28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 3 Ağustos 2015 haber EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: İLKNUR FİLİZ 6 İYET CUMHUR ’TE DEVREK Yüzde 41 parçalanır mı? Siyasette çözüm bekleyen sert problemler2 Yeni facia kapıda Heyelan alanında toprak gevşediği için olası bir yağmurda büyük facia yaşanacağına dikkat çekiliyor. Toprağın olduğu gibi evlerin üzerine kayacağı ifade ediliyor. Ayrıca yapılmakta olan DevrekEreğli karayolu nedeniyle Devrek’in başka yerlerinde de her an heyelan yaşanabileceğine vurgu yapılıyor. ugün “AKP’nin demokratikleşmesi mümkün mü” ve “Erken seçimde ne olur”u tartışıyorum. Evet, mümkün. Hayır mümkün değil. Nereden baktığınızla ilgili bir durum. Fakat AKP’nin demokratikleşmesi şart, en azından ülke için. Ana mesele, AKP’de tüm sürecin (ülkedeki gibi) tek adamın denetiminde olması. Tek adamın da demokratik olmaması. Ülkedeki parasal her türlü önemli işlerde karar verici olması. Her şeye hükmedici karakteri. İktidarı için her türlü aracı kullanması. Köktendincilikle sonsuz oyunu... Yıkmayacağı bir engel olamayacağına sonsuz inancı. Kini. Herkesin ipini bir şekilde çekme politikası. Ülkenin zararına yararına düşünmeden ideolojik kararları. Siyasi müthiş aldatıcılığı. Güç anlayışı: büyük, daha büyük, en büyük... Kendisine en çok küfür eden üç kuruşluk siyasileri en büyük biatçısı yapma yeteneğini de vurgulayalım. Şimdi sırada, erken seçim olursa Saadet Partisi’nden devşireceği birilerini izleyin, vd. AKP, tek adamı aşabilir ve partinin kurumsal kimliği ön plana geçebilir mi? Mümkün. Ama bunun için gerekli cesur çıkışlar yapabilecek kimse yok. Evet, farklı görüşleri savunan var. Ama çoğu, tek adamın AKP için demir disiplinli tutkal olduğunu düşünüyorlar. Parti içinde mesela Gül’ü isteyen güçlü bir kanat var. Olmadı, lider olarak Davutoğlu’nun arkasında duracak olanlar da. Ama kritik eşikten içeri kimse adımını atamıyor. Onun gücü benim gücüm hesabı var. RTE partinin tüm kilit noktalarını tutmuş mu? İktidar bir yapıştırıcı madde. Ama içten içe ısınan bir kazan. Ne onlu ne onsuz. Nimet Baş ne diyor? Biz “Ak Partilileriz, onlar AKP’li” (RTE çevresindekiler). B Heyelan bölgesi imara açılmış Facia kapıda eyelanın vurduğu Zonguldak Devrek’te koskaca bir çaresizlik yaşanıMUSTAFA ÇAKIR yor. Toprağın ağır DEVREK ağır kayması nedeniyle “şimdilik” büyük bir facia atlatılmış. Ancak heyelan bölgesine imar izni verilmesi nedeniyle yeni facialar an meselesi. İlçede imar alanında Türkiye’ye özgü hangi sorunu ararsan var. Ankara’dan 2.5 saatte ulaştığımız Devrek’i ortasından geçen çay ikiye ayırıyor. Yoğun göç veren kentin nüfusu 31 binden 25 bine gerilemiş. Kentin nüfusu yazın gelen gurbetçilerle artıyor. Genç nüfus az. 6070’li yıllarda Almanya’ya göç veren Devrek’te şimdilerde Bursa, İstanbul, Gebze tercih ediliyor. Göçün temel nedeni ise işsizlik. Kentteki kereste, süt fabrikaları satılmış, sunta fabrikası kapanmış. Zonguldak’taki madenlerde ise özelleştirmeler nedeniyle iş alanları daralmış. Devrekliler bu nedenle göç etmeye başlamış. Heyelanın meydana geldiği yer ise tepenin yamacına kurulu olan Karşıyaka Mahallesi. Kayma gürültüyle birlikte Ramazan Bayramı’nın arifesi olan 16 Temmuz’da başlamış. Yurttaşlar evlerini terketmiş. Bazılarının eşyaları hâlâ içeride. Kimisi kiraya çıkmış, kimisi de askeri lojmanlara yerleştirilmiş. H Afetzedeler çaresiz: Evlerin yıkıldığı alanın heyelan bölgesi olduğunu belediye başkanı dahil herkes biliyor. MTA’nın heyelan bölgesi dediği yer 1994’te imara açılmış. Her belediye imar izni vermiş. DASK zararı karşılamıyor: Evlerin çoğunluğu sigortasız. Sigortalı olanlarda da DASK zararı karşılamıyor. Evlerini boşaltanlar kiraya çıkmış. Kentte kiralar fırlamış. Devlet 450 lira destekverecek ancak kiralar ortalama 600 lira. İnsanlar yağmur yağmasın diye dua ediyor. Yağmur yağarsa yumuşayan toprak olduğu gibi evlerin üzerine akacak. DevrekEreğli karayolu inşaatı nedeniyle yeni heyelanlar da bekleniyor. de bekliyoruz” diyor. Çaresizlik içinde bekleyen afetzedeler, “Keşke Suriyeli olsaydık. En azından onların sabit gelirleri var. Bizim o da yok” diyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın geldiğini, “burası heyelan bölgesi, buraya kim ruhsat vermiş” diyerek gittiğini belirten afetzedeler, bakanla görüşmeye “seçilen” 4 kişinin götürülmesine de tepki gösteriyor. Afetzedeler son çare olarak sorumlular hakkında mahkemeye başvurmayı düşünüyor. Yeni heyelan bekleniyor: ‘Yaşayarak öğrendik’ NECATİ SAVAŞ Heyelanın ardından 86 bina boşaltılmış. 3 bina 1 okul çökmüş. Afetzedeler, tapulu evlerinin ne olacağı konusunda açıklama bekliyor. 700 öğrencinin eğitim gördüğü Devrek İmam Hatip Lisesi’nin yaz ayları nedeniyle boş olması ise büyük bir faciayı önlemiş. Heyelanın nedeni konusunda ise herkes Karayolları’nın yol çalışmasına dikkat çekiyor. Yamacın tepesinde DevrekEreğli yolunun yapımı devam ediyor. Afetzedeler işi alan müteahhidin çıkardığı toprağı başka yere taşımak yerine orada bulunan gölete doldurduğu, su yollarının değiştirildiği, kaygan toprak üzerine büyük duvarlar inşa edilerek yükün artırıldığına, “uyuyan devin uyandırıldığına” işaret ediyor. Devrekliler heyelan bölgesinin altında dere olduğunu da ifade ediyor. Önceki yıllarda bu derenin kapatıldığı ifade ediliyor. Heyelan alanında akan yeraltı suyu da gözle görülebiliyor. Yol yapım çalışmalarının heyelanı tetikleyebileceği konusunda Belediye’nin de Karayollarını uyardığına dikkat çekiliyor. Afetzedeler bir yandan orada yaşadıklarını kanıtlamak için belge toplarken, kira yardımı alabilmek için de AFAD’a kayıt yaptırıyor. Evlerin birçoğu eski yıllarda yapıldığı için sigortasız. Sigortalı olanlarda ise başka bir sorun yaşanıyor. Zararlar karşılanmıyor. Evine zorunlu doğal afet sigortası DASK yaptıran bir afetzede, “DASK deprem olmadığı için zararı karşılamıyor. DASK geçerli değil diyorlar. Afet değil diyorlar. Peki afet değilse AFAD’ın burada ne işi var ? DASK sorumluluğu Karayolları ile belediyenin üzerine atıyor. Çözümsüzlük için ‘Devi uyandırdılar’ DASK karşılamıyor Gurbetçi yurttaşların evlerinin de bulunduğu mahalle aslında heyelan bölgesi. Bunu da belediye başkanı dahil kentte herkes biliyor. Maden Tetkik ve Arama’nın (MTA) hazırladığı haritalarda da bölgenin “heyelan bölgesi” olarak yer aldığına dikkat çekiliyor. Bölgede toprak kayması da yeni değil. Aynı yerde önceki yıllarda da heyelan meydana gelmiş. Ayrıca son heyelanda yıkılan yatılı Devrek İmam Hatip Lisesi’nin pansiyon bölümünün de önceki yıllarda kayma nedeniyle yıkıldığına dikkat çekiliyor. Asıl soru ise herkesin “heyelan bölgesi” olarak bildiği alana nasıl imar izni çıktığı... Bu konuda afetzedeler “Belediyede adamını bulan ev yapmış. Bunu gören başkaları da evleri dikmiş. Belediye imara açıp teşvik etmiş. Şimdiye kadarki tüm belediye başkanlarının sorumluluğu var. Belediye çanak tutuyor” diyor. Bölgeye imar izni Devrek Belediye Başkanı Mustafa Semerci’ye heyelan bölgesi, nasıl imara açıldı diye sorduk. Semerci, “Alan 1994’te İller Bankası’nın çalışması sonucunda imara açılıyor. O dönemki belediye başkanı da buna dayanarak izin veriyor. Ancak ben O’nu da suçlayamam. Çünkü o da İller Bankası’nın bu çalışmasına göre izin veriyor” dedi. Türkiye’de bazı şeylerin yaşanılarak öğrenildiğini belirten Semerci, “Depremin bu denli acı olduğunu, tehlikeli olduğunu Marmara depremi ile öğrendik. Türkiye’nin hastalığı bu. Malesef yaşayıp görmeyince öğrenmiyoruz. MTA heyelan bölgesi demiş. Başka yerden izin çıkmış. Koordinasyon sıkıntısı var” dedi. “Peki siz neden heyelan bölgesine imar izni veriyorsunuz” sorumuz üzerine ise Semerci, “Vatandaş prosedürleri tamamlıyor. Zemin etüdü yapılıyor. Rapor hazırlanıyor. Bakanlıktan izin alınıyor. Bize hiçbir şey düşmüyor. Yasal prosedürler tamamlanmışsa izin vermek zorundayız. İmar belediyenin iki dudağı arasında, inisiyatifinde değil” dedi. Bu önemli. Evet, koşulları kendileri olgunlaştırıyorlar. Bu kaçınılmaz. Başka kaçışlar olacak. Ekonominin sihirini bozdular. Dillerdeki Kaçak Saray’ı itibar kaybettiriyor. Yolsuzluk algısı güçlenerek sürüyor. Bombalama, seçim öncesi masayı devirme politikasının üst derecede sürdürülmesi. 276’yı yeniden elde etmeleri için ne yapmaları gerekir sorusuna verilecek ve yeniden sıçrama yaptıracak yanıtları kalmayınca, tek güçlü araç olarak, HDP’yi kum torbası yaptılar. PKK’ye operasyon, HDP’yi küçültmenin ve Meclis dışına itmenin ana aracı. Tıpkı, 2011 seçimlerinde MHP’yi baraja takmak ve Meclis’i tam ele geçirmek için, seks kasetleri operasyonları tezgâhlamaları gibi. İkisi de aynı nitelikte operasyon. Partiyi kapatmazlar, erken seçim sürecinde liderlerine karşı her türlü operasyonu yaparlar. 10 ay önceki PKK kalkışması ve Demirtaş kışkırtması, şimdi gündeme getirildi. Aralarına Kılıçdaroğlu’nu da soktular. Soyguncuların dolandırıcıların fezlekeleri kaçırılırken, yaptıklarına bak. Uygun. CHP’lilerin bu erken seçimde tek hedefleri olmalı, tek adam ve çevresine yönelmek. Saray, soygun, rüşvet ve dolandırıcılık. Suriye, mülteciler, iç savaş kışkırtıcılığı vb. Tam ve saf siyasetle vurmak. Ama bu gücün sonuna geliniyor olabilir. 7 Haziran ilk büyük darbe. Bunu biliyordu, bu nedenle seçim öncesi Kürtlerle kurduğu masayı devirdi. 7 Haziran, AKP’den bir “Kürt seçmen kaçışı”dır. Üstüne de biraz milliyetçi oy kaçışı. Yüzde 41 parçalanır mı? Yüzde 41 parçalanır mı? Umdukları bu. Ama tersi bir sonuç üretebilir. Cenazeler neden puan getirsin sorusu var. MHP’den bir kısım oy verir mi? Olabilir. Bahçeli bile verebilir, esprisi yapalım! Saadet Partisi’nden devşirme ve biraz oy beklentisi olabilir. Bekleyin. Büyük Birlik Partisi oylarından kayabilir. Ama, alacaklarından daha büyük bir parça kopabilir AKP’den. Ama erken seçimde yüzde 40’ın altına düşmüş bir AKP manzarası, yazının başındaki sorulara “evet mümkün” yanıtının dinamikleri devreye girer. Bu seçim RTE için ya herro ya merro seçimidir. Türkiye seçmeni yeni bir sınav eşiğinde. Operasyon puan getirir mi? Dere içine ev Heyelanın ardından 86 bina boşaltılmış. 3 bina, 1 okul çökmüş. Yan yatan bir bina da çökmek üzere. Mahalleyi kapatan polis giriş çıkışları kontrol ediyor. Binalar çok katlı. Derelerin içine bile ev yapılmış. Derenin bir kenarındaki evler boşaltılırken, diğer kenarındaki evlerde insanlar yaşamaya devam ediyor. Oysa yeni bir heyelan halinde yukarıdan kayacak toprağın evlere ulaşması an meselesi... Evlerinde oturmaya devam edenler korku içinde. Geceleri heyelan bölgesinden “çatır çatır” sesler geldiğine dikkat çekiyor. Çöken 200’ü yatılı yaklaşık eyelanın ardından televizyonlara bağlanarak konuşan afetzedeler ise uyarılmış. Bir afetzede, “Basına konuşunca emniyetten aradılar. Neden konuşuyorsun dediler, azarladılar” bilgisini verdi. 5 katlı binasını boşaltan afetzede, “Arefe günü olan 16 Temmuz’dan beri bağırıyoruz. Sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Kara bayram geçirdik. Bayramı sokakta geçirdik. Eşim hasta. Günlerdir uyumuMuhabirimiz Mustafa Çakır Devrek’li afetzedelerle görüştü. yorum. Aynı elbise ile dolaşıyorum. Akrabalarımın yanınrine ücretsiz konut verilmesiden açıklama bekliyor. “Mahalda yaşıyorum” diyor. Afetzedeni istiyor. Ancak çok umutları lede ne yapılıyor bilmiyoruz” ler devletin kendilerine 450 lida yok. “Ev yapıp parasını alırdiyen afetzedeler, zemin etüra kira yardımı yapacağını söylarsa anlamı yok. Ancak bedadü yapılarak neresi riskli, nerelüyor. Oysa heyelanın ardından va da vermezler, mutlaka para si değil bilmek istiyor. Heyelan ilçede kira fiyatları fırlamış. alırlar” diyorlar. alanındaki tapulu evlerinin ne Ortalama 600700 lira. AfetzeKahvehanelerde, mahalle olacağı, yerlerine yeni konut ler asıl bundan sonra ne olabaşlarında bir araya gelen afetverilip verilmeyeceği konusuncağını merak ediyor. Kendilezedeler genel olarak yetkililerda açıklama bekliyor. Konuşana uyarı ve azar H ‘Ezidi Soykırımı Öz’e ‘Twitter’ Ezidi soruşturması : tanınsın’ Kültür Vakfı zidi Kültür Vakfı, geçen yıl Ağustos ayında IŞİD’in Şengal’i işgal etmesinin ardından uğradıkları kötü muamele, sürgün ve katliamın yıldönümünde Türkiye ve Birleşmiş Milletleri ‘Ezidi soykırımı’nı tanımaya çağırdı. BM Ortadoğu masasının Ezidilerin dramına karşı kayıtsız kaldığını ve kurumsal yükümlülüklerinden kaynaklı hiçbir sorumluluğunu yerine getirmediğini dile getiren yazıda, “Soykırımın birinci yıldönümünde hem BM hem de diğer bütün uluslararası kurumları bu bağlamda yeniden sorumlu ve adil davranmaya çağırıyoruz” ifadeleri kullanıldı. Ezidiler adına yapılan çağrıda ‘yüzyılımızın utancı’ diye söz edilen bu olaydan kurtulanlar için ise “zor koşullarda hayatta kalmaya çalışıyor” ifadeleriyle destek beklendi. l Haber Merkezi E stanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, eski Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz hakkında hükümet aleyhine ve son dönemde yaşanan olayları ilişkin Twitter’daki sözleri üzerine soruşturma başlattıldı. Öz resmi Twitter hesabı üzerinden dün “Gezi olaylarına PKK nedense hiç katılmadı ve müdahil olmadı. Bu konu PKK tarafından pişmanlık olarak dile getirildi. Gezi olaylarına PKK müdahil olsaydı şu an hükümet edenlerin bu makamda oturma imkanları olmayacaktı. PKK kimden emir aldıysa katılmadı. Seçim uğruna hergün şehit haberleri görüp oy oranı arttırma derdindeki vicdansızlar. Ülkeyi hırs ve iktidarınız için kan gölüne çevirdiniz. Hırsızlık ve yolsuzluklarını örtbas için kanun değiştirip Hakim Savcı Polis tutuklattıranlar,iktidar için şehitlerin sayısından medet umuyor” mesajlarını paylaşmıştı. l İSTANBUL/Cumhuriyet İ C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle