18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 15 Mayıs 2015 EDİTÖR: CANERÖZTÜRK TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ haber 5 ‘Yeniden başlayacağız onurlu sayfa açacağız’ ÖMER ŞAN Artvin’de konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, AKP’nin 13 yılda 17 milyon yoksul yarattığını, yandaşlarınsa aynı dönemde köşeyi döndüğünü söyledi HP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, AKP’nin 13 yılda 6 milyon işsiz, 17 milyon yoksul yarattığını ancak yönetenlerin çoluk çocuk köşeyi döndüklerini söyledi. Partisinin Artvin Cumhuriyet Caddesi’nde düzenlenen mitinginde konuşan Kılıçdaroğlu, ülkenin her tarafına giderek vatandaşı kucaklamak istediğini belirtti. Alanda bulunanlardan birinin “Yandık” diye bağırması üzerine Kılıçdaroğlu, “Ben de biliyorum yandığınızı. Sizden bir söz istiyorum: Sandığa giderken CHP’ye oy vermemiş bir vatandaşımızı beraber götürelim. Ona deyin; ‘Gel kardeşim beraber sandığa gidelim ki ülkenin yeni bir yönetime, ahlaklı bir yönetime ihtiyacı var. Oyumuzu bu kez altı oka ‘evet’ mührünü vuralım” dedi. AKP’nin 13 yılda 6 milyon 2 bin işsiz, 17 milyon yoksul yarattığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Sormayacak mısınız arkadaş; ‘13 yıldır yönetiyorsun, sen köşeyi döndün, yandaşların köşeyi döndü, çoluk çocuk köşeyi döndünüz. Vatandaşımıza söyleyin, yeniden başlayacağız, yeni bir sayfa, güzel bir sayfa açacağız, onurlu bir sayfa açacağız; geleceğimiz, ülkemiz, çocuklarımız, torunlarımız için güzel bir sayfa açacağız. Sormayacak mısınız, 13 yıldır iktidarsın kardeşim ‘sağlıkta devrim yaptım’ diyorsun 1200 kişi Artvin’in dışına tedaviye gönderiliyor. Artvin il değil mi, buradakiler insan değil mi, neden doktor gelmiyor” diye konuştu. Deniz Feneri davası sanıklarının beraat etmesine sert tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Bu ayıbı taşıyamıyoruz, yakışmıyor Türkiye’ye, yakışmıyor siyasetimize, yakışmıyor inancımıza. Adalet son sığınağımız, son kalemiz, son başvuracağımız yerdir. Adaleti sağlamazsanız nereye gideceğiz, yeraltında mafyaya mı” dedi. ARTVİN Diktatör öldü, yaşasın yeni diktatör! Eylül üzerine yazılacak o kadar çok şey var ki, geçen günlerde, hayata veda eden lideri teferruat kalır. Vakıa, Evren aslında çoktan ölmüştü, sadece fiziken yaşıyordu, ama eseri hâlâ yaşıyor, yaşatılıyor. Dahası, otoriter rejimleri despotların şahsına indirgemek, bu yapıları adamakıllı sorgulamanın önünde en büyük engeldir. Bu, despotlardan şahsen de hesap vermelerini küçümsemek, yargılanmalarının sembolik önemini hafife almak anlamına gelmemeli. Ama asıl yapmamız gereken, o despotların neyin eseri olduğunu ve onların eserini sorgulamak. Yok, sadece otoriter rejimlere yol veren sosyoekonomik etkenlerden bahsetmiyorum, despotların arkasına gizlenen zihniyet yapıları, sadece o da değil, despotların ardına saklanan çıkarlar, çıkarcılar, hesaplar, hesapçılar ve buna benzer pek çok şeyden bahsediyorum. Her vesile ile ve dolayısı ile bu ülkede bugünlerde yaşananlar vesilesi ile hep yazıyorum; otoriter rejimler ‘kolektif suç’tur. “Benimle aynı düşünmeyenin bu ülkede yaşamaya hakkı yok” diyen herkes (hangi görüşe mensup olursa olsun) bu suçun ortağıdır. “Özgürlüklerin sınırı, benim dünya görüşümle sınırlıdır” diye düşünme eğiliminde olan herkes bu suçun ortağıdır. “Bazıları, bu ülkenin gerçek evladı, diğerleri haindir veya hain olma potansiyeline sahiptir” fikrine yatabilen herkes bu suçun ortağıdır. “Bireyin özgürlüğü, insan hakları, temel hak ve özgürlükler, ‘milli menfaatlar’, ‘tarihi misyonlar’, ‘yüce davalar’ için kısıtlanabilir” diyen herkes bu suçun ortağıdır. Diğer taraftan, “ucu bana dokunmadığı sürece haksızlıktan bana ne” C 12 diyebilen herkes bu suçun ortağıdır. “Despot veya despotluk ama, benim inandığım davayı savunuyor, benim mensup olduğum millete, dine, mezhebe mensup, aman gücünü zayıflatmayayım” diyen herkes bu suçun ortağıdır. “Despot ama, zamanında iyi para kazanıyoruz” diyen herkes bu suçun ortağıdır. “Güçlünün yanında, yakınında durmak mevki, makam sahibi yapıyor, gerisi boş, ben gemimi yürüteyim” diyen herkes bu suçun ortağıdır. “Sırtımı güçlüye dayayıp, rakiplerime, düşmanlarıma, sevmediklerime karşı elim güçlensin” diyen herkes bu suçun ortağıdır. Bu dün de böyleydi, bugün de böyle! Bin bir kılıkta sürer CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na partililer sevgi gösterisinde bulundu. Sürpriz projeye reklamlı tanıtım CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 7 Haziran’a doğru CHP’nin son düzlükte açıklamaya hazırlandığı projeyle ilgili ipucu vermezken çalışmaların sürdüğünü ifade etti. Kılıçdaroğlu, buna karşın konut, yurt ve burs gibi geniş kesimleri ilgilendiren projelerini daha fazla anlatacaklarını da söyledi. Kılıçdaroğlu, önceki gün Mersin’in ilçeleri ve Karaman’da düzenlenen mitingin ardından uçakta gazetecilerin 7 Haziran sürecinde öne çıkarılacak kampanyalarla ilgili sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, bu çerçevede 277 TL taksitle ev projeleri kapsamında 4 yıl içinde binlerce aileyi ev sahibi yapacaklarını belirtti. Hükümetin 13 yılda çözemediği bir diğer sorunun yurt sorunu olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, 1 yıl içinde Türkiye’deki yurt sorununu çözeceklerini vurguladı. Kılıçdaroğlu’nun en son açıklayacaklarını bildirdiği “sürpriz” projeyle ilgili ise CHP genel merkezinde hummalı çalışma yapılıyor. Kılıçdaroğlu’nun kamuoyuna sızmaması son derece dar bir kurmay ekibi ile son biçimini verdiği projenin seçime 1 hafta10 gün kala açıklanması planlanıyor. CHP yöneticilerinin, “Türkiye’nin geleceğini kurtaracak proje” diye tanımladığı bu proje, yeni “reklam kampanyası” ile eşzamanlı olarak devreye sokulacak. l FIRAT KOZOK / AYŞE SAYIN Kolektif suç Mafyaya mı gidelim 12 Eylül rejimini başımıza bela eden de bu günahların bileşkesiydi, devamını sağlayan da bu idi, şimdi yeni bir despotik rejime koşar adım gidiş de bu çerçevede şekilleniyor. 12 Eylül rejimini Evren ile başlatıp bitirirsek, 12 Eylül rejiminin ruhu, kurumları, zihniyeti farklı kalıplarda devam, hep devam edecek, hem de bin bir kılıkta ve hatta bazen liberal kılıkta. Tam da bu nedenle, 12 Eylül rejiminin siyasi yasaklarını savunmak için seçim kampanyası yürüten Turgut Özal ‘demokrasi kahramanı’ olarak yâd edilebiliyor. Dünü unutmayalım, affetmeyelim, ama esas olan, geçmişi bugün karşımıza dikilen ile hesaplaşmak, mücadele etmek, geleceği kurtarmak adına hakkıyla sorgulamak. Hayati bir seçim arifesinde, en çok konuşmamız gereken bu ve bugünün demokrasi mücadelesini vermek. Zaten eksik güdük olan, o haliyle bile gittikçe daha fazla yara alan demokratikhukuk düzeni toptan rafa kalkmış vaziyette, iktidar partisinin seçimde önerdiği, tam despotik bir rejimin hukuki hale gelmesi, ‘Yeni Türkiye’ dedikleri bu! En etkileyici proje taşeronluğun bitirilmesi eçim kampanyasını “yoksullukla mücadele” eksenine oturtan CHP; önemli ve iddialı “sürpriz” projesini “son hafta”ya bırakırken, daha önce açıklanan projelerle ilgiAYŞE li de “seçmen nabzı”nı ölçüyor. SAYIN CHP’ye sunulan ve siyasi partilerin seçim program/projelerinin “beğeni”, CHP’nin yoksullukla mücadele projelerinin “etkileyiciliği/inandırıcılığı”nın ölçüldüğü kamuoyu yoklamasına göre partinin en “etkileyici” projesi, “taşeron işçiliğe son verilmesi” ve “emekliye dini bayramlarda iki ikramiye verilmesi” oldu. 67 Mayıs tarihlerinde yapılan ve siyasi partilerin “seçim vaatleri”nin sorgulandığı kamuoyu yoklamasında, Türkiye’nin “en önemli” sorunları siyasi partilerin “seçim vaadleri” de irdelendi. Araştırmaya göre, seçmenlerin siyasi tercihi ile partilerinin vaadlerini beğenme oranıyla orantılı. Araştırmada oy oranı yüzde 39.2 görünen AKP’nin seçime dönük program ve projelerini beğenenler yüzde 36.2 olurken, yüzde 37.8’i “beğenmediğini” ifade etti. “Ne beğeniyorum, ne beğenmiyorum” diyenlerin oranı ise 18.8. Oy oranı yüzde 28.1 olarak görünen CHP’nin seçim programı/projelerini beğenmeyenlerin oranı yüzde 50 olurken, yüzde 20.4’ü ise “beğendiğini” ifade etti. Ancak, “ne beğeniyorum, ne beğenmiyorum” diyerek net fikir belirtmeyenlerin oranı yüzde 21.9. Bu da CHP projeleri konusunda seçmenin “ölçme/tartma” aşamasında oldu CHP’nin dar gelirli yurtaşlara yönelik projeleri seçmene dokundu. Yüzde 55 taşeron, yüzde 50 emekliler projesini ‘etkileyici’ buldu S ğunu ortaya koyuyor. Oy oranı yüzde 19.3 görünen MHP’nin vaatlerini beğenmeyenler yüzde 44.8 olurken, beğenenler yüzde 18.9. CHP gibi MHP’yle ilgili “ne beğeniyorum, ne beğenmiyorum” diyenlerin oranı yüksek ve yüzde 24.6. Oy oranı yüzde 12.4 görünen HDP’nin programını beğenenlerin oranı ise neredeyse oy oranıyla eşit ve yüzde 12. Etkileyicilik/inandırıcılık denklemi: Araştırmada, seçmene CHP’nin “yoksullukla mücadele” çerçevesinde açıkladığı projelerin “etkileyicilik/inandırıcılık” oranı da soruldu. CHP’nin kamuoyuna açıkladığı “yoksullukla mücadele” projelerinde ilk 5 sırayı ise emekliye 2 maaş ikramiye, kamuda taşeron işçilerin kadroya alınması, yoksul ailelere 720 lira aylık, asgari ücretin 1500 liraya çıkarılması ve çiftçiye ucuz mazot oluşturdu. Ancak bu projeler içinde “en etkileyici” olanı ise yüzde 55.4’le “taşeron işçiliğe son verilmesi” oldu. Ayrıca katılımcıların 28. 4’ü bu projenin yaşama geçeceğine inandığını belirti. Katılımcıların en çok etkilendiğini ifade ettiği ikinci proje ise 50.3’le “emekliye dini bayramlarda ikramiye” oldu. Çiftçiye ucuz mazot yüzde 48.9 oranında etkileyici bulunurken, bunu sırasıyla yüzde 46.6’yla asgari ücretin 1500 liraya çıkarılması, yüzde 46’yla da yoksul aileye 720 lira hane geliri sağlanması izledi. Yüzde 30’un koşulu: Araştırmanın sonuç bölümünde ise CHP’nin oylarını yüzde 30’un üstüne taşımasının programındaki somut 5 projeyi gündemden düşürmeden gerçekleştirileceğine olan inancın artırılması ile mümkün olacağı vurgulandı.l ANKARA Vaatlerin ilk 5’i Beğeniler düştü C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle