Katalog

Can erok Pazar 3 Ocak 2016 EDİTÖR: EZGİ ATABİLEN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 3 Ensest ilişkiye tanık olup 35 yıl psikiyatristlerin peşinde koşan Reyhan yaşadıklarını “Bi Psikoterapi Mağdurunun Anıları” kitabında anlattı Bir psikiyatrist insan yaşamını nasıl değiştirir? Reyhan’a göre gittiği 10 psikiyatristen kimi dolandırıcıydı, kimi alkolik, kimi ise yalancı... Ancak 52 yaşındaki adam doktorların ‘yanlış’ teşhisle kendisini 35 yıl boyunca kandırdığını ileri sürüyor. DAMLA YUR ‘Bir Psikoterapi Mağdurunun Anıları’, Kalkedon Yayınları etiketiyle raflarda Türkiye Psikiyatri Derneği psikiyatristi Doç. Dr. Burhanettin Kaya ise “Sağlıkta işletmeci mantığı varken günde 80 hasta bakan bir psikiyatristin terapi yapması mümkün değildir” diyor. Reyhan kendisinde en ciddi tahribatı yaratan 2 doktorun olduğunu ileri sürüyor. arşımızda 52 yaşında mutlu görünen, kendi tanımına göre sağlıklı ancak yorgun, kırgın, güvensiz ve öfkeli... Öfkeli çünkü 17 yaşında baş ağrısıyla başlayan şikâyetleri, psikiyatri kliniğinin kapısına gitmesiyle farklı anlam kazanmış. 35 yıl boyunca derdine çare arayan biri o. Televizyonlarda gördüğü, gazetelerde okuduğu ya da tavsiye edilen 10 farklı doktorun kapısını çaldığını belirtiyor. Yolculuğu sırasında psikiyatristlerin 400500 liralık randevularını karşılamak için inşaat işinde dahi çalıştığını öne süren biri o. Kendisine ‘doğru’ teşhisi koyan doktor ise İnci Şen. K etmesine tanık olmuş. Onu psikiyatristlere götüren, bu süreçte ölen babası Reyhan’ın ruhunda derin bir yara açmış. Bu durum Dr. Şen’in teşhisine göre şöyle: “Travmadan sonra babaya güvensizlikten kaynaklanan ve artık kimseye güvenmeyen, inanmayan, itimat etmeyen bir karakterin çizilmesiyle yaratılan duygusal sorun.” Tedavi 6 ayda sonuçlandı ve Reyhan şimdi kendi tanımına göre iyi. “Doktor para sayıyordu” Kod adı Dr. No, Reyhan’ın en büyük öfke duyduğu doktor. Bu doktor Reyhan’a “İlaçlık işimiz yok” diyerek, onu 4 yıl ‘tedavi edemediğini’ öne sürüyor. Seanslar 15 günde bir, 400 lira civarı ücretlidir. Hastanın ailesi 2. yılda para desteğini keser. Hasta doktora gitmek için özel ders vermeye, gazetelerde yarım gün çalışmaya, inşaat işleriyle uğraşmaya başlar. Seansların ışıksız ortamda gerçekleştirildiği iddia edilir. Bir gün Reyhan, Dr. No’nun kendisini dinlemediğinden şüphelenir. Ayağa kalkıp doktoruna yaklaşan Reyhan doktorun uyuduğu gerçeğiyle karşılaşır. Reyhan, bir başka seansta da ışık kapalı iken kendisinin içinde bulunduğu durumu anlattığı sırada doktorunun kasasındaki paraları saydığını görür. ‘80 hasta bakan terapi yapamaz’ K ‘Sana şizofreni demişler’ Reyhan, kitapta kod adını Dr. Ayça olarak belirlediği doktorun kendisine şizofreni teşhisi koyduğunu öne sürüyor. Bunu bir önceki doktorun verdiği ilaçları yorumlayarak yaptığını söylüyor. Reyhan, Dr. Ayça’nın kendisine yıllar sonra, “Ben senin döneminde bu işi bilmiyordum, hatalıydım. Sonradan ABD’ye gittim, 6 aylık kurs gördüm, öğrendim” dediğini iddia ediyor. Ayrıca Reyhan, Dr. Ayça’ya hediye psikoterapi kitabı yolladığını, Ayça’nın da kendisine “Hatalarımı anladım ben senden çok şey öğrendim” dediğini de belirterek doktoru “Bilgisizliğini itiraf eden bir doktor” olarak tanımlıyor. ‘30’dan fazla telefon aldım’ Geçen yılların ardından içinde bulunduğu durumu “Bir Psikoterapi Mağdurunun Anıları” kitabında anlatan Reyhan, kendi tecrübesiyle insanları uyarmaya çalışıyor. Turan kitabı yayımlandıktan sonraki 15 gün içinde 30’dan fazla “5 yıldır beni kandırıyorlar lütfen yönlendirin” gibi telefonlar aldığını söylüyor. ‘Affettin mi?’ Dr. Şen ile ilk seansın, ilk dakikalarında arasında geçen diyalog Reyhan’ın anlatımıyla şöyle: “‘Babana güveniyor musun?’ diye sordu ‘Hayır’ dedim. ‘Babanızı affettiniz mi?’ dedi. Yine ‘hayır’ dedim. ‘Babanızı şimdi affedebilir misiniz?’ sorusuna cevabım şiddetli bir ‘hayır’ olmuştu...” Teşhis konuldu. Reyhan 8 yaşındayken, babasının akrabası bir kadına istismar ‘Psikiyatri ilacı ‘bayıltıyor’ ifadesi abartı’ eyhan, doktorların kendisine “haldol, akineton, melleril, anafranil, laroxil, lityum” gibi ilaçlar verdiğini ve bu ilaçların kendisini ‘uyuşturduğu’nu öne sürüyor. Doç. Dr. Kaya ise ilaçların yan etkilerine ilişkin şunları kaydediyor, “Bu ilaçların büyük kısmı hâlâ kul R lanılsa da bir kısmı piyasadan kaldırıldığı gibi bir kısmını da psikiyatrlar eskisi kadar sık kullanmıyorlar. Bu ilaçlar tıpkı diğer karaciğer, kalp tedavilerinde verilen ilaçlar gibi yan etkilere sahiptir. Bir kısmının uyku verici sersemleştirici etkisi vardır. Hastalar çoğunlukla ‘uyutuyor, bayıltıyor’ gibi ifadelerle abartabilir. Ağız kuruluğu, terleme yapabilir bu ilaçlar. Ye ni kuşak ilaçların etkileri ise bu kadar bile değil. Ancak bu ilaçlar eczacı ya da komşu önerisi ile asla ve asla kullanılmamalıdır. Hekim kontrolüyle başlanıp yine hekim kontrolüyle sonlandırılmalıdır. İlaç tedavisi psikoterapiyi olumlu yönde etkileyebilir. Bazı ilaçlar ise psikoterapi sürecini olumsuz etkileyebilir, bu yüzden dikkatli verilmelidir.” itap akıllarda Türkiye’de psikoterapi eğitimine ilişkin birtakım eksiklikler olup olmadığı sorusunu gündeme getirdi. Mevcut durumu Türkiye Psikiyatri Derneği Medya Koordinatörü Doç. Dr. Burhanettin Kaya şöyle anlattı, “Çağdaş psikiyatri tarihi boyunca psikiyatride psikoterapinin önemli bir yeri olmuştur. Zaman içinde psikoterapi öğrenen psikiyatr sayısı da artmaya devam etmektedir. Ancak psikiyatri sayısı arttıkça da psikoterapi eğitiminin yeterli olmadığı fark edildi. Fakat bu eksiklik uzmanlık eğitiminde tam olarak çözülemese de çok sayıda derneğin eğitim programlarıyla verilmekte. Son 10 yıldır psikoterapi eğitimi giderek arttı. Bizim derneğimizin eğitimlerine de devam eden yaklaşık 800 kişi var. Başka derneklerde de bu tarz psikiyatride psikoterapi eğitimi mevcut. Yasal boşlukların ise bir kısmı doldurulmaya başlandı. Ancak tam anlamıyla her şey yoluna girdi denilemez. Yasa hem ilaç tedavisi hem de psikoterapinin psikiyatr tarafından yapılabileceğini söyler. Ancak baktığımızda lisansı sosyoloji, felsefe, dil bilimi hatta bankacı olanlar ofis açıyorlar. Hâlâ ne yazık ki yasa izin vermese de denetim Sağlık Bakanlığı’nda olmadığı için uygulamada sorunlar var.” Kaya hekimlerin psikoterapi bilmesine rağmen uygulamamalarına ilişkin de “Sağlıkta işletmeci mantığı varken, günde 80100 hasta bakan bir psikiyatristin terapi yapması mümkün değildir. Psikoterapi için ilk görüşmede en az 1, 1 buçuk saat hastaya vakit ayrılmalı. Ardından da her seans en az 45 dakika olmalı” diye konuştu. ‘Unutulmayacak’ bir yaşam DENİZ BARIŞ NARLI Efsanevi caz müzisyeni Nat King Cole’un kızı, şarkıcı Natalie Cole hayatını kaybetse de unutulmaz şarkılarıyla hatırlanacak ünyaca ünlü ABD’li caz efsanesi Nat King Cole, 1961 yılında “Unforgattable” (Unutulamaz) şarkısını kaydettiğinde küçük kızı Natalie henüz 11 yaşındaydı. Babasının akciğer kanserinden öldüğü haberini aldığında ise 15... Müzik kariyerinde babası gibi bir efsane olacağından habersiz, yazları para kazanmak için sahneye çıktığında 20’sinde bir genç kadın olmuştu. İlk stüdyo albümü “Inseparable” (Ayrılamaz) 1975’te ona “En İyi Yeni Sanatçı ve En İyi R&B Sanatçısı” dalında Grammy ödülünü getirdiğinde, 25 yaşında başarılı bir müzisyen olarak adını müzik dünyasına yazdırmayı başarmıştı. Hızlı yükseldiği müzik kariyerinde yerini sağlamlaştırdıktan sonra, uyuşturucu tedavisi için 33 yaşında rehabilitasyon merkezine yatırıldığında magazin sayfalarının ilgi odağı oldu. 1991’de 41 yaşındayken babasının “Unforgattable” şarkısı Natalie’ye büyük bir çıkış yap tırdı. Artık şarkı onunla anılır olmuştu. ‘Unutulmaz’ şarkıcı Natalie Cole, geçirdiği böbrek naklinden bu yana yaşadığı sağlık sorunları sebebiyle, yılbaşı gecesi Los Angeles’taki bir hastanede kalp krizinden hayata ve hayranlarına veda ettiğinde henüz 65 yaşındaydı. D Hızlı bir kariyer Natalie’nin kariyeri unutulacak gibi değildi. Babası dünyaca ünlü bir caz müzisyeni olduğundan olacak ki Cole ilk şarkısı “I am Good Will, Your Christmas Spirit” adlı parçayı daha 6 yaşındayken kaydetti. 11 yaşında aile arasında sahne almaya başladı. Babasının vefatının ardından annesiyle birlikte Massachusetts’e taşındı. Yıllar sonra kaleme aldığı anılarında babasını kaybetmenin hayatını nasıl değiştirdiğinden bahsedecekti. Massachusetts Üniversitesi’nde çocuk psikolojisi üzerine eğitim gören Cole, yaz aylarında da Amherst’de sahne almaya başladı. “The Pub”da çalışırken prodüktör Chuck Jackson ve daha sonra evlenip çocuk sahibi olacağı Marvin Yancy ile tanıştı. İkili Cole’un Capital Record’la anlaşmasını sağladı. 1975 yılında çıkardığı Inseperable albümündeki “This Will Be (An Everlasting Love)” parçası müzik dünyasında adeta patladı. Grammy ödüllerinin ardından gelen dört altın ve iki platinyum kayıtla kariyerini taçlandırdı. Bitmeyen sorunlar 1980’ler ise tam bir baş belasıydı. Eşi Yancy’den ayrılan Cole, uyuşturucu bağımlılığı sebebiyle tedaviye başladı. Bu olay ABD basınında geniş yer alırken, Capitol Records’la da yolları ayrıldı. Tedavinin ardından dönüşü muhteşem oldu. 1983’te çıkardığı Pink Cadillac tüm dünyada hit haline geldi. Bu sırada gönlünü kaptırdığı prodüktör Andre Fisher’le 6 yıl sürecek evliliği başladı. Cole, 1991 yılında kariyerinin dönüm noktası albüme imza attı. “Unforgettable... with Love” albümünde babasının ‘Unforgettable’ parçasını yorumlamış, şarkıya babasının sesini de ekleterek hayranlarını şaşırtmıştı. Albüm 7 milyondan fazla satarak rekor kırdı ve Grammy’de yılın albümü ödülüne aday oldu. Cole bütün bu olan bitenden “Albüm bitene kadar hiç ağlamamıştım. Albüm bittiğindeyse adeta gözyaşlarına boğuldum. Bu proje, babamla aramdaki bir bağ gibiydi” diyecekti. Cole hayata gözlerini yumana kadar ‘Unutulmaz’ bir hayat yaşadı ve geride dünyanın dört bir yanındaki hayranları ve “Unutulmaz” şarkılar bıraktı. Ailesi, Natalie’yi kendisiyle özdeşleşen şarkıya atıfla “Fazlasıyla özlenecek ve kalplerimizde sonsuza dek ‘unutulmadan’ kalacak” diyerek uğurladı. Babasının şarkılarını okumak istemiyordu Cole, hayatını anlattığı Omzumdaki Melek kitabında, artık herkesin kendisinden babasının şarkılarını duymayı istediğini, kendisininse reddettiğini yazacaktı. 2008 yılında başladığı tedavisine rağmen 2010 yılında Haiti depremi mağdurları için ‘We Are The World’ü seslendiren ekipte yer aldı. Natalie Cole www.yordamkitap.com • facebook.com/yordamkitap • twitter.com/yordamkitap C M Y B