27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Pazartesi 22 Şubat 2016 dishab@cumhuriyet.com.tr Sığınmacı evini kundaklayıp sevinç çığlıkları attılar Almanya sığınmacılara yönelik aşırı sağcı saldırılarla sarsılıyor. Clausnitz’de aşırı sağcıların sığınmacıları taşıyan bir otobüsü engellemesi ve polislerin sığınmacılara sert muamele etmesine tepkiler sürerken, Bautzen’da sığınmacı barınağı olması planlanan bir bina ateşe verildi. Kundaklayanlar bina yanarken sevinç gösterisinde bulundu, alkışladı ve itfaiyeyi engellemeye çalıştı. Bir dizi bakan saldırıyı kınadı. TASARIM: ZARİFE SELÇUK 13 Şam ve Humus’ta IŞİD katliam yaptı uriye hükümetinin toprak kaS zanımlarına cihatçılar bombalı saldırılarla karşılık veriyor. Dün IŞİD’in orta bölgedeki Humus ve başkent Şam’ın Alevi semtlerine düzenlediği intihar saldırılarında en az 146 kişi öldü. İlkin cihatçıların “devrimin başkenti” dedikleri ama geçen yıl çekildikleri Humus’un Alevi semti Zehra’da trafik ışıklarında iki bomba yüklü araçla intihar saldırısı düzenlendi. Muhaliflerin Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre en az 59 kişi öldü, 100’den fazla kişi yaralandı. Ardından Şam’ın Seyyide Zeynep Türbesi’ne 400 metre mesafede çocukların bir okuldan çıktığı sırada yine en az iki intihar saldırısı düzenlendi. Resmi haber ajansı SANA aralarında çocukların da bulunduğu en az 87 kişinin öldüğünü, 178 kişinin yaralandığını duyurdu. Her iki katliamı IŞİD üstlendi. Şam’da Hz. Muhammed’in torunu Zeynep’in türbesi yakınında, çocukların okuldan çıkış saatinde yapılan saldırıda en az 87 kişi öldü. Humus’ta da en az 59 kişi can verdi. Yunan adalarına gelen sığınmacı botlarına karadaki gönüllüler kayalara çarpmamaları için yol gösteriyor. ABD, Rusya ile Suriye’de ateşkesin şartlarına dair ilkesel olarak geçici anlaşmaya vardığını duyurdu BD Dışişleri Bakanı John Kerry, Rus mavkidaşı Sergey Lavrov ile Suriye’de çatışmaların kesilmesinin şartları konusunda ilkesel olarak geçici anlaşmaya vardıklarını duyurdu. Dün Kerry ile Lavrov’un ilk telefon görüşmesinin ardından Rus Dışişleri Bakanlığı “Ateşkes koşulları ve koordinasyon yöntemlerini konuşmaya devam ettiler” açıklamasıyla yetindi. Ama dün akşam saatlerinde Kerry ile Lavrov iki telefon görüşmesi daha yaptı. Ateşkes için bir garip anlaşma A ‘NATO en tartışmalı sulara dalacak’ ATO’nun Türkiye ve Almanya’nın talebiyle Ege’de sığınmacı krizine el atmasını yorumlayan Fransız haber ajansı AFP, İttifak’ın “dünyanın en tartışmalı denizlerinden birine daldığını” belirtti. Geçen yıl yüzlerce sığınmacıya mezar olan Ege’nin on yıllardır NATO müttefikleri Türkiye ile Yunanistan arasında gerilim kaynağı olduğunu kaydeden AFP, 1996 Kardak krizini hatırlattı. Yunanistan’ın kıyı şeridi ve adaları çevresinde 10 millik hava sahası olduğunu savunduğu, Türkiye’nin ise yalnızca 6 mili tanıdığı, kalan 4 millik bölgede Türk ve Yunan jetlerinin it dalaşına girdiği belirtildi. AFP’ye konuşan bir NATO yetkilisi, geçen haftaso N nu beş gemilik bir filonun Ege’nin uluslararası sularına konuşlandırıldığını söyledi. Yetkili, Almanya, Kanada, İtalya, Yunanistan ve Türkiye donanmalarına ait olan gemilerin gözetim ve keşif faaliyetleri