Katalog

CEREN KUMBASAR Perla’da geri sayım 170 milyon dolar yatırım değeri olan İş GYO’nun Ege PERLA projesi, 18.392 metrekare arsa üzerinde 46 ve 29 katlı iki kuleden oluşuyor lYapımcı Gayrimenkul [email protected] @cerenkumbasar TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Pazar 21 Şubat 2016 Kuş olmayanın, uçurumlar üzerine yuva kurmaması gerekir FrIedrIch NIetzsche KENDİNDEN MENKUL CEREN KUMBASAR rojede, tamamı balkonlu ve körfez manzaralı, 1+1’den 5+1’e kadar farklı büyüklükte 111 konut ve 65 homeofis var. Ege Perla, 18 bin 392 metrekare alan üzerinde, otopark ve alışveriş merkeziyle brüt 130 bin metrekare alana sahip. Yaklaşık 25.000 metrekare kiralanabilir alana sahip alışveriş merkezi için marka karması neredeyse tamamlanmış durumda. Konutlarıyla olduğu kadar alışveriş merkeziyle de oldukça iddialı olan Ege Perla projesi, İzmir’in sos P yal hayatını da değiştireceğe benzer. Ege Perla, kuşkusuz tüm İzmir’e ama özellikle de Alsancaklılara büyük değer katacak bir proje. Proje, İstanbul’un en gözde AVM’lerinden Kanyon’a, tarzıyla ve mimarisiyle değil ama merkezi konumu ve Levent Bölgesi’nde yarattığı sosyal canlılık açısından çok benzetiliyor. Ancak İstanbullular bilir ki bu AVM’de, kışın insanın ayakları geri gider zira adı üze Firma: O İş GY lProje Tipi: Rezidans, Ofis lKonut Sayısı: 111 lArsa Alanı: 18392 m2 lKonut Tipleri: 1+1 , 2+1 , 3+1, 4+1, 5+1 ı: lMetrekare Alan 83 425 m2 lTeslim tarihi: Haziran 2016 rinde bir kanyon mimarisi var. Kanyon’a her gidişimde keşke maketler gibi binaları da zahmetsiz, masrafsızca yıkıp yeniden yapabilsek diye düşünürüm. Ege Perla AVM de umarım ki Kanyon’da yaşanan olumsuzluklar da göz önünde alınarak tasarlanmıştır. Zira İzmir’in iklimi de önümüzdeki 20 ila 30 yılda İstanbul’u aratmayacak. Ege Perla’nın projesi Aga Khan ödüllü mimar Emre Arolat. Her Emre Arolat projesinde gördüğümüz yoğun ahşap kullanımı, ahşap bantların yarattığı modern ama sıcak hava bu projede de dikkat çekiyor. Bir mimar için iyi mimar ya da kötü mimar tanımından daha fazla önemsediğim şey o mimarın bir tarzının, bir imzasının olması. Beğenirsiniz beğenmezsiniz, özgün ya da esinlenmiş bir tarzın olduğunu da düşünebilirsiniz hatta ama bir mimarın en az 10 yıldır projelerine baktığınız zaman gördüğünüz oturmuş bir tarz varsa, kimse kusura bakmasın ama o mimar iyi bir mimardır. Bir ahşap hikâyesi; agt nşaat sektörü 250’ye yakın alt sektörünün gücüyle hem üretime hem istihdama, dolayısıyla da cari açık yarasına ilaç olabiliyor. İşte bu alt sektörlerin en büyük ve en dikkate, takdire şayan olanı da ağaç ve orman ürünleri sektörü. Geçen hafta Türkiye’de sektörün ilk üçüne giren AGT’nin davetiyle Antalya’daki fabrikasını ve genel merkezini ziyaret ettik. Uzun süre Beko ve Arçelik’te pazarlama, satış, satış sonrası, kurumsal iletişim gibi önemli görevlerde bulunan Şirzat Subası son 6 aydır AGT’nin Genel Müdürü Şirzat Bey, samimi üslubu ve dikkat çekici iş aşkıyla öncelikle AGT olarak nasıl bir ivmeyle büyüdüklerini ve hedeflerini anlattı. Fakat samimi olarak bu şirketle ilgili iki şey özellikle dikkatimi çekti. İlki, şirket yönetim kurulu üyelerinden Mehmet Semih Söylemez’in anlattığı 2012 yılında Doğan Cüceloğlu’yla 8 Şehir, 8 Üniversite, 8 Söyleşi, sosyal sorumluluk projesinin hâlâ, gençlerin kişisel farkındalıklarını arttırmak ve gelecek hedeflerini gerçekleştirmelerine yardımcı olmak için devam ediyor oluşu. İkincisi ise diğer yönetim kurulu üyesi Mustafa Söylemez’in AGT ürünlerini gösterirken, benim lamine olduğunu zannettiğim ama aslında laminant olan parkenin metrekaresinin 15 TL üzerinden satıldığını ifade etmesiydi. Bu fiyatı öğrenince bir an için bayilerinin listesini istemek içimden geçmedi desem yalan olur. AGT, sektörün Türkiye’de, Amerika’da veya Avrupa’da lideri değil. Ancak görünen o ki firmanın adını daha sık duymaya, ürünlerini daha sık görmeye devam edeceğiz. Bakalım firma hedeflerindeki büyümeyi başarıp, sosyal sorumluluk projelerinin devamını getirecek mi? İ Antalya’daki fabrikasında 1000 kişiyi istihdam eden AGT, ağaç ve orman ürünlerini 5 kıtada 60 ülkeye satıyor. Firma sosyal sorumluluk projelerini de ihmal etmiyor Tüm şehri MDF ile kaplayacak üretim 4 AGT yılda ürettiği 500.000 m3 MDF ile 80 olimpik havuzu doldurabilir. 4 Yılda 500.000 m3 MDF LAM ile Antalya’nın tüm zeminini baştan sona MDF Lam ile kaplayabilir. 4 Yılda 9 milyon m2 High Gloss Panel ile Van gölünü 3 kere kaplayabilir. 4 Yılda 6 milyon m2 Power Gloss ile Boğaziçi köprüsünü 145 kere kaplayabilir. 4 Yılda 15 milyon m2 Parke ile 430 stadyum zeminini AGT Parke ile döşeyebilir. Mustafa Söylemez Mehmet Söylemez Şirzat Subaşı ir ülke düşünün. Hiçbir binasının gerçek değerinin kayıtlı olmadığı, hatta her binanın da legal olmadığı bir ülke. Bu ülkenin ekonomisinin de sırtını dayadığı en büyük sektörün ve daha da önemlisi ülke ekonomisinin sorunlarına çare olabilecek en büyük sektörün inşaat sektörü olduğunu hayal edin. Ya da şöyle yapalım siz hayal falan kurmayın, bugünlerde bu coğrafyada hayal kurmak imkânsız, dönüp Türkiye ekonomisine, inşaat sektörüne ve tapu değerlerine bakalım. Sektör daha geçen seneye kadar ülke ekonomisinin üzerinde büyüyordu. Geçen yıl iki seçim atlatılmasına rağmen 1milyon 500 bin adet konut satışıyla sektör tarihinin rekorunu kırdı. Bu satış rakamı elbette sadece projelerden satışı içermiyor. 690 bine yakını ikinci el konut satışı. Dolayısıyla işin içine tapu değerleri, ruhsat harçları da giriyor. Üstelik yabancı yatırımcı dediğimiz zaman özellikle ikinci elden alınan konutlara da dikkat çekmek gerekiyor. Yabancıya satışla 5 milyar dolarlık bir ciro elde edildi. Irak, Suudi Arabistan, Kuveyt, Rusya, İngiltere ve Almanya sırasıyla en çok konut yatırımı yapan ülkeler oldu. Daha da önemlisi Türkiye yatırımında çekimser kalan Avrupa, hatta özellikle Kuzey Avrupa geçen yıl küresel ısınma oturumları, konferansları düzenlediler ve konu ister istemez Türkiye’ye geldi. Bu da demek oluyor ki artık yabancı yatırımcı denilince sadece Ortadoğu ve Körfez ülkelerinden bahsetmiyor olacağız. Ancak tam da bu noktada özellikle de Avrupalı yatırımcıların Ortadoğulu yatırımcılardan ne kadar farklı olduklarını, öncelikle finansal analiz raporlarıyla öncelikli kararları masa başında bir excell dosyasıyla aldıklarını belirtmekte fayda var. Türk insanı olarak başka bir çok millete çok tuhaf gelen hatta açıklanması mümkün olamayan bir sürü olağanüstü hale bağışıklığımız var. Ancak lütfen bir an için kendinizi bir yabancı yerine koyun. Bir ev almak istiyorsunuz, bilmediğiniz ama yatırım yapmak istediğiniz bir ülkedesiniz. Banka aracılığıyla ödeme yapacağınız bir ev alacaksınız. Karşılığında da tapu. Ancak size verilen tapuda ev için ödediğiniz bedelin iyi ihtimalle 3’te 1’i yazıyor. Siz bu ülkeye yatırım yapar mısınız? Ya da bu ülkede böyle bir konuta? 2016 ve 2017 için Türk ekonomisiyle ilgili öngörüde bulunmak sadece jeopolitik ve siyasi nedenlerle bile bu kadar zorken, konut sektörüne büyük bir umut bağlanmış durumda. Dolayısıyla da konut sektörünün her dinamiği artık daha da hayati, daha da önemli. Hal böyleyken, sektörün kanayan yarası olan tapu sisteminin acilen bir çözüme kavuşması gerekiyor. Önüne geçilemeyen tapu sorunu B Öğrendiklerim 1 HDF: MDF yanında solda sıfır kalır, yoğunluğu %30 daha fazla yani daha çok sıkıştırılmış bir ahşap. En çok parke üretiminde kullanılıyor. 2 Dünya levha üretiminde 2’nciyiz. Ama hemen sevinmeyelim zira 1. Çin’in payı %37.3 iken bizim payımız %2.9. Şa ka gibi aslında. 3 Türkiye MDF üretiminde Avrupa’da 1., dünyada 2. 4Türkiye Laminant Parke üretiminde Avrupa’da 2., Dünyada 3. SEKTÖRDEN Konut talebi sektörde balon riskini engelliyor Konut firmaları konut arzını her sene artırıyor. Arz talebi aştığında sektörde balon oluşmaya başlıyor. Nüfus artışı, evlenmeler, boşanmalar ve küçülen aile yapısı sebebiyle konuta talebin canlı kalması, konut piyasasında balon oluşmasını engelliyor. Geçen sene Türkiye’de 1 milyon 289 bin konut satıldı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayınladığı verilere göre satışların 599 binini yeni, 690 binini ise ikinci el konutlar oluşturdu. 2014’e göre yüzde 10’dan fazla artan satışların yanı sıra yayınlanan raporlara göre konut fiyatları da ortalama yüzde 20 arttı. Hem satışlarda hem de fiyatlarda görülen bu artış sektörde bir balon oluştuğu yönünde devam eden tartışmaları daha da artırdı. Destek Menkul Değerler Araştırma Departmanı’nın hazırladığı ko Nef’ten Bodrum’da otel projesi EF markasıyla İstanbul’da birçok proje hayata geçiren Timur Gayrimenkul, yeni projesi için turizm merkezi Bodrum’u seçti. Nef Bodrum adıyla anılan projenin detayları belli olmaya başladı. Konut ve otelden oluşan Nef Bodrum, Yalıkavak’ta denize sıfır konumdaki 100 bin metrekare alan üzerine kurulacak. Projenin 100 milyon dolar yatırım bedeline sahip olması bekleniyor. Yaklaşık 500 konut ve otelden meydana gelen proje, yaklaşık 25 bin metrekare inşaat alanına sahip. Proje kapsamında özel plaj, yüzme havuzu, fitness center, çocuk oyun alanları, yeşil alanlar ve otopark bulunuyor. Hazırlık aşamasında olan Nef Bodrum projesinin bu yıl içerisinde başlaması ve 2016 Haziran ayında satışa çıkması planlanıyor. Nef Bodrum projesinde 400 metre sahil de bulunacak. Nef Bodrum’un denize sıfır konumu ile yazlık gibi yazlık dedirtecek bir proje gibi görünüyor. 60’TAN FAZLA ÜLKEYE İHRACAT 1984 yılında Antalya’da çalışmalarına başlayan AGT (Ağaç Sanayisinnde Gelişmiş Teknoloji), bugün mobilya bileşenleri sektöründe faaliyet gösteriyor. AGT, Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde toplam 400 bin metrekare alana kurulu üretim tesislerinde; MDF, MDFLAM, Panel, Profil üretimi ile mobilya ve dekorasyon sektörlerine, Parke, kapı, duvar paneli ve süpürgelik üretimi ile de inşaat sektörüne hizmet veriyor. Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu arasında yer alan AGT, 60’tan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Firma 1000 kişiyi istihdam ediyor. nut raporuna göre ise konut talebi konut arzını karşılıyor ve konut sektöründe şimdilik balon olmadığına işaret ediyor. N Güvenli liman... Rapora göre konutların döviz kurundan satışa sunulması ve TL’nin dolara karşı son bir yılda yüzde 25’ten fazla kayıp yaşaması konut satışlarındaki en büyük problemi oluşturuyor. Ancak kur riskine rağmen talepte azalma olmuyor. Bunun en büyük sebebi tasarruf sahibi vatandaşların gayrimenkul yatırımını halen güvenli liman olarak görmesi. C M Y B