Katalog

Çarşamba 20 Mayıs 2015 TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Türkiye’yi bölüşmüşler l haber 7 Anayasa’ya göre tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu mitinglerde birbirini tamamladı. Erdoğan ve Davutoğlu sadece 6 ilde çakıştı Davutoğlu Hakkâri, Edirne ve Ordu’da Erdoğan’la törenlere katılacak l Gıda hariç enflasyon! eoliberal iktisatın mumu söneli epeyce oldu. Ama yine de son küresel krizin çan çalarak, davul çalarak ilan ettiği iflas, “teğet ekonomistlerinin” direnişini kıramadı. Sözcüklerle kavramlarla oynayarak durumu idare edebileceklerini, iflası gizleyebileceklerini sanıyorlar. Klasik iktisat teorileriyle yetişmiş kimi iktisatçılar ise “artık yeter” noktasına geldiler. İdeolojik çerçeveden çıkamadıkları için başka çözümler olabileceğini düşünemeseler, krize gerçekçi bir teşhis koyamasalar da en azından yalanlara itiraz ediyorlar. HHH Patronların uluslararası dergisi Bloomberg Businessweek’in 18 Nisan sayısında böyle bir itiraz yer aldı. İktisatçı Emre Alkin “Uymuyorsa Uydururuz” başlıklı makalesinde şöyle yazıyor: “İktisat literatürüne sonradan girmiş bazı terimler var. Örneğin ‘faiz dışı fazla’. ‘Borç yüzünden faiz ödemeseydik bütçede fazla verecektik’ olarak da tercüme edilebilir.” Daha vahim yalanlar da var. Alkin şöyle anlatıyor: “Merkez Bankası geçenlerde bu terimlere bir tane daha ekledi: ‘gıda hariç enflasyon’. ... Gıda fiyatlarının yükselerek TÜFE’yi (Tüketici fiyat endeksini) baskı altına aldığı bir dönemde ‘gıda olmasaydı enflasyon düşerdi’ gibi bir açıklama yapmak TCMB’nin ciddiyetiyle örtüşmüyor. ‘Millet yemese içmese enflasyon düşük olacaktı’ veya ‘tarımsal mallar ve gıda maddeleri üretilmese her şey kolay olacaktı’ demek gibi bir şey.” HHH İktisatçılar, demagojiyle karşılaştıklarında bir şekilde daha karmaşık formüllerle, siyasete daha az boyun eğerek analiz yapabileceklerini, çözüm üretebileceklerini düşünebilirler. “Gelin şu işi yalansız yapalım” diyenler çıkıyor aralarında. Kimi “idealist” klasik iktisatçılar namus belasına isyan ediyorlar ama orada da çözüm yoktur. Krizleri halk yararına çözmek istiyorsanız, hiç değilse gelir dağılımı meselesine eğilecek, kulvar değiştireceksiniz. Merkez Bankası çarpıtmalarını bir yana bırakmakla yetinmeyecek, Bursa taraflarında seslerini yükseltenlere kulak vereceksiniz. HHH Biliyorum, zor iş bu. Gazetelere bakın, onlar hâlâ “gıda hariç enflasyon” dalaveresiyle zaman geçiriyor, siyasetin kirli çıkısıyla “nasıl barış içinde yaşarız” derdiyle yanıyorlar. Aslında gerçekten yanıyorlar. Medyada iflas son noktaya bir iki parmak uzaklıktadır. Haber seçimleri hiç bu kadar siyasete boyun eğmemişti. Bursa toptan ayağa kalksa, tüm otomotiv ve yan sanayi işçileri binlerle ortalığa dökülse dönüp bakmıyorlar. Yalnızca bir iki gazete seçim hayhuyu içinde isyanı görmeye çalışıyor. Onlar bile siyaset yalanlarına daha fazla yer ayırmak zorunda hissediyorlar kendilerini. Oysa Renault, TOFAŞ işçilerinin başlattığı, patronlara, MESS’e, sarı sendikaya yönelen direniş seçimle çok yakından ilgilidir. “Gıda hariç enflasyon” dalaveresiyle, düzenbazlığıyla, klasik iktisatın kavramlarını bile altüst eden şaklabanlıkla birebir bağlıdır çünkü. HHH Ama medya korkuyor. Uzun sürmüş, iliklere işlemiş neoliberal uyuşturucuya alışmışlardır. Onsuz ne yapacaklar bilemiyorlar. Siyasetle al takke ver külah gazeteciliğin halini Ümit Alan “Türkiye’de Gazetecilik Masalı” kitabında (Can Yayınları) anlatıyor. Öncesi de var ama özellikle 12 Eylül’den sonrası vıcık vıcıktır. Peki umut var mı? Evet var. Gazetecilik siyasi partilerden, hükümetlerden bağımsızlaşarak, ideolojik politik teslimiyetçi yalakalıktan, kendine bile ihanet eden liberal bulaşıklıktan kurtularak, yani gerçek gazetecilerle ayağa kalkabilir. Gerçeği görmemekte direnen gazeteciye gazeteci denilmediğini anladığımız gün yani. N eçim takviminin başladığı günden bugüne kadar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın toplu açılış töreni görünümlü seçim mitingi düzenlediği illerle, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun AKP mitingi için gittiği yerlerin birbirlerini tamamladığı belirlendi. Sıradaysa Türkiye tarihinde bir ilk olarak “tarafsız olması gereken” Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu’nun 3 ortak mitingi var. Sandık tarihine az bir süre kala Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim mitingi gibi toplu açılış törenlerine katılması, 400 milletvekili isterken muhalefet partilerini eleştirmesi kamuyounun, YSK’nin ve RTÜK’ün gündemindeyken Erdoğan’la Davutoğlu’nun 6 programının farklı tarihlerde aynı illerde gerçekleştiği, diğer mitingleri S nin birbirlerini tamamlar nitelikte olduğu anlaşıldı. Tablo, gazeteci Michael Sercan Daventry’nin hazırladığı haritada Davutoğlu ve Erdoğan’ın düzenlediği mitinglerin birbirini tamamladığı ortaya çıktı. Erdoğan, 7 Mart’tan itibaren 19 ilde “toplu açılış töreni” düzenlerken Davutoğlu ise 25 Nisan’dan itibaren 46 AKP mitingi düzenledi. Bu mitinglerden sadece altısı aynı illerde yapıldı. Geri kalan mitinglerdeyse illerin Erdoğan ve Davutoğlu tarafından “bölüşüldüğü” görüldü. Türkiye haritasını bugüne kadarki programlarıyla bölüştükleri sadece 6 ilde çakıştıkları görülen Erdoğan ve Davutoğlu’nun, Ankara program Gökçek’e destek larını da ayrı ayrı yaptıkları gözlendi. Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan Esertepe Rekreasyon Alanı’nın açılış töreninde konuştu. Davutoğlu’nunsa bugün, yine belediye tarafından yapılan Yenimahalle Şentepe teleferik hattının açılışına katılması bekleniyor. Böylece bir gün ara ile katıldıkları Ankara Belediyesi’nin yaptırdığı tesislerin açılış törenleriyle Erdoğan ve Davutoğlu’nun Gökçek’e verdikleri desteği de bölüştükleri değerlendirmesi de yapılıyor. Davutoğlu dünkü Zonguldak, Düzce ve Bolu mitingleri ile birlikte seçim takviminin başlangıcından bu yana 46. mitingini tamamlamış olacak. Seçim sürecinin son günü olan 6 Haziran akşamına kadar toplam 76 miting düzenlemesi bekleniyor. Bunlar dan 3’ünün ise Erdoğan ile birlikte yapılması bekleniyor. Davutoğlu’nun 52. mitingi olarak hazırlanan GiresunOrdu Havaalanı’nın açılışına Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da katılacak. Böylece 22 Mayıs’ta Türkiye tarihinde ilk defa sandık sürecinde bir başbakanla cumhurbaşkanı ortak bir seçim organizasyonunda yan yana olacak. Davutoğlu 59. miting olarak 26 Mayıs’ta Hakkâri’ye gidecek. Burada da Hakkâri Havaalanı’nın açılışına katılacak buraya Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılması bekleniyor. Bu ikinci ortak programın ardından 30 Mayıs’ta da Edirne’de fetih kutlamalar’na birlikte katılacakları belirtiliyor. l ANKARA Cumhuriyet ‘Örgüt silah bıraksın, etin ne budun ne görelim’ Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, HDP’ye ve partinin Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş’a yüklenerek “Bölgede her türlü tehdidi, şantajı yapacaksın, sonra ben şu kadar oy aldım. Peki o oylara şaibe karışmaz mı? Hadi örgüt silah bıraksın da göreyim bakalım ne kadar oy alıyorsun. O zaman görelim etin ne, budun ne” dedi. Yalçın Akdoğan, dün Pendik’teki Ahmedi Hani Kültür Merkezi’nin açılış törenine katıldı. Törende konuşma yapan Akdoğan, Gezi ve Kobani eylemlerine değinerek “Gezi ve Kobani olaylarında milleti sokağa dökmeye çalıştılar. 17 Aralık operasyoAkdoğan. nunu yaptırdılar ancak o da tutmadı. Yerel seçimde ve cumhurbaşkanlığı seçiminde ittifak yaptırdılar ancak yine tutmadı. Şimdi tek hedefleri HDP kaldı. Diyorlar ki ‘HDP barajı geçerse AK Parti’nin bileğini bükeriz’ ama bu da tutmayacak çünkü bu ‘kaybet kaybet’ koalisyonudur. Bu bir şer cephesidir” diye konuştu. ‘Bir ayağı dağda, bir ayağı ovada siyaset olmaz’ Başbakan Ahmet Davutoğlu, Doğan Medya Grubuna seslenerek, “Bize talimat veremezsiniz, bize başyazılarla dizayn veremezsiniz.Basın özgürlüğüne saygımız sonsuzdur ama herkes yerini yurdunu bilecek. Oturun gazeteciliğinizi yapın. Eğer Türkiye’de tam da seçimlere giderken, kışkırtıcı yayın yaparsanız bunun karşısında bizim sessiz kalmamız mümkün değil. Herkes hak ettiği muameleyi görür” dedi. Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın rehin alındığı sırada çekilen fotoğrafın basılmaması için gazetelere gece yarısı haber gönderdiğini ifade eden Davutoğlu, medyayayı “terör teşvikçiliği” yapmakla suçladı. Zonguldak Madenci Anıtı önünde düzenlenen mitinde konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, HDP’nin Adana ve Mersin binalarına yönelik saldırıyla ilgili HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın “Bu bombayı koyan bir mesaj veriyor, biz bu mesajı aldık, seni başkan yaptırmayız” sözlerine tepki gösterdi. Demirtaş için “Müfteri” ifadesini kullanan Davutoğlu, “ Bu provokasyonları kim yaptıysa bunun karşısında dimdik AKP olarak duracağız ama sen, Ağrı’da, Van’da, Siirt’te bizim milletvekili adaylarımıza yapılan saldırılara niye sessiz kaldın. Kardeşin dağda ne arıyor? 7 Haziran’ı şimdiden tehdit etmeye çalışıyorlar, ‘barajı aşamazsak sıkıntı doğar’ diye. Bir kez daha söylüyorum, HDP’liler duysun, onun ortakları CHP, MHP de duysun. Bir ayağı dağda, bir ayağı ovada siyaset olmaz. Terörle siyaset yan yana olmaz” dedi. CHP’lilerin de HDP’lilerin seçim barajını aşmasını istediğini ifade eden Davutoğlu, “Çünkü birbirleriyle hepsinin terör bağlantılı gruplarla ilişkileri var ama AKP’nin elinde tek bir damla kan olmadı, olmayacak. Daha önce de ‘muhtar yaptırmayız’ dediler, Başbakanımız oldu HDP’yi eleştiren Davutoğlu, “7 Haziran’ı şimdiden tehdit etmeye çalışıyorlar. Terörle siyaset yanyana olmaz” dedi. Davutoğlu Doğan Grubu’na da yüklendi. ‘Demirtaş müfteri’ Davutoğlu’nun Bolu’da düzenleyeceği miting öncesinde kentte güvenlik önlemleri üst seviyeye çıkartılırken, Kızılay Meydanı’ndaki şüpheli bavul uzmanlar tarafından imha edildi. Bavuldan çorap, boş kutu ve çöp çıktı. Caddelerdeki bütün çöp kutularının üzeri bomba tehlikesine karşı kapatıldı. Recep Tayyip Erdoğan. Bu senin haddine değil. Kimin hangi makama geleceğine millet karar verir”dedi. Doğan Medya Grubu’nun dün yayınladığı açıklamaya sert çıkan Davutoğlu, “Bir medya grubu, hani ‘417 el kaosa kalktı’ diyip TBMM’ye hakaret eden Doğan Medya var ya şimdi kalkmış, özgürlüklerden bahsediyor. Hani 28 Şubat’ta gelen talimatlara göre, milletin inancıyla savaşan, başörtülülere hakaret eden bu medya var ya bugün çıkmış bir yazıyla Cumhurbaşkanı’na cevap veriyor. Daha önce de bana hitaben bir yazı yazdılar. Buradan kendilerine sesleniyorum, basın özgürlüğüne saygımız sonsuzdur ama herkes yerini yurdunu bilecek” ifadelerni kullandı. Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın rehin alındığı sırada çekilen fotoğrafının gazetelere basımasını eleştiren Davutoğlu,gazetelere geceyarısı haber gönderip o fotoğrafın basılmamasını istediğini açıkladı. ‘Maşa’ ithamı Akdoğan, konuşmasında sık sık HDP’yi eleştirerek “Şimdi bu HDP çıkmış ‘Maşa olarak beni kullanın’ diyor. Bu HDP maşa; ama odundan maşa yani ateşi tuttuğunda kendisi yanmaya başlayacak farkında değiller” dedi. Akdoğan, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a da yüklenerek “Bakın Selahattin Demirtaş yüzde 9’u geçti, daha mı demokrat oldu? İki ayı bulmadı milleti sokağa döktü, toplumsal isyan çağrısı yaptı yani yüzde 9’u geçti diye daha demokrat olmadı. Peki yarın 10’u geçerse aynı çağrıları yapmayacağının garantisi var mı? Toplumsal isyan çağrıları yapmayacağının garantisi var mı?” dedi. İSTANBUL/Cumhuriyet ‘Rica ettik, olmadı’ ‘Senin haddine değil’ Davutoğlu, “O gün bütün gece, biz o şehit savcımız için çalışırken, doktorlar ameliyathanede hayata döndürmeye çalışırken, bunlar internet sayfalarında, şehit savcımızın başına dayanan tabancayla silahla resimlerini bastılar, terör teşvikçiliği yaptılar. Bütün basına haber gönderdik, rica ettik, ‘ne olur şehit savcımızı bu halde basmayın. Burada cenaze töreni yapılacak, cenaze töreninde çocuğu şehit savcıyı böyle görmesin. Ne menfaatiniz var, yapmayın’ dedik. Bugün Cumhurbaşkanımıza cevap veren, o gün bana cevap veren o medya, ertesi gün şehit savcımızın o fotoğrafını bastı” dedi. HDP tarihi erteledi miting krizi çözüldü Diyarbakır’da AKP ile HDP’nin 31 Mayıs’ta miting yapmak istemesiyle ortaya çıkan miting krizi, HDP’nin miting tarihini 5 Haziran’a alması sonucunda çözüldü. HDP, böylelikle 7 Haziran seçimleri için son mitinglerini aynı gün Diyarbakır ve Hakkâri’de yapacak. HDP daha önce açıkladığı miting programında, Diyarbakır’da 31 Mayıs’ta HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın katılımıyla İstasyon Meydanı’nda miting yapacağını duyurmuş ancak miting için resmi başvuru yapmamıştı. C M Y B