yürüttüğünü kaydetti. Ateşkes şartlarını konuşmayı sürdürdüklerini söyleyen Lavrov (solda), dün Kerry (sağda) ile üç kez telefonda görüştü. rek umut verdi. ABD ve Rusya liderleri Barak Obama ve Vladimir Putin’in yakında aralarında ele almalarının ardından anlaşmanın yürürlüğe gireceğini belirten Kerry, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a “O baştayken bu savaş bitmez” tavrını koydu. kese yeşil ışık yaktı, ama şiddetin durdurulmasının birçok önemli etkene bağlı olduğunu belirtti: “Öncelikle terör örgütlerinin ateşkesi kendi konumlarını ilerletmek için kullanmaması gerek. Diğer ülkelerin, özellikle Türkiye’nin terörist, silah veya her türlü lojistik destek yollamasının önüne geçilmeli.” Suriye lideri hükümet ve Kürt güçlerinin Türkiye ile “teröristler” arasındaki yolları kapatmaya çalıştığını, Türkiye’nin Kürtleri bu yüzden bombaladığını dile getirdi. Silah bırakıp siyasi sürece katılacak herkese af vaat etti. ‘Absürd Ankara’ Yunanistan’ın aşırı sağcı Savunma Bakanı Panos Kammenos ise bu hafta “Anlaşmaya dahil olmayı özellikle istedik, zira NATO ve operasyonun, Türkiye’nin gündeme getireceğinden emin olduğumuz farklılıklara boğulmasını istemedik” diye konuştu. Kammenos, “(Bu operasyonla) Türkiye’nin Ege’deki absürd taleplerini çözdüğümüzü söylemedik” diye ekledi. Obama ile Putin görüşecek Dün Ürdün’e konuk olan Kerry “anlaşmanın gelecek birkaç gün içinde başlayabileceğini, hâlâ uzlaşıya varılamayan konularda boşlukları doldurmaya çalıştıklarını” dile getirdi. Sahada değişiklik beklemediğini belirten Kerry, Suriye’de açlık çeken yerleşimlere yardım ulaştırıldığı örneği eşliğinde geçmişe nazaran ateşkese çok daha yakın olduklarını söyleye Esad’ın şartı Türkiye’ye önlem İspanyol El Pais gazetesine konuşan Esad ise bundan 10 yıl sonra “Suriye’yi kurtaran kişi” olarak hatırlanmak istediğini söyledi. Esad, ateş Trump’dan kaçış yok Yarıştan çekilen Jeb Bush eşini öperek güç topladı. Jeb Bush pes etti BD başkanlık maratonuna Clinton hanedanı devam ederken, Bush hanedanı havlu attı. Eski başkanlardan birinin oğlu, diğerinin erkek kardeşi olması ve “derin” bağışçılardan milyonlarca dolar toplaması Jeb Bush’un Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adaylığı yarışında kalmasına yetmedi. Üst üste üç hezimete uğrayan eski Florida Valisi, gözyaşlarını zor tutarak, kampanyasını askıya aldığını açıkladı. Bir önseçim zaferi daha kazanan Trump (sağda), Cumhuriyetçilerin adayı olursa, Clinton’ı (solda) rahat yeneceğini söyledi. A ABD’de kasımdaki başkanlık seçimi için Demokrat ve Cumhuriyetçi partilerin adaylarını belirleyeceği önseçimlerin üçüncü virajı dönüldü. Cumhuriyetçi cephede ırkçı, ayrımcı, İslamofobik açıklamalarıyla tüm dünyada manşetlere çıkan mültimilyarder aday Donald Trump, önceki gün Gü ney Carolina’da oyların üçte birini alarak zafer kazandı. ABD’ye Müslüman sokmamayı, Latin göçmenlere karşı duvar çekmeyi savunarak, Papa’yı bile karşısına alan emlak kralı ve reality TV yıldızı, başkanlık maratonu için Üçlü çekişme “Hiç kolay değil. Zorlu, yaramaz, alçak ve kirli. Ama kazandığında da güzel” dedi. Yüzde 22’den fazla oyla 2. ve 3. gelen Florida Senatörü Marco Rubio ve Teksas Senatörü Ted Cruz Küba asıllılar. Demokrat cephede “sosyalist” Bernie Sanders’a karşı Iowa’yı kıl payı kazanıp New Hampsire’ı kaybeden Hillary Clinton ise önceki gün Nevada’yı kazandı. Eski bakan oyların yüzde 52.7’sini alırken, Sanders 47.2’de kaldı. Clinton taraftarlarına “Bu sizi geride tutan tüm engelleri yıkma kampanyası” dedi. Ancak Latin oyları Clinton ile Sanders arasında bölündü. iyarbakırlı’nın kolunu kanadını kırmışlar, ruhunu didik didik etmekteler. Geçen hafta Diyarbakır’da tabanlarım şişene kadar şehrin dört bir yanında dolaşıp önüme gelenle konuştum. Dilimde en ters sorularla… Aldığım yanıtlar ve izlenimlerimi bu hafta Cumhuriyet’te paylaşacağım. Bu girişim, Batı’dan bir grup gazeteci arkadaşla örgütlediğimiz “haber nöbeti”nin parçası. Bölgede mesleklerini icra ederken kafalarına silah dayanan, bodrumlarda sıkışıp kalan, GBT’leri kontrolden geçen, her daim gözaltı tehlikesi yaşayan, görüntüleri silinen; kısacası her türlü baskı ve sindirmeyle karşı karşıya kalan meslektaşlarımızla dayanışma için tutuyoruz haber nöbetlerimizi. Meslektaşlarımızla sahaya iniyoruz. Ben IMC TV’den Faruk Balıkçı ve kameraman Gökhan Çetin ve DİHA’dan Vedat Dağ ve Aziz Oruç ile çalıştım. Çalışmalarımızı Twitter üzerinden @habernobeti isimli bir hesapla paylaşıyoruz, bölgeden izlenimlerimizi de çalıştığımız kurumlardan ve https://habernobetim.wordpress. com/2016/02/20/radyovericisikurtcedeyimhabernotlarisemracelebi/ adresli blogdan yayımlıyoruz. Haber nöbeti sürecek, alanlarında ünlü/ünsüz pek çok meklektaşımız nöbet için sıra beklemekte. HHH Tunus’tan Kahire’ye, Bingazi’den Şam’a son beş yılda altüst oluş yaşamış pek çok coğrafyayı dolaştım. Memleketime her dönüşte bir “oh” çekmişliğim vardır. Diyarbakır dönüşü “yüreğim karardı”. Arap ellerinde gördüğüm “şehir savaşı” bu sokaklarda. 1990’lardaki gibi dağda bayırda değil. Sur’un kapatılmış mahallelerinden sık sık patlama sesleri yükseliyor, tüm şehre yayılıyor. TOMA’lar, Akrepler, Kirpiler kol geziyor. Ahali çaresiz, bitap. HHH Herkesin dilinde meşhur zırhlı “Ranger”lar var. Siyah veya beyaz fark etmiyor. 1990’ların “ Beyaz Toros ”larının yerini almışlar. Konuştuğum herkes “aracın pencerelerini açıp rastgele ateş açtıklarını” anlatıyor. Sokakta yürürken vurulan sivillerin isimlerini anımsamaya çalışıyorlar. Sayılar isimlerin yerini alınca en fecisi! Korku ve kaygı her yerde ama en çok da Sur’un girişinde bir zamanların cıvıl cıvıl Gazi Caddesi’nde… Başörtülü teyzeler yanınızdan “Allah sizden razı olsun” diyerek geçip gidiyor, sırf oraya gittiğimiz için. Kum torbalı kontrol noktaları, kadınlı erkekli, çelik yelekli polisler. Onlarla konuşma girişimim üstleri tarafından engelleniyor. Sadece bir seferinde üstümü arayan bir kadın polise “Sizin durum nasıl” diye sorduğumda derin bir iç çekip “Bizim durum mu, offf, offf” yanıtı alıyorum. Sur’un dar sokakları demir paravanlarla kapatılmış, girmek yasak. İçeride günlerce sıkışıp kalıp da çıkmayı başaran yaşlı amcaların anlattıkları karşısında şoke oluyorsunuz. HHH Kimileri başlarına geleni “bir oyun, bir komplo” olarak görüyor, kimileri Sur’un içindekilere destek veriyor, kimileri savaşı şehrin içine taşıdığı için PKK’yi de eleştiriyor. Fakat bu sonuncular da hemen ardından “Hendekler kazılırken, insanlar şikâyet ettiğinde kimse gelmedi. O silahlar ne vakit konulmuş da görmemişler, bilmezler” diye ekliyorlar. Kentin ekonomisi çökmüş. “Beyaz Kürtler” Dicle Kent’te, HDP ve Kandil’e daha küskün duruyorlar, sesleri daha kısık çıkıyor; evlerinin mortgage’ını ödemenin derdinde. Sur’dakiler 2025 sene çalışıp biriktirdiklerinin yitip gitmesinin… Herkes istisnasız polis, asker ayrı gayrı demeden üzüntüsünü beyan ediyor. Ama izlenimim o ki, ezici çoğunluk asıl sorumluluğu iktidarda buluyor, savaşın müsebbibi olarak başkanlık hırslarını işaret ediyorlar. En başta da Suriye savaşını getirip memlekete taşıdıkları için... Diyarbakır’ın sıradan insanları çaresizce Türkiye’nin batısına sesleniyor. Kendilerini kimin koruyacağını, savunacağını bilemez halde bir bilinç yarılması yaşıyorlar. “Birlikten, beraberlikten” söz edip şehirlerimizde “özel güvenlik mekanizması” yaratma noktasına gelenler bizlere Cumhuriyet tarihinin “rezaletini” yaşatıyorlar. Haber nöbetimiz D Rusya’dan İran’a iadei ziyaret Rusya’nın İran’a S300 füzelerini teslimatı gündemdeyken, İran Savunma Bakanı’nın Moskova ziyaretini Rus Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun Tahran’a sürpriz ziyareti izledi. Şoygu İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile de görüştü. IŞİD Felluce’deki isyanı bastırdı Irak’ın Felluce kentinde IŞİD’in ahlak polisi ve bir aşiret arasında cuma günü çıkan kavga, büyüyerek çok sayıda aşiretin katıldığı isyana dönüştü. Ancak cihatçılar en az 60 kişiyi esir alınca, katliamdan korkan aşiretler çekildiklerini duyurdu. Irak’ta kayıp iridyum bulundu Irak’ın Basra kentinde çalınan ve IŞİD’in eline geçmesinden korkulan radyoaktif iridyum malzemesi, 15 km mesafedeki Zübeyir kentinde, bir benzin istasyonu civarında bulundu. İstanbul merkezli SGS firmasına ait iridyumun zarar görmediği açıklandı. Hindistan’da kast isyanı Delhi’yi yaktı Hindistan’ın Haryana eyaletinde Jat kastının memurluk ve üniverstilerde kendilerine kota konması için yaptığı protestolara şiddet karıştı. Polis ve askerin müdahalesiyle 12 kişi öldü, 150 kişi yaralandı. Yeni Delhi’ye su sağlayan kanala misilleme sabotajı yapılınca, başkent susuz kaldı. ‘Çarpıntı yapan’ yazara 2 yıl hapis Mısırlı yazar Ahmed Naci’nin devlet gazetesinde tefrika edilen “Hayatı Kullanmak” adlı romanının “cinsel” bölümlerinden bir okur “Moralimi bozdu, çarpıntım tuttu” diye şikayetçi oldu. İlk çıkan aklama kararını savcılık temyize götürünce Naci iki yıl hapis cezasına çarptırıldı. 4 yaşında çocuğa müebbet Mısır yargısının İhvan’a yağdırdığı müebbet ve ölüm cezalarından küçük bir çocuk da nasibini aldı. 4 yaşındaki Ahmed Mansur Kurani 1.5 yaşında olması gereken “3 Ocak 2014 olaylarında” 4 cinayet, 8 cinayet teşebbüsü, yağma ve polisi tehditten ömür boyu hapse çarptırıldı. Gıyabında yargılanan Ahmed’in avukatları, güvenlik güçlerinin çocuğu 115 kişilik fail listesine yanlışlıkla eklediğini, listedeki herkese müebbet veren mahkemenin çocuğun doğum belgelerini kabul etmediğini söyledi. Bunu göre yargıçlar dosyaları incelemeden ölüm ya da müebbeti onaylıyor. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle