titizlik göstermek durumdadır. Siyasi tavır niteliğiyle oraya gitmek şeffaflığa zarar veren hususlardır” dedi. Türkiye’de yargı bağımsızlığının esas olduğunu söyleyen Davutoğlu “Sanki uluslararası bir baskı olacak şekilde tavır sergilemek profesyonel davranış bağlamında doğru değildir” ifadelerini kullandı. Ürdün’e gidişte Atatürk Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Davutoğlu “Meclis’te tartışmalar yaşanırken isteyen gelip orayı takip edebiliyor. 2 seçim yaşadık, şuraya gidemezsin demedik. Türkiye’de görev yapan konsoloslar her yere gittiler, her türlü soruyu sordular, bilgi aldılar. Şeffaf bir şekilde Türkiye dünyanın gözü önündedir. Yargılamalar da şeffaftır. Kimseden çekinecek bir durum yok” diye konuştu. Yurtdışında biz de izliyoruz Davutoğlu diplomatik temsilcilerin bulunmasının yargı bağımsızlığı açısından doğru olmadığını belirterek, “Yurtdışında da elçilerimiz, konsoloslarımız da ilgili davalara gidiyor. Oradaki yargı sürecine saygı tutumunu gösterdik. Bazen sınırlamalar getirildi. Kimseden sakladığımız bir husus yok. Gözlemci olabilir, takip edebilir. Türkiye içindeki siyasilerin, diplomatik temsilcilerin bulunması yargı bağımsızlığı açısından doğru değildir. Gerekli teşebbüslerde bulundular bu konuda arkadaşlarımız. Kimsenin Türkiye’de yargı bağımsız karar verebilecekmiş gibi davranılması kabul edilebilir değil” ifadelerini kullandı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle