16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 17 Aralık 2016 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: SERPİL ÜNAY haber/yorum 13 Çürüme Sanki, soğuk bir dağ başında, uçsuz bucaksız bir yalnızlıkta tek başınayız. Kan kokusuna doğru uluyan kurtlar çevremizi sarmış, havada uçuşan salyaları yüzümüze, gözümüze yapışıyor. Yıllardır kurtulamadığımız bir düşteyiz, sanki. Bizi yetiştiren öğretmenimizi vuruyorlar, ustamızı parçalıyorlar, biricik çocuğumuzu öldüresiye sopalıyor, arkadaşımızla komşumuzu havaya uçuruyorlar. Önümüzdeki, arkamızdaki, yanımızdaki, karşımızdaki insanlar birdenbire, hiç yere düşüyorlar toprağa. Törensel bir kanıksama, sessizce boyun eğilen bir yazgıyla kabulleniyoruz öldürümleri. Ölülerimizle birlikte çürüyor, kokuşuyor insanlığımız... Ucuz komedi Eren Aysan’ın babasını Sivas’ta yobazlar yaktı. Annesi, kederinden yandı, kül oldu; eridi, gitti. Eren Aysan, genç yaşta acılarla kavrulurken yaşama tutundu. Babasından kalıt, ince duyusuyla şiirler, öyküler yazdı, roman yazdı. Yunus Nadi ödülünü aldı. Birikimi, çalışkanlığı, yetenekleri ile kendini kanıtladı, Devlet Tiyatroları’nda dramaturg oldu. Duyduk ki, Eren Aysan’ın geçen hafta eline bir yazı tutuşturmuşlar. Yazıya göre, Eren Aysan, Kültür Bakanlığı’nın dökülen Türkçesiyle “terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu’nca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olabileceği yolunda yapılan değerlendirme sonucu” görevinden uzaklaştırılmış, hakkında soruşturma açılmış. Öyle anlaşılıyor ki, Devlet Tiyatroları’nın başına getirilen Nejat Birecik, ucuz komedi oynamaya devam ediyor. Soruşturulmayanlar Adil Öksüz, en büyük FETÖ’cü olarak aranıyor. Darbe gününde askeri üste, yüksek rütbeli subaylara emir veriyormuş. Yakaladılar, sonra bıraktılar. Kaçtı. Casusluk cemaatinin imamı gibi, o da ABD’ye sığındı. Öğretim üyesi bir dostumuzdan mektup aldık. Diyor ki: “Adil Öksüz bir yardımcı doçent. Olsa olsa 3 bin lira aylığı vardır. Yılın 200 gününü ABD’de geçirmiş. Hangi parayla? Diplomatik pasaportu mu vardı? Sakarya Üniversitesi’nde görevli. İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi. İstanbul’a gitse, olağan koşullarda bütçesi açık verir. Para yönünü bir yana koyalım. Bu adamın verdiği ders vardır. Yaptığı sınav vardır. Sınav kâğıtlarını incelemek günler sürer. Doçent olmak için makale, kitap yazmak gerekir. Seminer, konferans, sempozyum, kollokyum gerekir. Bu adamın bağlı olduğu bir anabilim dalı başkanlığı var. Sormuyor mu: Yahu sen böyle sık sık nereye gitmektesin? Demek ki, anabilim dalı başkanı suçlu. Sonra: Dekan suçlu. Sonra: Rektör suçlu... Peki, bu kişiler soruşturuldu mu? Bildiğimiz kadarıyla, hayır.” Tıpkı, Genel Müdürlüğü’nü yaptığı sırada TRT’ye casusluk cemaatinin adamlarını doldurduktan sonra Samsun Valiliği’ne atanan İbrahim Şahin’in ve FETÖ’cü AKP’lilerin soruşturulmadığı gibi... Düne kadar kol kola, iç içeydiler... İşlerine gelmeyenlere hiç dokunmuyorlar. 17 ARALIK 2016 SAYI: 33309 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Direktörü Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06.42 06.25 06.45 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 08.16 13.07 15.24 07.57 12.52 15.12 08.15 13.14 15.39 Akşam 17.46 17.34 18.01 Yatsı 19.13 18.59 19.24 Usturuplu kötülükOlaylar ve GOrUSler EDİTÖR:NAZANÖZCAN [email protected] SİBEL KIZILKAYA İTKÜ Avukat 17Kasım gecesi iktidar tarafından verilen, “cinsel istismar suçlularının mağdurla evlenmesi durumunda cezalarının erteleneceği” şeklindeki önergenin, bilhassa kadınlar tarafından gelen yoğun tepkiler nedeniyle geri çekilmesi üzerine rahat bir nefes aldık. Tehlike geçti sandık, biz kadınlar kararlı olup bir araya gelince neler de başarabiliyormuşuz dedik, gururlandık. Ancak herkes zafer sarhoşluğu içindeyken ne yazık ki yine bildiklerini okudular ve ilerleyen zamanlarda çok tehlikeli sonuçlara yol açacak olan, cinsel istismar suçlarında 1215 yaş aralığına zımni olarak rıza getiren düzenlemeyi 24 Kasım gecesi kabul ettiler. Üstelik 2 Aralık’ta resmi gazetede yayımlanan bu kanun, yasalaştı da. Ancak bu düzenleme son derece usturuplu yapıldığından bazı kadın örgüleri hariç, kimse  durumun vahametinin farkında değil. Eski yeni karşılaştırması Doğal olarak bu durumda akıllara, “Madem bu düzenleme o kadar tehlikeliydi de, geri çekilen önergeye verilen tepki, neden bu düzenleme için de verilmedi” sorusu gelecektir. Her şeyden evvel geri çekilen önerge ile aynı torba kanunun içinde yer alan ve onu tamamlayacak nitelikte olan bu maddenin tehlikesi, ancak yeni düzenleme ile eski düzenleme karşılaştırıldığında anlaşılabiliyor. Dolayısıyla bu düzenlemedeki tehlikeler, uygulamayla ortaya çıkacak ve neticede af niteliğindeki geri çekilen önerge ile ulaşılmak istenen amaca, bu kez de bundan sonra işlenen cinsel istismar suçlarında ulaşılmış olacaktır. Hâkimlere kaldı Şöyle ki: Eski ceza kanunu madde 103’te, “15 yaşını tamamlamamış her Cinsel istismar suçlarında 1215 yaş aralığına zımni olarak rıza getiren düzenleme Meclis’te 24 Kasım gecesi kabul edildi. 2 Aralık’ta Resmi Gazete’de yayımlanan bu kanun, yasalaştı da. Ancak bu düzenleme son derece usturuplu yapıldığından bazı kadın örgüleri hariç, kimse  durumun vahametinin farkında değil Kadınların direnişi ile cinsel istismar düzenlemesinin bir kısmı iptal edildi. Ama iptal edilmeyen kısım da çocuk istismarına imkân veriyor. çocuğa karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış suç” sayılıyordu. Dolayısıyla bizim ceza yasamızın mantığında bir rıza araştırması yapılacaksa, 15 yaşın üstüne yapılırdı. Ancak yeni düzenlemeyle 15 yaş sınırı kaldırıldı ve sadece 12 yaş altına karşı işlenen suçlarda ceza artırımı getirildi. Dolayısıyla, bu madde ile cinsel ilişkiye rıza yaşının 12’ye düşürülmesinin kapısı ardına kadar açıldı. Son derece belirsiz ve farklı uygulamalara yol açacak olan bu düzenleme, özellikle hâkimlerin hayat görüşüne göre farklı kararlar vermesine yol açacaktır. Öyle ki tek bir hâkimin bile bu maddeye dayanarak aldığı bir karar neticesinde, yasalaşmasına bile gerek kalmadan sadece içtihat yolu ile rıza ve evlilik yaşı 12’ye inecektir. Zaten Anayasa Mahkemesi geçen yıllarda, ceza kanununun resmi nikâh olmaksızın dini nikâh yapılmasını suç olarak düzen leyen maddesini iptal ederek, çocukların dini nikâh adı altında cinsel istismarının önünü açmıştı. Dolayısıyla bu maddeler birlikte değerlendirildiğinde tehlikenin boyutları çok daha iyi anlaşılacaktır. Yeniden düzenlenmeli Bu nedenle şu hususlar gözetilerek yeniden bir düzenleme yapılmalıdır. n 12 yaş altına ceza artırımı yine kalmakla birlikte, 15 yaşın altındaki çocukların cinsel davranışa rızasının olduğunun hiçbir şekilde kabul edilemeyeceği, mutlaka kanunda yeniden belirtilmeli. n Ayrıca 1215 yaş arasındaki kız çocuklarına karşı, kendi akranı olmayan yaşı büyük her yetişkinin cinsel davranışı, hiçbir istisnası ve “ama”sı olmadan cinsel istismar olarak kabul edilmeli. Ancak 1215 yaş aralığındaki çocukların, kendi akranları ile ve kimsenin baskısı olma dan yaşadıkları cinsel farkındalık sonucu ortaya çıkan durumlar içinse, özel bir düzenleme yapılmalı ve bu durum kesinlikle cinsel istismarla aynı kefeye konulmamalı. n Yine resmi nikâh olmadan yapılan dini nikâh, ayrıca erken yaşta ve zorla evlendirmeler de ceza kanununda mutlaka suç olarak düzenlenmelidir Aslında devletin gelenekgörenek gibi hiçbir bahanenin arkasına sığınmadan 018 yaş aralığındaki tüm bireyleri çocuk kabul ederek, onları korumak adına üzerine düşen tüm görevlerini eksiksiz yerine getirmesi gerekirken, yıl 2016’da halen bu konulardan bahsediyor olmak, son derece acı verici olduğu kadar, manidardır da. Umarım muhalefet partileri de çocuklar üzerinde dönen bu tehlikeli oyunun farkındadırlar da, zaman geçmeden Anayasa Mahkemesi’ne başvururlar! ‘OHAL var yetkim kısıtlı’ Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Mehmed Özkan, Medya ve İktidar isimli konferansın ifade özgürlüğünü kısıtlayacak duruma geldiği için iptal edildiğini söyledi Boğaziçi Üniversitesi öğrenci temsilcileriyle bir araya gelen Rektör Prof. Dr. Mehmed Özkan, 11 Aralık’taki “Medya ve İktidar” isimli konferansın iptaliyle ilgili talebin Öğrenci İşleri Dekanlığı’ndan geldiğini ve kendisinin de bu talebi kabul ettiğini söyledi. Özkan, iptal talbine gerekçe olarak, ilerleyen dönemde üniversitedeki ifade özgürlüğünü etkilemesini ve öğrenci güvenliğini gösterdi. Özkan, “Öğrencilerin güvenliğini etkileyecek ve üniversitenin ilerleyen dönemde, daha geniş anlamdaki ifade özgürlüğünü olumsuz etkileyecek bir sürece girdiği için öğrenci dekanımız bu faaliyeti iptal etme kararı aldı. Ben de bu görüşüne saygı duydum” dedi. Sözlerine rektör olmasının her şeye gücü yettiği anlamına gelmediğini kaydeder devam eden Özkan, ifade öz gürlüğünün ülkenin içinde bulunduğu OHAL şartlarında suç oluşturabileceğini belirtti. Güvenlik sorunu Özkan şöyle konuştu: “Benim de rektör olarak gücümün yettiği ve yetmediği yerler var. İfade özgürlüğü alanında benden kaynaklı bir sorun olmaması için çalışıyorum. Ancak ifade özgürlüğünün de ülkenin şartlarında suç olabileceği durumlar ve bununla ilgili bir kanun varsa orada benim de yapabileceğim pek bir şey yok. Özellikle içinde bulunduğumuz olağanüstü halde bu güç daha da sınırlı. Bu toplantının düzenlenme şekli üniversiteye zarar verecek şekilde ilerlediyse, bu süreçlere iyi bakmamız lazım.” Eylemlerle ilgili öğrenci toplulukları tarafından alınan kararların üni Mehmed Özkan versitenin tüm paydaşlarıyla paylaşılıp tartışılması gerektiğini kaydeden Özkan, “Riskleri önceden değerlendirilmiş ve üniversitenin bütününde kabul görmüş olsaydı ilerlenilmiş olurdu. İlk adımı sağlam atmadığımız için geldiğimiz riskli nokta öğrencinin güvenliğini olumsuz etkileyecek bir sürece girdiği için öğrenci dekanı mız bu faaliyeti iptal etme kararı aldı. Her ne kadar önemli sayıda öğrenci ve hocamızı üzmüş olsa da yapılmamasının geldiği noktada üniversitenin çok daha faydasına olduğunu görebiliyorum” dedi. Atanmış rektör Prof. Dr. Mehmed Özkan, yaz aylarında yapılan seçime girmemiş, 15 Temmuz sonrasında çıkarılan KHK ile üniversite seçimlerinin kaldırılması sonucunda, Cumhurbaşkanlığı tarafından Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmıştı. Özkan’ın atanmasının öncesinde, üniversitedeki bazı öğrenci grupları ve öğretim görevlileri seçimde birinci sırada yer alan Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu’nun atanması için eylemler düzenlemişti. l Eğitim Servisi KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] TEOG’da sıra mazeretlilerde Okul yönetimlerine mazeret bildiren 8. sınıf öğrencilerinin katılacağı TEOG Mazeret Sınavları bugün ve yarın yapılacak. Öğrenciler bugün 09.00’da Türkçe, 10.10’da matematik, 11.20’de din kültürü ve ahlak bilgisi; yarın da 09.00’da fen ve teknoloji, 10.10’da T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, 11.20’de yabancı dil sınavlarına girecek. Öğrencilere, her dersten çoktan seçmeli 20 soruyu yanıtlamaları için 40 dakika süre verilecek. Türkçe dersinden 5 bin 408, matematikten 4 bin 189, din kültürü ve ahlak bilgisinden 4 bin 143, fen bilimlerinden 4 bin 80, T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinden 4 bin 277, yabancı dilden 3 bin 900 öğrenci sınava girecek. Sonuçların 13 Ocak’ta yayımlanması bekleniyor. MEB’de 614 göreve iade Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 667 sayılı KHK ile ihraç edilen 22 bin 474 personelinin 614’ünün görevini iade ettiğini açıkladı. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan (MEB) yapılan açıklamada, “Özel öğretim kurumlarında çalışırken 667 sayılı KHK ile çalışma izni iptal edilen 22 bin 474 personelden 614’üne çalışma izni iade edilmiştir” denildi. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle