18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Olaylar ve GOrUSler KÜLTÜR SANAT Pazar 3 Mayıs 2015 Olmayan Basının Olmayan Özgürlüğü RAGIP DURAN Medya Eleştirmeni 22 EDİTÖR: ÖZGÜR MUMCU ve SİNEM USER KARA TASARIM: İLKNUR FİLİZ 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü ama Türkiye bu dünyada değil sanki... Amma da Korkuyorlar! orkuyorlar. Kendileri gibi düşünmeyenlerden, kendilerine benzemeyenlerden, kendilerini eleştirenlerden korkuyorlar. Yalanlarını yüzlerine vuranlardan korkuyorlar... Kitabı, sözü, ifadeyi yasaklamaları bundandır. Sadece kendi görüşlerini dayatmaları bundandır. Emekçilerden, işçilerden korkuyorlar. İş kazalarına göz yummaları; grev ve sendikal hakları tanımamaları bundandır. Gençlerden, gönlü, yüreği, idealleri genç kalanlardan korkuyorlar. Haklarını aramalarından ya da arayacak olmalarından korkuyorlar. İç Güvenlik Yasası’nı çıkarmaları bundandır. Özgürlükten korkuyorlar. Özgürlükten nefret etmeleri, özgürlük arayışındakilere copla, tankla, tüfekle, gazla, tazyikli suyla girişmeleri bundandır. Gözaltıları, dayaklar, tehditler bundandır. En çok, en çok sokaklardan korkuyorlar, meydanlardan korkuyorlar. Kendilerine saraylar kurup kapalı kapılar ardına çekilmeleri bundandır. Saraydaki 110 odanın da yetmemesi bundandır. “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün, provokasyonlardan uzak bir şenlik havasında geçmesini, gerçekleştirilecek etkinliklerin barışın, kardeşliğin ve dayanışmanın güçlenmesine vesile olmasını diliyorum” deyip, halkın adeta sokağa çıkmasını yasaklamaları, otobüsü, metrobüsü, vapuru, metroyu yasaklamaları, yolları kapamaları, sokak başlarını tutmaları bundandır. Düş kuranlardan, ütopyalarına sahip çıkanlardan korkuyorlar. Gezi’den bunca nefret etmeleri bundandır. Değil yalnız Taksim’i İstanbul’u polis ablukası altına almaları bundandır. Adaletten kokuyorlar; yargıdan, avukatlardan, savcılardan, irleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Ajansı (UNESCO), BM Genel Kurulu’nun 1993 yılında aldığı bir karar uyarınca, her yıl 3 Mayıs gününü Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak anıyor/ kutluyor. Maksat, hiç olmazsa bir günlüğüne dünyada basın özgürlüğünün durumunu anlatmak, tartışmak… Her yıl olduğu gibi bu yıl da 3 Mayıs günü, dünyada ve Türkiye’de medya meslek kuruluşları ve organları, 201415 döneminde basın özgürlüğünün başına gelenlerin bilançosunu çıkarıyor, raporlar yayımlıyor, toplantılar düzenliyor, böylelikle bilgilendirme, bilinçlendirme ve duyarlılık yaratma etkinlikleri düzenleniyor. Hangi ülkede kaç gazeteci öldürüldü? Kaç gazeteci hapse atıldı? Hangi Başkan Twitter ve Facebook’u yasakladı? Gazeteciler hangi memleketlerde yazdıkları, venliği, despot iktidarlara karşı söyledikleri, gösterdikleri haber, yorum, fikir ve görüntü nedeniyle mesleklerini özgürce yapabilmek, mahkemeye, hapse düşmemek giyargılandı ve mahkum oldu? bi sorunlarla boğuşuyor gazeteciler ve meslek örgütleri. ‘Silgiler silerken B K Günün önemi tan ama okunmayan gazetelerin manşetlerini atıyor. Basın özgürlüğü konusunda özetle üç önemli nokta: Bu mesele kısa vadeli bir sorun değil. Salt yasal ya da siyasal, toplumsal, kültürel bir sorun silinirler de!’* Bu yıl ödül Derviş’e da değil. Bunların hepsini kapsaUNESCO, 2015 yılında Basın yan bir süreç. Ciddi bir mücadeHer yıl 3 Mayıs günü verilen Özgürlüğü için üç ana tema saple. Egemenler, yasaklarla, engelDünya Basın Özgürlüğü Ödülü tadı: (UNESCO Guillermo Cano) de bu lerle sürekli olarak basın özgür234 Mayıs tarihlerinde lüğü alanını daraltmaya çalışıyor, yıl zaten Suriye’de hapisteki gaLetonya’nın başkenti Riga’daki gazetecilerle yurttaşlar da aynı zeteci Mohsin Derviş’e verildi. toplantıda bu konular ele alınıyor: Bu ödül 2014 yılında Türkiye’den süreklilik içinde hep birlikte hep l Teknolojik ve ticari etmenleEdward Munch durumları! Onlar Ahmet Şık’a verilmişti. rin baskısıyla sürekli olarak desus diyor, biz bağırıyoruz! ğişim altında bulunan gazeteciliTürkiye ve özgürlük Düşünce, ifade, basın özgürğe yeni bir soluk vermek için ‘Kalüğü bazılarının sandığı gibi süTürkiye, medya meslek örgütliteli Gazeteciliği’ yani bağımsız rekli olarak iktidarı, başkanı, lerinin raporlarında son yıllarve doğru gazeteciliği gündeme ge da hep çok eleştiri alan, basın öz Tanrı’yı övme özgürlüğü kısacatirmek. sı hemfikir olduğumuz kişi, kugürlüğü sıralamasında hep gel Medya alanında toplumsal rum ve fikirleri yüceltmek, onlarileyen bir ülke. 2014’te mesecinsiyet konusunda talep edilen rın reklamını yapmak değil. Tam la, RSF’nin listesinde AKP’nin eşitlik düzeyine gelinmediği için Türkiye’si 180 ülke arasında 154. tersine, Avrupa İnsan Hakları hem medyatik üretim ve söylem sırada idi. 2002’de ise 139 ülMahkemesi’nin bir kararında (7 de hem de medya çalışanları düAralık 1976, Handyside/UK) beke arasında 100. sırada idi. Gerzeyinde bu konuyu tartışmak. lirtildiği üzere “toplumun geniş çi Türkiye’de hüküm süren ilel Dijital ortamın getirdiği zorbir kesiminde infial yaratsa bile”, ri demokrasi dolayısıyla ileri baluklar karşısında gazetecinin, ha sın özgürlüğü sayesinde “İyi hemfikir olmadığımız, hatta keberin ve haber kaynaklarının gü ama biz bu listede mesela Kusinkes karşı olduğumuz, “tehlivenliğinin sağlanması. keli” ya da “zararlı bulduğumuz” zey Kore’den, Çin’den, İran’dan, düşüncelerin özgürce dolaşaKüba’dan hatta Azerbaycan’dan Gazetecilerin sorunları daha iyi konumdayız” diyenler çı tüm bilmesi demek. (Şiddet ve ayrımNüfus ve yüzölçümü açısından kıyor… Ya da bu listeleri hazırlacılık hariç). dünyanın çoğunluğunu oluşturan yanlar arasında “Paralelci”, “DarBu özgürlük, esas olarak ve saülkelerde ise gazetecilerin can gü beci” parmağı bulanlar, çok sadece gazeteciler için elzem değil. Gazeteciler zaten toplumun nispeten küçük bir parçası. Düşünce, ifade ve basın özgürlüğü aslında toplum için, tek tek ve topluca tüm yurttaşlar için hayati bir hak ve özgürlük. Yaşam hakkından sonra gelen en önemli hak. Çünkü basın özgürlüğü, yani yurttaşın özgürce istediği tüm bilgi ve haberlere engel olmaksızın ulaşma hakkı ve istediği tüm görüşleri serbestçe toplumda yayma hakkı olmazsa, yurttaş kendi haklarından da haberdar olmaz. Şimdi bizde dün, bugün, yarın, iktidar sahipleri, medyaya çıkıp “Basın Özgürlüğü” hakkında nutuklar atacak. Medya mülkiyetinden, yandaş medyadan, havuz medyasından, Alo Fatih hattından, öldürülen gazetecilerden, bir telefonla işinden olan meslektaşlardan, hapisteki arkadaşlarımızdan, davası süren muhabir ve yazarlardan, yazısı kesilen köşe yazarından, sendikasız muhabirden, ihale karşılığı medya patronu olanlardan söz etmeden... Basın özgürlüğünün var olabilmesi için önce muteber bir basının olması gerek sonra da özgürlük lazım... *Şair Ece Ayhan’ın sözü. Sırada nutuklar… yargıçlardan korkuyorlar. Hukuk ve hak kavramlarını “guguk”a çevirmeleri; yargı bağımsızlığını yok etmeleri, hâkimleri kararları nedeniyle tutuklamaları bundandır. Çocuklardan korkuyorlar. Aklını ve vicdanını kullanan, geleceğe ilişkin heyecan duyan, dolu dolu kahkaha atan, isyan eden, parasız eğitim isteyen, kızlıerkekli eğlenen çocuklardan korkuyorlar. Okul çağındaki çocukların asgari ücret altında çalışmalarına göz yummaları; kız çocukların çocuk gelin olmalarını desteklemeleri bundandır. Bayramlardan, şenliklerden, mizahtan, şarkılardan, türkülerden, sanattan korkuyorlar. Her tür yaratıcılıktan korkuyorlar. Kitaba, karikatüre, sinemaya, tiyatroya, müziğe, heykele yasak ve sansür koymaları bundandır. Demokrasiden korkuyorlar. Demokrasi kavramını tersyüz ettiler. Azınlığın değil, çoğunluğun hakkı olarak görür oldular. Demokrasiyi, “ya bendensin ya düşman”, “ya biat edersin ya da yok olursun” diye tanımladılar... Ve seçim tarihi yaklaştıkça korkularının büyümesi bundandır. Nefreti, öfkeyi, gerilimi, tehditleri çoğaltmaları bundandır. Nâzım Hikmet’in sesi büyüyor: “Bize türkülerimizi söyletmiyorlar Robson / İnci dişli zenci kardeşim / Kartal kanatlı kanaryam / Türkülerimizi söyletmiyorlar bize / Korkuyorlar Robson şafaktan korkuyorlar / Görmekten, duymaktan, dokunmaktan korkuyorlar / Sevmekten korkuyorlar bizim Ferhad gibi sevmekten / Tohumdan ve topraktan korkuyorlar / Akan sudan ve hatırlamaktan korkuyorlar / Ümitten korkuyorlar Robson, ümitten/ Korkuyorlar kartal kanatlı kanaryam / Türkülerimizden korkuyorlar...” Fazıl Say soruyordu bu delilik ne zaman biter diye... Milletin iktidardan; iktidarın milletten korkmadığı zaman biter... ‘Yıldız Savaşları’ sevgisi göklerde Yıl sonunda gösterime girecek JJ Abrams imzalı yedinci bölümüyle şimdiden heyecan yaratan Yıldız Savaşları efsanesi, Japon Havayolları tarafından onurlandırıldı. Şirket, Boeing 787 Dreamliner model bir yolcu uçağının dış cephesine devasa bir ‘Star Wars’ logosu kondururken, uçağın görsel tasarımı için filmin robot baş karakterlerinden R2D2’nin çizgileri tercih edildi. l Kültür Servisi Öğretmenin Adı Yok... ERDAL ATICI ÖğretmenYazar umhuriyet Halk Partisi, geçtiğimiz ay, birçok ilde önseçim yaparak milletvekili adaylarını belirledi. Önseçimin, “anahtar liste, hemşericilik, mezhepçilik, parasal güç” gibi kimi “sıkıntılarına” karşın, yine de büyük bir olgunluk içinde geçtiğini söyleyebiliriz. Milletvekili aday adayları, illerinden milletvekili adayı olabilmek için yoğun bir çalışma içerisine girdiler. Kimi adaylar kendilerini seçmene tanıtabilmek için çok değişik yol ve yöntem izledi. Bu yol ve yöntemler zaman zaman ses ve kâğıt kirliliğine yol açsa da yurttaşlarımız tarafından hoşgörüyle karşılandı. Seçim sonucunda bir öğretmen olarak, listelerin üst sıralarında yer almış öğretmenleri aradı gözlerim. Ancak yoktu. Ülkemizde yirmi milyona yakın öğrenci, bir milyona yakın öğretmen var. Eğitim alanı ve sorunları nüfusumuzun neredeyse tamamını ilgilendiriyor. CHP’nin önseçim listelerinde; bu kadar geniş bir alana yayılan, derin çelişkilerle, büyük sorunlarla boğuşan eğitim sisteminin içinden gelen, mesleğin sorunlarını iyi bilen ve o sorunları TBMM kürsüsünden dile getire C Günümüz koşullarında öğretmenlerin siyasette var olmalarını engelleyen etkenler var. Ancak sorun sadece para ya da devlet memurluğu değil. Son yıllara kadar öğretmenler, TBMM’de her dönem, güçlü bir şekilde temsil edildiler. (AP) bilecek tek bir öğretmen yer alamadı. Oysa son yıllara kadar öğretmenler, TBMM’de her dönem, güçlü bir şekilde temsil edildiler. Atatürk’ün devrimci Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati, Aydınlanmacı Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel, Mustafa Üstündağ, milletvekili seçilmeden ve bakan olmadan önce sınıflarda tebeşir tozu yutmuş, eğitimin sorunlarını, mesleğin değerini bilen öğretmenlerdi. Bakanlıkları döneminde olağanüstü yokluklara rağmen çok başarılı olmuşlar, öğretmenler tarafından hep saygıyla anılmışlardır. Yine, Köy Enstitüsü mezunu öğretmenlerimizin siyaset alanında çok başarılı olduklarını, meslekle ilgili sorunların çözümünde ve yasaların çıkmasında önemli rol oynadıklarını biliyoruz. Meclis ve öğretmen Listede öğretmen yok! Hayrettin Uysal, Ekrem Kabay, Necati Cebe, Mustafa Üstündağ, Mustafa Gazalcı gibi öğretmenlerimiz, görev yaptıkları illerde, meslektaşlarının da desteğiyle önseçim kazanarak öğretmenleri TBMM’de onurla temsil ettiler. 1980’den sonra mesleğimiz hızla kan kaybetti ve mesleğin sorunlarını TBMM’ye taşıyacak önderlerini ortaya çıkaramaz oldu. Elbette devlet memurluğu siyaset yapmaya izin vermemektedir. Elbette siyasetle uğraşmak, önseçime katılmak sağlam para kaynaklarına sahip olmayı gerektirmektedir. Bunlar öğretmenlerin siyasette var olmalarını engelleyen etkenlerdir. Ama aynı etkenler 12 Eylül öncesinde de vardı. Sadece ABC mi? 1980’e kadar... 1980’e kadar Niyazi Ünsal, Hatta koşullar bugünkünden daha ağırdı. Sorun, yalnızca para ya da devlet memurluğu değil, sorun öğretmenlerin önemli bölümünün yurt ve dünya sorunlarından uzaklaşıp öğrencisine yalnızca ABC öğretir duruma düşmesidir. Yukarıda sözünü ettiğimiz öğretmenler ve onlar gibi birçok öğretmenimiz, yüreklerini meslekleri için ortaya koyan, öğrencilerini ve halkını çok seven önderlerdi. İğneyi başkasına batırırken çuvaldızı da kendimize batırmanın, özeleştiri yapmanın tam zamanıdır. Eğitim sendikalarımızın, eğitim yöneticilerimizin ve öğretmenlerimizin bu konu üzerinde enine boyuna düşünmeleri gerekiyor... C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle