12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 6 Temmuz 2015 EDİTÖR: HAYRİ ARSLAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK AKP’de RTÜK telaşı AKP, kuruldaki ağırlığını korumak için yeni formül arayışında. Bu çerçevede milletvekili seçimlerinde, seçim bölgelerinde sandalye dağılımlarının belirlenmesinde kullanılan d’Hondt sisteminin RTÜK’te uygulanabilmesinin yolları aranıyor. 14 Temmuz’da görevi sona erecek 3 isimden biri olan Başkan Davut Dursun, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklaSüreleri doluyor mada “Eğer Meclis üç üyenin yerine yeni kontenjanMeclis aritmetiğini deları belirlerken ‘en yüksek ğiştiren 7 Haziran seçim FIRAT artık’ yöntemine göre üye leri, RTÜK’teki dengeleKOZOK belirleyecekse o zaman ri de 14 Temmuz’da değişAK Parti’nin üye sayısı tirecek. 5 üyeyle karar al5’ten 4’e düşüyor. AK Parti’nin ma gücünü elinde bulunduran kaybettiği bu bir kontenjan ya AKP, yeni TBMM aritmetiğine göre bu tarihten itibaren üst ku MHP’ye ya HDP’ye geçiyor” derulda 4 kişi olarak temsil ediledi. Dursun, şöyle konuştu: “Meccek. RTÜK’te 14 Temmuz itibalis Başkanlığı eğer üye kontenjan rıyla AKP’li kurul başkanı Dadağılımını d’Hondt sistemine göre vut Dursun ve AKP’li üye Hayaparsa AK Parti’nin beş kontensan Tahsin Fendoğlu’yla MHP’li jan sayısı korunmuş oluyor. Mecüye Esat Çıplak’ın görev sürelis Başkanlığı bunu yapabilir. AK si sona eriyor. Yeni duruma gö Parti, yine 5’i koruyacağı için arare AKP’ye 1 yeni üye, MHP’ye larında başkan çıkarma imkânı Çıplak’ın yerine 1 yeni üye ve olabiliyor; ama böyle olmazsa bile milletvekili sayıları eşit olduğu üyelerin aralarında başkan çıkariçin çekilecek kuraya göre MHP makta fazla sıkıntı yaşamayacakya da HDP’ye 1 yeni üye daha larını düşünüyorum.” KP kontenjanından seçilen 5 üyenin ağırlığı nedeniyle tarafsızlığı sürekli tartışma konusu olan RTÜK’ün yapısı 14 Temmuz’dan itibaren değişecek. Yeni Meclis aritmetiğine göre AKP’nin ağırlığı sona erecek ve tek başına başkan seçtiremeyecek. Yayınlarla ilgili denetim gücünü kaybetmemek isteyen AKP, üye sayısını koruyacak formüller geliştirmeye çalışıyor. Bu çerçevede milletvekili seçimlerinde uygulanan d’Hondt sisteminin RTÜK’te uygulanması ve AKP’nin çoğunluğunu koruması planları yapılıyor. Muhalefet kontenjanından seçilen üyeler plana sert tepki gösterdi. haber 5 Kuruldaki ağırlığını kaybetmemek için d’Hondt sistemine sığınabilir A gelecek. Yeni üye yapısıyla üst kurulda AKP’nin 4, CHP’nin 2, MHP ya da HDP’den birinin üye sayısı 2, birinin de 1 olacak. Yani üç partinin üye sayısının toplamı 5’e ulaşacak. d’Hondt sistemi ısıtılıyor ‘Hukuka milli iradeye saygının zerresi yok’ Demirkan Öztunç Öngel Çıplak Bazı İslamcılar kime, neden şikâyet ediyor? ir süredir, iktidar çevresinde yazıp çizenler arasında kültür, medeniyet, estetik gibi konularda, kime hitaben olduğu anlaşılamayan üst perdeden yazılara tesadüf ediyorum. Özeleştiri desek değil; çünkü muhafazakârlık adına yola çıkıp gelinen noktadan şikâyet edenler, işin sorumluluğunu kime yüklüyor belli değil veya belli de ben çıkaramıyorum. Kesin olan tek şey, bu eleştirel yazıları yazanların kendini şikâyet konusu olan şeylerden uzak tutma çabası. B evcut tabloya göre AKP’nin kuruldaki ağırlığını 14 Temmuz’da kaybedeceğini belirten kurul üyeleriyse AKP’nin formül arayışına sert tepki gösterdi. l CHP’li üye Süleyman Demirkan: Bunlarda ahlak, etik, hukuka saygı, milli iradeye saygının zerresi yok. Demokrasiyi işletmemek için şeytanın aklına gelmeyecek yolları denemeye devam ediyorlar. Gerçekleri çarpıtmak isteyenler, daha büyük faturalarla karşılaşırlar. l CHP’li üye Ali Öztunç: Bu sistem geçmişte hiç uygulanmadı. Eğer geçmişte uygulansaydı HDP’nin 1 üyesi olamayacaktı. Şimdi ne oldu da bu sistemi gündeme getiriyorlar? Hâkimiyeti kaybetmemek için her şeyi yapıyorlar. Gerek benim, gerek CHP, MHP ve HDP grup başkanvekillerinin Meclis Genel Sekreteriyle yaptığı temaslarda, bu sistemin uygulanamayacağı bilgisi verilmiş M ti. İsmet Yılmaz’ın seçilmesinden sonra makamına giden ilk sistem Davut Dursun oldu. Amacı bu sistemi RTÜK’te uygulatmak. Eğer böyle bir şey yapılırsa bu gasptır. l HDP’li üye Ersin Öngel: Meclis’in yeni üyeliği nasıl belirleyeceği belli. Görev süresi biten, emekli olan RTÜK başkanının Meclis iradesine müdahale eder şekilde birtakım hesaplama yöntemleri önererek beşinci üyeliği AKP’ye kazandırma çabası, kabul edilebilir bir yaklaşım olamaz. l MHP’li üye Esat Çıplak: İktidar için sistemle oynamak “amaca giden her yol mübahtır” demektir. O zaman da din, iman, ahlak kavramlarını ortadan kaldırmak demektir. “Amaca giden her yol mübah” diyecek ehli iman sahibi bir zihniyetin İslam toplumlarında bulunmaması gerektiğine ehli Müslüman olan istemez. l ANKARA Cumhuriyet Sonuç ortada Bazıları, “dava”nın büyüklüğüne yakışır, kültürel, düşünsel, estetik bir medeniyet hamlesinin eksikliğinden şikâyet ediyor, ama sanki kendileri bu noksanlıkları giderme kabiliyetinde insanlarmış da birileri ellerinden tutmuş gibi bir eda içinde yazıyor. Oysa, İslamcılar “belediyeler dönemi”nden beri, yani nereden baksanız yirmi yıldır kültürsanat alanında geniş bir alanı kullanıyor. Eskiden belediyelere danışman olmayan şair, yazar, sinemacı, vb. kalmamıştı; iktidar döneminden sonra bu alan daha da genişledi, vakıflardan medyaya, uluslararası festivallerden akademik kadrolara, maddi destek sorununu ortadan kaldıran birçok imkân doğdu ve kullanıldı. Ama hazin sonuç ortada. mek, yaratılan heyulanın altında ezilmek. Nitekim, geçenlerde birisi, Nişantaşı için “ülkenin en güzel semti” tabirini kullanmış, İstanbul’un da değil, ülkenin en güzel semti! Aslında genelde Nişantaşı’na atfedilen değer, Batı dünyasını en çok çağrıştıran yer olması değil mi? Pek çok reklam filmi o nedenle bu semtte çekiliyor, pek çokları, denizleri aşıp kahve içmek için buraya gelmiyor mu? Hadi Batı meftunları için durum bu, peki, muhafazakâr kesim için Nişantaşı’na atfedilen güzellik nereden geliyor, anlamak mümkün değil; daha doğrusu mümkün de anlatmak can acıtıcı olur, geçelim. İç muhasebe yapsınlar Direnişte 14’üncü gün ODTÜ’de işten çıkarmalara karşı kurulan ‘direniş çadırı’na verilen destek giderek büyüyor ‘En büyük koalisyon’ Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ DTÜ’de işten çıkarmalara karşı kurulan “direniş çadırı”na destek büyüyor. 2014 Aralık ayında 3 günlük greve katıldıkları için “eğitim öğretimi engellemek” suçlamasıyla kamu görevinden uzaklaştırılmak istenen akademisyenlerin 23 Haziran’da başlatıkları direniş 14. gününe girdi. Rektörlük önüne kurdukları çadırda direnmeye devam eden araştırma görevlisi Mert Kükrer ve teknisyen Barış Çelik’e direnişin ilk günlerinde başlayan destek büyüyor. Rektörlük önüne kurulan çadırda gece gündüz yaşayan akademisyen Mert Kükrer, direnişle geçen 13 günü Cumhuriyet’e anlattı. Mücadelelerini herkesin sahiplendiğini söyleyen Kükrer, “İlk günden itibaren direniş çadırına öğrencilerin ve eğitim emekçilerinin büyük desteği vardı. ODTÜ idari personelinden teknik personeline, asistanından hocasına ve kadrolu işçiden taşeron işçisine kadar ‘en büyük ve etkili koalisyon’ burada, dayanışma içinde kuruldu. Ödünç kelimeler Diğer taraftan, kültürel vesayet ortadan kalktı, ama medeniyet davası güdenler hâlâ her derdin dermanını Batılı ve dahi moda olmuş yazar ve düşünürlerde bulmaya devam ediyor. En çok “bize has medeniyet”ten söz edenler, Batılı yazarlara en çok müracaat edenler oluyor. Bence, düşünce dünyasında Batılı düşüncelere, ekollere gönderme yapmak her görüşten insan için son derece anlaşılır bir şey ama, insan bu denli şikâyet ettiği bir “başka medeniyet dünyası”na bu kadar mı meftun olur, bu kadar mı gözü başka bir memba görmez? Dahası, medeniyet, medeniyet diye ortalara dökülenler, “Batı bizi iki yüzyıldır esir etti” diyenlerin çoğunun yazılarında Batılı dillerden ödünç alınmış kelimeden geçilmiyor. Hem de karşılığı ancak Batılı dillerde olan tabirler değil, “titr”, “handikap” gibi sıradan kelimeler, hatta “irrite olmak” gibi filler. Dahası, belli ki tüm bunlar entelektüel yetkinlik timsali sayılıyor. Belli ki, “bu işin içinde bir yalnızlık” değil ama bir derin kompleks var. Sanki, söz konusu olan Batı dünyasına karşı ciddi bir itiraz değil, kompleksli bir öfke veya öfkeli bir kompleks. Belki de bu nedenle işin içinden çıkılamıyor. Benzer bir durum, mevcut iktidar partisi çevrelerinin “Beyaz Türk” nefreti için de geçerli. Sanki Beyaz Türklerden nefretin nedeni aslında, Beyaz Türk dünyasını fazlasıyla gözünde büyüt O Madem bazıları gelinen noktadan rahatsız, kendilerini diğerlerinden ayırmak için atıp tutmak yerine, önce bir iç muhasebe yapsalar diyorum. Dahası, geçelim yüksek estetikkültür meselelerini, medeniyetten söz edeceksek önce bir adapedep meselesine kafa yormaya başlasalar diyorum. Zira medeniyet aslında adapedep meselesi. Batılımodern medeniyetin adabını, edebini beğenmeyebilirsiniz ama medeniyet diye ortalara çıkınca hangi medeniyet dairesine göre olursa olsun önce “adap ve edep” sorun etmek lazım. Sosyal medyada sözü edilen edep yoksunluğunu bir yana bırakıyorum çünkü orası benim bilmediğim bir mecra, ama daha bu yeni mecralar icat edilmeden, bu konuda başı çeken Akit gibi bir gazeteye en ufak bir söz söyleyemeyenlerin ağzına medeniyet kelimesini alması bile bana hep tuhaf gelmiştir. Geçin onu da bir yana, şimdilerde İslamcı cenahın bu önemli mevzusuna vaziyet etme iddiasındakilerden birinin içinde “Hoşt!” geçen yazısının mürekkebi bile kurumadı. Eskiden İslamcılar, Batıcıların aslında Batı’yı doğru dürüst bilmediğine işaret ederlerdi, görülüyor ki kendi durumları hiç farklı değil. Kendilerini mirasçısı ilan ettikleri medeniyet dairesinden, ne adapedep düzleminde ne bilgi düzleminde hiç haberleri yok. Zaten öteden beri “yerlilik” dedikleri yerellik, kültür dedikleri yerel folklördü, Osmanlı bilgileri bayağı hikâyelere dayalı hamaset, İslamdan anladıkları selefi sığlıktan ibaretti. Asıl sorun bu idi, hâlâ bu, o nedenle şimdi gördükleri tablodan gerçekten rahatsız olanlar varsa, işe buralardan başlasın ve her şeyden önce edep ve terbiye meselesine kafa yorsunlar. Yok, iş “kendini diğerlerinden ayırt etme” çabasından, marka giyerek farklı olmakla yetinmeyenlerin işe entelektüel süs vermesinden ibaretse, zaten üzerinde düşünmeye değmez, bıraksınlar dağınık kalsın. Bırak dağınık kalsın Akademisyenlerin başlattıkları direniş 14. gününe girdi. Zafere ulaşarak dayanışmayla bu çadırı buradan kaldıracağımıza inanıyoruz ve 13 gün boyunca bu inançla mücadele ettik” dedi. Kükrer, direnişin ilk 13 gününde, CHP milletvekili Onursal Adıgüzel, HDP milletvekleri Sırrı Süreyya Önder, Beyza Üstün, Sezai Temelli’nin kendilerini ziyarete gelerek ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar’la görüştüklerini ve bu meselenin bir an önce çözülmesi gerektiği mesajını ilettiklerini belirtti. Ayrıca Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca ve MYK üyeleri de ODTÜ Rektörlüğü önüne gelerek üyelerine destek verdi. la düzenlenen basın açıklamasının ardından 191 akademisyenin imzaladığı talepler metni ODTÜ Rektörlüğü’ne verildi. Metni, Prof. Dr. Korkut Boratav, Prof. Dr. Necla Kurul ve akademisyen kimlikleriyle HDP milletvekilleri Beyza Üstün ve Sezai Temelli’nin de aralarında bulunduğu 191 akademisyen imzaladı. l ANKARA Cumhuriyet ‘Sesimizi yükseltiyoruz’ Prof. Dr. Raşit Tükel ve Dr. Sungur Savran’ın katılımıy Bölgeye top ve füze bataryaları gönderildi ürk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye sınırındaki güvenlik önlemleri her geçen gün biraz daha artırılırken dün de bölgeye Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Sezai Aksakallı gitti. Sabah saatlerinde Kilis’e gelen Tümgeneral Sezai Aksakallı ve beraberindeki heyet, ilk olarak Öncüpınar Sınır Kapısı yakınındaki Öncüpınar Hudut Karakolu’na geçti. Burada inceleme yapan ve sınır birliklerini denetleyen Aksakallı, Suriye tarafındaki gelişmelere ilişkin son bilgileri aldı. Tümgeneral Aksakallı daha sonra sınır hattındaki karakolları denetledi ve yoğun olarak askeri personel ve zırhlı araç sevkiyatının yapıldığı Elbeyli İlçesi’ne gitti. Tümgeneral Aksakal, IŞİD denetiminde bulunan Suriye sını Suriye sınırında 10 bin fünye ele geçirildi Gazetemiz iki hafta önce haber yapmıştı uriye sınırındaki Akçakale il ye çalışıyorduk” ifadelerini kulçesinde plakasız bir kamyon landığı kaydedildi. da yapılan aramada 10 bin fünGazetemiz iki hafta önce verdiye ile 290 kilometre uzunluğunda ği “Fitiller ellerinde kaldı” başlıklı fitil ele geçirildi. Fünyelerin, Tel haberle, Malatya merkezli bir şirAbyad’a götürülmek istendiği öğketin Suriye üzerinden Ürdün’e renildi. Şanlıurfa Va1 milyon adet infilakliliğinden yapılan yalı fitil satmak istedizılı açıklamaya göre, ğini ortaya çıkarmışgüvenlik güçlerince tı. Belgelere göre, inArıcan Mahallesi’nde filaklı fittiler Cilvegödurumundan şüphezü Sınır Kapısı’ndan lenilen plakasız bir Suriye’ye geçirilerek, kamyonda arama ya Gazetemiz konuyla ilgili cihatçıların kontrohaberi 17 Haziran’da böyle pıldı. Yapılan aralündeki bölge üzerinmada, 10 bin fünye ile duyurmuştu. den Ürdün’ün başken290 kilometre uzunluğunda fitil ti Amman’a transfer edilmek isbulunurken araçta bulunan 4’ü teniyordu. Cumhuriyet’in haberi üzerine, Ankara’dan verilen Suriye uyruklu 5 şüpheli gözaltıtalimat gereği Antakya Gümrük na alındı. Sorguları devam eden Müdürlüğü’nce patlayıcı maddeşüphelilerin ilk ifadelerinde, “Sınin Cilvegözü Sınır Kapısı’ndan nır hattındaki Arıcan köyünden karşı taraftaki Tel Abyad’a geçme geçişine izin verilmemişti. T Sınıra sevkıyat rındaki tank, obüs ve zırhlı araçların konuşlandırıldığı hudut karakollarını inceleyip, bölgedeki özel kuvvetlere bağlı askerler ile görüştü. İncelemelerini sürdüren Tümgeneral Sezai Aksakal’ın bugün de Gaziantep ve Şanlıurfa sınır hattında denetimlerde bulunacağı belirtildi. 2’nci Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti de geçen hafta Kilis’e giderek sınır karakollarında incelemelerde bulunmuştu. Öte yandan Ankara’dan Suriye sınırına top ve füze bataryaları sevk edildi. Ankara Füze ve Top Okulu’ndan gönderilen top ve füze bataryaları ile teçhizatın bulunduğu askeri konvoy, yoğun güvenlik önlemleri arasında Suriye sınırındaki Kilis’e ulaştı. Konvoyun, sınır hattındaki Elbeyli İlçesi ve Öncüpınar bölgesine konuşlandırılacağı öğrenildi. l Haber Merkezi S Havacılar eğitim için Yalova’da Hava Harp Akademisi Komutanlığı öğrencileri, Yalova’da yapılacak 2015 yılı Tatbiki Eğitim Kampı’na katılmak için dün İstanbul’dan gemiyle Yalova’ya geçti. Aralarında Afganistan, Somali, Libya, Azerbaycan, Türkmenistan, Güney Kore ve Kazakistan’dan 30 yabancı öğrencinin yanı sıra 30 da kadın öğrencinin bulunduğu 900 kişilik öğrenci alayı, 5 hafta boyunca sürecek kampta öğrencilere askeri ve uçuş eğitimiyle duyuşsal alan eğitimleri verilecek. Fotoğraf: AA C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle