Katalog

Pazartesi 6 Temmuz 2015 haber 4 EDİTÖR: HAYRİ ARSLAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK Neden başarılı olamıyoruz? rafik kazalarını önleyemiyoruz. Politik dünyamız başarısız. Ekonomimiz borçlanmaya dayanıyor. Eğitimimiz her aşamada sorunlar yaşıyor. Kime sorsanız “mutsuz”. Sabah kalkıyoruz, akşam yatıyoruz, günümüzle yaşıyoruz. Neden başarılı olamıyoruz? Neden verimli çalışamıyoruz, neden mutsuz yaşıyoruz? Çünkü….. HHH Konuşmayı çok seviyoruz ama dinlemeyi hiç sevmiyoruz. Bilmeyi seviyoruz ama düşünmeyi sevmiyoruz. Testi yanıtlamayı öğreniyoruz ama konuyu kavramıyoruz. Sonuçlara bakıyoruz ama nedenleri görmüyoruz. Önyargılıyız ama farkına varmıyoruz. Kompleksliyiz ama bunu karşımızdakine yüklüyoruz. Bakıyoruz ama görmüyoruz. Duyuyoruz ama dinlemiyoruz. Bugünü yaşıyoruz ama yarını düşünmüyoruz. Kendimizi görmüyoruz ama başkalarını suçluyoruz. Hatalarımızı kabul etmiyoruz ama mazeret bulmada üstümüze yok. HHH Bu gerçekleri kabul ediyorsak, Neden başarısız olduğumuzu da anlayabiliriz. Kabul etmiyorsak, Her alanda başarısızlığa devam. Sonra da gelsin, “Ne olacak bu memleketin hali?” Uzun lafın kısası budur… T Kimse böyle bekletmedi Önceki yıllarda cumhurbaşkanları, tam 5 kez hükümet kurma görevini YSK sonuçları açıkladıktan sonra 1 haftada verdi. Erdoğan ise 13 gündür bekletiyor umhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, YSK’nin seçim sonuçlarını açıklamasının üzerinden 13 gün, 25. dönem milletvekillerinin yemin töreninin üzerinden 11 gün, yeni Meclis Başkanının seçiminin üzerinden de 4 gün geçmesine karşın hükümeti kurma görevi hala vermedi. Hem hukukçuFIRAT KOZOK lar, hem de siyasiler Erdoğan’ın 45 günlük süreyi doldurup erken seçime gitme yolu aradığını düşünüyor. Anayasada Cumhurbaşkanı’nın hükümeti kurma görevini ne zaman vereceğine ilişkin açık hüküm bulunmuyor. Ancak, anayasanın 116. maddesinde şu hüküm yer alıyor: “Başbakanın güvensizlik oyu ile düşürülmeden istifa etmesi üzerine kırk beş gün içinde veya yeni seçilen Türkiye Büyük Millet Meclisinde Başkanlık Divanı seçiminden sonra yine kırkbeş gün içinde Bakanlar Kurulu’nun kuru C lamaması hallerinde de Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı’na danışarak seçimlerin yenilenmesine karar verebilir.” Cumhurbaşkanı’nın, hükümeti kurma görevini bu maddeye dayanarak Başkanlık Divanı seçimlerinden sonra verebileceği yorumları yapılıyor. ‘Asıl hedefi erken seçim’ Geçmiş uygulamalar, son 5 seçimde Cumhurbaşkanı’nın Başkanlık Divanı oluşumundan önce hükümeti kurma görevini verdiğini gösteriyor. Cumhurbaşkanı’nın hükümeti kurma görevini ne zaman vereceğine ilişkin bir açık hüküm bulunmamasına karşın, geçmiş teammüllere işaret ederek, “oyalama taktiği” yürütüldüğünü belirtiyor. Görüşler ise şöyle: GÜVEN DİNÇER (Eski Anayasa Mahkemesi Başkanvekili): Teammüllere göre Cumhurbaşkanı’nın hükümeti kurma görevini milletvekillerinin yemin etmelerinin ardından vermesi gerekiyordu. Ya da Meclis Başkanı seçiminden önce verilebilirdi. Bütün mesele teammüller içerisinde gider. Yoksa her kanunu kendinize göre biçimsiz bir şekilde yorumlayarak yamuk emellerinize doğru gitmek isterseniz hiçbir iş olmaz. Erdoğan, seçim sonuçlarını beğenmedi ve fikrini açıkladı; “bu iş seçimle çözülür” dedi. Bu kurguya göre birinci planı uyguladılar, birinci plan neydi? Kendi durumlarını meşrulaştırcak, ara dönemi uzatacak önlemler. Onun için Deniz Baykal’ın ihtirasını buldular, sesi kısılan iktidarın sesi yükseldi. İkinci safhası süreci uzatmak, üçüncü safhası da erken seçime götürmek ya da adam transferi ile geçici hükümet kurmak. BÜLENT SERİM (Eski Anayasa Mahkemesi Genel Sek.): Bana göre bu tablo iyi niyetle ilgili. Eğer siz, “45 gün” ifadesini kendinize göre yorumlar ve uygularsanız, erken seçimi hedeflerseniz süreci uzatırsınız. Bence asıl hedef seçimi hedefleyip, bu bağlamda 45 günü doldurmak. Biliyorsunuz, 3 dönemliklerin de baskısı var. Önlerine çıkacak erken seçimde yeni bir şans elde edebilecekleri için onların da etkisi ve baskısı olduğunu düşünüyorum. BÜLENT TEZCAN (CHP Genel Başkan Yardımcısı): Hükümet kurma görevini beklemeden vermeliydi. Erken vermiş olsaydı koalisyon hükümetinin oluşması için gerekli bir çok enstrüman da partilerin elinde olurdu. Yani 45 günlük bir süre yerine 55 günlük bir süre partilerin elinde olabilirdi. Ayrıca Meclis Başkanlığı seçimi de koalisyon görüşmelerinin bir parçası olarak yürütülebilirdi. Ancak görev erken verilmeyince başkanlık seçimi de partilerin koalisyon kurarkenki görüşmelerinde ellerini rahatlatan bir unsur olmaktan çıktı. Cumhurbaşkanı’nın erken seçime gitme niyeti olduğu da bilindiğine göre, görevi ne kadar geç verirse, hükümeti kurma konusundaki görüşme alanınını nasıl daralttığı da görülecektir.” Divan perşembe günü belli olacak olarak, “Makulde buluşmalıyız, şart dikte etmemeliyiz, kendi politikalarında ısrar etmemek gerekir” dedi. Akdoğan, Kanal 24’ün sorularını yanıtladı. Seçim sonuçlarının üzerinden bir ay Yalçın Akdoğan geçtiğini, “taşların daha yerine oturmadığını” söyleyen Akdoğan, “Bir an önce belirsizliğin aşılması, Türkiye’nin düzlüğe çıkması önemli. Hükümet, Türkiye’yi türbülansa sokmadan, Türkiye bir zarar görmesin sorumluluğuyla hareket ediyor” dedi. Koalisyon görüşmeleri ile ilgili olarak Akdoğan, partiler arasında temasların olacağını, belki erken seçime gidileceğini, vatandaşın nabzının doğru tutulması gerektiğini kaydetti. l ANKARA /Cumhuriyet Akdoğan: Şart dikte etmemeliyiz aşbakan Yardımcısı B Yalçın Akdoğan, koalisyon görüşmeleri ile ilgili Saray’ın yüzde 35 korkusu Erdoğan’a ‘erken seçimde risk var, oylar yüzde 35’e kadar düşebilir’ raporu TBMM Başkanlık Divanı bu hafta belli olacak. Yarın Danışma Kurulu’nda uzlaşma sağlanırsa perşembe günü yeni Başkanlık Divanı üyeleri Meclis Genel Kurulu’nda okunacak. Erdoğan eğer divanın oluşmasını beklerse, hükümeti kurma görevini iyi olasılıkla perşembe günü verebilir. Ancak perşembe günü görevlendirme yapılmazsa, araya Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Bosna Hersek programı girecek. Davutoğlu’nun cumartesi gecesi ya da pazar günü Türkiye’ye dönmesi bekleniyor. Bu durumda görevlendirmenin de yeni haftaya sarkacağı belirtiliyor. l ANKARA 45 günü dolduracak aşbakan Ahmet Davutoğlu’nun hükümet kurma görevi alması öncem Erde sinde gözGül ler AKPCHPMHP arasında kurulacak koalisyona çevrilirken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’sa bir erken seçime gidilmesi halinde partile B rin alacağı oy oranlarını araştırıyor. Erdoğan’a anket firmalarından alınan bilgiler çerçevesinde yapılacak bir erken seçimde işlerin iyi gitmeyebileceği, AKP’nin yüzde 35’e kadar gerileyebileceği bilgisi verildi. Partilerde koalisyon olasılıklarına ilişkin değerlendirmeler sürerken Cumhurbaşkanı Erdoğan cephesinde de hareketlilik yaşanıyor. Edinilen bilgilere göre Erdoğan, geçen hafta bir erken seçim olması durumunda partilerin alacağı oy oranları konusunda danışmanlarınca bilgilendirildi. Danışmanlar Erdoğan’a kamuoyu araştırması yapan firmalardan aldıkları anket sonuçları ışığında siyasi durum raporu iletti. Erdoğan’a iletildi Erdoğan’a iletilen değerlendirmede seçimin üzerinden geçen bir aylık sürede oy oranla rında çok büyük değişiklikler olmadığı, AKP ve CHP’de küçük kıpırdanmalar ve MHP’de bir miktar düşüş olmakla birlikte 7 Haziran’daki tablonun büyük oranda korunduğu vurgulandı. Koalisyon kurulamayıp cumhurbaşkanının anayasal yetkisi çerçevesinde kasım ayında seçime gidilmesi durumunda çıkacak sonuca ilişkin şu tespitler yapıldı: Risk var: Seçime kadar ge Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la görüşmesine yazılı açıklamayla tepki gösterdi. Adan, “Biz Sayın Cumhurbaşkanı siyasetin dışında dursun, anayasal sınırlarında kalsın derken Meclis Başkanlığı seçiminde CHP Celal Adan ve sonradan anlaşıldığı gibi HDP Beştepe’den icazet alma yarışına girmiştir. Bunlar sayesinde Cumhurbaşkanlığı makamı Beştepe krallığına dönüşmüştür. Bu zevat koalisyon görüşmelerini de Beştepe krallığıyla yaparsa şaşırmayız” dedi. Adan, CHP’nin önce hangi gerekçeyle Ekmeleddin İhsanoğlu’nu desteklemediğini, Baykal’ı neden Erdoğan’a gönderdiğini, Baykal’ın Erdoğan’la “kapalı kapılar ardında” ne konuştuğununun hesabını vermesi gerektigini belirtti. l ANKARA/Cumhuriyet ‘İcazet alma yarışına girdiler’ HP Genel Başkan M Yardımcısı Celal Adan, HDP’li Celal Doğan’ın Konsolosluk önünde Çin bayrağı yaktılar İstanbul’da Çin Konsolosluğu önünde toplanan gruplar Çin’i protesto etti. Yapılan açıklamada, “Çin tarafından Doğu Türkistan’da yapılan hak ihlallerine karşı uluslararası kamuoyu ne yazık ki üç maymunu oynuyor. Çin’in artan ekonomik rolü dolayısıyla dünya nezdinde basit bir kınamaya dahi uğramaması Çin yönetiminin Doğu Türkistan’da baskısını daha da artırmasına yol açıyor” ifadelerine yer verildi. Konsolosluk önüne gelen gruplar Çin bayrağı yaktı. Pek çok kentte de Çin’i protesto eylemleri düzenlendi. Koç’tan Davutoğlu’na: Hesap soracağız HP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Başbakan Davutoğlu’nun koalisyon senaryolarına ilişkin “devri sabık yaratılmayız” yönündeki açıklamalarına yanıt verdi. Koç, “Yolsuzluk iddialarının görmezden gelinmesi, CHP’nin sürecin içinde aktif olması gereken Haluk Koç bir nokta isteniyor ise asla mümkün değil. Bu bir devri sabık değil ama hesap sorulmayacağı anlamına gelmez” dedi. Çin vatandaşlarını uyardı: Türkiye’de dikkatli olun ekin yönetimi, Şincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşanan gelişmeler nedeniyle Çin karşıtı gösteriler düzenlenen Türkiye’ye seyahat eden Çinlileri uyardı. Reuters’ın haberine göre, Çin Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde bir bildiri yayımlandı. Türkiye’de son dönemde Çinli turistlerin “saldırıya uğradığı ve rahatsız edildiği” belirtilen bildiride, “Kesinlikle protestoları filme almayın ya da yaklaşmayın. Ve mümkünse dışarıda tek başınıza gezmemeye çalışın” denildi. C P Garip yalanlama Önceki gün Sultanahmet’te düzenlenen Doğu Türkistan eyleminde bir grup Ülkücünün “Çinli sandıkları için Güney Koreli turistelere saldırdıkları” yönündeki haberleri yalanlayan Ülkü Ocakları, eylem sırasında önce ülkücüler ile sivil polisler arasında ardından da ülkücülerin kendi arasında çıkan gerginliğin bu şekilde yansıtıldığını savundu. Olayla ilgili 2 Koreli turist şikayetçi oldu. l İSTANBUL / Cumhuriyet Saldırıya uğrayan lokanta kapanıyor Tophane Boğazkesen Caddesi’ndeki Happy China isimli Çin lokantasının sahibi Cihan Yavuz, dükkanına yönelik saldırının ardından açıklama yaptı. Yavuz, “Aşçımız Uygur Türk’ü. Doğu Türkistan’da olan olaylara biz de karşıyız. Uygur Türklerine yapılan zulme biz de tepkiliyiz; ama çoğunun da asparagas olduğunu öğrendik. Biz burada sadece ekmek parası için uğraşıyoruz”dedi. Dükkânı kapatacağını belirten Cihan Yavuz, “Bize Çinli müşteri çok az gelir. Müslüman gruplara çalıştığımız halde, başımıza bu olay geldi. Zar zor geçinmeye çalışıyorduk. Şimdi o da bitti” dedi. çecek sürede 13 yıllık tek parti döneminin artıları ve koalisoyunun zorlukları iyi anlatılırsa ve süreç iyi yönetilirse AKP’nin alabileceği en yüksek oy yüzde 45 olur. Bu oy sahada her şeyin iyi gitmesi ile mümkün ancak bizim yönetimimize rağmen başka faktörler öne çıkıp süreç iyi gitmezse riskli bir durum ortaya çıkabilir. Yüzde 35’e düşer: 7 Haziran seçimleri AKP’deki oy düşüşünü net olarak gösterdi. Bir yandan bu düşüş sürüp bir yandan da ülkeyi sürekli seçime zorladığımız algısı oluşursa oylar daha da düşer. Oyların yüzde 35’e kadar düşme ihtimali söz konusu. CHP oy artırır: Seçimden sonraki bir aylık anketler CHP’nin daha uzlaşmacı görüntüsüyle az da olsa oy artırdığını gösteriyor. Koalisyon görüşmelerinde partilerin algıları bu bir aylık süreçteki gibi devam ederse seçimde CHP’nin yüzde 30’lara çıkma olasılığı var. Bu durumda yapılacak bir seçimde AKP’yle CHP arasındaki farkın neredeyse yüzde 5’lere düştüğü bir sonuçla karşı karşıya kalabiliriz. Seçimden yanaymış görüntüsü verilmeyecek: Yapılan değerlendirmeler çerçevesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın koalisyon kurulması yerine erken seçimden yana bir görüntü vermemesi görüşü benimsendi. Erdoğan görev verdikten sonra AKP’nin CHP ya da MHP’yle koalisyon kurması konusunda teşvik edici bir tutum izleyecek. 45 günlük süre içinde özellikle kamuoyu önündeki açıklamalarında partilere uzlaşma çağrıları yapacak. Ancak hiçbir şekilde koalisyon kurulamayacağının görülmesi durumunda 7 Haziran öncesinde olduğu gibi halka tek başına iktidar için oy vermeleri çağrısı yaparak erken seçimdeki kampanyaya katılacak. l ANKARA C M Y B