27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 22 Şubat 2016 haber 10 EDİTÖR: SERKAN OZAN Siz hangi ‘canlı bomba’yı tercih edersiniz? ir “canlı bomba” yarışıdır gidiyor. Ankara’yı kana bulayan, doğrudan askeri bir hedefe saldırarak orduya meydan okuyan canlı bomba kim? Suriye’de Kürtlerin Kobane kantonu sınırları içindeki Amude kasabasından YPG militanı Salih Neccar mı, yoksa Van doğumlu, TAK (Kürdistan Özgürlük Şahinleri) örgütünün militanı Zınar Raperin kod adlı Abdulbaki Sönmez mi? AKP hükümeti Salih Neccar’da ısrarlı. Zaten olaydan saatler sonra 158 parçaya bölündüğü resmen bildirilen bedeninden onu tanımaya yetecek bir surat parçası; daha önce Türkiye’ye girerken alınmış izinden onun kimliğini belirlemeye yarayacak parmak ve bunların hiçbirine gerek bırakmayan yanan araçtan sağlam çıkan kimlik kartı hükümete göre yeterli. Ama hükümete yeterli. Bencileyin her şeyi sonuna kadar sorgulamakla yükümlü bir meslekte yazı üretenler için cevap bekleyen ve bugüne dek cevapsız kalmış sorular var. En önemli soru: Kuzey Suriye’de IŞİD ile savaşan; Kobane, Cizire ve Afrin bölgelerinde özerk kantonlar oluşturmuş; Rusya ve ABD’nin açıkça desteklediği PYD ve onun silahlı gücü YPG böylesine uluslararası meşruiyet kazandığı bir dönemde Ankara’da katıksız ve iğrenç bir terör eylemi düzenlemek için çıldırmış olmalı. PYD en güçlü, uluslararası düzlemde ayaklarını en sağlam bastığı bir anda; ABD somurtsa Rusya ile, Rusya somurtsa ABD ile kol kola girebileceği bir diplomatik manevra alanına sahipken niye her şeyi sıfırlayacak bir terör eylemine girişsin? Bu önemli ve cevapsız soruya Salih Neccar’ın o cehennemden sağlam çıkan kimlik kartını, Rojava’nın Amude kentinde yaşayan Neccar ailesinin “Bizde Salih Neccar adında bir kişi var, o da Bibo köyünde yaşıyor ve 60 yaşında” açıklamalarını ekleyin. Bunlar, “Tamam canım, canlı bombanın kimliği kesinlikle belli olmuş işte” diyemememiz için ciddi sorular oluşturuyor. Oysa Cumhurbaşkanı ve sadece onun borusunu öttüren medyası buna inanmamızı istiyor. “Bu halkın yüzde elli bir buçuğunun seçtiği Cumhurbaşkanı böyle söylüyorsa siz de inanmak zorundasınız” deniyor. Ben ise “İşte bir de bu nedenle inanmam çok zor” demekteyim… HHH Öte yanda saldırıyı üstlenen TAK takımı var. TAK, Kürdistan Özgürlük Şahinleri’nin kısaltması. İnanmayacaksınız ama PKK’yi hümanist buluyorlar. Şiddeti siyasal mücadele yöntemi olarak benimsemiş bir örgütün nasıl hümanist olabileceğini bu nitelemenin sahiplerine bırakalım ve TAK’ın Ankara saldırısını üstlendiği açıklamaya bakalım. TAK açıklamayı saldırıdan birkaç gün sonra yaptı. Olabilir. Böylesi “gecikmeli” açıklamaları daha önce de yaptı. Mesela Kuşadası’ndaki turist bombalamasında, Sabiha Gökçen Havalimanı’na roketli saldırıda filan… TAK takımı “kendi canlı bombaları” Abdülbaki Sönmez’in fotoğrafını da yayımladı. Ancak o fotoğraf Şafak İnan adlı birinin fotoğrafına Abdülbaki Sönmez’in kafası yerleştirilerek üretilmişti. Bu fotoshop hilesi basit bir Google taraması ile ortaya çıkıverdi. HHH Türkiye’yi bu öyküdeki kadar iyi anlatan ne olabilir? Baksanıza ortada bir canlı bomba var ve paylaşılamıyor. Paylaşamayanlar canlı bombayı kendi siyasal çıkarları, planları için kullanmak hesabındalar. Nasıl bir hesaptır bu? Bombacı benim oğlum TAK’ın bombacı olarak ismini açıkladığı Abdulbaki Sönmez’in babası Ankara’ya götürüldü, DNA örneği alındı. Baba, bombacı olarak fotoğrafları yayımlanan kişinin oğlu Abdulbaki olduğunu söyledi nkara’da 28 kişinin öldüğü terör saldırısıyla ilgili soruşturmada gözaltına alınan 21 kişi, Ankara Adliyesi’ne sevk edildi. Saldırıyı üstlenen TAK’ın, saldırgan olduğunu iddia ettiği Abdulbaki Sönmez’in babası Musa Sönmez, Ankara’ya getirilerek tanık olarak ifade verdi. DNA örneği alınan Sönmez’in ALİCAN ifadesinde bombacı ULUDAĞ olarak fotoğrafları yayımlanan kişinin, oğlu Abdulbaki Sönmez olduğunu bildirdi. Bu ifade, Sönmez’in Suriye’den Türkiye’ye girerken Göç İdaresi’ne kimliğini Salih Neccar olarak beyan ettiği iddiasını kuvvetlendirdi. Ankara saldırısına ilişkin gözaltına alınan 21 kişi dün yoğun güvenlik önlemleri altında adliyeye çıkarıldı. Bomba yüklü otomobili zanlıya teslim eden Kutbettin O.’nun kardeşi Metin O.’nun ifadelerinin ayrıntıları ortaya çıktı. Emniyette Metin O’ya, “Suriye uyruklu olduğu tespit edilen örgüt mensubu tarafından gerçekleştirilen bombalı saldırı eyleminin gerçekleştirildiği yer, gerçekleştirilme şekli ile ve bu eylem talimatının kim ya da kimler tarafından verildiğine ilişkin olarak ayrıntılı ifadenizi veriniz” sorusu yöneltildi. Metin O. da şunları kaydetti: “Ankara iline yaklaşık olarak 4045 gün önce geldim. Burada abim Kutbettin’in yanında B A TAK: Türkiye’de 60 eylem yapacağız TAK örgütünün iki hafta önce, Türkiye’yi tehdit ettiği ortaya çıktı. Örgütün 9 Şubat tarihinde Hawar Haber Ajansı’nda (ANHA) yer alan açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “İlkbaharı beklemeyeceğiz. Cizredeki katliamdan sonra olay çığırından çıkmıştır. Ölen 60 sivil için Türkiye’nin 60 yerinde eylem yapacağız. Bizim yaşadığımız acının bin mislini yaşatacağız. Kürt gençleri, kalabalık eğlence yerleri, metrolar, vapur, hava yolları, uçakları, futbol sahaları, askeri bölge, emniyet ve diğer devlet kurumları kullanılmasın, feci eylemlerimiz bu tarz yerlerde en şiddetli şekilde olacaktır. Tüm gençlik direnişe geçsin. Önlerindeki engelleri biz kaldıracağız.” lıya satmıştı. Metin A. da aracı Kudbettin O.’ya teslim etmişti. Savcılığın, aracı temin eden 3 kişi hakkında, aracın terör örgütüne gittiğini bildikleri iddiasıyla hırsızlık suçundan değil, araç temin ederek örgüte yardım etmek suçundan işlem yaptığı öğrenildi. Bu nedenle bu üç zanlı, 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak. Ankara’daki katliamı üstlenen TAK’ın (Kürdistan Özgürlük Şahinleri) 28 kişinin can verdiği terör saldırısını Abdulbaki Sönmez’in (Zınar Raperin kod adlı) yaptığını iddia etmesi üzerine savcılık harekete geçmişti. Savcılığın talimatıyla polis ekipleri, Sönmez’in babası Musa Sönmez önceki gün Van’dan başkente getirildi. Dün önce tanık olarak ifade veren baba Sönmez’in daha sonra DNA örneği alındı. Sönmez, serbest bırakıldı. Sönmez’in, Abdulbaki Sönmez’in oğlu olduğunu kabul ettiği bildirildi. Bombalı saldırının gerçekleştirildiği Merasim Sokak’taki olay yerinde bulunan parmak kalıntısından, saldırganın, Temmuz 2014’te Suriye’den Türkiye’ye giriş yaparken Göç İdaresi’nde biyometrik parmak izi alınan ve YPG üyesi olduğu belirtilen Salih Neccar olduğu tespit edilmişti. Savcılık, Sönmez’in Türkiye’ye girerken Göç İdaresi’ne kimliğini Salih Neccar olarak beyan ettiği üzerinde duruyor. l ANKARA Benim oğlum BOMBACI İÇİN TAZİYE ÇADIRI KURULDU Sönmez TAK tarafından Ankara’daki saldırıyı gerçekleştirdiği açıklanan “Zınar Raperin” kod adlı Abdulbaki Sönmez için Van’da yürüyüş yapıldı ve taziye çadırı kuruldu. Taziyeye, HDP Milletvekili Tuba Hezer ile DBP, HDP ve MEYADER yöneticileri de katıldı. DBP Van İl Eşbaşkanı Caziye Duman ise Cizre ve Sur’daki ölümlere işaret edip “Küçük çocuklar annelerinin karınlarında öldürüldüler. Raperin, ‘Madem insanlarımız katlediliyor, bizim de cevap olmamız gerekiyor’ diyerek, halkı için canını feda etmiştir” dedi. Neccar şantiyede 15 gün çalıştım. Sonra İstanbul’a gittim. Yaklaşık 1 ay kadar İstanbul’da çalıştım. Tekrar Diyarbakır’a döndüm. Bana sormuş olduğunuz saldırı eylemini gerçekleştiren şahsı tanımam. Bu eylemle ilgili benim herhangi bir bilgim görgüm yoktur.” ‘Ali’ diye biliyordum Metin O. “Bombalı saldırı eylemini gerçekleştiren terör örgütünün mensubunun çalışmakta olduğunuz inşaat şantiyesinde sizinle birlikte kaldığı Kutbettin O. isimli şahsın Cum huriyet savcısı tarafından alınan ifadesinden anlaşılmıştır. Bu örgüt mensubunun adını ne olarak biliyorsunuz? Bu şahsı ne şekilde tanıdınız” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Ankara’da abim Kutbettin’in yanında çalışırken, abime telefon geldi. Abim de Peugeot marka kendi arabası ile bir yere gitti ve yanında ismini sonradan öğrendiğim Suriyeli olduğunu belirten Ali isimli şahısla geldi. Şahsın lehçesi konuşması bozuktu. Onun için bu şahısla fazla konuşmadım. Ben 3 gün sonra İstanbul’a çalışmaya gittim. Tarihini hatırlamadığım yaklaşık olarak 1015 gün önce Diyarbakır’a gitmek için abimi görmeye günübirlik Ankara’ya uğradığımda beni terminale Ali isimli şahısla bıraktı. Ali isimli şahsın herhangi bir kod isim kullandığını duymadım, bilmiyorum. Başkada bu şahsı bir yerde görmedim.” Eylemi gerçekleştiren failin kullandığı bombalı aracı, İzmir’den çalarak, İstanbul’a getiren H.G., M.K. ve S.B., daha sonra aracı Metin A. adlı zan Yardım suçlaması Bu kadar yarayla Gazi olunmaz Diyarbakır’ın Sur ilçesinde şehit olan Piyade Üsteğmen Enes Demir ile Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Doğukan Tazegül, Ankara’da son yolcuklarına uğurlandı. Törene Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, kuvvet komutanları ve yurttaşlar katıldı. Davutoğlu, tören sırasında ayakta zor durdukları görülen şehit babalarının elini tuttu. Şehit babası Zekeriya Demir, “Sarı saçlım, sarı sakallım. Gururluyum kardeşlerim. Dimdik gitti ve girdi o binaya” diye feryat etti. Anne Meliha Demir de “Paçavra parçası yok, bayrak var bayrak. Al kırmızı şerefli Türk bayrağı var üzerinde. Dimdik ayaktayım. Kimse koluma bile girmedi” dedi. Demir’in iki ay önce Cizre’de yüzünden yaralandığı ancak gazilik beratını, “Bu kadar yarayla gazi olunmaz” diyerek reddettiği ortaya çıktı. Enes Demir’in Hollanda uyruklu kız arkadaşı da siyah başörtüsüyle törene katılarak, gözyaşı döktü. Cenaze töreninde şehit ağabeyinin vasiyeti gereği bordo beresini takan Zeynep Tazegül, ağabeyini asker selamıyla son yolculuğuna uğurladı. Mustafa Can Oğuz Arslan Coşkun Karabulut İstanbul’da 33 bin kişiye GBT kontrolü aşanan terör olaylarının ardından büyük kentlerde güvenlik önlemleri artırıldı. İstanbul’da dün metro, metrobüs gibi toplu taşımalarda polisin kimlik kontrolleri devam etti. Kentte önceki akşam da 5 bin polisin katılımıyla yapılan “Yeditepe Huzur Uygulaması”nda durumları şüpheli görülen 33 bin 419 kişinin GBT sorgusu ve üst aramaları yapıldı. Araçlar kontrol edildi, 20 tabanca ele geçirildi ve haklarında mahkemelerden arama kararı bulunan 176 kişi yakalandı. Helikopter destekli operasyonu İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ın bizzat yönetti. l İSTANBUL / Cumhuriyet Y İçişleri Bakanı Ala, yeni güvenlik konseptinin ipuçlarını verdi çişleri Bakanı Efkan Ala, yeni güvenlik konsepti ile ilgili olarak “Sivil birimler resmi üniformalarıyla olacak. Bazı yerlerde daha da arttırılacak. Elektronik imkânlar daha fazla kullanılacak” dedi. NTV’nin sorularını yanıtlayan Ala, Ankara’da 28 kişinin ölümüne neden olan saldırganın kimliğinin nasıl belirlendiğine ilişkin bir soru üzerine, “Orada bulunan parmak, el, diğer kişilere ait olan deliller de var. Bilgisayara parmak izini yükleyince kime ait olduğu hemen ortaya çıkıyor. Bu kişinin kimliği, daha önceki ilişkileri, nereden girmiş, nerede kaydolmuş bunlar çok hızlı bir biçimde ortaya çıkarıldı” dedi. Ala, “Bu şebeke bütünüyle ortaya çıkarıldı. Tamamen o model ve o renkte bir aracın pla Sivillere üniforma İ ti. Saldırının TAK takası kopyalanmış. Aracın Diyarbakır’a gittiği, sonda rafından üstlenmesi Diyarbakır kırsalında birile ilgili olarak da Ala, takım faaliyetlerinin ol“Terör örgütünün açıkduğu, belki orada o kişilaması olsa ne olacak, nin de eğitim aldığı, sonolmasa ne olacak? Anınra Ankara’ya geldiği ve da üstlense ne olacak, Ankara’nın merkezin3 gün sonra üstlense ne de değil de çevresinde olacak. Burada görülüEfkan Ala bir müddet kapalı yerde yor ki PYD, YPG üzerinkaldığına dair bilgilere ulade kalmasın diye sonra şıldı” dedi. herhalde tartıştılar konuştular. Son birkaç günde paylaşıYPG’yi aklama operasyonunun yan bilgiler olduğunu anımsadoğru olacağı kanaatine vartan Ala, “Çok sayıda yine bommışlar” diye konuştu. ba, silahlar yakalandı. Biz zaDavutoğlu’nun önceki gün man zaman bunları açıklıyoruz. açıkladığı yeni güvenlik konAma tamamını da açıklamıyosepti ile ilgili olarak da Ala, “Alruz” dedi. dığımız tedbirler daha görüolacak. Çünkü, görünür olPYD’ye kalmasın diye nür manın da caydırılığı var. Sivil Ala, olayda kimin nerede ha birimler resmi üniformalarıyta yaptığını, sistemdeki eksikla olacak. Bazı yerlerde daha da liğin nerede olduğunun ciddi arttırılacak. Elektronik imkanbir biçimde araştırıldığını ve lar daha fazla kullanılacak” degereğinin yapılacağını ifade et di. l ANKARA / Cumhuriyet Dört şehit daha iyarbakır’ın Sur ile Şırnak’ın İdil ilçelerinde dün operasyonlar sırasında 3 asker şehit oldu. Diyarbakır Lice yakınlarında zırhlı araca düzenlenen ve 6 askerin şehit olduğu saldırıda ağır yaralanan bir asker de tedavi gördüğü Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi’nde şehit düştü. İdil’de operasyon yapan güvenlik güçleriyle PKK’liler arasında çatışma çıktı. Açılan ilk ateşle yaralanan Kahramanmaraşlı jandarma uzman çavuş Mustafa Can Kalfe kaldırıldığı hastanede şehit oldu. Sur’da PKK’liler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda 3 asker ağır yaralandı. Askerlerden uzman çavuş Coşkun Karabulut ve uzman çavuş Serdar Akın kurtarılamayarak şehit oldu. Uzman Çavuş Mustafa Can Kalfe’nin şehit olduğu haberi, Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinde yaşayan ailesini yasa boğdu. Sinir krizi geçiren şehidin yakınları güçlükle sakinleştirilirken şehidin evinin önünde toplanan yurttaşlar te D Yine teşhir iddiası iyarbakır’ın Sur ilçesindeki sokağa çıkma yasakları 82’inci gününü geride bırakırken önceki günkü saldırılarda öldürüldüğü öne sürülen biri kadın 2 kişinin çıplak bedeleri, “JİTEM” adlı Twitter hesabından teşhir edildi. Kadın cesedinin yanına konulan kimlikte kadının 1995 Nusaybin doğumlu Cahide Öztürk olduğu yazılıyor. l Haber Merkezi D Bombalar yakalandı rör aleyhine sloganlar attı. Geçen ağustosta göreve başladığı ve bekâr olduğu öğrenilen Kalfe bugün Afşin’de toprağa verilecek. Uzman Çavuş Coşkun Karabulut’un 2014 yılında Suriye’de Süleyman Şah Karakolu’nda görev yaptığı öğrenildi. Şehidin Konya’nın Akşehir ilçesinde yaşayan ailesi acı haberle yıkıldı. Anne Döndü ve baba Hüseyin Karabulut gözyaşlarına boğulurken şehidin kardeşi Ramazan sinir krizi geçirdi. Uzman Çavuş Serdar Akın’ın (31) acı haberi Antalya Kemer’de oturan ailesine ulaştı. Evli ve 1 çocuk babası Akın’ın Ağrı’dan Sur’a geçici görevlendirmeyle gittiği, eşi ve çocuğunun ise 20 gün önce Kemer’e yerleştiği belirtildi. Akın’ın şehit haberini alan eşi İclal Akın, “Neden bırakıp gittin beni” diye gözyaşı döktü. GATA’da şehit düşen er Oğuz Arslan’ın Aydın’ın Söke ilçesinde yaşayan ailesi acı haberle yıkıldı. Şehidin evinden feryatlar yükseldi. l Haber Merkezi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle