18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 20 Mayıs 2015 TASARIM: ZARİFE SELÇUK haber 5 ‘AKP oy kaybettikçe provokasyon artacak’ HDP’ye Mersin ve Adana’da yapılan saldırılara tepki gösteren Kılıçdaroğlu, ‘AKP oy kaybettikçe bu tür olaylar büyüyebilir’ dedi HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, arFIRAT dından da BaşKOZOK bakan Ahmet Davutoğlu’nun mitingleri için ezanın geç okunması konusunda “Siz inancı siyasete alet ederseniz, dindar insanlara en büyük haksızlığı yapmış olursunuz. Bu konuda Diyanet İşleri Başkanı’nın kamuoyuna doyurucu bir açıklama yapması lazım” dedi. HDP’nin Mersin ve Adana seçim bürolarına yapılan saldırılara tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “AKP oy kaybettikçe bu tür olaylar büyüyebilir, artabilir. Hepimizin çok dikkatli olması lazım” ifadelerini kullandı. CHP lideri, Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı: 4 Önce Erdoğan, ardından da Davutoğlu’nun mitingleri için ezan geç okundu, bu konuda ne düşünüyorsunuz? Dini siyasete alet etmek en büyük ayıptır. Mütedeyyin insanları derinden yaralar. Eğer siz; inancı, dini siyasete alet ederseniz, dindar insanlara en büyük haksızlığı yapmış olursunuz, onları yaralarsınız. Ezan hangi gerekçeyle zamanında okunmuyor. Herhalde Diyanet İşleri başkanının bir açıklaması olacaktır. 4 Erdoğan, Diyanet’in gündemden düşmeyen makam aracı konusunda ‘Mercedes’e binmek lüks değil’ dedi... Diyanet İşleri başkanının makam aracı Mercedes’in değeri 1 milyon TL’den fazla. İslamiyette israf haramdır. İkisini yan yana getirip koysunlar. 4 Seçimlerde hileleri için AKP’nin ekip kurduğu iddialarını nasıl yorumluyorsunuz? Seçimin güvenli geçmesi konusunda elimizden gelen tüm çabayı gösteriyoruz. Bizim sorumluluğumuz kadar, oy kullanan yurttaşların da sorumluluğu var. Onlar da oy kullandıkları sandıklara sahip çıksınlar, dikkat etsinler. Çünkü bu seçimler önemli; ülkemiz için, Türkiye için, çocuklarımız için uygar dünya için önemli. İktidardan bir şey beklemek doğru değil çünkü iktidar zaten elinden gelen her olumsuzluğu seçim sandığına yansıtacaktır. İnsanları korkutma Sultan! emokratik toplumlarda ülkeyi yönetenler insanlara gözdağı vermez, onları korku tüneline sokmaz... Korku ve demokrasi! Acı ama gerçek, bu iki kavram günümüz Türkiyesi’nde yan yana geliyor, 7 Haziran seçimlerine 17 gün kala yasaların ve anayasanın koruması altında olan siyasi partilerin adaylarına, araçlarına, seçim bürolarına, il ve ilçe örgütlerinin binalarına saldırılar oluyor. Saldırılar kimi zaman bomba, kimi saman taş ve sopalarla... Toplumu ayrıştıran, ötekileştirenler bu arada yalakalık değil gazetecilik yapmak isteyen medyaya saldırıyor alanlarda... Yok paralel yapı, yok CHP, HDP, MHP, PKK işbirliği, terörist yaftalaması, muhalif ve yansız basını susturma çabası... Bunlar olurken HDP’nin Adana ve Mersin’deki parti binalarının bombalanması... Cumhuriyet, yine örnek alınacak bir gazetecilik yaptı, neredeyse yangın yerine dönen il binasının bir bölümünün fotoğrafını birinci sayfadan “alın size demokrasi” dercesine okuruna gösterdi... Patlamanın olduğu saatlerde Cumhurbaşkanı RTE, Samsun’da “terör örgütü güdümünde siyasi örgüt” diyerek HDP’ye yükleniyordu... Sanki İmralı’da Abdullah Öcalan’la masaya oturan salt HDP heyetiydi. Milleti enayi sananların iktidarı tepetaklak giderken oluyordu bunlar... Halkımızda balık hafızası vardı ya, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın o masada oturduğu unutulmuştu ya! HHH Yazı masama oturduğumda aklıma geldi... 2006’da gazetemiz Cumhuriyet’in bahçesine üç kez el bombası atıldı. Birincisi 5 Mayıs’ta gece yarısı, ikincisi 10 Mayıs’ta yine gece yarısı... İki bomba da bahçeye atıldı ama patlamadı! Üçüncüsü 11 Mayıs’ta akşamüstü atıldı ve patladı... Cumhuriyet’in birinci ve ikinci katının camları patladı, araçlar hasar gördü... Dönemin Başbakanı RTE yurtdışından dönerken bir gazeteci olay hakkında bir soru sordu: “Cumhuriyet’e bomba atıldı, düşünceleriniz nedir?” RTE’nin yanıtı kısaydı: “Bizim de İstanbul il binamıza C D Kılıçdaroğlu Kastamonu’da vatandaşlara hitap etti. Alandan sık sık ‘Hırsız Tayyip’ sloganı yükseldi. ‘Köşeyi millet dönecek’ Kılıçdaroğlu AGİT’le görüştü ‘Muhtarları bile kullanıyorlar’ HP lideri Kılıçdaroğlu’nun, seçim güvenliğine ilişkin kendisiyle bir görüşme gerçekleştiren AGİT heyetinin, “Yargıya güveniniz var mı?” sorusuna, “Hayır, YSK’nin cumhurbaşkanına müdahale etmesi gerekiyor. Ancak etmiyorlar, korkuyorlar. Adalet mekanizması tamamen AKP’nin direktifi altına girdi” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, Genel merkezde Büyükelçi Geert Hinrich Ahrens başkanlığındaki AGİT heyetini konuk etti. Heyet, 7 Haziran süreciyle ilgili 2 farklı rapor hazırlayacaklarını söyledi. Kılıçdaroğlu ise, “Başta cumhurbaşkanı olmak üzere seçimlerde tarafsızlık ilkesi ihlal ediliyor, devlet kaynakları iktidarca kullanılıyor. Daha vahimi vali, emniyet müdürü, kaymakam hatta muhtara kadar her türlü makamı kullanarak oy toplamaya çalışıyorlar. TRT iktidarın borazanı şeklinde yayın politikası izliyor” dedi. l FIRAT KOZOK /ANKARA Kılıçdaroğlu, Kastamonu’da “7 Haziran’da haramilerin iktidarını alaşağı edeceğiz. Dört yıl verin yoksulluğu tarihe gömeceğim” dedi AYŞE SAYIN ‘Cevap versin’ C HP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında “Siyasetçinin değil milletin köşeyi döneceğini” söyledi. 7 Haziran’da yurttaşlardan 4 yıllık iktidar vizesi vermelerini isteyen Kılıçdaroğlu, “7 Haziran’da haramilerin iktidarını alaşağı edeceğiz” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Kastamonu mitinginde yurttaşlara seslendi. “Başbakan Kemal” sloganlarıyla karşılanan Kılıçdaroğlu’nun konuşması sırasında sık sık “Hırsız Tayyip” sloganı yükseldi. Kılıçdaroğlu, iktidar partisinin “yuhalatılmasına” da izin vermedi. Kılıçdaroğlu’nun konuşması ana başlıklarıyla şöyle: 4 YURT SORUNUNA 1 YILDA ÇÖZÜM: Gençlerimizi her zaman bu ülkenin geleceği, umudu olarak gördüm. 13 yılda sizin yurt sorununuzu çözemediler. Ben söz veriyorum, CHP iktidarında 1 yıl içinde çözeceğim.” Haziran’da CHP yüzde kaç oy alacak sorusunu tartışmanın âlemi yok. Keza HDP barajı aşsın diye kimi CHP seçmeni oyunun yönünü bu seçim için değiştirecek kaygısının, paniğinin de âlemi yok... CHP’nin kendisi 7 Haziran’ın ardından bir iktidar beklentisi içinde değil. Tamam parti sözcülerinin, hele hele kampanyanın bütün yükünü tek başına taşıyor görünen Kılıçdaroğlu’nun kalkıp “Valla biz bu seçimde iktidar değil, bir miktar oy yükselmesi bekliyoruz” diyecek halleri yok. Ancak çok büyük çalkantı dönemlerinde, siyasetteki büyük dönemeçlerde belki, ama bu seçimlerde CHP’nin yüzde 30 barikatını bir türlü aşamayan oy oranının patlama yapmasını beklemek ancak gönlünden geçeni, gerçeklerin yerine koyanların beklentisi olabilir... HDP’nin barajı aştığı, CHP’nin ve MHP’nin birkaç puan oy artırdığı ve AKP’nin tek başına hükümet kuramaz hale geldiği bir Meclis aritmetiğinde HDP’nin dışarıdan destek verdiği bir CHPMHP koalisyonu hesabı yapanlar da var. Teorik olarak bu mümkün. Tabii alıştığı iktidar nimetlerini kaçırmak istemeyen AKP’nin kaderine razı olup MHP ile bir koalisyon kurması da mümkün ve siyasal çizgilerine bakılırsa bu daha mümkün. Seçim sonrasına ilişkin falcılıktan öteye geçmeyen böylesi olasılıkları tartışmak bana pek anlamlı gelmiyor. 7 Haziran akşamı, berberin dediği gibi “Saçımız ak mı kara mı” göreceğiz. Aceleye gerek, doğmamış çocuğa don biç C 4 FABRİKALAR ÖZELLEŞTİRİLMEYECEK: Şeker fabrikaları var, kotalar getiriyorlar, çiftçi ekmesin diye. Sözüm söz, CHP iktidarında hiçbir şeker fabrikası özelleştirilmeyecek. 4 TARİHE GÖMECEĞİM: Eğer işsizliği, yoksulluğu bitireceksek alın terinin karşılığını alacaksak, adresi değiştirmek zorundayız. 21. yüzyıl Türkiyesi’ne 17 milyon yoksul yakışıyor mu? Yetki istiyorum sizden, 4 yıl 4! Dört yıl verin yoksulluğu tarihe gömeceğim. 4 TÜRKİYE’Yİ YARI AÇIK CEZAEVİNE DÖNDÜRDÜLER: 5 milyon vatandaş borç batağında, 1 milyon 200 bin vatandaş zamanında borcunu ödeyemediği için mahkemeye verildi. 550 bin vatandaş mahkum oldu, 98 bin vatandaş 3 ay hapse girip çıktı. Yaklaşık 500 bin vatandaş da hapse girmek için sıra bekliyor. Yani Türkiye’yi emekliler için de, borçlular için de yarı açık cezaevine döndürdüler. l KASTAMONU saldırı oldu!” HDP’nin Adana ve Mersin il binaları bombalandı... Bombalar kargo paketi ve çiçek saksısı içinde HDP’ye getirildi... Bomba alt odada patladı... Eğer yukarıda patlasaydı felaket olurdu... Bakın, Başbakan Yandımcısı Yalçın Akdoğan ne dedi: “Saldırıyı kınıyoruz. Bizim de araçlarımız tahrip edildi, pek çok yerde saldırı oldu...” Terör bir insanlık suçudur, nereden ve kimlere gelirse gelsin... Devlet bu saldırganları, teröristleri bulamıyorsa o ülkede demokrasiden, özgürlükten, hukuktan, yaşam hakkından söz edilebilir mi? HHH Cumhuriyet’e atılan üçücü bombanın ardından 17 Mayıs 2006’da kanlı Danıştay baskını yapıldı... Her iki olayın altından Alparslan Arslan çıktı. Eğer devlet Cumhuriyet’e atılan bombaların peşine düşseydi kanlı Danıştay baskını olmaz, insanlar ölmezdi... Dedim ya iki hafta sonra genel seçimler var! Seçimlere güle oynaya gitmek gerekirken, toplumu ötekileştirmek, insanları ve medyayı korkutmak, baskı kurmak niye? Sadece siz misiniz askeri darbelere karşı çıkan! Yaşamımız boyunca hem teröre karşı çıktık, hem de darbelere... Biz demokrasiden, özgürlüklerden, bağımsızlıktan, hukukun üstünlüğünden, adalette eşitlikten yanayız... Emeğin örgütlü gücünü savunmak, terörün nereden gelirse gelsin bir insanlık suçu olduğunu haykırmak suçsa suç işliyoruz! Paralel, haşhaşi dediklerinizle birlikte “darbeyi düşünen”, 2005 yılında emekli olan iki komutanı yanınıza alarak yüzlerce masum insanı, askeri, gazeteciyi zindanlara atmadınız mı? 7 Haziran’da yapılacak seçime güle oynaya gitmeliyiz... Kışkırtmaların tuzağına hiçbir partinin seçmeni, yöneticisi düşmemeli... Teröristler bulunmalı! Devletin birincil görevi bu! HHH Daha düne kadar İmralı’da masaya oturulup “barış” deniliyordu; şimdi ise “dağda savaş” diye çığlık atılıyor... Vallahi benim kafam karıştı 7 Haziran’a iki adım kala... Ya sizin? tığı, ekonomik büyümede harika yüzdelere ulaşılması, krizlerin teğet geçtiği bir ekonomi üstüne güzellemeler yazıldı. Ama kentlerdeki ücretli ve kırlarda geçimini tarıma, hayvancılığa bağlamış kitlelerin gitgide ve sürekli yoksullaşması üstünde durulmadı. Bir gazete yazısının sınırları içinde kalarak söyleyeceğim: Ekonominin üretim, tüketim ve bölüşüm diye anılan üç ana ayağından üretim ve tüketim üstünde bol bol duruldu da bölüşüm ısrarla ve inatla göz ardı edildi. CHP’nin 7 Haziran için önümüze koyduğu program işte göz ardı edileni yani bölüşümü gündemine alıyor. Daha adil bir bölüşümün mümkün olduğunu savunuyor ve bunu nasıl ete kemiğe büründüreceğini açıklıyor. Yani rejimi değiştirmeden, kapitalizmin sınırları içinde kalarak, ülkede üretilen değerler toplamının daha adil bir bölüşümü söz konusu. Günümüz sosyal demokrasisi de bundan farklı değil. O yüzden yazının başlığını “CHP sosyal demokrat olduğunu hatırlayınca” koydum. Seçim bildirgesi ile CHP bereketli ve önemli bir tartışmayı başlattı. Seçim sonucu ne olursa olsun, bu onun hanesine olumlu bir puan olarak eklenmelidir. Çünkü Türkiye sosyal demokrasisi de sosyalist solu da bu içerikte tartışmalardan epeydir uzak kalmıştı. Valla ben kendi payıma, sosyal demokrat filan olmadığım halde bu bereketli ve yakıcı tartışmayı başlatanlara “alkışlıyoruz” demekteyim... 19 Mayıs maratonuna Balbay da katıldı Samsun’da yapılan 19 Mayıs Yarı Maratonu nefes kesti. 21 kilometrelik maratona CHP İzmir Milletvekili ve yazarımız Mustafa Balbay da katıldı. 135’i erkek, 22’si kadın toplam 157 kişi katılırken kıyasıya geçen maratonda ferdi sıralamada erkeklerde Etiyopyalı Johannis Bekele Jida birinci, İstanbul Beştelsiz Spor Kulübü’nden Fetene Alemu Regasa ikinci olurken Etiyopyalı Argchew Assefa Tola üçüncülüğü elde etti. Balbay da 73. oldu. 7 CHP, sosyal demokrat olduğunu hatırlayınca... menin de âlemi yok... Bugünün demokratik ödevi Erdoğan önderliğindeki ve zihniyetindeki bir siyasi hareketin otoriter, hatta totaliter bir Türkiye için dörtnala kalkmasının önüne geçecek bir seçim sonucuna ulaşmak üzere çalışmak olsa ve bundan ibaret olsa gerek. HHH Ancak seçim sonuçlarından bağımsız olarak CHP’nin seçim kampanyasını üstüne oturttuğu ana eksen üstüne şimdiden konuşmakta yarar var. Tamam, 7 Haziran’ın ardından uygulamaya girecek bir programdan söz etmiyoruz. Ancak uzun, hem de çoooook uzun süredir sosyal demokrat bir parti olmayı seçtiğini ve yolda yürümesi gerektiğini unutmuşa benzeyen CHP’nin, 7 Haziran seçimleri yüzünden ya da sayesinde 1974’ten bu yana dillendirmediği, dillendiremediği bir ekonomik programı ete kemiğe büründürmesi hem CHP açısından önemli, hem Türkiye demokrasisi açısından... Üstelik CHP bu kez, 70’li yıllarda savunduğu “Köykent” gibi şiiri bol, içi boş projeler yerine günümüzün sosyal demokrasisiyle uyumlu bir programla karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Hazırlanıyor dedim, çünkü programın tümünü henüz bilmiyoruz. Kılıçdaroğlu yarın sonuncu ve kendi deyimiyle en önemli ayağını açıklayacak. O zaman program üstünde daha ayrıntılı durmak, eleştirmek, tartışmak olanağı bulacağız... Ama daha bugünden söylenmesi gerekenler var: 24 Ocak 1980’den bu yana, tam 35 yıldır Türkiye’deki iktidarlar vahşi kapitalizmin kibarca (kibarca?) söylenişinden başka bir şey olmayan “Serbest piyasa ekonomisi”ni savuna ve uygulaya geldiler. Bunun sonuçlarını hepimiz günlük yaşamda gördük, görüyoruz. Örgütsüzleştirilmiş, örgütlü olmaları devlet katında suç sayılan emekçi kitleler... Bütün sektörlerde sendikaların kazınması... Sendikasızlığın olağanlaştırılması... Bu uğursuz zihniyet 35 yıla damgasını vurdu. Orta sınıfın sayıca art Köylüler köyünde kiracı oldu CHP Bursa ikinköy muhtarları yetci sıra milletvekikisiz kılındı, merali adayı Dr. Ceylar, araziler belehun İrgil, “Köylüdiyeler tarafından ler kendi dükkansahiplenildi ve bir larında kiracı dubölümü satıldı. Dirumuna düştüler. yelim ki köy çeşİrgil, köylülerle sohbet etti. mesi kırıldı, muhBir köy çeşmesi kırılsa, inanılmaz bir bürokrasi tar belediyeye yazacak, belediye karşılarına çıkıyor” dedi. büyükşehire yazacak, büyükşeHalkın bıkkın ve yılgın olduğu hir su idaresine yazacak. Büyük nu da söyleyen İrgil, şöyle dedi: bir bürokrasi. Bu da köydeki sos“Büyükşehir yasasından dolayı yal hayatın sona ermesi demek.” C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle