20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Bakışın altındaki gizli anlatım 18 kadın sanatçının eserlerini Bursa Nilüfer Belediyesi’ne ait Nâzım Hikmet Kültürevi’nde buluşturan “İflah Olmaz” sergisi 20 Mart’a kadar devam ediyor. Resim, desen, video, fotoğraf, heykel, enstalasyon, illüstrasyon gibi çok farklı [email protected] EDİTÖr: CEREN ÇIPLAK TAsArıM: ZARİFE SELÇUK 18 kadın sanatçıdan ‘İflah Olmaz’ sergi ri bir araya getiren serginin kavramsal çerçevesi ve tasarımı Arzu Yayıntaş ve Neriman Polat’a ait. Sergide yer alan bazı sanatçılar ise şöyle: Yeşim Ağaoğlu, Gizem Aksu, Sena Başöz, Deniz Bilgin, Banu Birecikligil, Fulya Çetin (çalışması solda). Pazartesi 22 Şubat 2016 17 Ersİn ALOK’Un sErGİsİ Fotoğraf sanatçısı Alok’un 55 yıllık sanat yaşamından seçkilerin sergileneceği ilk retrospektif sergisi İstanbul Fotoğraf Müzesi’nde açıldı. Alok’la sergiyi konuştuk Havana, Anneler Günü, Çiçekçi. Küba’dan siyah beyaz portreler stanbul Kültür Üniversitesi Sanat Galerisi (İKÜSAG), İzzet Keribar’ın objektifinden yansıyan, “Küba’dan Siyah Beyaz Portreler” adlı fotoğraf sergisine ev sahipliği yapacak. Siyahbeyaz fotoğraflardan oluşan sergi, 24 Şubat Perşembe saat 15.00’te İstanbul Kültür Üniversitesi Ataköy Yerleşkesi’nde ziyaretçilere kapılarını açacak. Sergi, 16 Mart Çarşamba gününe kadar görülebilir. İ Türk belgeselci ‘Cehennem’ filminde sergide pek çok simanın portre fotoğrafı yer alıyor. soldan sağa: Cevat Şakir Kabaağaçlı, Münir Özkul, Cemal reşit rey. n Bu serginiz bir ğimi tahmin ediyorum. Portnevi hesap dökümü. relerde kişilerin karakteristik Kendinize bir ‘‘aferin’’ kimliğini ortaya koymak isteveriyor musunuz? Aydim. Bir bakışın altındaki gizrıca niçin bunca bekli anlatımı ya da iki kişi aralediniz bir retrospeksındaki sevgi ve aşkı çekebilEZGİ tif sergi için? diysem, portre ve sevdiğim ATABİLEN 55 yıl, yaşam çizgisi bütün bu insanlar için bir şey içinde bana göre az bir yapmış olabilirim. Zamanın yıl. Ben daha çok fotoğraf çekmek içindeki tanıklığımı, onların adıve öteki yıllara doğru yola devam na zamanın ve tarihin içine sığetmek istiyorum. Bu serginin en dırmış olabilirim. önemli tarafı ‘‘teknik açıdan sern Portresini çektiğiniz isimgiye bakmak’’ olabilir. Çünkü ser lerden sizi en çok şaşırtan, belgi 1953’te başlayan serüveniki zorlayan kimdi? Beni en çok zorlayan Aliye min 2015’e kadar nasıl sürdüğüBerger oldu. O, son derece hırnü, teknolojinin nasıl değişerek çın, sert. Ona şunu sormuştum: yansıdığını gösteren bir fotoğraf “Hayatınızda mutlaka birçok aşk ansiklopedisi. Fotoğrafa meraklı olanlar; fotoğraf tarihinin içindeki olmuştur. Aşktan beklediğinizi buldunuz mu?” O anda saçlarıgelişmeyi, analog fotoğraftan dijital fotoğrafa geçişteki farklılıkları, nı karıştırdı, gözlerini açtı ve bana cevabı verdi. Ben de fotoğrahızlarını, renk ve renksizlik arafı çektim. Çünkü portre sındaki farkı bu sergide görecekler. Bunu düşündüğüm için de ya çekmek karşınızdaki yüzle sizin aranızşamı daha öteye götürmek istiyorum. Onun için bu sergi bana göre daki psişik ilişkide bir kısa zaman bir başlangıç diyebilirim. aralığıdır. n Dağlara odaklanmanız neden? Dağlar aslında haydutların yaşadığı bir yerdir. Ben dağların içinde yaşadığım ve karakteristik yüzünü çekebildiğime inandığım için, dağları ayrı bir yere koydum. Dağlar; enerji, güç ve ışık kaynaklarının birleştiği bir bölümdür. n Portre fotoğrafçılığında Ersin Alok yorumunu nasıl anlatırsınız? Portre fotoğrafçılığı, yüzlere psikolojik olarak bakmaya başladığımda, o yüzlerin benim için ekstrem olduğu anda bastığım deklanşörün adıdır. Ben çeksem çekErsin Alok sem bin yüzden belki birini çektiazar Dan Brown’un İstanbul’da geçen “Cehennem” kitabı, filme aktarılıyor. Brown’un kitapta yer verdiği, Türk belgeselci Göksel Gülensoy da, “Ayasofya’nın Derinliklerinde” belgeseliyle, bu filmde yer alacak. Gülensoy, “Filmin kilit noktalarından biri hem benim, hem de benim çektiğim belgesel. Bunu bir şekilde filmin içinde seyirciye vermek zorundalar. Bu kitabın karakteri olarak canlıysam filminde olmayı çok arzu ederim” diyor. Belgeselde, Ayasofya’nın altındaki kuyular, tüneller ve dehlizleri, keşfedilmemiş sarnıçlar yer alıyor. Y ‘İnsAnın GÜLEn ACıLArını OynAMAK İsTİyOrUM’ “B en Münir Özkul’u çekmek üzere onunla konuşmaya başladım. Bana hep hayatta yapmak istediklerini anlattı. Ben de heyecanla dinliyordum. Aynen söylediği bir sözü hiç unutmuyorum. ‘‘Ben toplumdan gelen kişilerden biri olmak ve onu yansıtmak istiyorum. Ama onun gizli bir yüzünü. Bana bakarken onun gülen acılarını oynamak istiyorum’ deyince, tam o sırada deklanşöre bastım. Sonra Münir yerinden kalktı. ‘‘Benim saçlarım düzgün, böyle her tarafa dağılıyor. Oysa aklım başka bir yerde. Saçlarım da oraya gitsin’’ diye saçlarını kendisi için ve kendi anlamı için düzeltti. Ben düğmeye bastım.” göstermek istemiyorum’ diye uzun uzun bağırmaya başladı. Fakat bu arada bir suskunluk oldu ve ben çok merak ettiğim bir şeyi Cemal Bey’e sordum. ‘Hocam, siz kompozisyon yazan, müzik yazan ve müziği duyan birisiniz. Tabii ki hareketleri de onunla beraber duyuyorsunuz. Çok merak ettiğim bir konu. Müziği içinizde nasıl duyuyorsunuz?’ deyince, hafif gözlerini kapadı ve başını arkaya doğru attı. Ben inanıyorum ki sesli değildi bu konu ama bu duruşun içinde bir sesin kendi içinde nasıl yankılanarak ortaya çıktığını o da düşünmeye başladı. İşte o anda ben de deklanşöre bastım.” M Ün İr Ö ZK UL : C KA EV BA AT AĞ ŞA AÇ Kİr Lı: ‘Yüzünü göstermek istemedi’ “Cemal Bey’in evine gitmiştik. Gittiğimiz saatte Cemal Bey uyuyordu. Ben evin içinde fotoğraf çekilebilecek bir yer aradım. Birden Cemal Bey içeri girdi. Bunlar nedir diye bağırmaya başladı. ‘Sizin bir portrenizi çekecektik. Siz şuraya oturursanız çekimi yapacağız’ dedik. Cemal Bey de ‘Ben fotoğraf sevmem. Ben yüzümü alikarnas Balıkçısı benden bir amfitiyatr fotoğraf istemek için gelmişti. Oturduk ve kendisini hazırlamak için birkaç dakika istedim. Kendisine bir kahve ikram ettik. Kahve içerken anlatmaya başladı. ‘Nasıl oluyor da Ege’de ‘Burina Burinata’ denen balıkçılar denize açılıyor, bunlar süngerciler aslında’... Süngerin derin soluğu ve soğuğu içinde, suyun içinde nasıl yaşadıklarını anlatıyordu. Anlatırken ben de deklanşöre bastım. Anlatırken yüzünde bir süngercinin ayrı bir dünyası vardı. Onu ben görüyordum ve sonra makinem gördü.” “H Yüzünde süngercinin dünyası’ Abidin Dino, Arif Dino. Dino Kardeşler, Corinne Art’ta orinne Art Gallery, Abidin Dino ve Arif Dino’yu ağırlıyor. Sergide, her iki sanatçının özel izni ile sınırlı sayıda gerçekleştirilen özgün baskı dizileri ve Abidin Dino’nun Güzin Dino’ya yaptığı sekiz guaj eseri bir araya geliyor. Arif Dino’nun “Yüzler” ile Abidin Dino’nun “Son İzler” dizilerinin ön planda olduğu sergi aynı zamanda iki kardeşin sanatsal olarak birbirlerinden etkileşimlerini de öne çıkarıyor. Arif ve Abidin Dino’nun sırt sırta resim yaparken yer aldığı eser ile bu eserin bulunduğu kataloğun da yer aldığı sergi, 17 Mart’a kadar açık. Editörlük atölyesi Türkiye Yayıncılar Birliği ve İstanbul Bilgi Üniversitesi işbirliğiyle hazırlanan yayıncılık eğitimi dizisinin yeni dönem üçüncü programı “Editörlük Atölyesi”, bugün İstanbul Bilgi Üniversitesi Santral Kampusu’nda başlayacak. 6 hafta sürecek atölye, her cumartesi 10.0014.00 saatleri arasında gerçekleşecek. Koordinatörlüğünü Sevengül Sönmez’in yaptığı etkinlikte, editörlük tüm yönleriyle ele alınacak. Tolkien’den iki ‘yeni’ şiir Tolkien “Gölge Adam” ve “Noel” başlıklı şiirlerini 1936’da Oxford’da kaleme almıştı üzüklerin Efendisi”, “Hobbit” ve “Silmarillion” gibi fantastik kurgu eserleriyle ünlü İngiliz yazar, şair ve filolog İn J.R.R. Tolkien’in r E L K yÜZÜ İn okul dergisinde yayımlanmış iki EFEnDİsİ’n ı r A Z yeni şiiri bulundu. A y The Guardian’ın haberine göre, “The Shadow Man” (Gölge Adam) ve “Noel” başlıklı şiirleri Tolkien, 1936 yılında, Oxford Üniversitesi’nde CE MA Lr EŞ İT rE y: C “Y MEF ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ’NDEN Üniversitemizin Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’ne 2 Doç. Dr., İnşaat Mühendisliği Bölümüne 1 Yrd. Doç. Dr. 2547 Sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelik hükümleri uyarınca tam gün görev yapmak üzere alınacaktır. İlgilenenlerin ayrıntılı bilgi için; Üniversitemizin www.mef.edu.tr adresindeki ilan metnini incelemeleri duyurulur. www.mef.edu.tr • [email protected] J.r.r. Tolkien profesörken kaleme almış. “The Shadow Man” adlı şiir, “griye bürünmüş bir hanımefendi”nin gelişine dek yalnız yaşayan bir adamın hikâyesini ve onların gölgelerinin tek vücut haline gelişini anlatıyor. Aynı şiirin ilk versiyonlarından biri 1962 yılında yayımlanmıştı. “Noel” adlı ikinci şiir ise Meryem Ana’ya odaklanan bir Noel hikâyesi anlatıyor. Üniversite şiirleri gelecekte sergilemeyi planladığını açıkladı. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle