16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 2 Ağustos 2015 EDİTÖR: PINAR YILDIZ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ekonomi 9 İhracatta keskin düşüşün önüne geçilemiyor TEMMUZDA EDİ ERİL G 13 E D Z Ü Y TİM verilerine göre, temmuzda ihracat 10 milyar 857.5 milyon dolar düzeyine indi. Yıllık ihracat yüzde 8.8 düşüşle 84 milyar 369 milyon 679 bin dolar olarak gerçekleşti İyimser olmak mümkün mü? ık sık öğütlenir; “İyimser olalım, kaS ra gözlükleri çıkaralım, bardağın dolu yarısını da görelim, pozitif düşünelim, karamsarlıktan kurtulalım.” Ülkemiz koşullarında iyimser olabilmek için haklı nedenlerin, gelişmelerin oluşması gerekir. Nedeni olmayan iyimserlik akılcı davranış değildir; devekuşu misali başını kuma gömmektir; çözüm getirmez, gerçeklerin görülmesini de engeller. Öğüt verileceğine, dilek ve temennilerde bulunulacağına çözüm yolları önerilse, iyimserlik yaratacak nesnel olgular, gelişmeler ortaya konulsa yararlı bir iş olur. İyimser bakış, olayların alalanması, makyajlama, hormonlu rakamlar gerçeği değiştirmiyor. Türkiye ekonomisi uzun dönemli olarak düşük büyüme hızı, yüksek işsizlik, hızlı fiyat artışı sürecine girmiştir. Yaşanan geçici nedenlerden, ani şoklardan, dünya konjonktüründen kaynaklanan bir olgu değil bir süreçtir. Böyle bir sürece girilmekte olduğu öngörülmüş, uyarılmaya çalışılmış fakat dikkate alınmamıştır. Süreçte dibi, en kötüyü henüz görmedik. “Turpun büyüğü heybede” öngörüsü kötümserlik olarak algılanmamalıdır. Göstergeler ekonominin, işletmelerin kötüye gitmekte olduğu sinyallerini verirler. İyimser olalım, pozitif düşünelim anlayışı ile sinyalleri görmezden gelmek, kaçınılmaz sonucu değiştirmez. Bu kez sonucu mazur gösterecek sözde nedenler aranmaya başlanır. Fed, emtia fiyatları, jeopolitik riskler gibi... Sürekli dış ticaret ve cari işlemler açıkları; açıkların kısa süreli sermaye hareketleri ile fonlanması; dış borçların hızlı artması, banka kredilerinin büyüme ile orantısız genişlemesi, hane halkının borçluluk düzeyinin yükselmesi, iç tasarruf/GSYH (gayrisafi yurtiçi hasıla) oranının düşmesi, gerçek anlamda ekonomik yatırımların azalması, yatırımların üretken alanlardan spekülatif alanlara kayması, tüm bunlar makro ekonomik risk göstergeleridir. Gelişmeler görülmedi, daha doğrusu görmezlikten gelindi. Medyada, bürokraside, akademik çevrelerde yerlerin korunabilmesi hatta kişisel beklentilerin karşılanması için dile getirilmedi, başarı öyküleri anlatımı sürdürüldü. Gerçeğin kötü bir huyu vardır, bir süre sonra kendini gösterir derler. Gerçek, kötüye gidiş süreci en azından bazı çevrelerde görülmeye, dile getirilmeye başlandı. Sürecin yönünü değiştirmek, kısırdöngüleri kısa sürede olumlu fazilet döngülerine çevirmek de olanaklı değildir. Sürecin yönünü değiştirmek özveri, bilgi, iyi niyet, dürüstlük, savaşım gerektirir. Bu tür bir davranış değişikliği de toplumun geneli tarafından gerçekleştirilmelidir. Görkemli, göz alıcı projeler hazırlanmasından, iri, süslü laflar edilmesinden, görüntüler verilmesinden çok topluma, ülkeye ufak da olsa katkı da bulunacak işleri başarmak yararlıdır. İyi niyetli vatandaş bu katkıyı değişik yollarla yapabilir. Ülkede yaşayanlar dini, dili, etnik kökeni ne olursa olsun yurtsever olmalıdır. Yurt sevgisi, ırkçılık, milliyetçilik değildir. Kişinin yetiştiği, yaşadığı topraklara bağlılığı, sevgisidir. Sevgi beraberinde özveriyi, dürüstlüğü ve sorumluluğu da getirir. Teknolojiden, ArGe’den, sabit sermaye yatırımından, finans piyasalarından, sermaye alımlarından, döviz kurlarından, modellerden, paralardan söz etmek yerine toplumsal kalkınma için yurtseverlikten, birey olarak ufak gösterişsiz işler başarmaktan söz etmek garipsenebilir, küçümsenebilir. İnsanımızın ancak yurtseverliliği, özveri gösterisi, mücadele gücü, çalışkanlığı, toplum için başarma tutkusu iyimserlik yaratır. İşte o zaman süreçler yön değiştirir; kısırdöngüler fazilet döngüsüne dönüşebilir. İ hracat Avro/Dolar paritesinin de etkisiyle düşüşünü sürdürüyor. Temmuz’da ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13 gerileyerek 10 milyar 857.5 milyon dolar oldu. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, bu yılın yedi ayında da ihracat yıllık bazda yüzde 8.8 düşüşle 84 milyar 369 milyon 679 bin dolara indi. İhracat, 2014’ün ocaktemmuz döneminde 92 milyar 540 milyon 392 bin dolar düzeyindeydi. Son 12 aylık ihracat ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4.9 azalarak 148 milyar 567 milyon 878 bin dolara geriledi. rım grubunda, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 0.4’lük artışla 1 milyar 534 milyon 882 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Toplam ihracattan yüzde 3.4 pay alan madencilik grubu ihracatında yüzde 7.4 düşüş yaşandı ve ihracat 374 milyon 418 bin dolara indi. En büyük pay sanayinin Sanayi sektörü alt başlığında temmuz ayında toplam ihracattan yüzde 62 pay alan sanayi mamulleri ilk sırada yer aldı. Sanayi mamullerinde en büyük paya yüzde 15.1 ile otomotiv endüstrisi sahip oldu. Bu dönemde en fazla ihracat artışı yüzde 44.9’la fındık ve mamulleri, yüzde 23.1’le mücevher ve yüzde 21.9’la da gemi ve yatla elde edildi. Yıllık bazda ihracat yüzde 43.8 ile en fazla savunma ve havacılık sanayi sektöründe azalırken, bunu yüzde 29.7 ile deri ve deri mamulleri takip etti. Aynı dönemde en fazla ihracat yapılan 5 ülke sırasıyla Almanya, İngiltere, Irak, ABD ve İtalya oldu. Almanya’ya ihracatta yıllık bazda yüzde 17.9 düşüş görülürken, İngiltere’ye ihracatta yüzde 10.2 ve İtalya’ya ihracatta yüzde 2 gerileme kaydedildi. Irak’a yapılan ihracat 13 aylık düşüşten sonra ilk kez yükseldi ve yüzde 5,4’lük artış görüldü. l Ekonomi Servisi Otomotiv ilk sırada Otomotiv endüstrisi, temmuz ayında 1 milyar 644.3 dolarla en fazla ihracatın gerçekleştirildiği sektör oldu. Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü 1 milyar 497 milyon 48 bin dolarlık ihracatla ikinci sırada yer alırken, bunu 1 milyar 322 milyon 393 bin dolarlık ihracatla kimyevi maddeler ve mamulleri sektörü izledi. Temmuz’da Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 82.4’ünü gerçekleştiren sanayi grubunda, yıllık yüzde 15.1’lik azalışla 8 milyar 948 milyon 207 bin dolarlık ihracat yapıldı.Bu dönemde toplam ihracatın yüzde 14.1’ini oluşturan ta Küresel konjonktür olumsuz T İM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Avro/Dolar paritesinin ihracata olumsuz etkisinin temmuzda 1.2 milyar dolar olduğunu, bu rakamın ilk 7 ayda ise 8 milyar doları aştığını söyledi. Büyükekşi, “Dünya ekonomisi 2015 yılını büyüme hızında bir miktar kayıpla sürdürüyor. Bu gelişmede özellikle, gelişen ekonomilerin tempo kaybı etkili. Gelişmiş ekonomilerdeki toparlanma da yavaş seyrini koruyor. Bu doğrultuda, Uluslararası Para Fonu (IMF) temmuzda yayımladığı bir raporda, gerek gelişmiş gerekse gelişen ekonomilere dair 2015 beklentilerini aşağı yönlü revize etti. Bununla birlikte, her iki ülke grubunda da 2016 yılında ekonomik hızın güçleneceği beklentisi korunuyor” dedi. TİM Başkanı, Türkiye’nin son günlerde zor bir dönemden geçtiğini belirterek, “Ülkemizin ilerlemesine, başarısına ve dünyada önemli bir yer edinmesine katkıda bulunmak, her bir vatandaşımızın emeğidir ve gururudur. Buna ters düşecek yaklaşımlara karşı durmak ortak sorumluluğumuzdur. Türkiye’deki istikrarın korunmasına ve demokrasimize kasteden tüm saldırıların karşısında olduğumuzu belirtmek istiyoruz” diye konuştu. Adnan Bali Bankalarda kadın çalışan sayısı erkekleri geçti TBB verilerine göre, bankacılık sektöründe kadın çalışanların oranı yüzde 52’yi buldu İş Bankası’ndan 1.82 milyar kâr ürkiye İş Bankası’nın toplam nakdi kredileri 2014 yılsonuna göre yüzde 12.3 artışla yılın ilk yarısında 175.1 milyar liraya ulaştı. Bankanın yılın ilk 6 ayında net dönem kârı 1 milyar 820 milyon lira olurken, özkaynak büyüklüğü 28.8 milyar lira seviyesinde gerçekleşti. İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali yılın ilk yarısında alınan sonuçlara ilişkin yaptığı açıklamada “İş Bankası aktif büyüklüğünü 268.3 milyar liraya yükselterek Türkiye’nin en büyük özel bankası olmaya devam etti” dedi. T T Mevduat arttı İş Bankası’nın kredilendirme süreçlerini mesleğin gerektirdiği özenle yönettiklerini belirten Bali, şunları kaydetti: “Bankamızın nakdi ve gayrinakdi krediler ile ekonomiye sağladığı toplam kaynak 225.9 milyar TL seviyesine ulaştı. Nakdi kredilerimizin bilançomuzdaki payı yüzde 65.3 seviyesinde gerçekleşirken, ticari kredilerimiz toplam nakdi kredilerimizin yüzde 73,4’ünü oluşturdu. İş Bankası’nın takipteki kredilerinin toplam kredilere oranı yüzde 1.6 gibi oldukça düşük bir seviyede gerçekleşerek sektör ortalamasının altında kalmaya devam etti.” Bali, toplam mevduat hacminin geçtiğimiz yıl sonuna göre yüzde 13.7 büyüyerek 151.9 milyar lira düzeyinde gerçekleştiğini vurguladı. l Ekonomi Servisi ürkiye Bankalar Birliği (TBB) verilerine göre, bankacılık sektöründe çalışan kadınların sayısı toplam 104 bin 27, erkek çalışan sayısı ise 97 bin 864 oldu. “Türkiye’de Bankacılık Sistemi Banka, Şube ve Personel Bilgileri Haziran 2015” raporu, bankalarda kadın çalışanların oranının yüzde 52’yi bulduğunu ortaya koydu. Kadın çalışanların kamusal sermayeli mevduat bankalarındaki oranı yüzde 45, özel sermayeli mevduat bankalarında yüzde 55, yabancı sermayeli mevduat bankalarında yüzde 55, fon bankasında yüzde 36, Kadın çalışanlar en çok özel ve yabancı bankalarda arttı. kalkınma ve yatırım bankalarında ise yüzde 35 düzeyinde. li bankalar grubundan yabanAynı dönemde mevduat banNisanHaziran 2015 dönecı sermayeli bankalar grubukaları ile kalkınma ve yatırım minde mevduat bankaları ile na geçişi nedeniyle özel serma bankalarının toplam şube sayıkalkınma ve yatırım bankalayeli mevduat bankalarında çası, EkimAralık 2014 dönemirında çalışan sayısı bir önceki lışan sayısı 679 kişi, kalkınma ne göre 53 adet, geçen yılın ayyılın aynı dönemine göre 2 bin ve yatırım bankalarında ise 42 nı dönemine göre 139 adet arta997 kişi Aralık 2014 yıl sonu kişi azaldı. rak 11 bin 276 oldu. rakamlarına göre 1.005 kişi arAynı dönemde faaliyet gösteSöz konusu dönemde şube tarak 201 bin 891 oldu. ren banka sayısı ise 52. Mevdu sayısı, 2014 yıl sonuna göre ka2014 yıl sonu rakamları ile at bankaları sayısı 34, kalkınmusal sermayeli mevduat bankarşılaştırıldığında çalışan sama ve yatırım bankaları sayısı kalarında 75 adet, Tekstil Banyısı, kamusal sermayeli mevdu 13 ve katılım bankaları sayısı kası A.Ş.’nin yabancı sermayeli at bankalarında 1.352 kişi, yaise 5. Mevduat bankalarından bankalar grubuna geçişi nede3 tanesi kamu sermayeli, 10 ta niyle yabancı sermayeli mevdubancı sermayeli mevduat bankalarında 376 kişi arttı. Tekstil nesi özel sermayeli ve 20 tanesi at bankalarında şube sayısı 39 yabancı sermayeli banka. adet arttı. l Ekonomi Servisi Bankası A.Ş.’nin özel sermaye B Yüzde 84’ü üniversite mezunu ankalarda çalışanların yüzde 1’i ilköğretim, yüzde 15’i ortaöğretim, yüzde 78’i yükseköğretim kurumları mezunu, yüzde 6’sı ise yüksek lisans ve doktora yapanlardan oluşuyor. Kamusal sermayeli mevduat bankalarında çalışanların yüzde 87’sini yükseköğretim kurumlarını bitirmiş ve lisansüstü eğitim yapmış kişiler. Bu oran, özel sermayeli mevduat bankalarında çalışanların yüzde 86’sı, yabancı sermayeli mevduat bankalarında yüzde 76’sı, kalkınma ve yatırım bankalarında ise yüzde 84’ü. NisanHaziran dönemi itibariyle, banka çalışanlarının yüzde 28’i kamusal sermayeli mevduat bankaları, yüzde 47’si özel sermayeli mevduat bankalarında. Emlakçılar komisyonu yabancıya kaptırıyor Türk emlakçılar, yılda 380 milyar lirayı bulan ikinci el gayrimenkul satışlarından elde edilen komisyonun büyük kısmını yabancı şirketlere kaptırıyor. Gayrimenkul danışmanlığı şirketleri, yabancıların konut edinmesinin önünü açan Mütekabiliyet Yasası’nın ardından cirolarını artırmaya başlarken, klasik tarzda iş yapan emlakçılar bu gelişimi yakalayamadı. Büyük şirketler bu konuda “Karşımızda kurumsal bir Türk firması göremiyoruz” derken, yabancı sermayeli franchise veren gayrimenkul danışmanlığı firmaları büyük firmaların ihtiyacına cevap veriyor. İstanbul Emlak Komisyoncuları ve Danışmanları Odası Başkanı Nizameddin Aşa, Türk zincir emlak modelini geliştirmeye çalıştıklarını, büyük taahhüt firmalarının yerli emlakçıyı ciddiye almadığını söyledi. l Ekonomi Servisi Otel rezervasyonlarında en sert gerileme Türkiye’de uristik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB), Türkiye’nin Haziran otel doluluklarında yüzde 7.6 düşüş olduğunu bildirdi. Türkiye, otel doluluklarında Avrupa’da en sert düşüş görülen ülke oldu. TUROB’un açıkladığı, STR Global’in Haziran veri T Turizmden kötü haberler geliyor. lerine göre, Türkiye genelinde otel dolulukları ortalama yüzde 63.4 olarak gerçekleşti. Raporda, haziran ayında tüm Avrupa genelinde yüzde 62.1 ile Rusya ve yüzde 63.4 ile Türkiye’nin en düşük doluluk oranına sahip iki ülke olarak öne çıktı. Ocak Haziran dönemini kapsayan yılın ilk yarısında ise Türkiye’nin otellerdeki doluluk oranı geçen yıla göre yüzde 2.3 artış ile yüzde 62.5’i gösteriyor. Antalya’da Haziran 2015 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9.7 düştü ve yüzde 68.4 olarak gerçekleşti. l Ekonomi Servisi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle