24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 24 Ocak 2016 KULTUR Katlinin 23. yılında Uğur Mumcu’ya ‘Sesleniş’ 24 Ocak 1993’te Ankara’da bir bombalı saldırı sonucu ölen gazeteciyazar Uğur Mumcu, katlinin 23. yılında Kadıköy Belediyesi’nin düzenlediği etkinlikle anılacak. Bu akşam 20.00’de Caddebostan Kültür Merkezi’nde (CKM) yapılacak etkinlikte yazarımız Erdal Atabek ve ODTÜ Öğr. Üyesi Mehmet Okyavuz konuşacak. Mumcu’nun yazıp Süleyman Alnıtemiz’in bestelediği “Sesleniş” adlı eser koreografi eşliğinde sunulacak. Gece, Kadıköy Oda Orkestrası ve Çocuk Korosu ile sürecek. (444 55 22) kultur@cumhuriyet.com.tr Can erok EDİTÖR: EZGİ ATABİLEN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 17 Sonsuzluğa yolculuk... Edebiyatımızın ustalarından Tahsin Yücel, dün toprağa verildi. Cevat Çapan, Yücel’i “Tahsin de bütün rüzgârların tadı vardı” diyerek andı oman, öykü, deneme ve eleştirileriyle olduğu kadar, göstergebilim çalışmaları ve Fransızcadan yaptığı çevirileriyle de Türkçeye ve Türkiyeli okura büyük katkıları olan Tahsin Yücel (83) dün ailesi, yazar ve yayıncı dostları, okurları, öğrencileri, akademisyen meslektaşları ve kültür sanat gazetecileri tarafından son yolculuğuna uğurlandı. Öğle namazını müteakip Şişli Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından Yeni Ayazağa Mezarlığı’na defnedilen Yücel’in cenaze törenine sanat ve edebiyat dünyasından çok sayıda isim katıldı. Yücel’i uğurlamaya gelenler arasında Ferit Edgü, Enis Batur, Doğan Hızlan, Eray Canberk, Cevat Çapan, Ali Sirmen, Celal Üster, İrfan Sancı, Öner Ciravoğlu, Aykut Köksal, Ahmet Soysal, Cem Erciyes, Handan Şenköken, müzisyen Bülent Ortaçgil, siyasetçi Tuncay Özkan, eski YÖK Başkanı Erdoğan Teziç ve ayrıca Nedret Öztoprak, Nilüfer Tapan, Ayşe Kaypmaz, Adnan Kaypmaz’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda akademisyen de yer aldı. Törene katılan Cevat Çapan, “Tah ‘Onda bütün rüzgârların tadı vardı’ R nceki akşam bir kanaldan ötekine geçerek ana haberleri izlemeye çalışıyorum. Yahu biri, içlerinden biri, Tahsin Yücel adını ansın, edebiyat dünyamızın, düşünce dünyamızın, eleştiri dünyamızın bu büyük kaybı üzerine birkaç tümce söylesin diye... Yok! Boşuna... (Deli miyim neyim, beklentime bakar mısınız! Hâlâ nasıl bir toplumda yaşadığımızı anlamamakta inat ediyorum.) Tahsin Yücel... Boşluğu doldurulamayacak bir değer. Eleştirmen, eğitmen, öykü, roman, deneme yazarı, çevirmen, dilbilimci... Cumhuriyet aydını. Bir usta! Yüzündeki utangaç, afacan gülümseme, ironiyle öngörü arasında gidip gelir... O gülümseme zekâsını ortaya kor. Coşkusunu, sevincini denetler, soğukkanlılıkla, inatla, ödün vermeksizin aydınlatmacılığını sürdürür... İlkelerinde ve düşüncesinde tutarlı... Tam bir beyefendi. Gözümün önünde: Sanat Dergisi odamızda günler boyu biz “gençlerle” edebiyatın, eleştirinin sorunlarını paylaşıyor... Söz hiç bitmesin isterdim... Ö tirilerinizle söylediniz. Şimdi yokluğunuzun acısına, özlemin yanı sıra artık bunları söyleyeceklerin giderek azalması da katılıyor, çaresizliğimiz de... Mustafa Koç ‘Gökdelen’ Yücel, Şişli Camisi’ndeki namaz sonrası Yeni Ayazağa Mezarlığı’na gömüldü. sin Yücel hep özgün şeyler yazdı. Kimsenin kolay kolay yazamayacağı bir duyarlılıkla yazdı. Tahsin de bütün rüzgârların tadı, güzelliği vardı. Yani doğu, batı, kuzey, güney bütün dünyayı kucaklayan bir yapısı vardı. Hem yazar hem de bilim adamı olarak değerli çalışmalar yaptı” dedi. Tahsin Yücel’in eserlerinin dilden dile çevrildiğini belirten Çapan, Yücel’in hep özgün eserler kaleme aldığını söyledi. Çapan, Tahsin Yücel için “Hepimizin saygı ve sevgisini kazandı, aileden biriydi” ifadelerini kullandı. Şair ve yazar Özdemir İnce, Tahsin Yücel’in Demir Özlü, Ferit Edgü gibi adlarla birlikte Cumhuriyet kuşağının en önemli isimlerden biri olduğunun altını çizdi. Özdemir İnce, “Şu anda bütün edebiyatçılar onların kurduğu dilden yararlanıyorlar. Tahsin Yücel bu isimlerin en önemlisidir. Tahsin Yücel, romancı olarak hikâyeci olarak öğretim üyesi olarak yapacaklarının en iyisini yaptı. O bakımdan gözü açık gitmedi” diye konuştu. Eski YÖK Başkanı Erdoğan Teziç ise, “Türk düşünce hayatında geniş bir açılma sağlayacak alanın insanıydı. Bir edebiyatçıydı, güzel çeviriler yaptı. Bunları Türk diline kazandırması başlı başına büyük bir hamledir Türkiye için. Onun için yaptığı hizmetler karşısında ona teşekkür borcumuz var” ifadelerini kullandı. l Kültür Servisi DHA ‘Bütün dünyayı kucakladı’ “Gökdelen” romanında Cumhuriyetin 150 yılındaki 2073’teki İstanbul’unu (Türkiye’sini) anlatıyordu. Kuruluş ilkelerinden uzaklaşıp nasıl başka değerlere yöneldiğini: üniversiteden hastanelere, yargıçlardan savcılara, limanlardan yollara her şeyin satıldığı ve özelleştirildiği bu gelecekte, ulusal bayramlar kaldırılmıştır, hukuk da özelleştirilmiştir. Doğa, orman, toprak, tarım, ekmek tükenmiştir. İnsanlar yapsatçıların kuklasıdır: Hayret edilecek biçimde günümüz insanlarına benzerler. Bir bölümü “Gökdelen insanları” olup her şeye tepeden bakarken, büyük bir çoğunluğu da “Yılkı adamları”dır. Hani işe yaramayınca dağlara, tepelere bırakılan atlar, katırlar gibi... Sevgili Tahsin Yücel. Siz haykırdınız. Yazdınız. Bıkmadan, usanmadan söylediniz... Romanlarınızla, öykülerinizle, eleş Ne çok ve ne güzel, ne muhteşem şeyler yazıldı Mustafa Koç için. Hepsi içtendi, doğruydu. Ben onu, “işadamı” ya da “Vehbi Koç’un torunu” olarak tanımadım. Ben onu İzmirli sevdiğim bir ailenin kızını alınca tanıdım. Ben onu, kadın sorunlarına emek verdiğim onca yılda, iş ve ekonomi dünyasının gözlerini kadın sorunlarına çevirmesine aracı olduğu için sevdim... Ben onu, onca “iş ve güç” arasında sanata ve kültüre verdiği önem için sevdim... Ben onu, Gezi olaylarında vicdanın sesi olduğu için sevdim... Ben onu, onca sorumluluk arasında kendisini hiç ama hiç önemsemediği; önce insan olduğu ve yüzünden gülümsemesi hiç eksik olmadığı için sevdim. Işık içinde uyusun. Tüm ailesine sabırlar diliyorum. “Sağcılıktan solculuktan vazgeçtik; önce ciddi bir devlet gerekiyor. Reformdan, devrimden vazgeçtik; evet, doğru; şu kan selini durduracak bir devlet arıyoruz...” dedin. “Bir toplumu ayakta tutan temel dayanaklardan biri, adalet duygusudur. Bu duygu bir kez yara aldı mı, demokrasinin temelleri de sarsılmış demektir” dedin. “Bir kişiye yapılan haksızlık, bütün topluma karşı işlenmiş suçtur. Bu bilinci paylaşmak ve bu sorumluluğu yerleştirmek zorundayız...” dedin. Özgürlüğün, demokrasinin sağlanması için verdin tüm mücadeleni. Bugün 24 Ocak, “Vurulduk ey halkım, unutma bizi.” Unutmadık seni Uğur Mumcu. Mücadeleye devam. Vurulduk ey halkım 1 Venedik Bienali’nin küratörü belli 3 Mayıs 26 Kasım 2017 tarihleri arasında düzenlenecek 57. Uluslararası Venedik Bienali’nin küratörü önceki gün yapılan toplantıyla belirlendi. Buna göre, gelecek bienalin küratörlük görevini Christine Macel üstlenecek. Macel, 2013 yılındaki Venedik Bienali’nde Fransız Pavyonu’nun, 2007 yılındaki bienalde ise Belçika Pavyonu’nun küratörlüğünü üstlenmişti. 15. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali 15th !f Istanbul Independent Film Festival !f İstanbul yaklaşıyor! Yaşar Kemal’in ‘Kalemler’i renklendi Yılın merakla beklenen Şlmleri ve partileri şehre geliyor! T UĞURSUZ YILLAR... “Geçmişin bunca kan ve gözyaşından, geleceğe kin tohumları değil, barış ve özgürlük çiçekleri ulaşsın. (Cumhuriyet 23 Mart 1982) 24 Ocak 2016 • Saat 12.00: UĞUR MUMCU’nun Sokağındayız • Saat 12.30: UĞUR MUMCU’ya türküler Solist : Oğuz BORAN Bağlama : İlker Cihan COŞKUN / Gitar : Eray KIHTIR • Saat 14.30: GÖMÜTÜ BAŞINDAYIZ • Saat 18.00: Kuğulu Park’tan Uğur Mumcu’nun Sokağına meşalelerle yürüyoruz • Saat 20.00: Uğur Mumcu için Dinleti Piyanist : Emre YAVUZ ürk edebiyatının büyük ustası Yaşar Kemal’in yazdığı “Kalemler” öyküsü, Sedat Girgin’in resimleriyle Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan yeni bir baskıyla okurlarıyla buluştu. Yayınevinin kitaptan bir alıntıyla duyurduğu haberi, aynı alıntıyla biz de duyuruyoruz: “Kırmızısı, beyazı, karası, mavisi, turuncusu... Bir araya getirince kalemlerini, bir renk harmanı oluyordu. Gerçekten bir kalem harmanına benziyordu, ışıklı... Kalemleri okula getirecek, getirecekti ama, ya sorarlarsa bu kalemleri nereden aldın diye. Ne diyecekti, ne diyebilirdi. O kadar çocuğun arasında Çöpçübaşı babam çöplerin arasından topladı bu kadar kalemi diyemezdi ki... Ölse de, kesseler de, kanını iyice akıtsalar da diyemezdi ki... Nasıl derdi... Ama mutlaka getirmeli, arkadaşlarına kalemlerini göstermeliydi.” l Kültür Servisi İstanbul 18 28 Şubat / February 2016 Cinemaximum City’s Nişantaşı Cinemaximum Kanyon Cinemaximum Budak Beyoğlu Fitaş Ankara 3 6 Mart / March 2016 Cinemaximum Armada İzmir 3 6 Mart / March 2016 Cinemaximum Konak Pier iŞstanbul.com #if2016 !f music CoSponsoru !f music CoSponsor Havayolu Sponsoru Airline Sponsor Medya Sponsoru Media Sponsor Gazete Sponsoru Newspaper Sponsor İnternet Sponsoru Internet Publicity Sponsor Dergi Sponsoru Magazine Sponsor Radyo Sponsoru Radio Sponsor Kurumsal Destekçiler Institutional Supporters Web Sponsoru Web Sponsor !f 2 Sponsorları !f 2 Sponsors Festival Destekçileri Festival Supporters !f Ankara Destekçileri !f Ankara Supporters !f İzmir Destekçileri !f Izmir Supporters KONAK PIER Teknoloji Sponsoru Technology Sponsor Konaklama Sponsoru Accommodation Sponsor Perde Reklam Sponsoru Theater Commercial Sponsor C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle