16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 28 Ağustos 2015 eğitim EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: BETÜL BERİŞE illi Eğitim Bakanlığı’nın, Eylül ayında 37 bin öğretmen atanacağını açıklamasının ardından, atama bekleyen öğretmenDENİZ ÜLKÜTEKİN ler merakla kontenjanların duyurulmasını bekliyor. Sayıları yüzbinleri bulan ‘“atanamayan’’ öğretmenlerin kimisi, hiçbir güvencesi olmadan ücretli öğretmenlik yapıyor ya da başka işler arıyor. Atanamayan öğretmen ne yapsın? Yıllardır KPSS’ye hazırlanıyorlar, amaçları meslektaşlarının önüne geçip, az olan atanma ihtimallerini biraz olsun artırmak ama umutları çok az. 10 MEB’den teşvik uyarıları Ö M Bitmeyen sınav Halen 25 bin mezunu bulunan Sosyal Bilgiler alanında atanamayan öğretmenlerden biri, dört yıldır atama bekleyen Özkan Gökmen. “Bu sene sosyal bilgiler öğretmen Özkan Gökmen dört yıldır atama bekliyor. Sibel Çetiz (yanda altlerinin girdiği ders onlardan alınarak sıta) en az alım yapılan bölümlerden felsefe grubu mezunu. Ayşim nıf müfredatına koyuldu ve o derse sınıf öğ Kamberoğlu da ücretli olarak çalışan öğretmenlerden biri. retmenleri giriyor. Bu da demek oluyor ki, kadromuz bin kişilik ise 800 kişiye düşülüyor Çetiz, ücretli öğretmenlik yapıyor, bul etmek çok zor, rülecek’’ diyor. Birkaç gün önce durumlarıama özel sektörde kalıcı bir iş bulması, sıama durum böyle denı anlatmak için eylem yapmışlar ama Gök navlara hazırlandığı için pek mümkün olvam ederse atanabilmen, yetkili kimseyle görüşemediklerini, mamış. Ücretli öğretmenliğin zorluklarını me umudum maaleumut verici hiçbir açıklama alamadıklarını ise şöyle anlatıyor; “eğitim yılı başından iti sef yok” diyor ve bu şartlar altında özel seksöylüyor. Eylem yapanların içinde ikiz çobaren ücretli ya da kadrolu her öğretmen törde çalışmaya mahkum olduğunu ekliyor. cuklarıyla gelen bir anne olduğunu da eklieşit şartlar altında öğrencilerin, okul idareTarih öğretmenliği mezunu Ayşim Kanyor. Çocuklara “buraya neden geldiniz?” di sinin ve velilerin beklentilerini karşılar. Bu beroğlu da tıpkı diğerleri gibi ücretli olarak ye sorduğumda, “annem atansın diye’’ cebakımdan kadrolu ve ücretli öğretmenlerin çalışan bir öğretmen. “Kafam çok karışık, vabını verdiler. Gerekirse hergün eylem ya hiçbir farkı yoktur, aynı sorumlulukları üst öğretmenlik dışında hiçbir ilgim ve yetenepacağız diyor, ama atamalardan, en azından lenirler. Fakat ücretli öğretmenlerin kadğim yok” diyor. O da 2010’dan beri KPSS’ye şimdilik pek umudu yok. rolu öğretmenlerden farklı olarak maaşlahazırlanıyor ve haftada 30 saat derse girip, İlk KPSS sınavına 2008’de giren Sibel Çe rı çok düşüktür, ek dersler için ücret almaz ayda 900 TL maaşla mesleğini yapmaya çatiz de atanamayan öğretmenlerden bir başlar. Hiçbir sosyal güvenceleri de yok, sigorbalıyor. Ancak mesleğinde o da bir gelecek kası. 2010’dan beri her sınava girmiş. Anta primleri eksik yatırılır.” görmüyor. “Eninde sonunda atanırım” umucak mezun olduğu felsefe grubu en az alım duyla, sınavlara hazırlanmaya devam eden Çetiz’in de atamalarla ilgili düşüncelemeslektaşlarının çoğu gibi artık onun da yapılan bölümler arasında. Yıllardır ailesiri pek olumlu değil, “uzun yıllar bu sınav atanmaktan ümidi yok. nin desteğiyle yaşamını sürdürdüğünü söy için çalışıp sonunda atanamayacağını ka Yüz binlerce işsiz Bu dönem yapılacak 37 bin civarı atama, KPSS’ye giren 275 bine yakın öğretmen adayının sadece yüzde 7’lik kısmının beklentisini karşılayacak. Yıllardır olduğu gibi, binlerce öğretmen adayı ise ya işsizler ordusuna katılacak, ya da ücretli öğretmen olarak zor şartlarda hayatlarını sürdürmeye çalışacak. Son beş yıldaki rakamlara baktığımızda, atanamayan öğretmenlerin sayısının yüzbinlerle ifade edildiğini görüyoruz. 2010’da KPSS’ye giren 234 bin 392 adaydan, 40 bin 922’si atanmış, 2011’de ise 229 bin 767 adayın 39 bin 945’i devletin öğretmen kadrosuna girebilmiş. 2012’de 299 bin 709 adayın 56 bin 106’sı, 2013’te 252 bin 741 adayın 41 bin 579’u, geçen yıl ise 325 bin 419 adayın 50 bin 502’sinin ataması yapılmış. Son yıllarda en yüksek atama oranı 2012’de gerçekleşmiş, aynı yıl adayların sadece yüzde 18’i öğretmen olarak atanmış. zel okullarda öğrenim görecek öğrencilere verilecek eğitim öğretim desteği için başvurular 2 Eylül’de sona erecek. Sonuçlar 3 Eylül’de Milli Eğitim Bakanlığı’nın internet sitesinde açıklanacak. MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci imzasıyla gönderilen yazıyla, özel okullarda öğrenim görecek öğrencilere verilecek eğitim ve öğretim desteğine ilişkin esasların yer aldığı ekılavuz hükümlerine ilişkin uyarılarda bulunuldu. Destekten yararlanmaya hak kazanan öğrencilerin tercih işlemleri 410 Eylül 2015’de alınacak. Yerleştirme sonuçları, 11 Eylül 2015’de ilan edilecek. Yerleştirme sonucuna göre, öğrencilerin 1421 Eylül 2015’de nakil ve kesin kayıt işlemlerini gerçekleştirilecek. Özel ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim okulları bina kontenjanlarının yüzde 50’sine kadar, okul öncesi kurumlar ise bina kontenjanlarının yüzde 40’ına kadar eğitim ve öğretim destekli öğrenci nakli alabilecek. (AA) Viyana’da müzik kampı lasik müziğin genç efsanesi Lang Lang’ın gözetiminde gerçekleştirilecek 3. Allianz Gençler Müzik Kampı’na katılım için 30 Ağustos’a kadar başvuru yapılması gerekiyor. Avusturya’nın başkenti Viyana’da, 1824 Kasım 2 015 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan ve dünyanın dört bir yanından 10 yetenekli gencin yer alacağı kampa 814 yaş arasındaki piyanistler başvurabiliyor. İmam hatip liseleri yine boş kaldı emel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) birinci nakil döneminin sonunda liselerde boş kalan kontenjanların büyük çoğunluğu imam hatip liselerinde bulunuyor. İstanbul’daki Anadolu Liseleri’nin tamamında toplam 16 boş kontenjan kaldı. Bu açık kontenjanlardan bir tanesi de ‘’gözde’’ okullardan Kadıköy Anado T lu Lisesi’nde. Çok tercih edilen okullardan Atatürk Fen Lisesi’nde de halen 1 boş kontenjan var. Meslek liseleri de boş Mesleki ve Teknik Liseler ile İmam Hatip Liseleri’nin çoğu kontenjanlarını dolduramadı. İstanbul’da bulunan İmam Hatip Liseleri’nde toplam 8 bin 852, Mesleki ve Teknik Liselerde ise 4 bin 402 kontenjan açığı bulunuyor. İstanbul’daki Çok Programlı Anadolu Liseleri’ndeki toplam açık kontenjan sayısı ise 1477. İkinci nakil dönemi 28 Ağustos’ta sona erecek ve son nakil dönemi 31 Ağustos 4 Eylül tarihleri arasında yapılacak. arüşşafaka Cemiyeti, 20152016 öğretim yılında, babası veya annesi vefat etmiş, maddi durumu yetersiz, ÖSYM sıralamasına göre yerleştiği puan türündeyüzde 5’lik dilimde yer alan dört öğrenciye burs verecek. Darüşşafaka mezunu olmayan üniversite öğrencilerinin başvurabildiği burs, toplam 9 ay verilecek ve aylık 750 TL olacak. Burstan yararlanmak isteyen üniversite öğrencileri, 15 Eylül’e kadar başvurmalı. Daçka’dan burs D K Bir çocuk daha okusun diye... Yoksula ‘özel’ zengine ‘devlet’... 5 çocuktan 1’i özelde 21. YÜZYIL EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI (YEKÜV) Tel : 0212.274 15 02 0212.213 74 02 Fax : 0212.275 52 44 www.yekuv.org [email protected] Vakıflar Bankası: Osmanbey Şubesi 00158007287986476 Gelişmekte olan ülkelerde özel okulların sayısı hızla artıyor. ilelerin çocuklarına daha iyi bir eğitim verme arayışları ve devlet okullarının bunu ÖZLEM karşılamaktan uzak YÜZAK oluşu yoksul ve aralarında Türkiye’nin de olduğu gelişmekte olan ülkelerde özel okul furyasının ana nedeni. Devletler de farklı teşvik mekanizmaları ile bunu destekliyor. Peki aynı oranda eğitimin kalitesi artabiliyor mu? Yoksa “eğitim en temel haktır” olgusu serbest piyasa mantığı ve neoliberalizmin çarkları arasında eziliyor mu? The Economist dergisi 2 hafta önceki kapağını “Haftada 1 dolara okul’’ başlığıyla yoksul ve gelişmekte olan ülkelerde özel okulların sayısının pıtrak gibi artmasına ayırdı. Neredeyse küresel bir furya. Afrika, Ortadoğu, Güney Asya, Güney Amerika.... Rakamlar çarpıcı. Dünya Bankası verilerine göre gelişmekte olan ülkelerde ilköğretim çağındaki çocukların beşte biri özel okullarda okuyor. Bu rakam 20 yıl öncesine göre 2 kat artmış durumda. Nijerya’da 2004 yılında öğrencilerin yüzde 18’i özel okullara giderken 2010’da yüzde 26’ya çıkmış. Hindistan’da 2006 yılında yüzde 19 olan bu oran 2013’de yüzde 29 olmuş. Liberya’da ortaöğretimin yüzde 60’ı, Sierra Leone’de ise yüzde 50’si özel okullar tarafından karşılanıyor. Tabii Türkiye de bir şekilde nasibini alıyor bu furyadan. Her ne kadar toplam okullar içindeki oranı yüzde 4.7 ise de artış hızı yüksek. Milli Eği A tim Bakanlığı (MEB) verilerine göre, özel okulların sayısı, geçen yıla göre yüzde 11,38 oranında, 20112012 eğitim öğretim yılına göre de yüzde 60.2 oranında arttı. İşin ilginci gelişmiş ülkelerde ilk ve orta öğretimde ağırlığın devlet okullarında olması. Özel okullar yok değil ancak pahalı; dolasıyla halk zaten kalitesi belli bir düzeyin üzerinde olan devlet okullarını tercih ediyor ve çocuğunun eğitimine büyük paralar akıtmıyor. Tabii eğitimin en temel insan hakkı olduğu ve devletlerin görevleri içinde yer aldığının bilincindeler ve kendilerini yönetenler de seçim zamanı sandıkta bunu hesabını soruyorlar. Zaten uluslararsı karşılaştırmalarda da tablo ortada. UNESCO’ya göre yoksul ülkelerde eğitime yapılan harcamanın yaklaşık yarısı veliler tarafından karşılanıyor; ailelerin cebinden çıkıyor para. Zengin ülkelerde bu oran çok daha düşük. Yoksul ve gelişmekte olan ülkelerde özel eğitimin patlama yapma Zenginden özele para yok sının nedeni ailelerin çocuklarına daha iyi bir eğitim verme arayışları ve devlet okullarının bunu karşılamaktan uzak oluşu. İnsanlar küresel ekonomide eğer iyi eğitimliler ise daha fazla kazanabileceklerinin bilincindeler. Zaten bir ülkenin ekonomik kalkınması ile eğitimli işgücü arasında da yakın bağlantı kanıtlanmış durumda. Sonuçta aileler “hiç ücret ödemeden çocuklarını kaydettirdikleri ancak doğru düzgün eğitim vermeyen devlet okulları mı yoksa para ödedikleri ve çocuklarının daha iyi eğitim alacaklarını düşündükleri özel okullar mı” ikilemi karşısında tercihlerini özel okuldan yana kullanıyorlar. Peki umut ettikleri eğitimin kalitesi aynı oranda düzeliyor mu? Veli standardı bilmiyor Neoliberal ekonominin dünyadaki en popüler yayın organı The Economist bunu “düzgün işleyen piyasa mantığı bu eğitim kurumlarının aralarındaki rekabeti körükleyecek ve doğal olarak bir noktada kalite de gelişecektir” diye açıklıyor. Ancak tabii ki sonuç bu şekilde olmuyor. Zaten dergi Dünya Bankası uzmanlarının görüşlerine de yer veriyor. Uzmanlara göre başarısızlığın nedenleri arasında velilerin standartların ne olduğu hakkında objektif bilgiye sahip olmaması yatıyor. Özel eğitim kurumları büyük ilanlarla ve eğitim başarılarını abartmaları ile müşteriyi çekebiliyorlar. Kimi zaman devlet okulundan sadece bir parça daha iyi olmak bile yeterli olabiliyor... C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle