Katalog

Pazar 3 Ocak 2016 aş d n a y ‘ i t e m ü k AKP hü ca y la o k u r u m e olmayan’ m azırlanırken ı: işten atmaya h d r a y u ı ın r la n a ş lı KESK, kamu ça EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ECE KURTULUŞ Çalışanı ‘kul’ yapacaklar H afişi KESK’in hazırladığı uyarı n GERÇEK: Bize dayatılan bellidir: Ya yandaş olacaksınız ya da işten atılma tehdidi ensenizde! n Neymiş? Performansı iyi olan memur çok kazanacak! l Yalan n GERÇEK: Kamu hizmeti insana yöneliktir. Bu alanı maddi malların üretim süreçleri gibi rekabetçi bir baskı altına almak ve sözüm ona performans kriterlerine göre düzenlemek sadece çalışanların hak kaybı anlamına gelmez, eninde sonunda top haber 5 Ahtapotun kolları... ir annenin çığlığı yankılanıyor, bir kadın ölümsüz bir güzelliğin ötesinde gözlerinin rengi seçilmeyen kayıp fotoğrafları arıyor... Bir çocuk, bir anne! Nesnelerin evrensel coşkunluğu, karlı bir günün erken saatlerinde geniş avlulara düşen kül rengi bulutların gölgeleriyle hüzne dönüşürken çaresizliğin, yalnızlığın resmini çiziyor. Ölüm haberleri, şehit cenazeleri... Uzaklara gömülmüş gençlik yıllarının alacakaranlığındaki demir sürgülü kapılar, hücrelerin iç içe geçtiği dehlizlere ulaşıyor. Tüm güzelliklerini, çocuklarını kara toprağın altına gömen toplum, kurşunun adres sormaması, suskunluk... Neler olup bittiğini anlayamamış olan benim güzel yurdumun insanı... Yaşanan acılar, akan kan, gözyaşı... Baskı ve şiddetin nasıl geldiği, gelip yerleştiğini oturup konuşamamanın kör döngüsü içinde yuvarlanıp gidiyoruz işte. Oysa demokrasiler buyurganlık değil, özgürce yaşamaktır. Demokrasilerde ötekileştirme, dışlama, buyurganlık, güce tapma yoktur... Gerçekleri yazmak, konuşmak bugün vatan hainliği, casusluk oluyor... Bir dönem askeri darbelere boyun eğenleri kınayanlar, bugün kendilerine biat edilmesini istiyor. Ölümleri lanetleyenler ölümlere alkış tutuyor, barış önüne tel çitler koyuyor; kana kan intikam duygularını körüklüyor. Cizre’de üç aylık Miray bebeği dedesiyle birlikte öldürenler, “Canım bir kör kurşun isabet etmiş ne var bunda” diyebiliyor... hhh Şehit cenazeleri, ölüm haberleri ciğerimi kavuruyor, içimi acıtıyor. Güce tapanlar, vatana feda edilmiş çocuklarımız üzerinden o derin milliyetçiliği Anadolu insanının kılcal damarlarına sokup düşmanlığı yaşadığımız coğrafyaya yayıyorlar... Yıllar böyle akıp geçiyor, her şey değişiyor ama güce tapmak yerinde duruyor. Ahtapotun kollarına benzeyen emperyalizm Ortadoğu B ükümet, 657 sayılı Devlet Memurlakaldırmaya ve yeni bir kamu personel rı Yasası’nda kapsamlı değişikliğe rejimi getirmeye hazırlandığına işaret hazırlanırken Kamu Emekçileri Senetti. KESK, yeni personel rejimiyle zaten dikaları Konfederasyonu (KESK), kamu çasınırlı olan iş güvencesinin kaldırılacağı, lışanlarını uyardı. “Güvenceme Dokunma” emeklilik hakkının gasp edileceği, kampanyası başlatan KESK, memurları bilgiperformans sistemi ve esnek çalışmanın MUSTAFA ÇAKIR lendirmek için dosya da hazırladı. yaşama geçirileceği uyarısında bulundu. AKP’nin yıllardır çıkardığı torba KESK, hazırladığı dosyada yasayı yasalarla, kanun hükmünde kararnamelerle değiştirmek için ortaya atılan gerekçeler memurların haklarını tırpanladığına dikkat çeken ile bunlara yanıtlarına da yer verdi. KESK’in KESK, hükümetin şimdi de 657 sayılı yasayı dosyasında yer alan gerekçeler ile yanıtlar şöyle: n Neymiş? İş güvencesi tembelliğe, işi veya hizmeti savsaklamaya, bir kişinin yapacağı işi birden çok kişinin yapmasına yol açıyormuş. l Yalan n GERÇEK: 2.7 milyon kamu emekçisi olarak 78 milyona kamu hizmeti veriyoruz. OECD ortalamasında 1 kamu emekçisi 17 kişiye hizmet verirken, Türkiye’de 29 kişiye hizmet veriyor. n Neymiş? Devlete kapağı atanlar yan gelip yatıyormuş. Çok çalışanın çok kazandığı bir rekabet ve yarış düzeni şartmış. l Yalan n GERÇEK: İş güvencemizi ortadan kaldırmak için “verimliliği ve rekabeti artırma” gerekçesi ile performans ve esnek çalışma allanıp pullanıyor. n Neymiş? Memurların işten atılmasını kolaylaştıran düzenlemeler olmaksızın, paralel yapı devletten ayıklanamazmış. l Yalan lumsal olarak sağlığı, eğitimi sürdürülemez bir krize sokar. Sağlık örneğinin vahim sonuçları ortadadır: Sadece iş yükümüz ve sağlık harcamaları artmadı, sağlık emekçileri adeta bir bant üretimi gibi birim zamanda mümkün olan en çok sayıda hastaya “bakmaya/ bakamamaya” zorlanıyor ve bunun adına da performans deniyor. n Neymiş? Kadınlarımıza yazık değil mi? Esnek çalışsınlar, işyerine gelmeden evden, uzaktan çalışsınlar. Çocuklarına da baksınlar, para da kazansınlar, emekli de olsunlar. l Yalan n GERÇEK: Bir parmak bal meğerse şu imiş: Kamu kreşlerini kapatalım, bakım sorumluluğunu üstlenin, iş yaşamından ve terfi etme, emekli olma hakkından vazgeçin. n Neymiş? Amir ne iş verirse yapılacak! l Yalan n GERÇEK: Böyle bir çalışma düzeninde hak gaspları, angarya ve mobbing daha da artacak. İşini kaybetmemek, işverene hoş görünmek için mesai dışı da dahil olmak üzere fazla çalışan ve işi parasız yapan bir kitle oluşturulacak. Değiştirilecek 657 sayılı DevAngarya çalışma serlet Memurları Yasası’yla emekbestleşecek, nerelilik hakkı da gasp ediliyor. deyse zorunlu hale getirilecek. Emeklilik ortadan kaldırılıyor. En küçük itirazın iş güvencesi ve emekliliğin elinden alınmasına yol açacağını düşünen kamu emekçisi artık “kul” olacak. n Neymiş? Kamuda alfabenin bütün harflerinin sıralandığı çalışma biçimi varmış, bunu tekleştirmek, sadeleştirmek lazımmış! l Yalan n GERÇEK: Farklı istihdam biçimlerini biz üretmedik. 4/a, 4/b, 4/c, taşeron, sözleşmeli, geçici, vekil gibi onlarca istihdam biçimi ile parçalandık. Emeklilik yaşımız kadın ve erkeklerde 65 yaşına, prim gün sayımız 7 bin 200’e çıkarıldı. KESK’in dosyasında, “Şimdi elimizde kalan ve en temel hakkımız olan iş güvencemize göz dikiliyor. Performans sistemi ve esnek çalışmayla iş yükümüzü artırmanın ve angarya çalıştırmanın hesapları yapılıyor! Bugün iş güvecemize sahip çıkamazsak yarın hepimiz için çok geç olacak! İş güvencesi hepimizin son kalesidir” denildi. KESK bütün memurları ortak mücadeleye çağırdı. l ANKARA ski başbakan yardımcısı, AnaE vatan Partisi döneminin önemli siyasetçilerinden ve es Pakdemirli toprağa verildi ki Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın yakın arkadaşlarından Ekrem Pakdemirli (76), dün İzmir’de toprağa verildi. Cenaze törenine birlikte siyaset yaptığı eski bakanlar Oltan Sungurlu, Cemil Çiçek, Vecdi Gönül, Işılay Saygın, Abdülkadir Aksu, eski İz Ekrem Pakdemirli mir Büyükşehir Belediyesi başkanı Burhan Özfatura’nın yanı sıra TBMM Başkanvekili CHP milletvekili Akif Hamzaçebi, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Cemil Çiçek da katıldı. Törenin ardından Pakdemirli, Balçova Mezarlığı’nda toprağa verildi. l İZMİR/DHA halklarını birbirine kırdırıyor, vahşi kapitalizm, küresel güçler bundan payını alıyor. Güce tapmayanlar, demokrasinin ve özgürlüklerin peşinde koşanlar ya hain ya da casus! Öldürülen bebeler, dedeler, nineler, vatana feda edilen çocuklar, kimin umurunda, söyler misiniz? Kaç kişi biliyor Miray bebeği, diğer ölü çocukları? Kaç kişi adını söyler, bayrağa sarılı şehit tabutları içinde yatan uzman onbaşıların, çavuşların, astsubayların, subayların, polislerin?.. Hukuku, bağımsız yargıyı, adalette eşitlik ve dürüstlüğün ne olduğunu kaç kişi söyler? Suskunluğun örtüsü altında yaşayıp gidiyoruz, eğer adı yaşamaksa... O karanlık dalganın sarkacında yaşama tutunup sallanıp duruyoruz. Geniş avlular, kül rengi bulutlar, günler, haftalar, aylar, yıllar... Bak çocuğum dünyanın ekseni gıcırdayıp duruyor kendi kendine. Son rüzgâr, minicik, solgun bir aleve döndürmek isterse bizi, başkaldıralım, isyan edelim hayatımızı çaldıkları için... Teröre karşı duralım, baskıya, otoriteye boyun eğmeyelim, insanca yaşamak için mücadele edelim... hhh Sevgili Can Dündar ve Erdem Gül... Dört haftayı geçti Silivri zindanına gidişiniz... Barış umudu tükendi toplumda... İncirlik ABD’ye teslim edildi... IŞİD güzel yurdumu mesken tuttu... Üçdört gün önce Ankara’da iki canlı bomba yakalandı... Kar yağdı, dindi... Belki bugün yeniden başlayacak kar! Ölümlerle yatıyor, ölümlerle kalkıyoruz. İçimiz üşüyor, yüreğimiz titriyor. Dışlama, buyurma, biat! Demokrasiden, özgürlüklerden yana olanlar, tüm güçleriyle “barış, kardeşlik” diyor ama ne dağdakiler anlıyor bunu ne de bağdakiler... Halka tepeden bakan buyurganlar bildiklerini okuyor. Ölüm haberleri, şehit cenazeleri. Acılıyız ama umutluyuz... İkinize birden selam, sevgi... ‘Hafızlık Kampları’ SİNAN TARTANOĞLU Türksat yerine Arabsat verelim tulmuş, şöyle devam etti: “Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada çok fazla uydu işletaşbakan Yardımcısı Numecisi söz konusudur. Örneman Kurtulmuş, cemaat ğin Eutelsat’ın Hotbird ve dikanalları KanalTürk ve Bugün ğer uyduları, Azersat’ın AzerTV’nin Türksat A.Ş’den çıkacosmos uydusu, SES’in Astra uyrılmasına ilişkin olarak, “Türkduları, Yunanistan’ın Hellasat, sat’taki yayınların sonlandırılması basın ve ifade özgürlüğünü Arabsat’ın Bedir uyduları gibi çok sayıda uydu işengellemeye yönelik lemesi bulunmaktabir eylem olarak dedır. Türkiye’de faaliğerlendirilmemelidir. yet gösteren yayıncıLogolu kanalların her lık alanındaki şirketzaman başka bir uydu lerden bir kısmı Euüzerinden yayın yaptelsat uydularından, ması mümkün olduğu bir kısmı da Azercosgibi karasal yayınları mos uydusundan yada halihazırda bulunyın yapmaktadır. Domaktadır” dedi. layısıyla KanalTürk CHP Genel Başkan ve Bugün TV logolu Yardımcısı Sezgin Numan Kurtulmuş kanalların her zaman Tanrıkulu’nun Kanalbaşka bir uydu üzeTürk ve Bugün TV’nin rinden yayın yapması mümkün Türksat A.Ş’den çıkarılmasına olduğu gibi karasal yayınları da ilişkin soru önergesini yanıtlahalihazırda bulunmaktadır. Yine yan Kurtulmuş, “Türksat uyduinternet üzerinden de söz konuları üzerinde halihazırda yerli 419, yabancı 102, HD 95 toplam su kanalların yayınlarına ulaşım imkânı vardır. Bu itibarla söz 565 televizyon ve 208 adet radkonusu kanalların Türksat uyyo kanalı yayın yapmaktadır” dularındaki yayınlarının sonlanifadesini kullandı. Kurtulmuş, dırılması basın ve ifade özgürşunları kaydetti: Türksat A.Ş.’nin uydu işletme lüğünü engellemeye yönelik bir eylem olarak değerlendirilmecisi olarak sektörde tekel durumelidir.” l ANKARA munda olmadığını belirten KurFIRAT KOZOK Kurtulmuş, KanalTürk ve Bugün TV’nin uydudan çıkarılmasını böyle savundu: İmam hatip okulları için önerilen ‘dava kampları’ Kartal Anadolu’da gerçek oldu illi Eğitim Bakanlığı’nın din eğitim konusunda önerilerine önem verdiği İmam Hatip Okulları Mezunları ve Mensupları Derneği’nin (ÖNDER), imam hatip liseleri için kamplar düzenlenmesi gerektiğine ilişkin önerisi gerçek oldu. “Öğrencileri dava sahibi yapacak konuşmalar tertip edilmesi, bu meyanda kitaplar ve filmlerin seçilmesi” olarak ifade edilen ve Cumhuriyet’in “Dava Kampları” başlığı ile duyurduğu öneri, Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde uygulanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın mezun olduğu okul Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin düzenlediği ve planladığı etkinliklerden bazı örnekler kendi yayınlarına göre şöyle: l SEHER VAKTİ EĞİTİM: Hafızlık çalışmaları yarıyıl ve yaz tatillerinde yoğun olarak kent dışındaki kamplarla sürdürülüyor. Kampların eğitim programı “seher B M Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi vakti” başlatılıyor. Öğle uykusu ise zorunlu tutuluyor. Kamp süresince öğrenciler günde 45 sayfa ezber yapıyor. Kamplara sadece lisenin erkek öğrencileri katılabiliyor. Ocakta öğrenciler Bursa’da İlim Yayma Cemiyeti’nin Tevfik Çuka yurduna götürülecek. Öğrenciler aralık ayında da Kocaeli ve Sakarya’da kamp kurdu. l ARAPÇA İÇİN ÜRDÜN’E: Arapça için Ürdün’e: Lisenin 9. sı nıfları arasından 64 öğrenci Arapça eğitimi için Ürdün’e gönderilecek. Öğrenciler, Ürdün’ün AlNuzm ve AlHasar okullarında, 5 hafta süreyle Arapça eğitimi alacak. Öğrenciler Ürdün’ün başkenti Amman’da bir yurtta kalacak. l ARAP HOCALAR: Ürdün programına dahil olmayan öğrenciler de unutulmayacak. Bu öğrenciler için, okul içinde, yarıyıl tatili boyunca yoğun Arapça eğitimi uy gulanacak. Eğitime Arap hocalar ve alanında uzman hocalar katılacak. Dersler, yarıyıl tatili boyunca verilecek. l YARIYILDA UMRE: Okul, öğrencilerin başarılarını Umre ziyareti ile ödüllendirecek. l İSLAMİ KARAKTER EĞİTİMİ: Öğrencilerin İslam ahlakı ile donanmaları ve “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” ilkesi ile hareket eden Hz. Peygamberin ahlakını öncelikleyen bir karakter eğitimi vermek için etkinlik düzenleniyor. “Karakter Eğitimi” adı verilen bu etkinlik, okul yurdunda kalan öğrenciler için düzenleniyor. l ADABI MUAŞERET: Okul pansiyonunda “Adabımuaşeret” dersleri veriliyor. Dersler, “Kişisel temizlik, komşuluk, misafirlik adabı” olarak sıralanıyor. l BESMELE KARTLARI: Lisede oluşturulan “Erdem Okulu” okul yemekhanesinde, “besmeleyi” hatırlatma amacıyla küçük kartlar dağıtılacak. l ANKARA C M Y B