20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 21 Şubat 2016 haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 4 S evgili, Neredeyse otuz yıldır oturduğum Cihangir’i, Galatasaray Ortaokulu’nda okuduğum yıllarda ilk keşfettiğimde, sanki “saklı bahçe” mucizesiyle karşılaşmış gibi oldum ve yatılı okuldan kaynaklanan hapislik sendromundan kurtulmak için, kaldırımlarını arşınladığım semtlerin arasında ona seçkin bir yer verdim. O zamanlar bana kendisi mucize gelen Cihangir’in kendi içinde de adeta mucize olan muhteşem sürprizleri vardı. O yıllarda, o semtte bol olan bahçeli evler ve boş arsalar sayesinde, bir köşeyi döndüğünde karşısına, sokağın istikametine göre, ya Topkapı ve camiler siluetiyle, denize bir dil gibi uzanıyor izlenimi veren tarihi yarımada ya da Kızkulesi, fakir Üsküdar’ı, Çamlıcası ile Boğazı ya da Tophane’den Adalar’a lacivert denizin tabak gibi uzandığı bir açık deniz manzarası çıkıverirdi. İnanmayacaksın ama İstanbul o zamanlar, bir deniz kentiydi ve Cihangir’in günümüz dünyası diliyle “bonus”larından biri de ikide bir önüne pat diye fırlayıveren cömert deniz manzaralarıydı. HHH Ne garip, büyük İstanbul şairi Yahya Kemal Ayazpaşa’daki Park Otel’e çok sık gitmesine, hatta ömrünün bir bölümünü orada geçirmesine karşın, “mümin mütevekkil yoksul İstanbul” içinde kabul etmediğinden midir nedendir bilinmez, “gurup vakti” Changir’den fakir Üsküdar’a, orada güneşin vehminin ahşap evlerin camlarında saraylar yarattığı rüyaya bakmıştır da, Cihangir’e bakmayı düşünmemiştir. Okullu bir kaldırım mühendisi olarak, sokaklarını arşınlarken ben Cihangir’e çok baktım. Hele hele onlardan birini ömrüm boyunca unutmadım. Yılını anımsamayacağım bir yaz günü, ünlü Changir Caddesi’nden Akyol Yokuşu’na dönen kaldırımın başında durmuştum. Yokuşun iniş istikametindeki, o sırada henüz üstüne apartman dikilmemiş, sağ taraftaki boş arsanın ardından, Kabataş Araba Vapuru İskelesi, Kız Kulesi, karşıda Üsküdar ile Boğaz görünüyordu. Hava açıktı, gökyüzü masmavi, üstünde kuzu başı dalgaların köpürdüğü deniz lacivertti. Bir semt, bir ressam İstanbul’un yaz öğlenden sonralarının onsuz olmazı, püfür püfür esen “poyraz” çıkmıştı. Güneş henüz ufukta alçalmaya başlamamıştı. Saat 1516 falan olmalıydı. Terli sırtım, esen yelden ürperirken derin bir haz veriyordu. Orada ne kadar kaldım bilmiyorum. Yalnızca, hayatımda hiçbir anın, belleğime sıcağın parlaklığı ürpertisiyle bu kadar canlı olarak kazınmadığını söyleyebilrim. Daha sonra da o anı ne zaman tüm canlılığıyla anımsasam, gözümün önünde bütün Cihangir canlandı. HHH Aradan yıllar geçti. Lise ve onunla birlikte ilk hapislik yılları bitti. Artık her gün sokaklardaydım. Her istediğimde gidebileceğimi bildiğimden mi nedendir, Cihangir kaldırımlarını sık arşınlamaz olmuştum. Bir kış günü, Taksim’deki Fransız konsolosluğunun girişinde İbrahim Safi’nin resim sergisine uğradım. İstanbul kadar Paris’i de betimleyen tablolara bakarken birden orada çakıldım kaldım. Orada ben duruyordum. Daha doğrusu ben değil de Cihangir Caddesi ile Akyol Yokuşu’nun keşistiği noktadan Kabataş’a Boğaz’a bakışım. Poyrazıyla, güneşiyle, araba vapuru ile, Boğaz’ı ve de kuzu başı dalgalarıyla, velhasıl her şeyiyle o an duruyordu yerli yerinde ve tam karşımda. İbrahim Safi o anın yani benim Cihangirimin resmini yapmıştı. Benim Cihangirimin ressamı olmuştu. 1972 Şubatı’ydı. Ülkenin yine karanlık günlerini yaşıyorduk. Bayburt’ta sürgün asteğmen olarak vatani görevimi yapıyordum. Tugay içinde bir arkadaşı ziyaret ediyordum. Karlı Bayburt’un ak karanlık akşamüstlerinden biri çöküyordu. Bir ara laf biter gibi oldu. Arkadaşım kalktı, bölük odasının elektriğini yaktı. Ne göreyim? Duvarda bir İbrahim Safi tablosu. Şaşkınlığım karşısında arkadaşım gülümsedi: Bizim yüzbaşı resim meraklısıdır da... Birden, ülkenin karanlığı ışıdı. Ağır kış, yaz, Bayburt, Cihangir oldu. Sevgili, garip ülkedir şu Türkiye, ne karanlıklardan nice aydınlık, ne çoraklıklardan nice vaha fışkırır. ErdoğanObama görüşmesinde iki tarafın açıklamaları çelişkili BD Başkanı Barack Obama’nın önceki gün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la yaptığı telefon görüşmesi konusunda taraflar birbiriyle çelişen açıklamalar yaptı. Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Obama görüşmede “Suriye rejiminin ve YPG’nin son dönemde Suriye’nin kuzeybatısındaki ilerlemesine ilişkin” kaygılarını dile getirmişti. Beyaz Saray’ın açıklamasında ise “Baş Sarayların kayıtları birbirini tutmuyor A kan Obama’nın Suriye rejiminin son dönemdeki ilerleyişi konusundaki kaygılarını ifade ettiği” belirtilirken YPG’nin adı bu bağlamda anılmadı. Beyaz Saray açıklamasında yer alan “Başkan Obama, YPG güçlerinin ilave toprak elde etmek için bölgedeki koşulları istismar arayışında olmaması gerektiğini vurgulamış ve Türkiye’yi de karşılıklılık esasına göre itidal göstererek top atışlarına son vermeye çağırmıştır” ifadeleri, Cumhurbaşkanlığı metninde hiç yer almadı. Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada “Obama, ABD’nin bir NATO müttefiki olarak, Türkiye’nin ulusal güvenliğini destekleme konusundaki mutlak kararlılığını ifade ederek, Türkiye’nin meşru müdafaa hakkının altını çizmiştir” denil ‘İtidal gösterin’ ‘Meşru müdafaa’ yok mişti. Beyaz Saray versiyonunda ise bu ifadenin sadece ilk kısmı yer alırken meşru müdafaaya değinilmedi. İki liderin “Rusya ve Esad rejimine ılımlı muhalif güçlere yönelik hava saldırılarına son vermeleri çağrısında bulundukları” konusunda ise bu saldırılara yapılan “provokatif eylemler” tanımı sadece Türkçe versiyonda yer aldı. ObamaErdoğan görüşmesinin 1 saat 20 dakika sürdüğü belirtilmişti. ‘AK SARAY’, 19.02.2016 Beyaz Saray, 20.02.2016 provOkatif eylemlere TÜRKİYE TOPÇU derhal son VERİLMELİ ATEŞİNİ DURDURMALI T B ürkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Barack Obama arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde, Suriye’deki son gelişmeler ve terörle mücadele konularında, ABDTürkiye işbirliğinin mevcut durumu ve geleceği ele alınmıştır. Obama, görüşmede, 17 Şubat’ta Ankara’da meydana gelen canlı bomba saldırısını ve 18 Şubat’ta DiyarbakırBinErdoğan göl karayolunda askeri konvoyu hedef alan saldırıyı kınayarak, hayatlarını kaybeden askerler ve sivil vatandaşlar için taziye, yaralılar için de acil şifa dileklerini iletmiştir. ABD Başkanı Obama’ya saldırılar hakkında bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan da, terörle mücadele konusunda müttefiklerin dayanışma içerisinde olmalarının önemine işaret etmiştir. Suriye rejiminin ve YPG’nin son dönemde Suriye’nin kuzeybatısındaki ilerlemesine ilişkin kaygılarını dile getiren ABD Başkanı Obama, bölgede Türkiye ve ılımlı Suriye muhalefeti ile gerilimlere neden olan, DAİŞ’le ortak mücadele çabalarımıza da darbe vuran eylemlere derhal son verilmesi çağrısında bulunmuştur. Obama, görüşme sırasında, ABD’nin bir NATO müttefiki olarak, Türkiye’nin ulusal güvenliğini destekleme konusundaki mutlak kararlılığını ifade ederek, Türkiye’nin meşru müdafaa hakkının altını çizmiştir. Erdoğan ve Obama, Suriye’deki çatışmaların durdurulması konusunda Münih’te varılan mutabakatı desteklediklerini vurgulamışlardır. İki lider, Rusya ve Esed rejimine, ılımlı muhalif güçlere yönelik hava saldırıları gibi provokatif eylemlere derhal son vermeleri çağrısında bulunmuşlardır. aşkan Obama telefonda Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Suriye’deki durumu ve terörle mücadelede ABDTürkiye işbirliğini görüştü. Obama, askeri personel ile sivillerin ölümüne neden olan Ankara’daki 17 Şubat terör saldırısını ve 18 Şubat’ta Diyarbakır’da Türk askeri konvoyuna yapılan saldırıyı kınadı ve taziyelerini iletti. Obama, görüşmede, 17 Şubat’ta Ankara’da meydana gelen saldırıyı ve 18 Şubat’ta DiyarbakırBingöl karayolunda askeri konvoyu hedef alan saldırıyı kınayarak, hayatlarını kaybeden askerler ve sivil vatandaşlar için taziye, yaralılar için de geçmiş olsun dileklerini iletti. Başkan Obama, Suriye rejiminin Suriye’nin kuzeybatısındaki ilerlemesine ilişkin kaygılarını belirtti ve Suriye’nin kuzeyinde Kılıçdaroğlu’ndan sert suçlama ‘Teröre yardım ve yataklık yaptılar’ C HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Terör örgütlerine Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yöneticileri, kaçak sarayda oturan da dahil, yardım ve yataklık yapmışlardır. Bunun sonucudur ki bugün Türkiye, kan gölüne dönmüştür” Kılıçdaroğlu dedi. Kılıçdaroğlu, partisinin İstanbul İl Başkanlığı tarafından Kumburgaz’daki bir otelde düzenlenen Çalışma ve Değerlendirme Toplantıları’na katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin Ortadoğu bataklığına saplandığını belirterek “Suriye bir dönemin Afganistanı’na dönüştü. Afganistan’ın etkisi olarak Pakistan ortaya çıktı. Bütün terör örgütlerinin yuvası Pakistan olmaya başladı. Bütün cihatçı gruplar hepsi orada. Oraya iktidarın kol kanat germesiyle Türkiye üzerinden oraya gittiler. Türkiye Pakistanlaşma sürecine girdi” diye konuştu. 70 ilden IŞİD’e militan devşirildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu şu görüşlerini dile getirdi: “Her türlü ajanın cirit attığı bir ülke konumuna geldik. Düne kadar bize diyorlardı ki ‘Biz bölgenin en güçlü ülkesiyiz. Kimse gücümüzü test etmeye kalkmasın biz gereğini yaparız.’ Öyle bir konuma geldi ki Ortadoğu’daki kabile reisleri bile Türkiye’ye kafa vurmaya başladılar. Yüreğimizi acıtan da işte bu tablo.” CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu İstanbul’da CHP Parti Meclis Üyesi İdris Akyüz’ün babası Muhammet Akyüz’ün cenaze törenine de katıldı. l İSTANBUL/Cumhuriyet Türkiye ve ılımlı muhalif güçler ile tansiyonu artıran ve kuzey Suriye’de IŞİD’le ortak mücadele çabalarımıza darbe vuran eylemelere derhal son verilmesi çağrısında bulundu. Başkan Obama, YPG’nin bu alandaki koşullardan avantaj sağlayarak yeni topraklar ele geçirmemesini ve Türkiye’den de karşılıklık esasına göre itidal göstererek alana yaptığı topçu ateşini durdurmasını teşObama vik etti. Obama, ABD’nin NATO müttefiki Türkiye’nin ulusal güvenliğini destekleme konusundaki mutlak kararlılığının altını çizdi. İki lider, Münih’te düşmanlıkların durdurulması anlaşmasını desteklediklerini belirtti ve Rusya ile Esad rejimine, ılımlı muhalif güçlere yönelik hava saldırılarına derhal son vermeleri çağrısında bulundular. MHP’de işler karıştı SELDA GÜNEYSU Görevden alınanlar davaya hazırlanıyor. Muhaliflere ‘neşter’in devamı gelecek HP Genel Merkezi’nin “olağanüstü kurultayı toplamadığı” gerekçesiyle parti hakkında davacı olan 16 il başkanından 4’ünü görevden çektirmesi ve 4 il teşkilatını kapatmasının ardından partide işler karıştı. MHP’de söz konusu görevden almaların devam edeceği belirtilirken, görevden alınan il başkanlarının da parti aleyhine dava açmaya hazırlandığı kaydedildi. MHP’de tartışmalar devam ederken, olağanüstü kurultay çağrısına destek veren, İstanbul Fatih İlçe Teşkilatı da kapatıldı. MHP davasında görevli Genel Merkez avukatı Hamit Kocabey de dava dosyasından çekildiğini açıkladı. Kocabey, ayrıca, Hürriyet’e yaptığı açıklamada, davaya vekâlet eden avukat Yücel M Cenazeye katıldı DÜZELTME VE ÖZÜR Gazetemizin 8 Şubat 2016 tarihli sayısında “Sizin gibilerin üniversitede bulunmaması gerek” başlığıyla yayımlanan haberin alt başlığında yer alan “Manisa rektörü akademisyenleri tehdit etti” ifadesini “Mersin rektörü akademisyenleri tehdit etti” şeklinde düzeltir, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A. Kemal Çelebi ve okurlarımızdan özür dileriz. Bulut’un Merkez Disiplin Kurulu üyesi olması nedeniyle, bu durumun etik olmadığını da” kaydetti. Parti yönetimi teşkilatlardaki görevden almaların devam edeceğini dile getiriyor. Bu durumda MHP’nin daha önceden il ve ilçe kurultaylarının başlama tarihi olarak belirlediği 9 Ekim 2016 tarihinden önce “davacı” konumda bulunan il ve ilçe teşkilatları belirlenen tarihten daha önce kurultaya giderek, yeni yönetimlerini belirleyecek. Parti içi muhalefet de bu durumun “hukuksuz” olduğunu ileri sürüyor. Muhalefete göre, parti tüzüğünce “2 yıllık süre dolmadan yeniden bir kurultay sürecine gidilemez.” Bu nedenle de görevden alınan il başkanlarının ve il başkanlarıyla birlikte hakkında disiplin işlemi başlatılan il yönetimlerinin genel merkez alehine dava açacakları belirtiliyor. l ANKARA Fatih ilçe teşkilatı kapandı nceki gün 4 il teşkilatını kapaÖ tan MHP Genel Merkezi, dün de İstanbul Fatih İlçe Teşkilatı’nın fa liyetlerine son verdiğini duyurdu. Fatih İlçe Başkanı Ali Dinçer Çolak’ı da “tedbirli” olarak, partiden ihraç edilmesi istemiyle Merkez Disiplin Kurulu’na sevk etti. Çolak, İstanbul’da beraberindeki 7 ilçe başkanı ile birlikte kurultay çağrısı yapmıştı. Fatih’teki Akdeniz Caddesi üzerindeki MHP ilçe binası önünde önceki gece toplanan çok sayıda kişi arasında bilinmeyen bir nedenle kavga çıktı. Polis, grubu dağıtmak için havaya ateş açtı. lİSTANBUL/Cumhuriyet Oğan ursa’da basın toplantısı yapan eski MHP Iğdır Milletvekili ve Genel Başkan adayı Sinan Oğan, genel merkezin 4 il ve bir ilçe başkanlığını kapatma kararını eleştirerek, “Delegelerimize baskı yaparak, il ve ilçe başkanlarımızı görevden almaya çalışarak hiç kimse ne bir tek delegemizi yıldırabileceğini zannetsin, ne de bizi. Başka alternatifimiz kalmadığı için mahkeme kapılarına gittik” dedi. l BURSA/CHA SİNAN oğAN: BİZİ YILDIRAMAZLAR B C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle