16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 16 Ağustos 2015 DUNYA Pentagon’a savaş gazeteciliği uyarısı ABD Savunma Bakanlığı’nın yeni “savaş yasaları el kitabı”nda gazetecilerin “imtiyazsız savaşan taraf” kapsamına alınması, gazetecilik örgütlerini ve ifade özgürlüğü savunucularını ayaklandırdı. Kitapçığa göre, “ilgili yetkililerin” izniyle faaliyet göstermeyen gazeteciler casus muamelesi görübilecek. Pentagon düşmanı desteklemek, düşman adına casusluk yapmakla suçladıklarını “imtiyazsız savaşan taraf” kabul edebilecek. Sivil mumelesi görmeyecek bu kişilerin, “savaşçı” kapsamındakilerden bile az hakkı olacak. Bu şartlar altında gazeteciler, resmen suçlamada bulunulmadan, aleyhte kanıt sunulmadan, yargılanmadan gözaltına alınabilecek. ürkiye’nin IŞİD’den ziyade PKK’yle mücadele etmesinden rahatsız gözüken Almanya, Kahramanmaraş’ta konuşlu Patriot birliğini geri çekiyor. Der Spiegel’in haberini doğrulayan Alman Savunma Bakanlığı, NATO misyonu çerçevesinde konuşlu Patriotların görev süresi dolduğunda, 260 askerin de bu yıl içinde çekilebileceğini söyledi. Oysa bu yılın başında birliğin görev süresi 31 Ocak 2016’ya dek uzatılıp asker sayısının 400’e çıkması öngörülmüştü. Türkiye’nin NATO’dan talebiyle 2.5 yıl önce Esad yönetiminin olası saldırılarına karşı konuşlandırılan Patriotların çekilmesine yönelik kararı, Alman Savunma Bakanlığı, “Suriye’den füze saldırısı tehdidi kalmamasıyla” gerekçelendirdi. Ankara’nın hem IŞİD hem PKK’yle savaşa girmesi üzerine “IŞİD’le savaşan Kürtlerin hedef alınmasını” eleştirmiş Savunma Bakanı Ursula von der Leyen, Patriot süresinin Ocak IŞİD’den Sirte’de katliam Libya’da Kaddafi’nin kenti Sirte’de IŞİD’in rakip gruplarla çatışması katliama döndü. Hastaneyi basan IŞİD, çatışmada yaralanarak tedavi gören 22 kişiyi kurşuna dizip binayı yaktı. 12 kişinin kafasını kesip haça gerdi, bazı kurbanları köprüden sallandırdı. EDİTÖR: GÜLRİZ ERGÖZ TASARIM: BETÜL BERİŞE ‘Dördüncü kez başkan yaptırmayız’ Ekvador Başkanı Rafael Correa’nın 2017’de 4. kez aday olmasına yönelik anayasa değişikliği tasarısı ülke çapında protesto ediliyor. Başkent Quito’da perşembe günü sokağa dökülen 10 binden fazla protestocu ile polis arasındaki çatışmada 67 polis yaralandı, 47 kişi gözaltına alındı. ABD Almanya’dan nokta PKK’ye yönelik saldırılara tepkili, güvenlik endişesi içindeki Almanya, Türkiye’deki Patriot birliğini öngörülenden önce, bu yıl içinde çekiyor 15 [email protected] w nilgun@ T Maraş’taki Patriot sistemi için son tarih 31 Ocak 2016. 2016’dan ileriye uzatılmayacağını, bölgede asıl tehdit olan IŞİD’in balistik füzesi bulunmadığını söyledi. na izin verilmemesini” ve askerlerin çekilmesini talep etmişti. Dün Yeşiller’den Claudia Roth, Erdoğan’ın “kontrol dışına çıktığını”, çekilmenin doğru, IŞİD’le savaşmak yerine Kürtlerin zayıflatılmasını amaçlayan stratejinin ise tehlikeli ve yanlış adım olduğunu söyledi. ‘Dur Erdoğan’ Sansür, gözaltı... Medya örgütleri bu maddelerin iptal edilmesi için tek ses oldu. Paris merkezli Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü, ABD Savunma Bakanı Ash Carter’a mektup gönderip, yeni kurallarla ilgili kendilerine danışılması gerektiğini belirtti. Genel Sekreter Christophe Deloire, muğlak tanımın yoruma çok açık olduğunu, gazetecileri tehlikeli bir duruma soktuğunu, oysa BM çerçevesinde hükümetlerin silahlı çatışma bölgelerinde gazetecileri korumakla yükümlü olduğunu belirtti. New York merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi de dürüst haber veren gazetecilerin hiçbir kanıt olmadan sansürlenebileceği, gözaltına alınabileceğine dikkat çekti. New York Times’ın başyazısında gazetecilerin gerilla, Kaideci ya da casuslarla aynı kategoriye sokulmasının yolunun açıldığı belirtilirken, bunun Batılı gazetecileri casus diye karalamaya çalışan otoriter yönetimlerin işine yarayacağı uyarısı yapıldı. Pentagon ise gazetecilerin çalışmalarını “desteklediği, saygılı olduğu” yönünde açıklamalar yapıp bir yanlış anlama olduğunu savundu. Pentagon sözcüleri, tez zamanda medya ileri gelenleriyle görüş alışverişine geçeceklerini duyurdu. Çekilmeyle ilgili bilgilendirilen parlamentoda grubu bulanan muhalefet partileri, kararı memnuniyetle karşıladı. Daha önce Yeşiller ve Sol Parti, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Kürtlere karşı savaşı tırmandırmasına ve yıkıcı politikaları Yeşiller Eş Başkanı Cem Özdemir, Die Welt’e verdi ‘Ankara Almanları tehlikeye attı’ ği mülakatta, Türk hükümetinin IŞİD’le ciddi olarak mücadele etmediğini, Alman hükümetinin buna göz yumduğunu söyleyip şöyle konuştu: “IŞİD’e karşı Türkiye’ninki el freni çekilmiş bir mücadele. Türkiye’den bir an önce her önlemi alarak IŞİD’i durdurması talep edilmeli. Zira Türkiye’nin tutumu hem sığınmacı akınına yol açıyor hem de Alman askerlerini tehlikeye atıyor, IŞİD’e karşı aktif mücadele verenlerin hayatını tehlikeye sokuyor.” Sol Parti’nin Türkiye’ye silah satışının durması talebini de milletvekili Sevim Dağdelen tekrarladı. Der Spiegel, Almanya, Hollanda ve ABD’nin Patriot radarlarının Suriye hükümetinden hiçbir saldırı saptamadığını aktarıp, Alman hava kuvvetlerinin 2014’ten beri çekilme talep ettiğini belirtti. Maraş’taki Alman üssünde geçen aydan beri güvenlik önlemleri en üst seviyeye çıkarılırken, askerlerin dışarı çıkması da yasaklandı. Beş yıldızlı IŞİD şovu Gördünüz mü? Marmaris’te beş yıldızlı otelde turistleri eğlendiren animatörler IŞİD’ci kılığına girmiş… Havuz başında “IŞİD” şovu yapmışlar. Başlarında kefyeler, ellerinde tüfeklerle havuzu turlamışlar. Üzerinde “benzin” yazan bir bidon sıvıyı cinfikir bir buluşla turistlere dökmüş, üzerine de çakmak çakmışlar. İnsanlar önce bir paniklemiş, sonra “Bu ne aşağılık, seviyesiz bir şaka böyle?” diye sinirlenmiş ve “buz” kesmişler. Olay İngiltere’de Sun’dan; Independent’a ve Huffington Post’a dek yankı buldu. Şöyle bir göz gezdireyim dedim. Okur yorumlarında birbirinden “ öfkeli ” “mail”ler dikkat çekiyor…. “Kelle uçuran barbarlığın neresi komik?” diyenler var. “Korkmak bir yana, bu şovun turistler için ‘rencide edici’ ve ‘itici olacağını’ kimse hesap etmemiş mi?” diyenler çıkıyor. Olanları büyük bir “duyarsızlık” ve “duygusal terörizm” olarak nitelendiriyorlar. Yorumcular “Türk turizminin protesto edilmesini” ve “İngilizlerin böyle bir olaydan sonra Türkiye’ye gitmemesi gerektiğini” söylüyor…. Hemen herkes Tunus’un 5 yıldızlı Riu Imperial Marhaba otelinde yaz başında yaşanan “plaj katliamını” hatırlıyor. Şemsiyelerden çıkan bir IŞİD militanı, Kalaşnikofla, güneşlenen İngiliz turistleri geçen haziran sonunda taramış; şezlonglar ve kumlarda 39 ceset kalmıştı. Tunus turizmi derhal durmuş; konvoyla otobüs ertesi günü Tunus kıyılarını terk etmiş, katliamın yaşandığı Sousse kenti sakinleri yabancı konuklarının güvenliklerini sağlayamadıkları için! kendilerini nasıl affettireceklerini, nasıl bir dayanışma içine gireceklerini, duydukları üzüntüyü nasıl ifade edeceklerini şaşırmışlardı… Bunu anımsayan İngilizler şimdi “Bir o Tunusluların sergilediği hassasiyete bakın, bir Türkiye’deki şu şuursuzluğa” demekten kendilerini alamıyorlar. İnsan gerçekten şaşmaktan kendini alamıyor. Bu ülkede henüz ayı dolmayan bir Suruç katliamı oldu. IŞİD eliyle işlendiği söylenen o korkunç katliamda 34 can gitti. Belli ki bu beyinlere hiç işlememiş. Marmaris’teki 5 yıldızlı otelin yetkilileri ve animatörleri üstelik, içinde yaşadıkları sektörün krizinden de bihaber. Bu yıl kayıp 20 milyar doları bulacak. Ekonomik daralma bir yandan, Müslüman ülkelerin imajının üzerinde kara bulut gibi dolaşan IŞİD gölgesi beri yandan; Batılı turistlerin trafiğinde büyük düşüş olmuş… Beş yıldızlı bir otelde eller havada böyle bir şov düzenliyorlar. Yangına “benzinle” gidiyorlar. “Huzur”u pekiştireceklerine; konuklarının pamuk ipliğine indirgenen “güven”ini baltalıyorlar. Bu sembolik olay bize çok şey anlatıyor. Dünyanın IŞİD’le oturup IŞİD’le kalktığı bir dönemde, insanımızın ergen düzeyinde görülebilecek bir algı taşıdığını gösteriyor. Türkiye’de IŞİD yadırganmıyor. Tecavüzcü Bağdadi’nin kurbanı Ailesi, ABD’li rehine Kayla’ya IŞİD liderinin defalarca tecavüz ettiğini açıkladı. Yanındaki Ezidi kızlar: ‘Kaçabilmemiz için kardeşimiz Kayla kendini feda etti’ dedi ŞİD’in elinde rehineyken öldüğüne inanılan 26 yaşındaki ABD’li yardım görevlisi Kayla Mueller’in, IŞİD lideri Ebu Bekir Bağdadi’nin defalarca tecavüzüne uğradığı belirtildi. Mueller’le aynı dehşeti yaşayan Ezidi kız çocuklarının anlattıkları, cihatçı örgütün IŞİD’in binlerce Ezidi kadın gibi Mueller’i de “seks kölesi” olarak kullandığını ortaya çıkardı. ABC’ye konuşan Mueller ailesi, haziranda ABD hükümet yetkililerinin kızlarının defalarca IŞİD liderinin cinsel saldırısına uğradığı ve işkence gördüğü yönünde kendilerini bilgilendirdiğini belirtti. Mueller’le ilgili bilgilerin en önemli kaynağı, Suriye’de bir süre onunla aynı evde esir tutulan ve IŞİD’den kaçmayı başaran Ezidi kızlar. Ayrıca tutuldukları evin sahibi ve mayısta ABD’nin operasyonunda öldürülen IŞİD’in kaçakçılıkfinans sorumlusu Ebu Seyyaf’ın yakalanan eşinin ifadeleri de bunu doğruluyor. Ebu Seyyaf’ın Iraklı eşi Umm Sayyaf, örgütün “seks ticaretini” yürütüyordu. ABD özel I Suruç unutuldu IRAK Barzani: Bana darbe yapıyorlar Ağlayarak anlattı IŞİD’in elinde 26 yaşında ölen Kayla’nın (solda) annesi ve babası, ABD’li yetkililerin kızlarının Bağdadi’nin cinsel saldırısına uğradığına dair bilgi verdiğini belirtti. kuvvetlerinin Seyyaf’ın evine düzenlediği operasyonda evdeki Ezidi kızlar kurtarılmıştı. İki ay boyunca Mueller ve 3 kızla daha aynı odada tutulan, sonbaharda kaçmayı başaran 14 yaşındaki bir Ezidi kızın ifadesine göre, Bağdadi kendince nikâhına aldığı ABD’li genç kadına sürekli tecavüz ediyordu. Mueller, Ezidi kızları IŞİD militanlarının cinsel saldırılarından korumaya çalışıyordu. Ancak Bağdadi, eve sık sık yaptığı ziyaretlerde Mueller’i kendi odasına alıyordu. Mueller, geri döndüğünde ağlayarak yaşadığı kâbusu anlatıyordu. “Kız kardeşimiz” dedikleri Mueller’le birlikte esir tutulan iki Ezidi kız ekim ayında ABD bombardımanı sırasında IŞİD’in elinden kaçmayı başardı. Mueller onlarla birlikte kaçmayı reddetti, çünkü görünümünden yabancı olduğu belli oluyordu, bundan ötürü onları tehlikeye atmayı istemedi. Bir insani yardım örgütü için Aralık 2012’de Türkiye’den Suriye’ye geçen, Ağustos 2013’te kaçırılan Mueller, IŞİD’e göre, ABD’nin 6 Şubat’ta Rakka’ya düzenlediği hava saldırısında öldü. En az korkan ülke Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani’nin 19 Ağustos’ta görev süresinin bitecek olması etrafında kopan siyasi krizde tansiyon yükseliyor. Barzani halkoylamasıyla hâkimiyetini denetimsiz devam ettirme, 4 muhalefet partisi ise Barzani’nin görev süresinin uzatılması karşılığı yetkilerinin kısıtlanması ve başkanlık seçiminin mecliste yapılması peşinde. Önceki gün Barzani liderliğinde olağanüstü toplanan iktidardaki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), muhalefetin tutumunu “darbe girişimi” olarak niteledi. KDP’nin resmi sitesinden yayımlanan bildiride, “Kürdistan bölgesi çok ciddi güvenlik ve ekonomik krizler içerisindeyken, iç çatışmadan kaçmış sığınmacı yüküyle uğraşırken, bu çok hassas süreçte bazı bilinen kesimler, mecliste KDP’ye darbe girişiminde bulundu. Kürt halkının birliğini hedef aldı. Kürdistan Başkanı’nın şahsiyetini zedelemeye yönelik adım attı” denildi. KDP’nin açıklamasında Celal Talabani’nin KYB’si, Goran hareketi, iki İslamcı partiyle birlikte Meclis Başkanı Yusuf Muhammed de suçlandı. ritanya’da mayıstaki gençler, sendikalar ve degenel seçimden hezi legelerin çoğunun destemetle çıkan ana muhaleğine sahip. Üç kez evlenfetteki İşçi Partisi’nde limiş, sendika kökenli, saderlik yarışı başladı. 600 vaş karşıtı, arabası olmabin delegenin göndereceği yan, her yere toplu taşıt ya oyların sonucu 12 Eylül’de da bisikletle giden Corbyn, açıklanacak. 2’si kadın finans kapital mer4 aday arasından 66 yakezi Londra’ya şındaki Marksist Jeremy demiryolları ve Corbyn, üçüncü yolenerjinin kacu eski başbakan Tony mulaştırılması, Blair’in tüm engelsağlık hizmetlelemelerine karrinin özelleşşın yükseliştirilmesinin te. Ana akım durması, medyanın zenginle“deli”, “more yüksek ron”, “felavergi gekete götütirilmesi recek” gimaddeCorbyn bi manleri olan şetler atbir reçete tığı Corbyn, sunuyor. Britanya İşçi Partisi Eğitdonatı rafa kaldıran Marksist adaya sarıldı ABD için ağırlık YPG’de B C İLHAN TANIR umhuriyet’in Washington’daki kaynaklardan öğrendiğine göre, ABD’nin geçen yaz karar verip, sonbaharda Kongre’den yarım milyar dolarlık bütçe çıkardığı eğitdonat programı rafa kalkıyor. Geçen hafta Obama yönetiminin en üst düzeydeki kıdemli bir isminin, basına kapalı bir toplantıda bu yönde görüş belirttiği öğrenildi. ABD’nin Türkiye’de eğitip donattığı 54 kişilik ekibin neredeyse tamamının Kaide’nin Suriye kolu Nusra tarafından kaçırılır ya da öldürülürken, hatta bazısının Nusra’ya katıldığı söylenirken, tün bunlar kararda etkili oldu. ABD’nin programı resmen iptal etmese de, cid di ölçüde ümidini kestiği, YPG’ye verilen ağırlığın ise devam edeceği belirtildi. Cumhuriyet’in görüşünü aldığı eski Pentagon analistlerinden, Suriyeli muhaliflerle yakından çalışmış Oubai Shahbandar, “Eğitdonattan çıkan 30. Tümen’in başına gelenleri gördükten sonra Amerikalılar programı yeniden ayarlama ihtiyacı gördü” diyerek ekledi: “Bu arada sahada, Türklerin gayretleriyle Nusra Bab el Selam kapısından püskürtüldü. IŞİD’in Halep’ten atılması ve sonunda Rakka’da yenilmesi için Sünni Arap muhaliflerin koalisyonun silah ve yakın hava desteğine ihtiyacı var. Eğitdonat programı bu geniş kampanyanın bir parçası.’’ Yapılan araştırmalar da bu bulguyu çok net ortaya koyuyor. Geçende de yazdım. ABD’li düşünce kuruluşu PEW, İslami aşırılık ve IŞİD algısı üzerinde bir anket yayımladı. Türkiye’nin “IŞİD’den en az korkan ülke” olduğu anlaşıldı. 21 ülkeli ankette yalnız Batı ülkeleri yok. Pakistan, Ürdün, Malezya gibi pek çok Müslüman ülkeler de var. Bu ülkelerin hepsi, “İslami aşırılıktan” listenin son sırasındaki Türkiye’den daha fazla korkuyor! IŞİD’in merkez üssü Suriye ve Irak’ın yanı başındaki bir ülkedeki bu vurdumduymazlığa araştırmayı yapanlar da şaşarak bunu not ediyor. IŞİD özetle başka hiçbir yerde Türkiye’de olduğu denli hafife alınmıyor. Neden acaba? ‘ABD IŞİD’i kullanıyor’ Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, “ABD ve İsrail’in bölgede gerçekleştirmeye çalıştığı bölünme komplosuna karşı çıkmalıyız. Bazı bölgesel güçler bilerek veya bilmeyerek kendilerine de zararı dokunacak bu planı uygulamakta. Bölgeyi parçalama planları uzun sürecek etnik ve mezhebi iç savaşlara sokuyor” dedi. “IŞİD bölgenin bölünüp parçalanmasına çalışıyor. Amerikalılar, IŞİD’i bölgenin toplumsal dokusunu değiştirmek, bölge devletlerini yıkmak ve bölge haritasını değiştirmek için kullanmak istiyor” diye devam eden Nasrallah, şunları söyledi: “Birkaç gün önce Ankara, ‘ABD bizden IŞİD’e karşı operasyonları durdurmamızı istedi’ diye bir açıklama yaptı. Neden? Acaba Suriye’nin ulusal egemenliğine saygıdan dolayı mı? Hayır uluslararası koalisyonun Suriye’nin ulusal egemenliğine onuruna saygısı yok. Onlar, şu an IŞİD’in zayıflamasını istemiyorlar. Irak’ta kullandıkları gibi IŞİD’i Suriye’de de kullanmak istiyorlar.” C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle