15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 25 Aralık 2016 10 Putin Rusya’sı, mollalar İran’ı veee... Başlıkta yarım bırakılmış cümleyi duraksamadan tamamladığınıza neredeyse eminim: Ve Erdoğan Türkiye’si... Hatırlayın, çok değil dört gün önce, Moskova’da üç ülkenin, Rusya, İran ve Türkiye’nin dışişleri bakanları bir araya geldiler ve “Moskova Bildirisi” diye anılan bir anlaşmaya imza koydular. Moskova Bildirisi’nde Suriye’deki BAAS iktidarına meşruiyet kazandıran, Beşşar Esad’ın devlet başkanlığını tanıyan içerik üstünde epey yazıldı çizildi. AKP’nin “en başı”nın zaten yerlerde sürünen Suriye dış politikasının artık çöp sepetine atıldığının ve Rusya’nın dayattığı çizgiye “evet” demek zorunda kaldığının altı defalarca çizildi... Bu değerlendirmeler doğru. Ama Moskova Bildirisi’nin anlamı, önemi üç ülkenin Suriye’nin geleceğine ilişkin tutumunu belirleyen bir anlaşma olmasının çok ötesinde. Özellikle Türkiye için bu böyle... AKP’nin bütün temel politikalarının belirleyicisi, tek seçicisi Tayyip Erdoğan’ın öteden beri Şanghay Beşlisi denen işbirliği anlaşmasına girmek için denemeler yaptığı biliniyor. Erdoğan’ın bu tutkuya dönüşmüş girişimlerinden yola çıkıp “Şanghay Beşlisi NATO’nun alternatifi midir” ya da “Şanghay Beşlisi Avrupa Birliği’ne karşı Erdoğan’ın tercihidir” gibi soru ve değerlendirmeler çok anlamlı değil. Çok daha temel bir dış politika çizgisi tartışılsa gerek. Türkiye 190 yıldır yüzü Batı’ya (dolayısıyla sırtı Doğu’ya) dönük bir devlet politikası izledi. Sultan II. Mahmut ile başlayan bu devlet çizgisi Osmanlı döneminde de Cumhuriyet döneminde de kesintisiz sürdü. Ta ki Tayyip Erdoğan nam zat iktidara gelip, siyasal İslamın çizgisini devlet politikasına dönüştürmek üzere kolları sıvayana kadar. Moskova Bildirisi işte bu yönelimin önemli ve somut adımlarından biridir. Kaba bir benzetmeyle söylersek, Türkiye 190 yıllık dış politika çizgisini terk ediyor; yüzünü Doğu’ya, sırtını Batı’ya dönüyor. Batı’da Erdoğan’ı rahatsız eden, sırt dönmesine yol açacak kadar karşı olduğu ne var? Herhalde NATO değil; herhalde ABD ve AB’nin sımsıkı sarıldıkları “serbest piyasa ekonomisi”, yani su katılmamış kapitalizm değil. Peki ne? Demokrasi, temel hak ve özgürlükler, laisizm ve devletin sekülerleşmesi. Bunlar AB’nin öncelikli, değişmez ilkeleri. Tayyip Erdoğan’ın da karabasanları... Dahası AB üyesi bir Türkiye Erdoğangiller için sahici bir karabasan. İslam ile Türk milliyetçiliğini buluşturmak için kolları sıvamış biri için AB’nin sonul hedefi karabasan olmaz da ne olur. Unutmayalım ki AB, Avrupa ulusdevletlerinin egemenlik haklarını bir üst siyasal örgütlenmeye, Avrupa Birliği’ne devretme projesidir. Tek para birimi, tek pasaport, bütün üyeleri bağlayan Maastricht ve Kopenhag ilkeleri, yetkileri gitgide genişleyen Avrupa Parlamentosu gibi kurumlar bu egemenlik devriminin somutlandığı alanlar ve adımlar. Böyle bir birliğe katılmaktansa Rusya’nın Putin’i gibi oligarşik (=tek adam ya da dar bir zümre yönetimi), İran’ın mollaları gibi aşırı otoriter ve kendi değerlerinden öte değer tanımayan yönetimlerle el ele tutuşmak Erdoğan ve partisine çok daha yakışmaz mı? Bu konu bir gazete yazısının sınırlarını zorluyor. Nitekim yerim bitti. Bugünlük bu kadar... Belki başka Tırmık’larda kaldığımız yerden devam ederiz... İstanbul merkezli 10 ilde FETÖ operasyonu İstanbul Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri yapılan FETÖ/PDY operasyonları kapsamında ‘etkin pişmanlıktan’ faydalanan rütbeli askerlerin verdiği ifadelerde geçen isimler doğrultusunda çalışma başlattı. Polis ekipleri yaptığı teknik takibin ardından 14’ü çeşitli rütbelerde subay, 6’sı ise örgüt içerisinde ‘abi’ olarak adlandırılan 20 kişiyi belirledi. Ekipler sabah saatlerinde şüphelileri yakalamak için İstanbul merkezli Bursa, Diyarbakır, Ankara, Gaziantep, Iğdır, Muğla, Antalya, Edirne ve Şırnak’ta eşzamanlı operasyon başlattı. Polis ekiplerinin adreslerdeki çalışmaları devam ediyor. l İSTANBUL/Cumhuriyet Savcı FETÖ’den tutuklandı Muş Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında düzenlenen operasyonda, İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli 2 askeri personel, Malazgirt Cumhuriyet Savcısı, Muş Cezaevi’nde görevli 2 personel ve Muş Emniyet Müdürlüğü’nde görevli bir emniyet personelini gözaltına aldı. Emniyette işlemleri tamamlanan Malazgirt Cumhuriyet Savcısı, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. l DHA haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Meclis’e ‘yetkindaletBakanlığı,TBMMDarbe Araştırma Komisyonu’nun soArularını yanıtsız bıraktı. Bakanlık, darbe girişiminin başarılı olması durumunda kurulacak kabinenin kimler yok’ yanıtıdenoluşacağını,YurttaSulhKonseyi’nde kimlerin yer aldığını soran ve darbeci as kerlerin ifade tutanaklarını isteyen ko misyona, ‘soruşturmanın gizliliği’ ve ‘komisyonun bu bilgiyi talep etme yetkisi olmadığı’ gibi gerekçe Adalet Bakanlığı, TBMM Darbe Araştırma Komisyonu’nun lerle yanıt vermedi. Çalışmaları kapsamında taleplerini yanıtsız bıraktı. Bakanlığın gönderdiği yazıda, MAHMUT LICALI kamu kurum ve kuruluşlarından bilgi talep eden Meclis komisyonlarının yetkilerini anımsatması dikkat çekti komisyonda bugüne ka dar darbe girişiminin başarılı olması du rumunda oluşacağı iddia edilen kabine ve darbenin siyasi ayağıyla ilgili soru lar yanıtsız kaldı. Komisyon, bu kapsam da Adalet Bakanlığı’na üç farklı yazıyla darbe bildirisinde adı geçen Yurtta Sulh Konseyi’nin kimlerden oluştuğu, dar be girişiminin başarılı olması durumun da ilan edilecek sıkıyönetim ve oluşturu lacağı iddia edilen kabinenin kimlerden oluşacağı sorularını yöneltti. Komisyon ayrıca bakanlıktan etkin piş manlık hükümlerinden faydalanmak is tediğini beyan eden tutuklu darbecilerin ifade tutanak örneklerinin gönderilmesi ni talep etti. Komisyona ifade vermek is teyen Genelkurmay İstihbarat Başka nı Mustafa Özsoy’un kolluk kuvvetleri, savcılık ve mahkemede verdiği ifadele rin gönderilmesini de isteyen komisyon Cumhurbaşkanı’nın yaverleri Bekir Fur kan, Ali Yazıcı, Şafak Deliacı, Erkan Kıv rak, Genelkurmay Başkanı’nın yaveri Le vent Türkkan, TBMM’yi bombalayan Hü seyin Türk ile Hasan Hüsnü Balıkçı’nın da ifadelerinin gönderilmesini talep etti. Özel hayatın gizliliği Adalet Bakanlığı komisyonun söz ko nusu taleplerden oluşan üç yazısına ver diği yanıtta, anayasada düzenlenen özel hayatın gizliliği ve suçluluğu hükmen sabit olunana kadar kimsenin suçlu sayılamayacağı hükümlerine atıf yaptı. Bakanlığın yanıtında, Türk Ceza Yasası’nda düzenlenen soruşturmanın gizliliğinin ihla Mersin’de üç line de atıf yapıldı. Soruşturma sürüyor Adalet Bakanlığı’nın bazı kesimleri zaten basına da yansıyan tutanak talebine karşı komisyona verdiği yanıtta TBMM İçtüzüğü’nde düzenlenen Meclis araştır parti kol kola ma komisyonlarının yetkilerine de atıf yapılması dikkat çekti. Bakanlık, komisyonun taleplerine mümkün olduğunca yanıt verdiğini ancak söz konusu taleplerin halen devam etmekte olan suç soruşturmalarının içeriğine ilişkin olduğunu bildirdi. Basına yansırsa etkilenir Bakanlığın yanıtında bu taleplerin karşılanması ve bunların basın ve yayın organlarına yansıması durumunda soruşturmanın selametini engelleyebileceği değerlendirmesi yapıldı. Meclis araştırma komisyonlarının kurum ve kuruluşlardan bilgi isteyebileceği belirtilen yanıtta, bu kapsamda komisyonun Cumhuriyet başsavcılıklarının soruşturmanın selametine tesir etmeyecek ölçüde bilgi verebileceği kaydedildi. Bakanlık, Komisyon Başkanlığı’na Cumhuriyet başsavcılıklarının, tahkikatı halen devam etmekte olan soruşturma dosyası ile ilgili olarak belge veremeyeceğini, sadece soruşturmanın bulunduğu aşamayla ilgili olarak bilgi verilebileceğini bildirerek söz konusu talepleri yerine getirmedi. l ANKARA Barış ve kardeşlik yürüyüşü düzenlendi ABİDİN YAĞMUR Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın çağrısı üzerine çok sayıda sivil toplum örgütünün katılımıyla gerçekleşen “Barış ve kardeşlik için bayrağını al da gel” mitingi için yüzlerce kişi Tevfik Sırrı Gür Stadı önünde toplandı. Mersin Valisi Özdemir Çakacak, MHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, AKP milletvekilleri Hacı Özkan ve Yılmaz Tezcan, CHP milletvekilleri Aytuğ Atıcı ve Serdal Kuyucuoğlu, MHP Milletvekili Baki Şimşek de aralarında olduğu yüzlerce kişi buradan Cumhuriyet Alanı’na kadar yürüdü. Yürüyüş sırasında miting aracında görevli sunucu Nâzım Hikmet’in “Bu memleket bizim” ve Ahmed Arif’in “Diyarbakır Kalesi’nden Notlar ve Adiloş Bebenin Ninnisi” adlı şiirinden dizeler okudu. Miting aracından Mustafa Yıldızdoğan’ın “Ölürüm Türkiyem” şarkısının yanı sıra Ayten Alpman’ın “Bir başkadır benim memleketim” şarkısı çalındı. Yürüyüşe katılanlar bir kısmı tekbir getirirken bir kısmı “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “Ne mutlu Türküm diyene”, “Kahrolsun PKK”, “Şehitler ölmez vatan bölünmez” sloganı attı. Cumhuriyet Alanı’nda, sivil toplum örgütleri adına hazırlanan bildiriyi okuyan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut, teröre karşı tek yürek olduklarını söylerken Mersin Valisi Özdemir Çakacak da “Mersin teröre karşı tek yürek oldu. Burada Türkiye var” diye konuştu. Yürüyüş Yenişehir İlçe Müftüsü Halil Uzun’un şehitler için dua okumasıyla sona erdi. l MERSİN 5 bin kişi yürüdü SargZtMBleaiteeseal,HyiilrkkCebPİaabdHeTktGrriaükıPyaeltmrraeehvukSnhriespBmöaabuyaHmryBanaüşŞıyaark’skdarylşulmaaaaahaknnnğşitiadnteiııımnkiü,tTtYnvlazAie5eguleeşlkKdisek’ınbinyuiPtni.lilvıefen’iplekniZESkkasBeiryaiilthnşüloaımllaieygd‘Y1nTrüsaıi.eıu0knlUKmMrn0şlöaseeaiVmrmthziain,eartl Dev konvoyla tepki AgrlSldnllıauıöehaekarzrsan.iüdkçtnnaeHaozaetrDelenkmalndgreerâvriteörenorraazselsyydakalaty,temreereoai“tlkkdOraBle’audimnerunvdşealegeeatdtsttureüykleneaaderrnpvaikrdöinç.kıafsturiAiBemnvism.ocrnieüKriöl2ietarlzvveriaüdyğibüeanlcleiygiattnülscaBaöarileenıasçen5Enrğdtşire0vsaneeikatizn0drs,ltaş”idaeeçycnafidpioakrıkvekad,Aoedçidri. Sosyal medyaya büyük gözaltı İnternetteki paylaşımları nedeniyle 3 bin 170 kişi gözaltına alındı, 1656 kişi tutuklandı, 10 bin kişi soruşturuluyor İçişleri Bakanlığı, terörle mücadele kapsamında, sosyal medya alanında son 6 ay içerisinde yürütülen çalışmalar sonucunda 3 bin 710 kişi hakkında adli işlem yapıldığını, bunlardan 1656’sının tutuklandığını açıkladı. Bakanlık açıklamasında, kimlikleri tespit edilen 10 bin kişi hakkında da soruşturma ve adli süreçlerin devam ettiğini duyurdu. İçişleri Bakanlığı Basın Merkezi sosyal medya üzerinden yürütülen soruşturmalara ilişkin bilgi verildi. Açıklamaya göre, son 6 ay içinde sosyal medyada yaptıkları paylaşımlar nedeniyle 3 bin 710 kişi hakkında adli işlem yapıldı. Bunlardan 1656’sı tutuklandı. 1203 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 767 kişinin savcılıklara sevk edilmeden serbest bırakıldığını açıklayan bakanlık, sosyal medya paylaşımları nedeniyle 84 kişinin halen gözaltında olduğunu belirtti. Bakanlık açıklamasında “Hali hazırda açık kimlikleri tespit edilerek Cumhuriyet savcılıklarına intikal ettirilen 10 bin kişi hakkında da soruşturma ve adli süreç devam etmektedir” denildi. l Haber Merkezi Barış pankartı açan kadınlar gözaltına alındı Vedat ARIK IŞİD’in iki askeri yakarak öldürdüğünü iddia ettiği videonun yayımlanmasının ardından önceki gün AKP’yi ve IŞİD’i protesto eden 18 Halkevci’nin gözaltına alınmasından sonra dün de Halkevci Kadınlar hem gözaltıları hem de AKP ve IŞİD’i protesto etmek için Galatasaray Meydanı yakınında buluştu. Galatasaray Meydanı’nda “Ölüme karşı yaşam, savaşa karşı barış” pankartı açan kadınlara polis engel olmaya çalıştı. Basın açıklamasını okumak isteyen kadının etrafını kapatan çevik kuvvet polislerine etraftaki kadınlar tepki gösterdi. Polis pankart açan 6 kadını ve polise tepki gösteren 2 kişiyi daha gözaltına aldı. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle