17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 4 Eylül 2015 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 4 Çözüm sürecine dönüş mümkün mü? özüm süreci denen dönemin çatışmasızlık günlerinin değerini anlamak için, yeniden kan ve ateş ortamının göbeğine düşmek mi gerekirdi? Şimdi çoğu çevreden şu yakınma yükseliyor: Ah ne güzeldi o çatışmasızlık günleri, ne olur tekrar o günlere dönebilsek! Oysa, olaylara biraz yakından bakınca, o günlere dönüş bir yana, öyle sür git devam etmesinin de mümkün olmadığını görürüz. Bu gözlem, Kürt sorununda kalıcı bir barışın mümkün olmadığı anlamını taşımıyor. Ancak, birçoklarının göremediği bir gerçeği görmemiz gerekir: Çözüm süreci, barış değil, olsa olsa, “çatışmasızlık hali” deyişinden de anlaşılabileceği gibi, bir savaşmama halidir. Savaşmama hallerinde ise kalıcı barışın öğeleri bulunmaz. Onlar savaş ve barış kıyıları arasında köprü gibidirler. Sizi iki kıyıdan birine bağlarlar. Köprü çözümün mekânı değil, çözüm mekânına ulaştıran bir vasıtadır. Köprünün üzerinde ilanihaye sürtmek mümkün değildir. Kıyılardan ya birine ya öbürüne geçeceksiniz. Barış kıyısına geçmek için ise kalıcı barışın zorunluluklarını göze almak gerekir. Çözüm sürecinde ise taraflardan hiçbiri oraya kadar varmayı göze almış değildi. HHH Tayyip Bey Kürt sorununun çözümünün onsuz olmazı demokratikleşmeyi sağlayacak niyet ve yapıda olmadığı gibi, karşı tarafın maksimalist taleplerini karşılayarak iktidarını sürdürebilecek bir konumda da değildi. Karşı tarafa gelince: Her şeyden önce karşı tarafın kim olduğu belli değildi. Evet görünürde karşı taraf Abdullah Öcalan gibi duruyordu, ama silahı ellerinde tutanların Öcalan’ın liderliğini kabul edip talimatlarına uyacakları kuşkuluydu. Nitekim bunun göstergeleri zaman zaman beliriyor, bir türlü, Türkiye ile bile sınırlı kalsa, silahlara veda gerçekleşmiyordu. O zaman şu soru geliyor gündeme: Peki o zaman, bir yere varmayacak çözüm süreci nasıl bu kadar uzun sürdü? Sorunun yanıtı belirsizlik ortamının iki tarafa da sağladığı yararlarda yatar. Şöyle ki, Tayyip Bey, çatışmasızlığı oya tebdil edebildiği sürece memnundu. Karşı taraf da, siyasal iktidar somut hiçbir şey vermiyor gibi görünürken, ülkenin bir bölümünde erkin el değiştirmesi ve PKK’nin sahip olmadığı alan hâkimiyetini ele geçirip pekiştirmesinden çıkarı olduğu için durum bir süre böyle gitti. Ama bu dönemin sona ermesi kaçınılmazdı. Nitekim erdi de. HHH Şimdi artık aynı eski duruma dönmek mümkün değildir. Her şeyden önce, şahinler iki tarafta da egemen olmuş durumdadırlar. Bu olgunun üstesinden gelinebilse bile, taraflardan her ikisinin de karşısındakine sunabileceği, eskilerin deyimiyle kabule şayan bütün bir çözüm paketi yoktur. Tayyip Erdoğan’ın böyle bir çözüm planını oluşturabilmesi mümkün görünmemektedir. Zaten Türkiye’de Kürt sorunun çözümü ancak her iki kesimde de büyük özverilerle oluşacak geniş bir mutabakat ile mümkündür. Böylesine geniş bir mutabakat, Türkiye’yi yeniden yapılandıracak, bir büyük koalisyonu zorunlu kılmaktadır. Görülüyor ki, büyük koalisyon yalnız seçmenin çağrısı değil, aynı zamanda ülkenin karşı karşı bulunduğu sorunların yapısı dolayısıyla da zorunlu. Bu mümkün mü? Evet, çözümün önündeki en büyük engelin aşılmasıyla mümkün. Bu büyük engelin de Tayyip Erdoğan olduğunu herkes biliyor. Kürt cephesindeki varlığı yadsınamaz engeller ise başka bir yazının konusu. MHP, muhalefet blokunu tezkere oylanırken bozdu Suriye K. Irak tezkeresi AKP, MHP ve az sayıdaki CHP’linin oylarıyla geçti. MHP’li Vural yemin krizi sırasındaki ‘blok’ görüntüsünün usul tartışmasıyla ilgili olduğunu söyledi Ç SOL YUMRUK, BOZKURT, ZAFER İŞARETİ AYNI SAFTA 4 SAATLİK RÜZGÂR BMM Genel Kurulu’nda, 11 bağımsız bakanın yemin töreni öncesinde CHP, kabinedeki 8 bakanın bağımsız olmadığını, bu makamlara bağımsız bakanların atanmasına kadar yemin etme işleminin ertelenmesi istemiyle usul tartışması açılmasını istedi. Usul tartışmasının ardından TBMM Başkanvekili Aydın’ın yeminin yapılabileceği yönünde açıklama yapması üzerine, CHP’li Özgür Özel, başkanlığın tutumunun oya sunulmasını istedi. Koray Aydın’ın oylama yönünde karar vermesi üzerine genel kurul salonunda tartışmalar yaşandı. AKP’nin itirazına karşın Aydın, BMM’de Suriye Kuzey Irak tezkeresinin süresinin 1 yıl daha uzatılması, AKP, MHP ve parti yönetiminin grubu serbest bıraktığı az sayıdaki CHP’lilerin oylarıyla kabul edildi. Bakanların yemini ile ilgili oylama krizinde,  CHP ve HDP ile hareket eden MHP, tezkerede AKP’yle birlikte “evet” dedi. Seçim hükümetinde yer alan HDP’li 2 bakan ise tezkereye “ret” oyu kullandı.   TBMM Genel Kurulu’ndaki Irak Suriye tezkeresi de “gergin” geçti. Tezkere görüşmeleri öncesinde HDP, “yeni kabinenin iradesiyle ilgili bir tezkerenin tecelli edilip, o şekilde Meclis’e gelmesi” gerektiğini belirterek, usul tartışması istedi. Yapılan görüşmelerin ardından tezkerenin görüşmelerine geçildi.  HDP’li Mithat Sancar, “Barışı konuşmak isterdik, savaşı konuşuyoruz” dedi. Sancar, “Toplum, ‘Neden ölüyoruz?’, ‘Çocuklarımız neden ölüyor?’ sorularını soracaktır. İşte o zaman hem savaş planları hem de iktidar hesapları bozulacaktır” dedi. İktidarın yeni bir savaşla seçimden kârlı çıkmayı hesap ettiğine işaret eden Sancar, “Süngüyle belki her şeyi yapabilirsiniz ama üstüne oturamazsınız” dedi.  CHP’li Aytun Çıray, şehit kardeşinin cenazesindeki isyanıyla gündeme gelen Yarbay Mehmet Alkan’ın sözlerini anımsatarak, “Yarbay kolektif siyasal hafızayı uyandırmıştır” dedi. Ardından “Alkan’dan sonra şimdi elini şehit tabutunun üzerine koymuş olan bu kibirli şahsın fotoğrafına bakın” ifadelerini kullanarak, Erdoğan’ın şehit cenazesinin tabutunda elini gösteren bir fotoğrafı kürsüden gösterdi. AKP sıraları bir anda ayağa kalktı. Çıray’ın “kibirli” sözlerini “kirli” olarak anlayan AKP’liler, Çıray’dan sözlerini geri almasını istedi. “Bu fotoğraf, erken seçim kampanyasının hafif bir istisnasıdır. Sorarım size, şehitlere kelle diyen kim?” diyen Çıray, hakaret içeren bir ifade kullanmadığını söyledi. TarCHP’li Çıray, Erdoğan’ın şehit cetışmaların uzanazesinin tabutuna elini koyduğu ması üzerine otu fotoğrafı kürsüden gösterdi. ruma ara verildi. Aranın ardından konuşmasını sürdüren Çıray, CHP olarak bu kez tezkereye, “IŞİD’in ülke güvenliğini tehdit etmesi”  nedeniyle  “evet” deme kararı aldıklarını bildirdi.  Çıray, bakanların yemin edip etmemeleri yönünde yapılan oylamaları anımsatarak, “Kılıçdaroğlu hükümeti kuramaz diyenlere bugünkü oylamayı hatırlatıyorum. Siyasette imkânlar tükenmez, gün gelir 3 parti birlikte oy verir” dedi.   MHP’li Oktay Vural, Çıray’ın açıklamalarına tepki göstererek, bunun tam bir saptırma olduğunu söyledi. Neye oy kullandıklarını bildiklerini kaydeden Vural, bunun usuli bir tartışmayla ilgili olduğunu söyledi. Vural, “Sizin blok oluşturduğunuzu söylediğinizi, ha siz CHP olarak HDP’yle blok oluşturmuşsanız o sizin bileceğiniz bir iş. Biz meseleye böyle bakmıyoruz” dedi. Vural, “MHP’nin, HDP’nin siyasi amaç hedefleriyle ilgili hiçbir birlikteliği yoktur, olmayacaktır” diye konuştu. Tezkere oylamasında “evet” oyu verme yönünde karar alan CHP’de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, milletvekillerini oylamaya katılıp katılmama konusunda serbest bıraktı. Kararsız kalan milletvekillerine partinin “İçinize sinmiyorsa oylama sırasında genel kuruldan ayrılabilir, çay içebilirsiniz” mesajı iletildi. Bu nedenle özellikle partinin sol kanadı olarak bilinen çok sayıda milletvekili salondan ayrıldı. Sezgin Tanrıkulu, Barış Yarkadaş, Aykut Erdoğdu, İlhan Cihaner, Ali Haydar Hakverdi, Necati Yılmaz gibi isimlerin de olduğu çok sayıda milletvekili oylamaya katılmadı.  Oylamada ancak 2530 CHP’li tezkere lehinde oy kullandı.  T T AKP ‘kibirli’yi ‘kirli’ anladı el kaldırma yöntemiyle oylama yaptırdı. Ancak oylamada kâtip üyeler arasında sayı konusunda anlaşmazlık olunca Aydın, birleşime ara vererek grup başkanvekillerini toplantıya çağırdı. CHP’li Özel, bariz olarak ret oylarının fazla çıkmasına karşın TBMM yönetiminin müdahale ettiğini, Aydın’ın da kararı açıklamadan ara verdiğini belirtti. AKP oylamada ‘yüzde 60’lık blok’ şoku yaşadı. Oylamada istediği sonucu alamayan AKP yönetimi ve milletvekilleri arasında büyük paniğe kapıldı. Aydın’ın oylama yapmasının anayasaya aykırı olduğunu belirten AKP’liler, “Oylama yok hükmündedir” dedi. AKP kulislerinde, oylamada yemin olmaması yönünde bir karar çıkması durumunda bakanların konumunun ne olacağı tartışması yaşandı. Bazı AKP’liler “Yemin etmezlerse sadece Meclis çalışmalarına katılamazlar, bakanlıkları sürer” görüşünü dile getirdi. Aranın ardından Aydın, elektronik olarak oylamayı AKP’lilerin itirazlarına rağmen 2. kez tekrarladı. Oy sayısı 554 çıkınca oy kullanımı 3. kez yapıldı. 3. oylamada CHP’nin yanı sıra, MHP, HDP ile birlikte hareket etti. CHP’liler ‘sol yumruk’, MHP’liler ‘bozkurt’, HDP’liler ise ‘zafer işareti’ yaparak oy kullandı. 233’e karşı 245 oyla AKP’nin dediği oldu ve bakanlar yemin edebildi. 554 ÇIKTILAR ylamada milletvekillerinin hem elektronik sistemde oy kullanması hem de pusula göndermesi üzerine oy sayısı 554 çıktı. Aydın, birleşime ara vererek grup başkanvekillerini yeniden toplantıya çağırdı. Aranın ardından bu kez milletvekillerinden el kaldırarak oy verme işlemi başlattı. Uzun süren oylama sırasında HDP’li Kâtip Üye Erol Dora, AKP sıralarının arasında dolaşarak tek tek milletvekillerinin ellerini saydı. Bazı AKP’lilerin iki ellerini de kaldırması üzerine muhalefet sıralarından itirazlar yükseldi. O Kenan İpek’in (ortada) yemini sırasında başlayan tartışma arbedeye dönüştü. GOL ATAMADIK ylama sonucu muhalefet kanadında “gol atmaya giderken, gol yedik” yorumlarına neden oldu. Oylama sonrasında muhalefette, “Koray Aydın ilk oylamayı yaptırdıktan sonra, bakanlara yemin ettirmeliydi. Muhalefet de bu durumu protesto edip, genel kurulu terk ederdi. Ancak siyaseten muhalefet bloku gol atmış olurdu. Ya da muhalefet de tam kadro orada olmalıydı ama bu sağlanamadı. MHP büyük risk alarak HDP ile aynı saflarda yer aldı. Ama alınan risk, istenilen sonucu doğurmadı. AKP şimdi seçim meydanlarında hem bu fotorafları kullanacak, hem de ‘yeniden kazanmış’ edasıyla seçim meydanlarına gidecek. Aslında bu sonuç AKP’ye doping oldu” değerlendirmeleri de yapıldı. O ylama sonucunda bakanların yemin etmesi 233 ret oyuna karşılık 245 evet oyuyla kabul edildi. Büyük bir sevinç yaşayan AKP’liler sonucu ayakta alkışlayarak kutlarken, muhalefetin moralinin bozulduğu görüldü. Salondaki gerilim, bakanların yemini sırasında arbedeye dönüştü. CHP’li Hayati Tekin’in Adalet Bakanı Kenan İpek’in yemini sırasında “Adaletin nerede şe O MECLİS’TE ‘ŞEREFSİZ’ KAVGASI refsiz” diye bağırması üzerine Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, CHP sıralarına doğru koştu. CHP’li Musa Çam’ın da AKP sıralarına koşması üzerine AKP ve CHP’liler arasında arbede yaşandı. AKP ve CHP grup başkanvekillerinin araya girmesiyle milletvekilleri sakinleştirdi. Arbede sırasında milletvekillerinin birbirlerine karşılıklı olarak “şerefsiz” dedikleri duyuldu. Vural: O blokta yokuz SİLAH MI CÜZDAN MI? aşanan arbede sırasında Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç’ın belinde silah olduğu ve muhalefet milletvekillerine silahını gösterdiği iddia edildi. Ancak bazı muhalefet milletvekilleri, gördüklerinin silah, bazıları da cüzdan olduğunu belirtti. CHP’li Musa Çam, eski İçişleri Bakanı Efkan Ala’da silah gördüğünü ileri sürerken, Kılıç’ın eline beline götürdüğünü gördüğünü söyleyerek, “Silah mı çekiyorsun diye bağırdım. Ceketini kapattığı için silah olup olmadığını göremedim” de Y di. AKP’li Mahir Ünal, Kılıç’ın tartışma anında silah değil cep telefonunu eline aldığını söyledi. Bakan Kılıç da silah taşıdığı ve gösterdiği iddiasının iftira olduğunu belirtti. AKP’li Efkan Ala da, CHP’li Çam’ın kendisinin belinde silah gördüğü iddiasına tepki göstererek, “Bu tamamen alçakça bir iftiradır. Külliyen yalandır. Bir yalanı ortaya atıp ispat edemeyen kimselerde de şeref bulunmaz, şeref yoktur” dedi. Ala, Çam hakkında dava açacağını söyledi. Kılıçdaroğlu serbest bıraktı ulislerde muhalefetteki firelere ilişkin de farklı görüşler vardı. CHP’de tezkereye karşı olan olan milletvekillerinden Ankara’da olanlar, krize neden olan oylamaya katıldılar. Ancak K MUHALEFETTE FİRE TARTIŞMALARI bu partide yine de 13 milletvekilinin oylamaya katılmadığı dile getirildi. CHP’de 13 vekilin oylamaya katılmadığı belirtildi 3. oylamada, bazı MHP milletvekil lerinin, genel kurulu terk etmesinin AKP’nin istediğini almasına yol açtığı yorumları yapıldı. HDP’den de 3 milletvekili oylamaya katılmadı. HABER VE FOTOĞRAFLAR: EMİNE KAPLAN, MAHMUT LICALI, FIRAT KOZOK, SELDA GÜNEYSU, NECATİ SAVAŞ Nâzım’ın Budapeşte Radyosu’nda seslendirdiği şiirler Eylül'de okurlarına armağan! CUMHURIYET ILAN.indd 1 İLK KEZ! 28/08/15 14:24 C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle