22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 3 Ocak 2016 KULTUR [email protected] Habip Aydoğdu’nun sanatındaki ‘Kırmızı’nın macerası 23 Ocak’a kadar İstanbul’daki İş Sanat Kibele Galerisi’nde izlenebilecek TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN EDİTÖR: EZGİ ATABİLEN ‘Nerden Geldik Buraya’ Ankara’da eçen aya kadar SALT Beyoğlu ve SALT Galata’da sergilenen ‘Nerden Geldik Buraya’ sergisinden seçilen iş ve arşiv materyalleri 7 Ocak’tan itibaren Ankara’daki SALT Ulus’ta gösterilecek. 12 Mart’a kadar sürecek sergi, Türkiye’de 1980 sonrası askeri vesayetin gölgesinde serbest piyasa ekonomisine geçişin yaşandığı döneme odaklanıyor; bu süreci reklam filmi, fotoğraf, video gibi arşiv materyalleri ve sinemadan örneklerle değerlendiriyor. Sergideki sanatçılar Aslı Çavuşoğlu, Barış Doğrusöz ve Esra Ersen, 1980’lere dair işleriyle politik ve kültürel dinamikleri irdeliyorlar. 1980 askeri darbesinden sonra ortaya çıkan toplumsal hareketler ve popüler kültür öğelerini irdeleyen sergi, bu bağlamda Türkiye’nin yakın geçmişiyle bugünü arasındaki ilişkiyi de görünür kılmayı amaçlıyor. l Kültür Servisi G Aydoğdu için ‘Kırmızı’ isyanın, bilinçaltının, sezgilerin, bastırılmış duyguların, farkındalığın, seçiciliğin, tepkilerin, özetle yaratma eyleminin rengi EBRU NALAN SÜLÜN * İsyankâr kırmızının iktidarı Habip Aydoğdu’nun 40 yıllık sanat serüveni ‘Kırmızı’ sergisinde, dört farklı başlık altında izlenebilir. 19 Nedim Gürsel kitabına 40. yıla özel baskı edim Gürsel’in ilk kitabı ‘Uzun Sürmüş Bir Yaz’ın 40’ıncı yılı dolayısıyla Gürsel’in yayınevi Doğan Kitap, özel bir baskı hazırladı. Söz konusu özel baskıda kitap hakkında yazılanlar, dava dosyası, kitabın yurtiçi ve yurtdışı yankıları yer alıyor. Nedim Gürsel, kitabın özel baskısı vesilesiyle gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’la ilgili özel bir anısını da paylaşıyor: “Can Dündar ilk röportajını benimle, bu kitap üzerine yapmıştı. 1981’de Ankara’da ‘Yankı’ dergisinde yayımlanan Can’ın bu ilk röportajı da kitabın belgeler bölümünde yer alıyor.” l Kültür Servisi N abip Aydoğdu’nun retrospektif sergisi ‘Kırmızı’ 9 Aralık’ta İş Sanat Kibele Galerisi’nde açıldı. Sergi, sanatçının 1976’da sergilediği ilk resimlerinden yeni projelerine dek sanatçıyı analitik boyutlarıyla izleme şansı veriyor. Bu durum ise retrospektif sergilerin, monografik çalışmaların Türkiye için ne kadar önemli ve böylesi sergilerin ne denli eksik olduğu fikrini akıllara getiriyor. H bellek kaydının hızla tükendiği bir sanat ortamında bu bakış açısının ve farkındalığın sağlanması önemli bir gereklilik. Bilinçaltının rengi İş Sanat Kibele Galerisi; Habip Aydoğdu sergisi ile 62. retrospektif sergisini sundu. Galerinin sanat yaşamında 40. yılını doldurmuş isimlerden oluşturduğu sergi dizisi, sanat tarihsel okuma içerisinde oldukça büyük öneme sahip. “Kırmızı”’da eserler; sanatsal dönüşümlerinin ipuçlarını verebilmek için 1970’lerin ‘Yaşam Kavgası’, 1980’lerin ‘Uçan Düş’, 1990’ların ‘Az Olanla Düşündürtmek/Kırmızının İktidarı’, 2000’lerin ‘Modernizmin İzinde/Kurban’ başlıklarıyla sunuluyor. Retrospektifin önemi Sergileme biçimi olarak retrospektif yöntemin sanat tarihi bilimine sağlayacağı katkının önemi elbette tartışılmaz. Özellikle son günlerde ‘sanat tarihi yazımı’ üzerine başlayan tartışmalar içerisinde “sanatçı tarihi”nin yazımının da önemini gündeme almak gerekir. Pek çok sanatçının kendi monografisini bile oluşturamadığı sanat ortamında kurumsal yapıların bu sorumluluğu çok daha fazla üstlenmeleri ve bir zorunluluk olarak düşünmeleri tarihe sunulan önemli bir katkı olacak. Özellikle sanat koleksiyonlarında saklı yapıtlar, yetersiz düzeydeki kataloglama alışkanlığı, sanat tarihi yazımı tartışmasından çok daha önem Yaratma eylemi li bir problem olarak görülmeli ve tartışılmalıdır. Fuarda Yaşar Kemal anısına Söylem dana’da yayın hayatını sürdüren aylık kültür ve sanat dergisi Söylem, Yaşar Kemal özel sayısıyla 9 Ocak’da Adana’da başlayacak Kitap Fuarı’nda olacak. Yayın yaşamına başladığı 1995 yılından bu yana her sayısını Türk edebiyatının ünlü şair, yazar ve sanatçılarına adayan Söylem’in geleneksel hale getirdiği kültür sanat çalışmalarına bu ay kitap fuarı için özel Yaşar Kemal sayısıyla hazırlandıkları belirten derginin sahibi ve yazıişleri müdürü Mehmet Çetinkaya, “Çukurova’nın bereketli toprağıyla yoğrulmuş, meşakkatini çekmiş Yaşar Kemal üstadımızı bu sayı ile anmak istedik” diyor. Yeni sayıda Arif Keskiner, Muzaffer İzgü, Öner Yağcı, Mustafa Onar ve Cezmi Ersöz’ün de yazıları var. l Adana A Sanatçıların belleği tutulmalı Sanat eseri olmazsa sanat tarihi de olmayacağına göre sanatçı retrospektiflerinin sayısını artırmanın gerektiğini vurgulamalı. Pek çok sanatçının eksik, daha önce izleme şansı bulamadığımız eserleri haricinde yazılmış bir sanat tarihleri var. Bu hataya açık sanatsal analizin boyutunu ve derinliğini artırmak amacıyla en azından yaşayan sanatçıların belleği tutulmalı, yazılmalı ve kayıt altına alınmalı. Kütüphanelerde var olan eski sayılı sanat dergilerinin raflara sığmadığı için depolara kaldırıldığı, raflardaki sayıların ise kaybolduğu, yazık ki Önemli gereklilik Kırmızı ıstampa mürekkebiyle renklendirdiği resimleri yaparken hissettiği duyguların yaşamı boyunca sürdüğünü dile getiren Aydoğdu için ‘kırmızı’; isyanın, bilinçaltının, sezgilerin, bastırılmış duyguların, farkındalığın, özetle yaratma eyleminin rengi. Aydoğdu’nun ‘kırmızı’ macerasını, sanatçının her on yılda belirginleşen sanatsal dönüşümlerini sunan sergi; 23 Ocak’a kadar izlenebilir. (*) AİCATR üyesi Ai WeiWei’den Midilli Adası’na Ai Weiwei, aş sanatçı lara dikkati d ğ ça if al h Çinli mu rın yaşadığı yıkım ’ın Midilli sığınmacıla acıyla Yunanistan u. kurd çekmek am bir atölye Adası’nda sığınmacı anıtı Başını Suriyelilerin çektiği sığınmacı akınını görüntülemek için Yunanistan’ın Midilli Adası’na giden Çinli muhalif sanatçı Ai WeiWei, binlercesi Ege’de boğulan sığınmacılar için adaya bir anıt yapacağını duyurdu. Midilli’de bir atölye kurduğunu, Çin ve Almanya’daki öğrencilerinden de destek alacağını belirten WeiWei, “Bu her açıdan tarihi bir an. Bir sanatçı olarak daha çok dahil olmak, krize ilişkin sanat eserleri üretmek ve farkındalık yaratmak istiyorum” dedi. Twitter hesabından paylaştığı videoda Türkiye’den şişme botla yola çıkan bir grup çaresiz insanın Midilli’ye ulaştığı anı belgeleyen WeiWei, “Buraya gelip bunun bir parçası olmak çok önemli” diye konuştu. 58 yaşındaki sanatçı, Pekin’e yönelik eleştirileri nedeniyle 4 yıl önce el konulan pasaportunu temmuzda geri almıştı. [email protected] İstanbul’un 100 şiiri bir kitapta buluştu stanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş., şair Enver Ercan’ın yayına hazırladığı ‘İstanbul’un 100 Şiiri’ kitabında, bilinen ilk İstanbullu ozan Moiro’dan, divan edebiyatının önemli kadın şairi Leyla Hanım’a, Mehmet Akif’ten Yahya Kemal’e, Necip Fazıl’dan Gülten Akın’a, Nâzım Hikmet’ten Orhan Veli’ye kadar birçok imzayı buluşturdu. Kitapta, İstanbul’dan aldıkları parçalarla şiirini oluşturmuş Attilâ İlhan, Ahmet Hamdi Tanpınar, Cahit Külebi, Murathan Mungan, Ataol Behramoğlu, Cahit Zarifoğlu, Edip Cansever, Sezai Karakoç, Cemal Süreya, Yavuz Bülent Bakiler, Ziya Paşa, Asaf Halet Çelebi, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Can Yücel, Ahmet Muhip Dıranas ve Ümit Yaşar Oğuzcan’ın şiirleri de bulunuyor. l Kültür Servisi İ Sivil toplum örgütleri ve gönüllüler 2 bin 500 can yeleğiyle Midilli’de barış sembolü yaptılar. Sanatorium’da ‘Anıt Ormanı’ ydınlı güncel sanatçı Hakan Kırdar’ın ikinci kişisel sergisi ‘Anıt Ormanı’ İstanbul’daki Sanatorium sanat galerisinde 6 Ocak’ta açılacak. Bir ay boyunca ziyarete açık kalacak sergide yer alan projesinde Kırdar, ‘Haynots’ olarak anılan Ermeni mahallesinde başlayan 1922 İzmir yangını sonrasında zarar gören bölgenin ağaçlandırılarak, Cumhuriyet’in bir modernleşme projesi olarak yapılandırılmasıyla, zaman içinde adeta bir kent ormanına dönüşmüş olan Kültürpark üzerine yoğunlaşıyor. Sergi, kent merkezini büyük ölçüde tahrip eden yangının, o ana dek kentin barış içinde yaşayan farklı etnik grupların oluşturduğu kozmopolit demografik yapısını bozduğunun da altını çiziyor. 90bpm ‘Kötülük Bizim İşimiz’ (Dokuz Sekiz) İhtiyaç Molası ‘Kapılar’ (Sony Music) Kendine 90bpm adını takan bir ekip uzun süredir parçalar yapıyor ve bunları internet üzerinden paylaşıyordu. Ancak “Kötülük Bizim İşimiz” isimli ilk albümlerini CD formatında elimize almamız bugüne nasip oldu. DaPoet, Farazi, Kayra, Savai ve Sorgu’dan mütevelli bu hiphop heyeti. Albümdeki destekleyicileri ise Kamufle, Ağaçkakan, 9Canlı, Ais Ezhel, Allame, Sahtiyan, Badmixday ve Sami Baha. Artık genç kuşağı temsil etmiyor bu isimler hiphop camiasında. O nedenle sadece gençlik tepkilerini değil, belli bir olgunluğu, gerçekçiliği ve aklı da içeriyor duruşları. 90bpm sadece müzikal bir oluşum değil, aynı zamanda camianın belli başlı isimlerini çatısı altında toplayan bir stüdyo. “Kötülük Bizim İşimiz” ise muhiti kalabalık hiphop müziğimizin highlight’ı. Pek çok açıdan, ama özellikle altyapıları açısından oldukça gelişkin bir çalışma “Kötülük Bizim İşimiz”. Bu müziğe gönül vermiş insanların artık ergenlikten çıktığına, kâmil insan sözleriyle konuştuğuna işaret eden bu albümün hiphop kültürümüzün tarihinde kalıcı bir yere sahip olacağı şimdiden kesin. Sadece kendi türünün sınırları içinde değerlendirmemek gerek, ayrıca 2015 yılının en iyi albümleri arasında da yer almayı hak ediyor. 17 Çanakkale plakalı şehirlerarası otobüsün arkasında koltuğa sıralanmış dört herif (gitar ve vokalde Taner Sarf, klavye ve kemanda Tolga Çebi, basta Sinan Gürsoy davulda Murat Güllü), neredeyse 20 yıldır seyahat ediyorlar. Meramlarına istinaden taşıdıkları isimleriyle İhtiyaç Molası; bunca yıldır ne dağıldı, ne eleman değişikliği yaptı, ancak ne hikmetse yolculuğuna eşlik edenlere çok az ikramda bulundular. 1999 yılında çıkan ilk albümleri “Milad” ve beş yıl sonraki “1,5”, yerel ezgileri kullanarak çaldığı saykodelik havalarla belli bir heyecan dalgasına sebebiyet vermişti. “Kapılar” Türk rock müziğinin karabatağı topluluğun 11 yıl aradan sonra çıkan üçüncü albümü. Arada elemanlar pek boş durmamış, piyasada devinmiş; ancak yeni İhtiyaç Molası albümü için ortalık yatışsın, biraz güneş açsın diye beklemiş; bakmışlar olmuyor “hadi abi” deyip kolları sıvamışlar. “Kapılar” aradaki zamanın bilançosu. Bazı parçalar konserlerde pişirilmiş, bazıları sıfır. Hikâye etmeyi hedefleyen, tiyatral ve sinematik bir havası var bu parçaların; çalgısal kısımları klişe rock topluluklarına oranla hayli doyurucu. Ama siz yine de bu heriflere fazla bira içirmeyin, ihtiyaç molaları haddinden fazla uzuyor. A C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle