Katalog

Pazartesi 3 Ağustos 2015 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BETÜL BERİŞE Davutoğlu’nun hamlesi Saray’a takıldı n Başbakan, CHP’yle görüşe AKP heyetinin başkanı amadı Ömer Çelik’i görevden al rulması yerine erken seçime gidilmesi yönündeki tercihi net olarak ortaya koyan bir gelişme yaşandı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, koalisErdem yon değil seGül çim isteyen CHP heyeti başkanı Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’i bu görevinden almak istedi. Ancak bunu gerçekleştiremedi. AKP ile CHP heyetleri arasında bugün yapılacak son görüşme öncesinde AKP’deki er 4 Başbakan Davutoğlu, AKP heyetinin içindeki erken seçim yanlılarından rahatsız HP ile koalisyon göyona olumlu bakan tek ismin rüşmelerini yürüten Bakanı Cevdet YılCHP: AKP asla uzun süreli hükümet kuramaz Kalkınma maz olduğu dile getiriliyor. AKP’de, hükümet ku Reichtag yanıyor… Şubat 1933 gecesi. Berlin. Reichtag alevler içinde yanıyor. Büyük bir olay bu. Meclis binası kentin sembolü. 5 Mart 1933 günü de seçim var. Nazi partisinin oy kaybından korkuyor Hitler. Sosyal Demokratlar ve ve Komünist Parti güçleniyor. Almanya’da örgütlü bir işçi kitlesi var. Solun güçlenmesi bekleniyor. Böyle olursa parlamentoda bir koalisyon hükümeti kaçınılmaz olacak. Ama işte Reichtag yangını bütün dengeleri değiştiriyor. Ertesi gün Hitler koşup Hindenburg’a gidiyor, anayasanın “kişi özgürlük ve haklarını koruyan” maddesini yürürlükten kaldıran bir kararname imzalatıyor. Arkasından da teröristleri açıklıyor: Komünistler. Komünist Parti’nin seçim çalışmaları yasaklanıyor. Komünist Parti milletvekilleri tutuklanıyor. 5 Mart seçimlerinde Nazi Partisi’nin (NSDAP) oyları yüzde 44’e yükseliyor. Hitler kazanmıştır. Artık engel kalmayacak, Almanya II. Dünya Savaşı’na adım adım sürüklenecektir. Parlamento toplandığı zaman Komünist Parti milletvekillerinin 81 sandalyesi boştur. Onlar hapishanededir. HHH Reichtag yangınını çıkartanlar Hitler ve karakutusu Göbbels’tir. Komployu onlar hazırlamış, onlar gerçekleştirmiştir. Yangını Nazilerin SA örgütü çıkarmıştır. Birkaç ay sonra da gene Hitler, SS örgütüne SA’ların önde gelen 58 subayını öldürtecek, bu olay da Uzun Bıçaklar Gecesi olarak tarihe geçecektir. Böylece yangını yapanlar ve tanıklar ortadan kaldırılmıştır. Bu olayların içyüzü savaştan sonra Nürnberg Mahkemesi’nde sanıklar yargılanırken ve kanıtlar ele geçince aydınlanacak, Hitler ve çetesinin hangi komplolarla ülkesini de dünyayı da aldattığı ortaya çıkacaktır. HHH Hitler kendi kamuoyunu da dünya kamuoyunu da “solun terör yaptığı, eğer kendisi olmazsa bütün Avrupa’nın komünist olacağı” tehdidi ile sindirmiştir. İngiltere ve Fransa’nın bile Hitler’e bir ölçüde göz yummasının altında bu şantaj vardır. Bu hırslı iktidar hummasının ateşinde yanan ise başta Almanya olmak üzere bütün dünya olmuştur. Almanya, çoğu genç erkekleri olan 5 milyon ölü verirken 6 milyon Avrupa Yahudisini de toplama kamplarında öldürmüştür. Milyonlarca insan sakat kalmış, yersiz yurtsuz, işsiz sahipsiz ortalarda gezinmeye mahkum olmuştur. Sovyetler Birliği en büyük kayıpla 10 milyon asker, 10 milyon siville 20 milyon insanını kaybetmiştir. Amerika doğuda ve batıda 300 bin kayıpla savaşı kapatmıştır. Hitler ve suç ortaklarının kazanmak için yaptıkları komplolar ve her türlü entrika, baskı kendi sonlarını da hazırlamış ama en büyük zararı kendi ülkelerine vermişlerdir. III. Reich’ın tarihi bugünleri de çok iyi aydınlatıyor. HHH Kimse unutmasın. Ve Hitler yenildi… C 27 KP içindeki koalisyonu zayıflatan bu gelişmeler CHP’de de etkisini gösteriyor. CHP kurmayları arasında da özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın koalisyonu istemediğine ve azınlık hükü A meti kurulabileceğine ilişkin açıklamalarına dikkat çekiliyor. CHP’de bu açıklamalardan sonra AKP’nin MHP ile olsa bile asla uzun süreli bir hükümet kurmayacağı görüşleri dile getiriliyor. Heyetler ara sındaki görüşmelerin, koalisyon kuracak iki partinin müzakeresi biçiminde değil de ülke sorunlarının konuşulduğu toplantılara AKP’deki isteksizlik nedeniyle dönüştüğü de kulislerde konuşuluyor. ken seçim yanlılarının gücünü arttıran bir olay siyasi kulislerde konuşulmaya başlandı. Buna göre, yakın çevresinin erken seçim yerine koalisyondan yana tavır koyduğunu belirttiği Davutoğlu, heyetin başkanı olan Çelik’ten rahatsız oldu. Davutoğlu’nun rahatsızlığı Çelik’in Saray’a çok yakın ve 3 dönemlik oluşu nedeniyle er ken seçimi istemesinden kaynaklandı. Çelik’in görüşmeler süresince, koalisyon kurulması ile erken seçim olasılıklarının yarı yarıya olduğuna ilişkin açıklamaları da Davutoğlu cephesindeki rahatsızlığı arttırdı. Davutoğlu, bu rahatsızlığını dile getirdi ve Çelik’i bu görevinden almayı da istedi. Ancak özellikle Saray’ın Çelik’i is temesi parti içindeki güç dengeleri nedeniyle bu istek gerçekleşmedi. AKP içinde koalisyonu savunanların heyetteki Çelik dışındaki isimlerden de rahatsız oldukları belirtiliyor. Heyette yer alan Başbakank Yardımcısı Numan Kurtulmuş ve Ali İhsan Arslan’ın da erken seçimden yana oldukları, heyette koalis AKP içinde başta Çelik olmak üzere heyette, erken seçim yanlısı isimlerin yer alması ve Davutoğlu cephesinde bu nedenle yaşanan rahatsızlık, koalisyon olasılığının çok düşük hale geldiği yorumlarına neden oldu. AKP’de doğrudan Saray’la görüşen bazı milletvekili gruplarının seçim hazırlıklarına şimdiden başlatmaları da koalisyon olasılığını çok azaltan gelişmeler olarak değerlendiriliyor. Gül, CHP diyor 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, görüştüğü AKP ve CHP’lilere yapılması gerekenin AKP CHP koalisyonu olduğu görüşünü anlatıyor. l ANKARA KILIÇDAROĞLU KOALİSYONU DEĞERLENDİRDİ Davutoğlu istiyor Erdoğan engelliyor HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun koalisyon için iyi niyetlerle yola çıktığını belirterek, “Davutoğlu istiyor, Erdoğan’ın izin vermiyor, ortalığı karıştırıyor” dedi. Kılıçdaroğlu canlı yayında gündeme ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: Bedeli ağır olur: Kürt sorunu için 4 temel koşul söyledim. Samimi ve dürüst olmak, gizli kişisel ajanda tutmamak, millete izah edemeyeceğiz angajmanlara girmemek ve muhalefeti bilgilendirmek. Dördü de olmadı. Dolmabahçe’de oturup konuştular, sonra Cumhurbaşkanı o görüşmeleri saymıyorum dedi. Kan siyaseti yaparak seçim amacı güdülüyorsa bedeli çok ağır olur. Hangisi evladını askere gönderdi: Kimin evladını feda ediyorsunuz, kendi evlatlarınızı mı? Asarız keseriz diyen tüm siyasetçilerin çocuklarına bakın, hangisi evladını doğru dürüst askere gönderdi. Şehitler hep halk çocuğu. Hiçbirinin durumu iyi değil. “Ben iktidar olamadım, kaos çıktı” derseniz, şehit kanları üzerinden siyaset yaparsanız doğru olmaz. Herkes bir sonraki seçimi düşünüyor: Endişeliyim. PKK araçları yakıyor, insanları öldürüyor. Türkiye’da siyasetçi görevini yapmıyor. Herkes bir sonraki seçimi düşünüyor. Ortadoğu’da sınırlar yeniden çiziliyor. Ge C leceği gören, yeni politikalar oluşturmazsanız, kaybeden Türkiye olur. Davutoğlu samimi: Davutoğlu iyi niyetlerle yola çıkmış durumda, koalisyon kurmak istiyor. Ben buna inanıyor ve bunu hissediyorum. Fakat Erdoğan izin vermiyor, ortalığı karıştırıyor. Kendi iktidarı için ülkeyi ateşe atmak gibi... İnsaf. Adım gibi biliyorum, yarın kalkıp CHP’yi suçlayacak. Koalisyon CHP için de AKP için de zor: Görüşmelerde kamuoyunun bildiklerini konuşuyoruz. AKP için de CHP için de koalisyon kurmak zor. AKP 13 yıldır tek başına yürütüyor. Bizse 13 yıldır eleştirdiğimiz, yanlış politikaları uygulayan bir partiyle bir araya geleceğiz. Ama asıl soru biz Türkiye’nin ortak sorunlarında bir araya gelebilecek miyiz? Eğer 5 temel soruna doğru diyorlarsa, buyrun çözelim. Biz bilsek ki, erken seçim Türkiye’nin sorunu çözer, yarın yapalım deriz. AKP ile koalisyonun bedeli ağır: Erken seçime azınlık hükümeti ile gidilmemeli. “Ben istediğim modeli kurayım” demek cumhurbaşkanlığı makamını yıpratır, seçimi şaibeli yapar. Bahçeli, azınlık hükümetine destek verirse seçime öyle gidilebilir. AKP ile bir koalisyonun ağır bedeli olduğunun farkındayız ama ülkenin çıkarlarını öne alıyorsak, biz bu sorumluluğu alacağız. l ANKARA / Cumhuriyet Davutoğlu, Çankaya Köşkü’nde, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki STK temsilcileriyle buluştu. Davutoğlu: Siz hangi savaşı başlatıyorsunuz? ükümetin çatışmasızlığı bitirmekle suçlandığını dile getiren Başbakan Ahmet Davutoğlu, KCK’nin yaptığı açıklamaları sıraladı. Davutoğlu, Çankaya Köşkü’nde düzenlenen toplantıda, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölge illerinden bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Davutoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle: Akillere tepki: O kadar acı ki yıllarca vicdanı temsil ettiğini söyleyen bazı aydınlar “iki polis için böyle bir operasyona değer miydi” diyerek iki polisin katlini küçük görmeye, o iki polisin annesinin, bacısının, eşinin, çocuklarının acısına vicdanlarını H kapatmaya çalıştılar. Bizi suçluyorlar: Bizi, onların tabiriyle ateşkesi, çatışmasızlığı sona erdirmekle suçluyorlar. 7 Haziran seçimlerinden 3 veya 4 gün sonra açıklama yapıldı: “Çatışmasızlık konusunda sadece biz karar veririz, kimse karar veremez silahların bırakılması konusunda.” Tarih, 9 Temmuz. Sayın Cumhurbaşkanımız bana hükümeti kurma görevini verdi. 11 Temmuz’de KCK açıklama yaptı. Onların tabirini kullanarak söylüyorum, “ateşkes dönemi bitmiştir” diye. 15 Temmuz, ben Demirtaş ile görüşürken aynı saatlerde, bakınız dikkat çekici, aynı saatlerde KCK, “sözde halk savaşını başlatma” talimatı verdi. Ben görüşürken daha siyasi görüşme yapılırken, 19 Temmuz, Suruç’tan bir gün önce KCK, Cemil Bayık açıklama yaptı ve “silahlanın ve halk savaşına hazır olun” diye. Kime karşı, kiminle savaşıyorsunuz? Kim adına, hangi savaşı başlatıyorsunuz? Ankara’da demokrasi, Hakkâri’de terör: Öyle ikili oyun ki Ankara’da demokrasi, Diyarbakır’da, Batman’da, Hakkâri’de şiddet ve terör. Bir anda barışı, tekrar çatışmasızlığı hatırladılar. Çatışmasızlığı niye polislerimiz, askerlerimiz şehit olduklarında hatırlamadılar? l ANKARA / Cumhuriyet ‘Güç bende’ demek yanlış SP lideri Kamalak, Erdoğan’a 10 maddelik mektup yazdı. aadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, 1 yıl önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a bir mektup yazdığını ve endişelerini anlattığını söyledi. Kamalak’ın mektubunda şu tespitler yer alıyor: 1. Şiddet ve anarşinin amacı halk arasında öfke, çatışma ve kamplaşma meydana getirerek kardeşi kardeşe kırdırmaktır. 2. Türkiye’yi karıştırmak isteyen karanlık mihraklara karşı verilecek en güzel cevap milli birlik ve beraberliğimize sahip çıkmaktır. 3. Toplumun bütün kesimlerinin temsil edildiği bir ‘Milli İstişare Toplantısı’ gerçekleştirilmeli. 4. Teröristlerin ortalığı savaş alanına dönüştürmesi ne kadar yanlışsa, yönetici erklerin de, ‘Güç bende. Kimseyi dinlemem istediğimi yaparım’ yaklaşımı o kadar yanlış. 5. Sorunları konuşarak çözmeliyiz. 6. Sükuneti ve huzuru sağlamak en başta iktidarın görevidir. Üslup ve yaklaşıma her zamankinden daha fazla önem verilmeli. 7. Çözüm süreci ekonomik ve sosyal politikalarla desteklenmeli. 8. Çözüm süreci şeffaf bir şekilde yürütülmelidir. 9. Renklerimiz, hassasiyetlerimiz farklı olabilir ama bunlar zenginlik unsuru olarak görülmeli. 10. Hudutlardaki istikrarsızlık, yabancı istihbarat güçlerinin provokatif faaliyetlerine zemin hazırlamıştır. l İSTANBUL / Cumhuriyet Bahçeli, AKP’yi OMO’yla yıkayacak MHP lideri temizlenen AKP’ye kucak açacaklarını söyledi SELDA GÜNEYSU S HP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AKP ile MHP’nin koalisyon için görüşme halinde olduğu eleştirilerine “MHP kimle görüşecekse karanlıkta göz kırpmaz kimseye, gider açıkça görüşür” dedi. Bahçeli’nin basına kapalı Genişletilmiş İl İstişare Toplantılarındaki açıklamalar şöyle: PKK’yi merdaneli çamaşır makinasında yıkayacağız: Dağda ovada ne kadar PKK’li varsa gelecek silahını Türkiye güvenlik güçlerinin önüne birer kol dizilecek teslim edecek, TSK envanterine kaydolunacak. Eskiden merdaneli çamaşır makinası vardı. Hepsini içine sokacağız. Kim zarar vermiş onlar adalete cezaevine gönderilecek, masumlar da anasının babasının yanına gidecek. M AKP havuzda OMO ve Tursil’le aklanacak: Yolsuzluk ve rüşvetler Yüce Divan’a gidecek şekilde Meclis’te karar altına alınacak. Türkiye’de ne kadar detarjan varsa Akvil’den OMO’ya, Tursil’den bilmem neye kadar alayını büyük bir havuzun içine tabii bu dolar havunu kastetmiyorum dökeceğiz suyu da vereceğiz. AKP’nin 12 yılını oraya sokacağız. Orada karalanmış olan AKP iktidarı aklanacak paklanacak her biri temiz insan olarak size benzer hale gelecek. Ondan sonra da kucağımızı açacağız gelin MHP’ye diyeceğiz. Kılıçdaroğlu’na zekâ şırıngası: Bu Kılıçdaroğlu’nun zekâsı başka yerlerden şırınga ediliyor. “Başbakanlığı Bahçeli’ye verelim” diyor. Bizi de kandıracak. 2 yıl başbakanlık yapalım derken 67 yı lın fedakarlığını yıkım kuyusuna atacak. Görüşürsek gider açıkça görüşürüz: Toplumsal yarılmanın kaynaşması için AKP CHP koalisyonu kurulmalı. Bazı televizyonlarda da MHP ile de görüşmeler oluyor diyorlar. MHP kimle görüşecekse karanlıkta göz kırpmaz kimseye, gider açıkça görüşür. Süllümden indim sözümden döndüm: “Süllüm’den indim sözümden döndüm demek” her an sizin için söz konusu. Süllüm’ü biliyorsunuz, ‘merdiven’ demek. İlle de koalisyona girin diyorsanız şartlarımız var. Ama bu şartların da altından Recep Tayip Erdoğan kalkamaz. HDP ile bu kadar müzakarede anlaştılar. Dolmabahçe’de yan yana oturdular. Demin söyledim, süllümden indim, sözümden döndüm odur. l ANKARA Kadir İnanır Kadir İnanır’dan ‘keçi’ yanıtı Akil insanlar heyetinde bulunan Kadir İnanır, kendisini Yeşilçam filmlerinden örnekler vererek eleştiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye cevap verdi. Kendisinin her zaman barıştan yana olduğunu belirten Kadir İnanır, “Sayın Bahçeli anladığım kadarıyla benim bütün filmlerimin diyalogları bile biliyor. Ben 2.5 yıldır barışı savunuyorum ve savunmaya devam edeceğim. Başka bir şey söylemeye gerek yok” dedi. Bahçeli, akil insanlar heyetini ve isim vermeden heyetteki sanatçı Kadir İnanır’ı eleştirerek, “Şimdi bir artist, kalkmış TV’de reklam yapıyor, keçiler diye. Kendilerine göre sinema oyuncusu. Bilmedikleri, nereden yazıldığı belli olmayan bir senaryoyu uygulamaya başlamışlar” dedi. C M Y B