23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 20 Mayıs 2015 EDITÖR: SERKAN OZAN TASARIM: YALÇIN ERZAN haber 13 HDP’ye yönelik Adana ve Mersin’deki saldırıları değerlendiren Demirtaş, “Hükümetin istihbarat almaması imkânsız. Başbakan yaptı diyemem, fakat önünü açarlar” dedi DP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Adana ve Mersin’deki saldırıların öldürme amaçlı gerçekleştiğini belirterek, “Hükümetin istihbarat almaması imkânsız. Bunu Başbakan yaptı diyemem fakat önünü açarlar. İstihbaratı var fakat engellemezler” dedi. Demirtaş, İmralı heyetinin Abdullah Öcalan’la görüştürülmemesinin gerekçesini hükümetin Öcalan’dan gelecek mesajın Kürt seçmeni motive etmesinden çekinmesine bağladı. HDP Eş Başkanı Demirtaş ve İmralı heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder, Adıyaman mitinginin ardından gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, yazarı İstihbarat var ama engellemezler HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Cumhuriyet’e konuştu: Demirtaş’la AKP, MHP, CHP ve seçim sonrasına dair H mız Nuray Mert ve Ankara Temsilcimiz Erdem Gül ile bir araya geldi. Demirtaş’ın açıklamaları özetle şöyle: Bombalı saldırıda öldürmek istediler. Adıyaman’da miting yapabildiysek ölü çıkmadığı içindir. Adaylarımız her sabah orada toplanıp, dağılıyorlar. İki bomba da toplantıların yapıldığı odada patladı. Bombalardan biri odanın içine, biri dışına bırakılmış. Bizim parti meclisi üyemiz, “Bu çiçeğin orada ne işi var. Öldürme girişimi MAHMUT LICALI Böcek mi var bunda” diyerek terasa bırakıyor. Sekreter su döküyor, içinde elektronik bir şey var mı diye. İki bomba da toplantıyı hedeflemiş. Oradan ölü çıksaydı bizim önümüzdeki 17 gün yalnızca acımız ve taziyelerimiz olacaktı. Ölü çıkmadığı için provokasyon ellerinde patladı. Dünden beri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan geçmiş olsun demiş değil. Samsun’da konuşuyordu halen bize hakaret ve tehditler... Başbakan “Bekli yorduk” diyor. Beklemek bizim işimiz de hükümetin işi beklemek değil. Hükümetin işi önlemektir. Bu tür istihbaratlar bize geliyordu. Nereden vuracaklar nasıl vuracaklar diye geliyordu. Hükümek de biliyordu hem şahsıma hem Sırrı Bey’e tehdit vardı. ‘Din alanını Erdoğan’a terk edemeyiz’ ADIYAMAN eydandaki coşkulu HDP mitinginde açılan bir pankartta el yazısıyla şu cümle var: “Seni başkan yaptırmayacağız bombacı!” Eşbaşkan Demirtaş’ın önceki günkü lafı; dünkü meydana taşınmış bile... HDP, bombanın “Saray”ın himayesinde yollandığını düşünüyor. Epeydir bu saldırının istihbaratını alıyorlarmış: “Bilmemeleri imkânsız. En azından göz yumdular. Zaten Erdoğan hâlâ kınamadı bile” diyor Demirtaş... Meydandaki bir başka pankartta, “Bombalara inat, oyunu HDP’ye at” yazıyor. M Önünü açıyorlar Biliyorlardı Hükümet Mersin ve Adana gibi yerlerde bunun önünü açıyorsa, ben Bunu Başbakan yaptı diyemem, fakat önünü açarlar. İstihbarat var fakat engellemezler. Bilmemeleri, istihbaratını almamaları imkânsız. Kaç gündür bana da hakaretler ediyorlar. Milliyetçiliğe gelince... HDP’nin yükselişinin MHP’yi yükselttiği izlenimi doğru mu? Demirtaş’a göre değil: “HDP Kürt milliyetçiliği üzerinde yükselmiyor ki, Türk milliyetçiliğini tetiklesin” diyor ve ilginç bir teşhisi dillendiriyor: “Tersine HDP, daha çok Kürt milliyetçilerinden eleştiri alıyor.” Onu Sırrı Süreyya Önder tamamlıyor: “Ankara listemiz, Cebeci kantini gibi…” Yani?.. Solun her çeşidi var. Kürtler geri plandalar. Bir yanıyla tüm ezilen kesimlere ve sola, bir yanıyla dindarlara açılan bu politika BDP’yi baraj üstüne taşır mı? Demirtaş, AKP’den kurtulmak için kendilerine ödünç oy vermeye hazırlanan başka partililer olduğunun farkında... O yüzden kürsüde partililerini selamlarken bir yandan da “emanetçiler”e sesleniyor: “Kararsız kardeşim! 1 oyla ülkenin önünü açacak gücü elinde tutuyorsun” diyor. Kararsızlara mesaj Öcalan’dan çekiniyorlar calan’dan gelecek mesajın Kürt seçmeni motive etmesinden çekindikleri için İmralı ziyaretine izin vermiyorlar. Anlaştılar spekülasyonları yapılırken, Öcalan bu konuda nettir: Barajı yıkın diyecektir. Hükümet bizimle ve adayla çok oyun oynamak istediler. Bizim üzerimizden Öcalan’la, Öcalan’ın üzerinden bizimle. Bunlar tutmayınca öfkelendiler. HDP’nin çözüm sürecine karşı çıktığı yok. Biz barış sürecine karşıyız demedik. Bundan faydalanarak adım atmadan oy peşinde olmanıza karşıyız dedik. AKP’liler Erdoğan’dan rahatsız T ayyip Bey’in baskın hali AKP’de rahatsızlığa neden olmuş. Ama seçim nedeniyle kimse ses çıkaramıyor. Herkes rahatsız. “Her şey Ö benden sorulur, habersiz adım atmayın. Atarsanız da çıkar kameraların önünde size geri adım attırırım” tarzı AKP’lilerin bir kısmında rahatsızlık yaratıyor. Kimlikler çatışması Davutoğlu başkanlık demiyor B aşbakan Davutoğlu, seçim beyannamesini savunamayacak pozisyonda. Ben istiyorum ki, Cumhurbaşkanı’na bir laf söylesin. Başkanlığı savunmuyor meydanlarda. Cumhurbaşkanı’nın meydanlarda ne işi var diyemiyor. Anayasa suçu işleniyor, bir şey demiyor. Bu, ülkeyi yönetecek başbakan adayıdır. Hiçtir, siliktir, eziktir... 9.9 alırsak AKP’ye 10 puan eklenir D iyelim ki AKP yüzde 35 aldı, HDP de yüzde 9.9 aldı. Bu durumda AKP yüzde 45 almış oluyor. Demokrasiye inanan biri “Şu parti baraj altında kalsın” dememelidir. Yunanistan’da Çipras 2 milyon oy ile başbakan oldu. Biz 5 milyon oy almazsak parlamentoya giremiyoruz. CHP’deki artış önemlidir, ama HDP’deki artış kadar stratejik değildir. CHP’nin bir puan artırması 1 milletvekiline denk gelirken HDP’de 5 milletvekile denk geliyor. Süreçte teşhir oldular adem bize oy yok, ne çözüm süreci, ne masası, ne müzakeresi demeye başladılar. İyi de oldu. Teşhir oldular. Biz çıkıp hükümete sen masayı tanımıyorsun diyemezdik. Teşhir oldular, daha iyi oldu. Çözüm süreci devam edecekse seçimden sonra ortaya çıkacak yeni durumda velev ki iktidardalar, Dolmabahçe, masa, protokol vardır demeleri lazım. Cumhurbaşkanının yoktur dediği her şeye vardır demeleri lazım. Kandil’in anında kongreyi toplarız mesajı çok muazzam bir şey. Türkiye için büyük bir fırsat. Türkiye savaş, şiddet tehlikesinden kurtulmuş olacak. Hepimiz rahat bir nefes alacağız ve yeni bir anayasaya doğru yol almaya başlayacağız. M Atarlar mı? Meydanda kendisini dinleyen ateşli partililer atacak; belli... Ancak onun hedefi, diğerleri... Hep CHP’ye oy vermiş Aleviler, AKP’li dindarlar, kararsızlar... Onlar, meydanda değil; çevre kahvehanelerde oturmuş meydandan yükselen sesi dinliyorlar. Muhtemelen bu coğrafyanın iki rakip kimliğini, etnik kimlikle dini kimliği zihinlerinde yarıştırıyorlar. İnsan Hakları Derneği’nin Adıyaman şubesinden bir yetkili, “Kürtler için kırılma noktası Kobani oldu” diyor: “Erdoğan, ‘Kobani düştü düşecek’ dediğinde kaybetti Kürtleri… Dindar Kürtler bile ‘Bu hükümet bizi savunmayacak’ demeye başladı.” Erdoğan, belki bunun bilinciyle eline bir Kürtçe Kuran alıp Güneydoğu meydanlarına çıkınca, Demirtaş da girdi bu topa... Dünkü mitingde, “Elhamdülillah Müslümanım” diyen birini kâfir ilan etmenin dinen cezasını sordu Diyanet’e... “Kuran, AKP’nin seçim malzemesi olsun diye indirilmedi” dedi. Kandil’in mesajı Kobani düşmedi, AKP düşecek Adıyaman’da yurttaşlara seslenen Demirtaş, HDP’ye Adana ve Mersin’deki saldırıların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmiş olsun açıklaması yapmadığını belirterek “Biz böyle Cumhurbaşkanı istemiyoruz, başkan olarak da görmek istemiyoruz ve yaptırmayacağız” dedi. Erdoğan’ın daha önce “Kobani düştü düşecek” dediğini anımsatan Demirtaş, “Kobani düşmedi, ama AKP düşecek” dedi. HDP’siz süreç yürür mü? calan ve Kandil çözüm sürecinde HDP’siz devam etmeyi kabul ederlerse biz buna itiraz etmeyiz. Ama parlamentoda muhatap biziz. Bu görüşme trafiğini doğrudan yürütmeyi taraflar kabul ediyorsa, biz buna itiraz etmeyiz. İlle de biz gidip gelelim demeyiz. Parlamentodaki yasama faaliyetinin nasıl yapılacağı şeklindeki muhatap biziz. Hükümet bütün bunları bizimle ve diğer partilerle görüşmeden yapamaz. Din tartışmasına neden girdi Ya CHP? Kılıçdaroğlu, HDP’nin barajı geçmesinden yana... Demirtaş bunu “mantıken, vicdanen, siyaseten doğru bir duruş” olarak selamlıyor. Peki seçim sonrası süreci CHP ile götürme umudu yok mu? HDP Eşbaşkanı, CHP’de hâlâ bir çözüm iradesi göremediklerinden yakınıyor. İmralı’yı devre dışı bırakarak, “Süreci sadece HDP ile sürdürürüz” ısrarını, “cesur bir çıkış değil, kısmi bir esneme” sayıyor. “Korkmasınlar; müzakere kamuoyuna açıklanabilir; asıl savaşı açıklamak zor” diyor. Niye yapmıyorlar peki? “Ya CHP tabanı hazır değil, ya CHP tavanı” diyor Demirtaş ve tahminini söylüyor: “Bence ikincisi...” CHP ile süreç yürür mü? Ö İzleme heyeti Saray’dan sızdı DP’li Sırrı Süreyya Önder, süreçteki krizin ilk adımı olan izleme heyeti üzerinde yapılan tartışmanın perde arkasını açıkladı: Hükümet bize bir isim listesiyle geldi. Üç kişiye itirazımız oldu. İmralı’da yapılan müzakereyle bu üç kişi değişti. İmralı dönüşü, gece onların ilk sundukları isim listesi olarak basına düştü. Biz hükümete, hükümet de bize “Siz sızdırdınız” demeye başladık. Listenin ilk nerede çıktığını araştırdık: A Haber’de çıkmış. Cumhurbaşkanının bir gezisi varmış, isim listesi saraydan sızmış. Sivil toplum ve sermaye çevreleri süreci desteklemeye başladı. Daha sonra çok net bir şekilde bu çevrelere hükümetten çözüm süreciyle ilgili cümle kurmayın denilmiş. H CHP’nin çıkışı cesur değil HP’nin (Sezgin Tanrıkulu’nun) son çözüm açıklaması kısmı bir esnemedir. Müzakerelere sıcık baktıklarına dair kısmi bir esnemedir. Fakat cesur bir çıkış değil. Bunlar CHP’nin korkması gereken kavramlar değil. Müzakere açıklanamayacak bir şey değil, savaş açıklanamaz. Görüştüğün kişi suça, günaha boğazına kadar batmış. Ama en nihayetinde devleti bunlar yönetiyorlar. Roboski, Gezi, rüşvet ve yolsuzlar var; her gün ortaya çıkan bir süre haksız uygulama var. Bütün bunlar nedeniyle onlarla masada oturuyor olmak, muhalif tabanda ve kendi tabanımızda bir yerden sonra eleştiri boyutunu yükseltiyor. Biz burada şöyle bir özeleştiri vermeli C yiz: Müzakere mantığını, müzakerenin ne olduğunu Türkiye’ye iyi anlatamadık. Partilere bilgi veririz M üzakere süreciyle ilgili bütün bilgileri CHP’ye vermeye teklif ettik. Hükümetle, Kandil’le yaptığımız görüşmeleri kendi parti meclisimizi bilgilendirir gibi arzu eden bütün partilere vermeye hazırız. Gayri resmi kanallardan bilgi istediler, hiçbir bilgiyi saklamadık. Hükümet istiyordu ki biz susalım. Erdoğan’ı kızdırdınız al işte süreç bitti. Biz 10 madde tartışılsın uzlaşma sağlanırsa silahsızlanma gündeme gelebilir deyince büyü bozuldu. Tayyip Bey öfkelendi, süreç bozuldu. AKP hükümette olacaksa, saraya karşı iradeli durmalılar. Süreci tıkayan AKP’nin saraya koşulsuz biatıdır. Ne kadar saraya karşı dik durabilirler? Cumhurbaşkanı Meydanları boş mu bırakayım diyor? Davutoğlu’na boş diyor. Davutoğlu da çıkıp diyemiyor: Ben meydanlardayım, meydanlardan boş değildir. Öfke süreci bozdu Bugüne kadar Kürt kimliği ile öne çıkmış HDP, Erdoğan’ın peşinden, bölgenin ikinci büyük kimliğini kürsüye çıkardı. Bunu partide epey tartışmışlar. “Biz bu alana girmeyelim” diyenler olmuş. İtiraz etmiş Demirtaş: “CHP gibi davranırsak kaybederiz. Dindarlık yarışına girmeyiz, ama bu alanı Erdoğan’a terk edemeyiz. ‘Din işleri bunlardan sorulur’ algısını bitirmek lazım. Benim dedem din âlimi; Tayyip’i cebinden çıkarır” demiş. Dünkü sohbetimizde, neden böyle davrandığını izah etti: “Elinde Kürtçe Kuran’la kürsüye çıkmak, bölge halkına hakarettir. Bu insanlar nicedir medreselerde Arapça ve Kürtçe eğitim görüyor. ‘Bölgede Müslümanlığı ilk kabul eden halkız. Okuduğumuzu anlamıyor muyuz’ diyorlar.” Din tartışmasına girmenin HDP’ye oy kaybettirdiğini ise kabul etmiyor. “Doğru bir laikliği savunuyoruz” diyor. MHP’yi yükseltiyor mu? Din meselesi böyle... BDP’ye gelen araştırmalarda iktidar partisinin oy yüzdesi yüzde 40 civarında görünüyor. Tek başına iktidar zor gibi... AK Parti yeniden iktidar olurlarsa HDP ile bir koalisyon ihtimali var mı? Buna hevesli değiller; böyle bir koalisyonun partilerine çok zarar vereceğine inanıyorlar. Ancak AKP yeniden iktidar olursa, dışarıdan destek verme fikrine uzak değiller: “Belli ilkeler konur, kamuoyuna açıklanır, o ilkeler bazında kendimizi de onları da bağlarız. Süreci sürdürürüz. Ama bunun için son dönem söylediklerinden, ‘Kürt sorunu yoktur, masa yoktur, Dolmabahçe yoktur’ laflarının hepsinden rücu etmeleri ve izleme kurulu da dahil yeniden müzakereye başlamaları lazım. Öyle olursa Kandil’in anında kongre toplama taahhüdü ortada… Ama muhatap Saray değil, hükümettir.” Bu, şimdilik HDP penceresinden görünen manzara… Yeter ki kansız, cenazesiz bitsin şu kampanya… Seçimden sonra ne olur? C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle