28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 2 Ağustos 2015 EDİTÖR: CAN DOKER haber 5 avuz medyasına haber dikte ettiren, ‘bunu yaz, bunu yazma’, ‘şu başlığı at’, ‘o yazarı işten çıkar’ diye buyuran hükümet, ‘aracılar’ ile aynı şeyi Cumhuriyet’e de yapmaya kalktı. Tabii biraz da ‘tehdit’ kokan bir söylemle. TSK’nin Kandil eteklerinde Irak halkının yaşadığı Zergele köyüne attığı bombalar sonucu yaşanan sivil ölümler dün sabah ANF, DİHA gibi ajanslar tarafından duyuruldu, İMC canlı bağlantıyla haber verdi. Twittter’da katliamdan fotoğraflar paylaşıldı. Cumhuriyet’e ‘uyarı’ telefonu H Türkiye’deki haber sitelerinin birçoğu ise böyle bir olay yaşanmamış gibi üç maymunu oynamayı sürdürdü. Cumhuriyet.com.tr hariç. Haberden rahatsız olan hükümet, malum aracılarla ‘uyardı’ Cumhuriyet’i: “Fotoğraflarda kan var. Kaldırın yoksa yaptırım uygulayabiliriz. Üstelik bu olay teyit edilmedi.” Kaynaklar ‘teyit’ten sadece devlet açıklamasını anladığı için bölgedeki habercileri, oradan gelen haberleri ‘yok sayın’ diyordu. Tabii biz de yok saydık ama olayı değil gelen uyarıyı... Aşk Bodrum’da yaşanıyor güzelim nkara’nın bağları”, son birkaç yıldır sahillerin milli marşı haline gelmişti. Yazlığa gideánin, tekneye binenin, denize girenin Ankara’nın bağları’na, büklüm büklüm yollarına uğramadan geçmesi mümkün değildi. Tam artık “Tahtını kimse yıkamaz” derken Bülent Serttaş sarışınlı bir teknede “Bodrum Akşamları” ile çıkageldi. “Galdıramıyon golları”nın yerini “Aşk Bodrum’da yaşanıyor güzelim” tekerlemesi aldı. Halen Bodrum koylarında bir müzikal atık hızıyla yayılan şarkının sözlerini verelim ve ülke dertlerinden “kopkop” edip Ege sahillerine gidelim: “Aşk Bodrum’da yaşanıyor güzelim Bodrum bana ben Bodrum’a özelim Senin ile cehenneme giderim “A Ahmed Arif’ten Selahattin Demirtaş’a... ukuk devleti düzeni içinde dini araç olarak kullanmak, kadınları aşağılamak... Suruç katliamında 31 can alındı... O günden bugüne dek 31 canın üzerine 50 can eklendi, şehit cenazeleri gelmeye başladı. Ayyıldızlı bayrağımıza sarılı tabutlar, ayakta zor durabilen babalar, analar, eşler, çocuklar... Polis, subay, astsubay, uzman çavuş... Dün değindiğim gibi hepsi ama hepsi köylerde, kasabalardaki yoksul evlerin insanları. Esnaf, çiftçi, memur... Bir yandan ölüm haberleri, öte yandan parti kapatmak için yapılan hazırlıklar... Baktılar ki, parti kapatmak muhteremlere pahalıya patlayacak, başta Selahattin Demirtaş’ın ve şöyle bir 1015 kişinin dokunulmazlığını kaldırıp kodese atarsan, Güneydoğu’daki oylar bir “tekrar seçim” sonunda AKP’ye gelir... 400 milletvekili yeter de artar bile... Peki Türkiye ne olur bu arada düşünen var mı? Söyleyeyim: “90’lı yıllardan beter oluruz...” Bu sözümü bir kenara yazın ve düşünün... Bu işleri “İslamın ümmet anlayışı”yla falan çözemezsiniz... Bakın Ortadoğu’ya, Kuzey Afrika’ya, Afganistan ve Pakistan’a, yaşananları göreceksiniz. İslam coğrafyasında insanlar ve halklar arasında korkunun ve düşmanlığın ekini bitip tükenmiyor. Mezhep savaşları, köktendinci terör her tarafı kuşatmış durumda. Hukuk devleti düzeninde bir parti lideri “Kuran’a el bassın, ortak hükümet kuralım” diyebiliyor. Türkiye’nin din ve derin milliyetçilik sarmalında nereye dek gideceğini gerçekten merak ediyorum. HHH Bir pazar sabahı uyandığınızda hayatı nasıl kucaklamak gerektiğini, gökyüzünün mavi aydınlığını, aşkı, sevdayı, yalnızlıkları anlatmak ne güzel olurdu... Korkusuzluğu yazmak, derin vadileri, kuşları anlatmak... Ahmed Arif’in, Hasan Hüseyin’in, Oktay Rifat’ın dizelerinde, pul pul olmuş tarifsiz bir acıyı, hayatın yedi rengini yazıp, haykırmak isterdim: ‘Milliyet’çiler dekolte giyemez illiyet Gazetesi, çalışanlarınek kıyafet uygulamamız bulunM nı bir ‘bildiriyle’ uyardı. Demakla beraber, son günlerde yadi ki ‘dekolte kıyafet’ yasak. ‘Aşırı şanan aşırı sıcaklar nedeniyle ŞirBülent Serttaş H Hayat güzel devam ediyor. Bodrum’un akşamları bir başkadır Çılgınca geceler bize yaşatır Her sene rotamız yeni aşkadır Hayat güzel devam ediyor. Sevmek lazım, görmek lazım Havamızı bozmayalım” mini’ elbise de... Tabii kafalar karışık, “dekolte nedir, aşırı mini nerede başlar nerede biter?”... Her şeyden önemlisi orada çalışanlar bunu bilmezler mi? Şimdilik kapıda durup kıyafet kontrolü yapan yok ama kim bilir yakında belki o da olur. Bu arada gazetede kadınlar için ‘Mor Sayfa’ hazırlanıyordu değil mi? İşte size Milliyet yönetiminin çalışanlara yolladığı metin: “Değerli Çalışma Arkadaşlarımız; Hepimizin bildiği üzere Medya Sektörü çalışanları olarak es ket içinde erkek ve kadın çalışanlarımızın “işyeri giyim tarzına” uygun olmayan kıyafetler giydiği tespit edilmiştir. Bu nedenle “işyeri giyim kurallarını” tekrar hatırlatmak istedik. UYGUN OLMAYANLAR; l l Spor şortlar, Plaj şortları, İç gösteren ya da dekolte kıyafetler, l Aşırı mini elbiseler ve etekler, l Ayakkabı olarak terlik, sabo, tokyo vb. MHP GENEL BAŞKANI BAHÇELİ, TOPLANAN AKİL ADAMLARI ELEŞTİRDİ Senaryoyu oynuyorlar HP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yeni Şafak Gazetesi yazarı Ali Bayramoğlu’nun çağrısıyla yeniden bir araya gelen akil insanlar heyetine ve heyette yer alan sinema sanatçısı Kadir İnanır’a tepki gösterdi. Bahçeli, partisinin genişletilmiş il SELDA istişare toplantıları GÜNEYSU kapsamında Ankara’daki partililerine seslendi. Genel Merkez’deki Gün Sazak Konferans Salonu’nda basına kapalı toplantıda Bahçeli, siyasi tarihteki milletvekili transferini tanımlayan “Güneş Motel” modelini örnek göstererek, milletvekillerini uyardı. 1999 genel seçimlerinden sonra DSP’nin 136, MHP’nin ise 129 milletvekili çıkardığını anımsatan Bahçeli, o dönem Sabah Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Hasan Cemal’in kendisine gelerek, “Diğer siyasi partilerin içinde MHP’ye yakın isimler var, o isimleri transfer edip, tek başına iktidar olmayı düşünmüyor musunuz?” diye sorduğunu anlatarak, “O zaman da söyledik. MHP, siyasi etiği bozan, siyasi hayatı yozlaştıran her türlü anlayışı reddeder. MHP’den temin etmek suretiyle azınlık hükümeti tek başına iktidar olabilir sözüne inanarak, iktidar olmak hevesine kapılanlar, farkında olmadan MHP’ye hakaret etmektedirler. Bunu yapabilmeyi M Türkiye için en uygunu AKPHDP Bahçeli, Davutoğlu’na şu sözlerle tepki gösterdi: “Davutoğlu, bizi de ziyaret etti. Sizlere şurada neyi anlatmışsam, kendisine de onu anlattım. ‘Kuracağınız bir hükümette MHP olmayacaktır, Türkiye için en uygunu HDP ile bir koalisyondur. Çözüm sürecini milletin daha iyi anlamasına, çözümün kapsamının nereye gitmesine vesile olacaktır. Ama bunda bir engel koyuyorsanız, o zaman toplumsal yarılmayı bütünleştirecek bir AKP CHP koalisyonu yapmanızda yarar vardır’ demişizdir. Sonra, ‘MHP’nin koalisyon içine girmeyeceği anlaşılmıştır’ diyor. Bahçeli, Twitter’dan ise “Artık, AKP ile CHP’nin zamana oynamayı bırakması gerektiğini, derhal ve çok acil olarak koalisyonu kurup, Türkiye’nin önünü açmaları gerektiğini ifade etti. Bahçeli, “Bu şartlarda kimse ipe un sermemelidir. AKP ve CHP’ye diyorum; oyalanmayın, savsaklamayın; buyurun hükümeti kurun ve terörün kökünü kazıyana kadar da mücadele edin” dedi. lANKARA Bahçeli, Ankara’da partisinin genişletilmiş il istişare toplantısında konuştu. düşünen insanın da MHP’de yeri yoktur” dedi. Bahçeli, akil insanlar heyetine ve heyette yer alan sinema sanatçısı Kadir İnanır’a “sinemanın diliyle” tepki gösterdi. Bahçeli, şunları söyledi: “Artist, şimdi kalkmış TV’de reklam yapıyor, keçiler diye... Kendilerine göre de bir sinema oyuncusu. Bilmedikleri, nereden yazıldığı belli olmayan bir senaryoyu uygulamaya başlamışlardır. Bu sanatçı insanlar, bu tür senaryolara alışıktır. Türk milleti böyle zehirleniyor. Hal böyle olunca küresel güçlerin, emperyalistlerin yazmış olduğu senaryoyu oynayacak insanlara ihtiyaç vardır. Bunları da buldular çıkardılar. Birçok sivil toplum kuruluşu, bunun hepsinin ortak noktası birlikte ha ‘Keçiyle reklam’ reket ettikleri çözüm programının altında saklı fakat çözümün ne olduğunu bilen yok.” CHP’ye de sert sözlerle yüklenen Bahçeli, AKP’nin 12 yıllık iktidarı döneminde kutuplaşmanın öne çıkarılarak, inananlar inanmayanlar, laiklerantilaikler, etnik temelli bölünmemezhep temelli bölünme diye Türkiye’nin ayrıştırıldığını kaydetti. Bahçeli, “AKP’nin ekmeğine yağ süren CHP olmuştur. Her konuyu tersten anlamış ve farkında olmadan Erdoğan’ın elini güçlendirmiştir. Başörtüsü, imam hatip, Kuran kursları böyle olmuştur. CHP’nin yanlış tepkileriyle mütedeyyin vatandaşlarımız ‘AKP, bak inançlarımızı daha güçlü kılmak için meselelerimize sahip çıkıyor’ derken, CHP, Erdoğan’ı yağın balın içine boğmuştur” dedi. lANKARA Savsaklamayın “İçim, bir suskunsa tekin mi ola? O malta bıçağı, kınsız, uyanık, Ve genç bir mısradır Filinta endam... Neden, neden alnındaki yıkkınlık, Bakışlarındaki öldüren buğu? Kaç yol ağlamaklı oluyorum geceleri...” Behçet Aysan’ın dizelerinden kopup gelen bir coşku olurdum hayatın rüzgârında... Usulca fısıldardım kulaklarına: “Sessiz akan bir ırmağım geceden... Ey eflatun aşk, bana eflatun yağmurlar yağdırabilir misin?” HHH Bunları yapamıyorum nedense... İçim acıyor, yüreğimde fırtınalar kopuyor! İlhan Selçuk eğer yaşasaydı bugün neler yazardı acaba? 1991 yılında yazdığı yazısının tıpkısını: “Ya Kürt olsaydım, ne yapardım?” Ve devam ederdi: “Çok yakınım, canım ciğerim, kafa yoldaşım Kürt dostlarım var; ama insan bir başka insana ne kadar sıcak olursa olsun, yüreğinde küllenen ateşi bilebilir mi? Bağnazlık ve şovenizm, herkesin benliğinin bir köşesinde közlenir; sonra bir gün eşlenince ortaya çıkar. Ben de çarkından geçtiğim eğitim mantığında, kimi zaman geniş ufuklu insanlık gerçeğini atlıyor muyum, görmezden geliyor muyum? Düşünüyorum: Ya Kürt olsaydım? 1991 yılında, Anadolu’da Kürt’ün yüreğini incitecek laftan sakınmalıyız...” HHH Şaka değil 6 milyon seçmenden oy aldı HDP... HDP’yi Meclis’te yok saymak, ezip geçmek hukuk devleti düzeni içinde olmaz... Elbet terör nereden gelirse gelsin bir insanlık suçudur... HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı ekranlardan tanıyorum sadece... 6 milyon oyu yok sayan, bağnaz, şoven düşünce Türkiye’yi çıkmaz sokağa götürürken milletin iradesini çiğniyor açık açık... Eğer İlhan Selçuk yaşasaydı ve bugünleri görseydi inanın şöyle derdi: “Ben Demirtaş’ı kimseye yedirtmem!” Evet! Ben de yedirtmem, yedirtmeyiz! Hakan: Yık masayı CHP umhurbaşkanı Erdoğan’ın erken seçimde karar kıldığını kaydeden Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan, CHP’nin AKP’nin oyununa gelmemesi için koalisyon görüşmelerinden çekilmesi gerektiğini yazdı. Hakan’ın dün “Çekil o masadan ey CHP” başlıklı yazısından bir bölüm şöyle: “Madem Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok kuvvetli bir erken seçim vurgusu yapıyor. Madem Başbakan Davutoğlu, “Erdoğan’a rağHakan men bir şey yapmayız” diyor. (..) O halde size düşen... ‘Koalisyon yapıyormuşuz gibi çek panpa’ pozu vermek dışında bir şey yapmayan AK Parti’nin oyuncağı olmaktan istifa etmektir. Yık o masayı ey CHP. Çekil o masadan. Rejisörü, senaryosu, oyuncusu, kurgucusu en baştan belli olan bu tuhaf müsamerenin figüranı olma. ..O halde çekil o masadan ey CHP... Oyuna gelme. Oyunu boz...” C 4. toplantı kısa sürdü ve gergin geçti AKPCHP KOALİSYON GÖRÜŞMESİ KP ile CHP heyetbizler küçük hesapların leri arasında koapeşinde koşamayız. Solisyon görüşmelerinin 4. nuç istediğimiz gibi çıktoplantısı kısa sürdü ve mayınca haydi bir daha gergin geçti. Çözüm südiyemeyiz. Görüşmelerin recinin değerlendirildiği başladığı günden bu yana toplantı sonrası açıklama görüşlerimizi samimiyetyapan CHP Genel Başkan le paylaştık. Makam mevYardımcısı Haluk Koç’un ki koltuk pazarlığı yap“İsyan ediyoruz. Millet madık yapmıyoruz” dedi. olarak teröre çok bedelKoç, son toplantıyı yarın ler ödedik. Kendi çıkarlayapacaklarını, daha sonrımızı değil, milletin çıTBMM’de yapılan ve çözüm sürecinin değerlendiril ra her partinin kendi gediği görüşmenin 3 saat sürmesi dikkat çekti. karlarını düşünüyoruz” denel başkanına sunum yapamesi dikkat çekti. 4. toplancağını söyledi. tiyoruz. Hangi annebaba insan tı, daha öncekilerden farklı olarak böyle bir manzara karşısında ses‘Farklı açıklama yaptı’ bu kez TBMM’de gerçekleştirildi. siz kalabilir. İsyan ediyoruz. Mil7 saat süren toplantılardan sonra Kültür ve Turizm Bakanı Ömer let olarak teröre çok bedeller ödedünkü görüşmenin 3 saat sürmesi dik. Bu ülkede yaşayan kimse bu Çelik, 50 saat mesai verdikleridikkat çekti. ıstırabı yaşamayı hak etmiyor. Bu ni, Koç’un öncekilerden farklı bir bedelleri ödememek daha beterle açıklama yaptığını belirterek, “GeKoç: İsyan ediyoruz rini yaşamamak için en büyük so nelde bu toplantıların sonunda daToplantı sonrası CHP Genel Baş rumluluk siyasilere düşüyor. Siha çok toplantı ile ilgili konuşukan Yardımcısı Haluk Koç’un ger yaset Türkiye bedel ödemesin diyoruz. Sayın Koç’un yaptığı açıkgin olduğu gözlendi. Artan terör ye ödemeye razı olan insanla olur. lamaların bazılarına siyasi olarak eylemlerine ve şehitlere dikkat çe Hepimiz bu bilinçle hareket etkatılmamız mümkün değil” dedi. lANKARA /Cumhuriyet ken Koç, “Herkese seslenmek ismek zorundayız. Böyle zamanda ANKET ŞİRKETLERİNİN DEĞERLENDİRMESİ: Erken seçim olursa sonuçlar değişmez eçimlerin üzerinden 2 aya yakın süre geçmesine rağmen hükümet kurulamaması, erken seçim ihtimallerini güçlendiriyor. MHP’nin herhangi bir uzlaşıya imkan vermeyen tutumu ve AKP’nin HDP’yi şeytanlaştırma kampanyası sonucu, geriye kalan tek ihtimal olan AKPCHP koalisyonu da bazı kesimler tarafından ‘göstermelik’olarak yorumlanıyor. Al Jazeera Türk, anket şirketleriyle yaptığı görüşmeler sonucu bu ihtimaller üzerine yaptığı çalışmada, AKPCHP görüşmelerinin prosedürden ibaret olduğu, yapılacak erken seçim ise tabloyu değiştirmeceği belirtildi. Al Jazeera Türk’e açıklama yapan MetroPOLL Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi Başkanı Prof. Dr. Özer Sencar, erken seçimin çok büyük bir değişiklik getirmeyeceği söyledi. AndyAr Sosyal Araştırmalar Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Acar’a göre, Erdoğan, S A “Koalisyonun çıkmayacağının farkında. Kendisinin konu olacağı masayı da zaten devirecektir. HDP’ye oy veren Kadıköy, Nişantaşı, Beşiktaş seçmeni ‘kantarın topuzu kaçtı’ diyerek CHP’ye dönüş yaptı. Acar, “AKP yüzde 44 ve üzeri olan sonuç alınmadığı sürece tek başına iktidar gözükmüyor. 7 Haziran’ı tekrar eden bir kampanya dönemi ve aynı süreç devam ederse erken seçim bir şeyi değiştirmez. AK Parti oyunu bir, iki puan yükseltir sadece” dedi. Konda Yönetim Kurulu Başkanı Tarhan Erdem de erken seçimden istenen sonucun çıkmayacağını belirterek şunları söyledi: “Erdoğan’a özgü a la Erdoğan Cumhurbaşkanlığı” yapamayacağını ilk günden gördüğü için, tekrar seçim istemektedir. Erdoğan kendisinin yönettiği tekrar seçime kadar HDP’yi baraj altına düşürmeyi ve siyasal baskı altında tutmayı planlamaktadır. l Haber Merkezi HDP’yi düşürmek ‘Erdoğan farkında’ C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle