Katalog

EKONOMİ 8 on günlerde üst üste hukuk ve demokrasi üzerine dile getirdiği görüşlerle dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, dün de Bankalar Birliği Genel Kurulu’nda ekonomik olarak pek de pembe bir tablo olmadığının altını çizdi. Önceki gün geleneksel Babı Ali Toplantılarında yaptığı konuşmada, ”Demokrasi hemen yanı başında sağlam bir DOLAR AVRO FAİZ BORSA ALTIN CUMHURIYET ALTIN 24 AYAR 2.5990 2.7 kuruş 2.9610 1.6 kuruş 0.61 puan 9.65 87.244 826 puan 682.86 3.64 lira 102.40 45 kuruş EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY Cuma 15 Mayıs 2015 Babacan: Önümüzü rahat göremiyoruz Önceki gün zayıf tablonun devam etmesi halinde bu ekonomik durumun mumla aranacağını söyleyen Babacan dün de küresel hareketlilik nedeniyle ‘Önümüzü göremiyoruz’ dedi. Son çare din istismarı S hukuk ile ancak ayakta durabilir. Yargı alanında ne kadar başarılı olursak demokrasimiz o kadar güçlenecek. Yargı alanında ne kadar başarılı olursak demokrasimiz, ekonomimiz o kadar başarılı olacak” diyen Babacan, ardından, “Eğer bu zayıf tablo devam ederse de hem demokraside hem de ekonomide görmüş olduğumuz bu tabloyu bile mumla arar duruma geliriz. Su ve ekmek nasıl ihtiyaç ise hukuk da aynen öyle bir ihtiyaç” sözleriyle durumun kritikliğine dikkat çekti. gördük. Konjonktür önümüzü rahat görebildiğimiz bir konjonktür değil” dedi. Babacan’ın TBB genel kurulunda dikkat çektiği noktalar ise özetle şöyle; l Bankacılık sisteminde rehavet marjımız yok. l Kamu maliyesindeki sıkı duruşun bundan sonraki en önemli sebebi kamu borç sürdürülebilirliği değil, tasarruf oranlarına destek verilmesi. l Bütçe açığının artması cari açığın artması anlamına gelir, o nedenle bütçe açığını istemek gerçekçi değil. l Kamu maliyesinin sıkı duruşu sürdürülmeli. l Makro önlemlerdeki gevşeme cari açığı etkileyecek bu da Türkiye’nin risk primini artıracaktır. l Düzenlemelerle ilgili haklı talepler var ama bunların bazılarını yapmamız son yıllardaki kazanımlarımızı kaybetmemize neden olabilir. Rehavet marjı yok Bütçe açık vermesin Babacan, Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) 58. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, son 1.5 yıllık dönemde dünya ekonomisi açısından hareketliliğin çok yüksek olduğuna işaret ederek, “Emtia fiyatlarında ve kurlarda çok şiddetli hareketlilik ürkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, TBB’nin 58. Genel Kurulu’nda sektöre ilişkin özetle şu açıklama ve istekleri dile getirdi: l Mevcut düzenlemeler çerçevesinde sektör 700 milyar TL daha kredi verebilecek durumda ama özkaynağı büyütme konusunda ciddi sıkıntılar var . l Düzenlemelerin sektöre beş yıldaki etkisi 25 milyar TL oldu. l Bu yıl enflasyonun daha düşük olacağını, cari açığın gerileyeceğini ancak büyüme hızının potanHüseyin Aydın Kaliteli sermaye aranıyor T Ali Babacan siyelin altında olacağını bekliyoruz. l Türkiye büyüyor ancak küresel sorunlardan olumsuz etkileniyor . l Önümüzdeki dönemde de proje finansmanına talep artacak. l Kredi büyümesi için sermaye şart. Yeni finansal mimaride yüksek ve kaliteli sermaye aranıyor. l Büyük ölçekli kamu ihalelerinin finansmanındaki sendikasyonlarda Hazine’nin borç anlaşmaları teminat kabul edilmeli. l Genel karşılık uygulaması hafifletilmeli. l TL ve yabancı para zorunlu karşılıklara piyasa faizi kadar faiz ödenmeli, şube harçları sadece yeni açılacak şubelerden alınmalı. l İhtiyaç kredilerinde taksit sayısı 36 aydan uzun olmalı. l Ekonomi Servisi Tekfen’den 1424 dairelik proje ekfen Emlak Geliştirme’nin EsenyurtBeylikdüzüAvcılar bölgelerinin kesişiminde yer alan 500 milyon TL’lik HEP İstanbul “Hayatımın Evi Projesi”nin temeli atıldı. Geçen yıl ekim ayı itibariyle satışlarına başlanan 11 blokta 1424 daireden oluşan projenin yüzde 45’inin satışı tamamlandı. Temel atma töreninde konuşan Tekfen Grup Şirketler Başkanı Osman Birgili, “HEP İstanbul’un hızla gelişen ve geliştikçe değeri artan Esenyurt ilçesine de önemli bir ivme kazandıracağına inanıyoruz. HEP İstanbul’un yapım aşamasında sağlayacağı istihdam, tamamlandığında ise 5 bine yakın insana ev sahipliği yapacak olması bizim için ayrı bir sevinç kaynağı” diye konuştu. Birgili, Esenyurt ilçesinde, Milli Eğitim Bakanlığı’na teslim etmek üzere bir ilköğretim okulu inşa edeceklerini de söyledi. T Projenin, bölgenin en iyi lokasyonunda yer aldığını vurgulayan Ömer Egesel, “Proje metrobüse ve 2017 yılında hayata geçmesi planlanan BakırköyBeylikdüzü metro güzergâhına yürüme mesafesinde yer alırken, inşa edilen 3’üncü havalimanı ve 3’üncü köprü güzergahlarına da TEM bağlantı yolu sayesinde kolaylıkla ulaşılabiliyor.” HEP İstanbul’da 1 artı 1 daireler 247 bin TL ile 311 bin TL arasında, 2 artı 1 daireler 348 bin TL ila 477 bin TL, 3 artı 1 daireler ise 442 bin TL ila 562 bin TL aralığındaki satışa sunuldu. 31 Mayıs’a kadar sürecek yeni bir kampanyayla da 2 artı 1 ve 3 artı 1 dairelere 15 bin TL peşinat ile sahip olunabiliyor. HEP İstanbul Projesi’nde peşin ödemeye yüzde 6 indirim uygulanırken, yedi ayrı bankadan kredi kullanma imkanı ve alternatifli ödeme modelleri sunuluyor. H350 hafif ticari araç üretim başlangıç töreninde hem Karsan Yönetim Kurulu Başkanı Kıraç (solda) hem de Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık yerli otomobile önemine değindiler. Karsan töreninde yerli arabaya destek K “Kendi markamız olmadan bu işi yapabilmek ve götürebilmek çok zor. 2023 yılında Türkiye’nin ihracat hedefi 500 milyar dolardır. Bunun içinde otomotivin yeri 75 milyar dolardır. 75 milyar dolara ulaşabilmemiz için inanın ve inanın kendi markamıza ihtiyaç var” dedi. Bu yolda ArGe kuruluşlarının oluşturulmasının hayati derecede önemi bulunduğunu vurgulayan Kıraç, “Kore markası dünyanın 5’inci büyüğüyle bir araya geldik. Başlangıç tarihlerimiz aşağı yukarı aynıdır, onlar da aşağı yukarı 50 sene evvel baş in istismarı ile ekonomi arasında belki ilk bakışta ilişki kurulamayabilir. Türkiye’nin geri kalmışlığının nedenleri araştırıldığında din istismarının engelleyici etkisi görülür. Türkiye’de her ileri atılım, gelişme din istismarı ile önlenmeye çalışılmıştır. Din istismarı yalnız günümüzün politik, ekonomik sorunu değil, Türkiye’nin Osmanlı döneminden arta kalan tarihsel sorunudur. Din istismarından kişisel, ekonomik, politik çıkar bekleyenler, çeşitli isimler altında örgütlenerek baskı aracı olarak din istismarından yararlanmışlardır, halen de yararlanmaktadırlar. Dikkat edilirse Cumhuriyet karşıtlarının en önemli, etkili aracı din istismarıdır. Çok partili döneme tanıklık yapıldığında sağcı partilerin çeşitli yollarla din istismarı yolu ile oy devşirdikleri, din istismarı ile iktidarda kalmaya, iktidarlarını sürdürmeye yeltendikleri görülür. Halka, ülkeye, topluma katkı yapamayan, yarar sağlayamayanların son çare olarak din istismarına sarılmalarını da doğal karşılamak gerekir. Din istismarı bir yerde çaresizliğin, aczin de itirafıdır. Halkın eğitim düzeyi, yeğniliği, cennet beklentisi, bir yerde de günahtan sakınma kaygısı din istismarına elverişli ortam yaratıyor. Din istismarı, korku da salıyor; din istismarına başvuranların daha nelere yeltenebilecekleri göz korkutuyor, tehdit oluşturuyor. Merhum Azeri Müslüman şair Mirza Alekber Sabir din istismarının yarattığı korkuyu şöyle ifade ediyor. “Harda kükremiş bir aslan görirem korkmirem / Harda vahşi bir ejderha görirem korkmirem / Harda köpürmüş bir umman görirem korkmirem / Harda bir dinci Müslüman görirem korkirem / Softa, dalkavuk fikirlerinden, riyakâr zikirlerinden korkirem bala korkirem.” Din istismarının arkasında emperyal güçlerin desteği vardır. Din istismarını Türkiye’yi denetim altında tutmak, gelişmesini önlemek için bir araç olduğunu görerek din istismarına yatkın siyasal oluşumları, tarikatları, cemaatleri, sivil toplum örgütlerini ya doğrudan ya da Ortadoğu’daki maşaları aracılığı ile dolaylı olarak desteklemektedirler. Din istismarı yapanların daha neler yapabileceklerini öngörsek bile çekinmemek, pısmamak, ürkmemek, susmamak gerekir. Türkiye için, insan hakları için, gerçek Müslümanlık için, din istismarı mağdurlarının geleceği için din istismarcılarıyla savaşım verilmelidir. Din istismarının söyleminin bir simgesi de türbandır. Ne yazık ki bu söylemin iğvasına, ayartısına kapılmış kadın sayımız artıyor; başörtüsü yerine garip serpuşlu, kapalı yerlerde ağır bir koku salan, amorf siluetler ortalıkta dolaşıyor. Başörtüsü değil, kapanmaya zorlanan ya da kapanmış görünerek beklentileri olanların haklarını, özgürlüklerini, geleceklerini savunmak için de din istismarına karşı çıkmak gerekir. Din istismarı İslamda ekberi cerayim, cürümlerin en büyüğü sayılmalıdır. D SOCAR’dan United Petkim’e Biscuits’ta dev yatırım yeni atama zerbaycan devlet petrol şirketi SOCAR önümüzdeki 8 yıl içinde Petkim’e 10 milyar dolarlık yatırım yapacağını açıkladı. Açıklama Azeri petrol şirketi SOCAR’ın başkanı Rovnag Abdulayev’den geldi. Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen B20 toplantısında konuşan Abdulayev, bundan önce 20082014 yılları arasında Petkim’e 2. 2 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını söyledi. SOCAR Başkanı B20 toplantısı çerçevesinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ile strateji işbirliği üzerine bir protokol anlaşması da imzaladı. A 014 yılı Kasım ayında United Biscuits’i satın alarak dünyanın en büyük 3. bisküvi şirketi haline gelen Yıldız Holding, şirkete entegresyonu kapsamında başlattığı yeni yapılanma sürecinde, United Biscuits Yönetim Kurulu’na iki yeni üye atadı. Dünya çapında lider şirketlere performans danışmanlığı sunan bir “koç” olarak tanıtılan Helen Pitcher, Yönetim Kurulu’na Ana Direktör ünvanı ile katıldı. Pitcher, KidsOut Hayır Kurumu’nun da Başkanı. Yönetim Kurulu’na atanan diğer üye Marco Jesi ise, kariyeri boyunca hızlı tüketim alanında birçok şirkette üst düzey görevlerde bulundu. 2 arsan Otomotiv Sanayii ve Ticaret AŞ’nin, iş ortağı Hyundai Motor Company (HMC) ile Hyundai marka H350 serisi ticari araçların üretim için başlangıç töreninde yerli otomobil üretiminin önemine vurgu yapıldı. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın katılımıyla Hasanağa Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikada düzenlen törende konuşan Karsan Yönetim Kurulu Başkanı İnan Kıraç, Türkiye’nin otomotiv sektöründe kendi markalarını yaratmak zorunda olduğunu söyledi. Kıraç, firmanın 2007 yılında kendi markasını üretme kararı verdiğini hatırlatarak, Yaşları aynı ladılar, biz de 50 senedir otomotiv sanayinin içindeyiz. Hyundai’nin Karsan’ı seçmesi ve bunda ısrarcı olması bizi mutlu etti. Çok kaliteli bir ürün olacak. Bunun yüzde 80’ini dışarıya pazarlayacağız. Bu aşağı yukarı 5 milyar dolarlık bir rakam getirecektir Türkiye”ye” diye konuştu. Bakan Işık da konuşmasında yerli otomobil üretiminin gerekliliğine vurgu yaparak, “Artık yollara yerli bir otomobil markasıyla çıkmanın zamanı geldi” dedi. Işık, Karsan’ın bugüne kadar otomotiv sektöründeki birikimini yerli marka oluşturmakta değerlendireceklerini de dile getirdi. Dolar 2,60’ın altına geriledi Dolar/TL, küresel piyasalarda artan risk iştahı ve TL varlıklara yabancı ilgisi nedeniyle düne göre yüzde 1.20 değer kaybetti. Dolar/TL, son bir haftadır etkili olan düşüş eğilimini dün de sürdürerek 2.60’ın altına geriledi ve son bir ayın en düşük seviyesi olan 2.5917’yi gördü. Küresel piyasalarda risk iştahının arttığı ve gelişmekte olan ülke para birimlerinin dolar karşısında değer kazandığı görülürken, bu para birimleri arasında en iyi performansı TL’nin göstermesi dikkati çekiyor. Dolar/TL’nin hafta başından beri değer kaybı yüzde 3.62’ye ulaşırken, Avro/TL de bankalararası piyasada en düşük 2.9613’ü gördü. Analistler, ABD’den gelen zayıf veriler ve küresel piyasalardaki genel düzeltme hareketinin etkisiyle gelişmekte olan ülke para birimlerinin dolara karşı değer kazandıklarını kaydetti. Honda da araçlarını çağırıyor oyota ve Nissan’ın ardından dün de yine bir Japon otomobil devi olan Honda, Takata şirketi tarafından üretilen hava yastıklarıyla ilgili sorunlar nedeniy ehaciz uygulaması 21 Mayıs’ta başlıyor Kamu ve icrai haciz taleplerinin elektronik ortam üzerinden gönderilmesiyle işlemlerin daha hızlı, etkin ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlayacak ehaciz uygulamasına 21 Mayıs’ta geçiliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan yapılan açıklamasına göre, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün kuruluş yıldönümü olan 21 Mayıs’tan itibaren icrai haciz, kamu haczi, ihtiyati haciz şerhlerinin salt elektronik ortamda tutulacak. T le dünya genelinde 4.89 milyon aracını geri çağırdığını açıkladı. Honda’nın araç geri çağırmalarından ABD’deki araçları etkilemeyeceği, çağırılan araçların Japonya ve diğer ülkeleri kapsadığı duyuruldu. Honda sözcüsü Yuka Abe, ABD’de satılan araçlarda söz konusu hava yastıklarının bu lunmadığını söyledi. Toyota ve Nissan önceki gün yine Takata şirketinin ürettiği hava yastıklarıyla ilgili sorunlar yüzünden 6.5 milyon aracı geri çağırdıklarını bildirmişlerdi. Son kararlarla birlikte, 2008’den bu yana en az 10 otomobil üreticisi 35 milyondan fazla aracını geri çağırmış oldu. C M Y B