Katalog

Cuma 4 Eylül 2015 EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK Kafaları Kırmak istemin temel kodlarından birisi “temsili demokrasi”, bir diğeri “hukuk devleti”dir. Temsili demokrasinin bırakın halkın tümünü, seçmenleri bile temsil etmediğini herkes biliyor. Aynı şekilde hukuk devleti de genellikle o hukuku belirleyen mülkiyet gibi, “serbest” değil daha çok “vahşi ve tekelci” olan piyasa gibi asal öğeler nedeniyle çalışanlar açısından güvenilir bir durum yaratmaz. Yine de kapitalist sistem gelişmiş ülkelerde bu iki temel kodla, küçücük bedenleri karaya vuran çocukların yürek yakan ölümlerindeki sorumluluğunu bir saniye bile düşünmeden, “güzel güzel” hüküm sürmeye devam eder. HHH Temsili demokrasi pek çok ülkede, bizim ülkemizde de hiç işlemedi. Yarım yamalak denemeler çoktan tükendi. Artık “iptal” zamanlarındayız. Seçim sonuçları yok sayılarak, seçilmiş parlamentonun toplanması engellenerek, yeni bir seçim kararı zorla alınarak temsili demokrasi tümüyle “ilga” edildi. Böyle durumlara siyasi literatürde “sivil darbe” deniliyor. Son aylarda sık sık Marx’ın Küçük Napolyon darbesini tahlil ettiği 18 Brumaire’inden söz edilmesinin nedeni budur. HHH Başkanlık sistemi kurma iddiasından vazgeçmemiş, “yasaların fiili duruma uydurulması gerektiğini” söyleyen Cumhurbaşkanı tarafından geçici, parlamentoya dayanmayan bir hükümet kuruldu. Seçimlerin demokratik koşullarda yapılacağına güven kalmadı artık. Doğu’da, Güneydoğu’da en çok oy alan parti oralarda seçim yapılmasının “imkânsızlaştırıldığından” söz ediyor. Ayrıca hükümetin sözcüleri de “geçici olmakla birlikte geçici değilmiş gibi” çalıştıklarını sık sık vurguluyorlar. HHH Hayra alamet değil gidişler kısacası. İktidar olma hakkını “temsili” bir şekilde yitirmiş partiyle onun gerçek lideri demokrasiden hiç hoşlanmıyor. Peki işin içine zor girecekse hukuk devleti ne olacak. Hukuk devletinde sistem kendini özenle hazırlanmış yasalarla, genel geçer ya da evrensel olduğu söylenen ilkelerle korur. Sistemin duvarları zorlanmadıkça da sınırı aşmaz; gösteri hakkına, ifade özgürlüğüne uyar. Uymazsa sistemin daha fazla zarar göreceğinin bilinciyle yapar bunu. Bizim gibi ülkelerde ise bu kodlar zayıftır; sık sık askeri ya da sivil darbeler, darbeciler tarafından rafa kaldırılır. Bakan da çıkar, ne der? “Kafalarını kıracağız” der. HHH Öyle der; hukukun işine yaramayacağını bilir çünkü. Hukuk devletinde kafa kırmak yoktur. Hukuk devleti çatıştığı silahlı bir güç varsa o gücün bir militanını ele geçirdiğinde bile kafasını kırmaz; sistemin, artık ne kadar adaletli ise, yargısına teslim eder. Bizde öyle değildir; kim itiraz ediyorsa onun kafası kırılır, bütün bir ülke gözaltındadır. Sokak yasak, özgürlük askıdadır. Böyle zamanlarda haklar ve özgürlükler onları kullanma cesaretiyle özdeşleşir. HHH Belki tuhaf gelecek size değerli okurlar ama aslında zorbalık güçsüzdür, çaresizdir; bakanların kafa kırmaya meraklı olduğu ülkelerde şaşılacak kadar yakındır labirentin çıkış kapısı. Bizim gibi ülkelere emperyalist kapitalist sistemin zayıf halkası denilmesinin bir nedeni de budur... S aşbakan Ahmet Davutoğlu ile Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’in MHP’nin kurucu genel başkanı Alparslan Türkeş’in mezarını ziyaretinin ardından MHP’lilerin, “kirletildiğini” düşündükleri mezarı temizlemede kullandıkları zemzem suyu için sosyal medya üzerinden çağrıda bulunduğu öğrenildi. MHP’liler, Türkeş’in mezarını iki yarım litrelik şişe dolusu zemzem suyu ile 5 şişe gülsuyu dökerek temizledi.  Davutoğlu, geçen salı günü Bakanlar Kurulu üyeleriyle birlikte Anıtkabir’i ziyaret etmişti. Daha sonra Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş ile Alparslan Türkeş’in mezarını ziyaret ederek, mezara Türkeş ile birlikte su dökmüştü. Ancak Davu Türkeş’in mezarına zemzem B Başbakan Davutoğlu’nun Alparslan Türkeş’in mezarını ziyaretinin ardından ülkücüler, “kirletildi” diyerek mezarı zemzem ve gülsuyu ile yıkadılar. MHP’liler, mezarı temizlemek için de iki yarım litrelik şişe dolusu zemzem suyu ile 5 şişe gülsuyu kullandı. MHP’lilerin mezarın temizlenmesinde kullanılacak zemzem suyu için de sosyal medya üzerinden örgütlendiği öğrenildi. Sosyal medya üzerinden Türkeş’in mezarını temizlemek için partili arkadaşlarına çağrıda bulunan ülkücüler, “partililerden zemzem suyu istedi.” Umreye giden partililerin de ellerindeki zemzem suyunu getirdikleri ve Türkeş’in mezarının bu getirilen zemzem suyu ile temizlendiği belirtildi. l ANKARA / Cumhuriyet toğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Seçim hükümetine bakan vermeyeceğiz” açıklamalarına karşın Davutoğlu’nun bakanlık teklifini kabul eden ve bu nedenle parti tabanının tepkisini çeken Türkeş’in birlikte gerçekleştirdikleri bu ziyaret, MHP’lileri daha da rahatsız etti. Sosyal medya üzerinden Tuğrul Türkeş için ağır eleştirilerde bulunan MHP’liler, mezar ziyaretini de “saygısızlık ve kirletilmişlik” olarak nitelendirerek, Türkeş’in mezarını, Bahçeli’nin de talimatıyla zemzem suyu ve gülsuyu ile temizledi.  haber 7 Kadınlara yaka paça gözaltı ersin’de Yeryüzü Kadınları Platformu üyesi bir grup kadın, kadın cinayetleri ve Suriyeli mülteci ölümlerine dikkat çekmek amacıyla Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nü işgal etti. 5 kadın bez pankart ile özel kalem müdürlüğü odasına girdi. Binanın dış cephesine ve “Çocuk katilleri hesap verecek” yazılı pankartı asmaya çalışınca eylemcilerle güvenlik görevlileri arasında bir süre arbede yaşandı. Kapının kilitlenmesi üzerine olay yerine polis çağrıldı. Bunun üzerine eylemciler de avukat çağırdı. Eylemciler il binasına çağırılan çevik kuvvet polislerince yaka paça gözaltına alındı. l MERSİN\DHA M 6/7 Eylül olaylarının 60. yılında ilk ayin 955 yılında yapılan bir provokasyonla İstanbul’da gayrimüslim yurttaşların mallarının talan edildiği ve can kayıplarının olduğu 67 Eylül olaylarının 60. yılı nedeniyle 6 Eylül Pazar günü İstanbul’da, Rumlar tarafından ilk kez anma ayini düzenlenecek. Kudüs Rum Patrikanesi’ne ait Yeniköy Panayia Rum Ortodoks Klisesi’nde yapılacak törende, olaylarda yaşamını yitirenler anılacak ve mevlüt okutulacak. l İSTANBUL / Cumhuriyet 1 C M Y B