Katalog

Cumartesi 17 Aralık 2016 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 7/1 Ankara 1/7 Trabzon 5/0 İzmir 8/0 Antalya 14/5 Mersin 14/5 Diyarbakır 1/4 Kars 8/20 Bursa 40/2 0 Adana 150/2 0 Artvin 00/ 5 0 Çanakkale 50/ 2 0 Balıkesir 40/ 2 0 Sivas 40/ 1 3 0 Erzurum 80/ 2 0 0 Eskişehir 00/ 6 0 Aydın 100/00 Gaziantep 50/40 Konya 00/ 6 0 Atina 70/5 0 Berlin 30/ 4 0 Girne 120/8 0 Londra 70/5 0 Moskova ?0/? 0 Paris 60/4 0 Madrid 110/4 0 Amsterdam 70/3 0 Roma 160/3 0 New York 60/ 5 0 Tokyo 120/2 0 TARİHTE BUGÜN 1399: Avrupa’ya Moğol istilası başladı. 1770: Ünlü besteci Ludwig Van Beethoven doğdu. 1905: Moskova Ayaklanması bastırıldı. 10 gün Beethoven süren isyanda Çarlık ordusu binlerce kişiyi katletti. MEB’DEN GECİKEN ALADAĞ PAKETİ: ÖNLEM ALMAYAN YURTLAR SÜRESİZ KAPATILABİLECEK 12 gün sonra ‘yangın alarmı’ SİNAN TARTANOĞLU Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 29 Kasım’da Adana Aladağ’daki öğrenci yurdu faciasından 12 gün sonra işleri sıkı tutmaya başladı. Yurt binalarının yangına karşı yeterli güvenliğe sahip olup olmadığını itfaiyeler belirleyecek. Eksiklikler valiliklerce tamamlanacak. Mevzuata uygun olmayan yurtlar ise ön ce süreli, diretirse süresiz olarak kapatılacak. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz imzası ile faciadan 12 gün sonra 12 Aralık’ta hazırlanan genelgede, “Bilindiği üzere Adana İli Aladağ ilçesinde bulunan özel öğrenci yurdunda meydana gelen yangında on iki vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Bu tür elim olayların bir daha yaşanmaması için belirtilen işlemler ivedilikle yapılacaktır” denildi. 2004 tarihli Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği’ndeki, “yangın merdiveni, yangına karşı söndürme malzemesi ve tesisatı” bulundurma zorunluluğunun anımsatıldığı genelgede, ayrıca Temel Öğretim Genel Müdürlüğü de Yatılı Bölge Ortaokulları için tanıtım kartı hazırlandı. Karttaki bilgiler okul yönetimleri tarafından doldurulacak ve bakanlığa gönderilecek. Okullar, kart aracılığı ile “yangın algılama ve ihbar sistemi”, “panik barlı tahliye kapısı”, “acil durum kaçış yolları ve tahliye merdivenleri”, “gaz algılama dedektörü”, “yangın dolabı”, “güvenlik kamera sistemi” gibi tedbir malzemelerine sahip olup olmadıklarını bildirecek. Ayrıca kart ile okullar, yangın tatbikatı yapılıp yapılmadığını da bakanlığa iletmiş olacak. l ANKARA Orijinali Meclis’teymiş CHP’li vekil, skandal kitabı Pamukkale Belediyesi’nin de dağıttığını açıkladı CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, Kütahya Belediyesi tarafından yeni evlenen çiftlere dağıtılan içinde “Sevişirken konuşursan çocuğun kekeme olur” gibi ifadelerin yer aldığı ‘Evlilik ve Aile Hayatı’na benzer bir kitabın Pamukkale Belediyesi tarafından da dağıtıldığını tespit ettiklerini bildirdi. Pamukkale Belediyesi’nin yeni evli çiftlere dağıttığı ‘Evlilik ve Mahremiyetleri’ adlı kitapta “Çocuklar güneye doğru sıcak iklimler de 1012 yaşlarında evlendirilebilir”, “Bale şeytan ocağı, tiyatro şeytan yuvası”, “El sıkışıp tokalaşmak zinaya giden yoldur”, “Kadınlar spor sahalarına ve parklara gitmemelidir” gibi ifadelerin kullanıldığını kaydeden Hürriyet; “Kitabın orijinalini Mec Fatma Kaplan Hürriyet lis Kütüphanesi’nde buldum. Şu anda yeni basım hali farklı. Orijinali ‘İslamda Evlilik ve Mahremiyetleri’ isimli eskiden basılmış. Bu kitaptan kopyalayapıştır yapıldığını belirtmek istiyorum” diye konuştu. ‘Kadına davar muamelesi’ Hürriyet, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında yaptıkları araştırmalar sonucunda buna benzer kitapların başka belediyeler tarafından da dağıtıldığını tespit ettiklerini ve bu belediyeler hakkında soruşturma başlatılmasının zorunlu olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: “Aksi halde; AKP kadına karşı şiddetten her bahsettiğinde bu kitabı onların önüne atacağım, çocuk evliliklerinden söz ettiklerinde kitabı onların gözlerinin içine sokacağım.” Hürriyet, kitaplara ilişkin Meclis’e önerge de verdiklerini anlattı. l ANKARA/DHA İHA DHA otoyDbaeünnisgzüınnde Bursa Deniz Otobüsleri’ne (BUDO) ait “Yıldırım Bayezid” isimli deniz otobüsünde dün öğle saatlerinde, Sarayburnu açıklarında seyir halindeyken makine dairesinde yangın çıktı. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’ne ait bir römorkör ve 5 botla müdahale edilen deniz otobüsü Sarayburnu’ndaki iskeleye yanaştırıldı. Bölgeye çok sayıda ambulans ve itfaiye ekibi sevk edildi. 135 yolcunun tahliye edilmesinin ardından yangın, itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle kısa sürede söndürüldü. l Haber Merkezi ERİKLİ’NİN CENAZE TÖRENİ YARIN CİNAYET ZANLISI YAKALANDI Beyoğlu’nda “Melekler ile Yaşamak” adlı ki tabın yazarı ve ya şam koçu Beki İke la Erikli’yi (46) öl dürdüğü iddiasıy la Sinem Koç ad lı kadın dün akşam Küçükçekmece’de gözaltına alındı. Şüphelinin üzerin Sinem Koç Küçükçekmece’de gözaltına alındı. de olayda kullandığı belirtilen 9 mm ça pında tabanca ele geçirildi. Cinayeti iti raf ettiği belirtilen Koç’un “Kitaplarını okuduktan sonra akli dengem bozuldu. Kitaplarında meleklerden bahsediyordu. Ne meleği, kendisi bir şeytan. Başkala rına zarar vermesin diye öldürdüm” de diği öğrenildi. Zanlının 4 yıl önce eşin den ayrıldıktan sonra annesiyle kalmaya başladığı ve çocuğunun olmadığı kayde dildi. Kamera kayıtlarından Koç’un olay günü Erikli’yi gittiği kuaförden işyerine kadar takip ettiği tespit edildi. Erikli ya rın Ulus’taki Musevi Mezarlığı’nda topra ğa verilecek. l İSTANBUL/DHA VÜCUDUNDA 15 BIÇAK DARBESİ Yüksekova’ya dönüş yapmıştı Yüksekova’da 3 çocuk annesi Süheyla Es (34), evinde uğradığı bıçaklı saldırıda yaşamını yitirdi. Es’in 15 bıçak darbesiyle öldürüldüğü belirtildi. Eşi Van’da olduğu belirtilen Süheyla Es, önceki akşam evde yalnız olduğu bir sırada kimliği belirsiz kişi veya kişilerin bıçaklı saldırısı Süheyla Es na uğradı. Es’i, işten eve gelen kızı fark etti. Es’in, barikatların ve hendeklerin kapatılması için 13 Mart’ta ilan edilen operasyonların ve sokağa çıkma yasağının ardından ailesi ile Van’a yerleştikleri ve bir süre önce 2 kızı ile yeniden Yüksekova’ya döndükleri, eşi ve 1 oğlunun ise Van’da kalmaya devam ettikleri belirtildi. Polis geniş çaplı soruşturma başlattı. l HAKKÂRİ/DHA Taciz zanlısı bakkal Mahkemede tek tek itiraf etti Denizli Çal’da iki çocuğa istismarda bulunmaktan geçen ağustosta tutuklanan ve Antalya’da çöpte bulunan harddisk ve flaş bellekteki çocuk istismarının gizli görüntülerini çektiği iddia edilen bakkal H.A’nın (41), 24 yıla dek hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı. H.A. ifdesinde, çöpte bulunan ve mahkemeye delil sunulan görüntülerin kendisine ait olduğunu kabul etti. Dün ilk kez hâkim karşısına çıkan zanlının 9 Aralık’ta kâğıt toplayıcısı tarafından bulunan çocuk istismarına ilişkin görüntülerin yer aldığı harddisk ve flash bellekteki görüntülerden alınan fotoğrafı mahkemeye delil olarak sunuldu. l DHA haber 3 Bahçeli’nin saati “Recep Tayyip Erdoğan, aslında Türk tipi değil ‘Tayyip tipi’ başkanlık hayalleri kurmaktadır. Bütün yetkilerin kendisinde toplandığı, yargının kendisine bağlandığı, yasama organı Meclis’in kendi kontrolüne sokulduğu, denge, denetim ve fren sistemi olmayan, tek adam diktatörlüğü, tahtsız ve taçsız sultanlık peşinde koşmaktadır.” Bugünkü şartlarda bu cümleleri yazsam elim titrerdi. İşin sonunda birçokları gibi tutuklanmak var. İyi ki bu açıklama bana değil Sayın Devlet Bahçeli’ye ait. Çok değil geçen sene söylemiş. Artık günahı boynuna. Hele şunları yazsaydım herhalde daha gün bitmeden hakkımda soruşturma başlatılmıştı: “Beştepe hanedanı ve AKP yönetimi aile boyu rüşvet ve yolsuzluk çamuruna batmıştır. 1725 Aralık yolsuzluk dosyalarının bir daha açılmamak üzere kapatılması; bu rüşvet, hırsızlık ve yolsuzluk çarkının döndürülebilmesi, Tayyip Erdoğan’ın bütün yetkileri elinde toplayarak diktatörlüğünü ilan etmesine bağlıdır. Yeni anayasayla başkanlık sistemine geçilmesi bunun için istenmektedir. Recep Tayyip Erdoğan tipi Başkanlık sistemi; Türkiye’nin bölünmesinin reçetesidir. Demokrasinin idam fermanıdır.” Bereket bunları da ben yazmadım. Devlet Bahçeli söyledi. Bugün AKP ve MHP’nin üzerinde uzlaştığı anayasa teklifine bakıyoruz. Aynen Sayın Bahçeli’nin öngördüğü üzere Başkan yargıyı kendine bağlıyor, Meclis’i kendi kontrolü altına sokuyor. Denge, denetim ve fren sistemi ara ki bulasın. MHP’nin Anayasa Komisyonu üyesi de vaziyetin farkında olsa gerek, anayasa hakkında yaptığı şahane açıklamada şunları söylüyor: “Boğaçhan’ın adının boğaya bir yumruk atmasının ardından verilmesi gibi sis tem adını kendisi koyacak.” MHP, “Tayyip tipi baş kanlık” tanımlamasından “Boğaçhan tipi başkanlık” tanımlamasına geçmiş. Gerçi AKP’deki “MHP bize oyun mu oynuyor” kaygıları azaldı azalmasına. Ama Boğaçhan örneği biraz talihsiz olmuş. Neticede Dirse Han’ın oğlu boğayı öldürerek Boğaçhan adını alır. Orası doğru. Babası da ona beylik ve taht verir. Orası da doğru. Gelgelelim, sonradan Dirse Han, oğlu Boğaçhan’ı iki defa öldürmeye de kalkar. Her neyse. Başkanlık rejimi bile denemeyecek bir şahıs rejimi getiriliyor. Anlaşıldığı kadarıyla MHP’nin bu rejim değişikliğine verdiği desteğin ana gerekçesi şu: “AKP, HDP’yle anlaşıp başkanlık getirecekti ve ülkeyi bölecekti. Şimdi bizim çizgimize geldi, o zaman başkanlığı bizimle anlaşıp versin.” Daha düne kadar ülkeyi böleceğini söylediği birine yasama, yürütme ve yargıyı teslim etmekten çekinmeyecek bir gözü karalık. Seçim meydanlarında defalarca söylediklerinin tam aksini yapmayı içine sindirebilecek bir acelecilik. Merak ediyorum, acaba daha önce “demokrasinin idam fermanı” dediği başkanlığa ne karşılığı onay vermekte? Bahçeli, Can Dündar’la yaptığı röportajda, bürosundaki saatin pilini akreple yelkovan hep 17.25’i göstersin diye çıkardığını söylemişti. Sonra da eklemişti: “Buradan da anlayabilirsiniz ki biz, 17 ve 25 Aralık’ın hesabının sorulması vaadimizden asla geri adım atmayız.” Acaba bugün masasındaki o saatin pili takıldı mı? Yoksa tıkır tıkır işliyor mu o saat? Buna da bir zahmet başkanlık, “rüşvet, hırsızlık ve yolsuzluk çarkının döndürülebilmesi” için isteniyor diyen Sayın Bahçeli cevap versin. Soru basit. O saat kaçı gösteriyor Devlet Bey? C MY B