Katalog

Cuma 15 Mayıs 2015 haber EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 14 Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), gazeteciyazar Musa Anter’in 1992’de öldürülmesi olayının “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından organize edildiğini gösteren görüşme tutanağını mahkemeye gönderdi. Ocak 1995 tarihli görüşme tutanağında, Mahmut Yıldırım; Musa Anter’i, onunla çok iyi görüşen bir PKK üyesini telefonla görüştürerek Diyarbakır’a getirttiğini MİT’e anlatıyor. Anter, bu telefon üzerine geldiği Diyarbakır’da öldürüldü. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, dünkü duruşma sonucunda Yıldırım hakkında kırmızı bülten çıkarılmasına karar verdi. Mahkeme, MİT’in Yeşil’e ilişkin 1998 tarihli Teftiş Kurulu Başkanlığı raporunu ve eklerini, “devlet sırrı” olduğu gerekçesiyle göndermediğini bildirdi. Bu duruma itiraz eden avukat Selim Okçuoğlu, raporun Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dosyasında olduğunu, ancak eklerinin MİT tarafından gönderilmesi gerektiğini bildirdi. Öte yandan MİT’in, Musa Anter cinayetine ilişkin gönderdiği yanıta Cumhuriyet ulaştı. MİT’in mahkemeye gönderdiği yazıda Yıldırım ile Ocak 1995’te Teşkilat tarafından görüşme yapıldığı belirtilerek, adı geçenin görüşmede şunları anlattığı kaydedildi: “Musa Anter’le çok iyi görüşen bir PKK/MK üyesini M.Anter ile telefonda görüştürerek, anılanı Diyarbakır’a getirttiğini, söz konusu şahsa M.Anter’in kaldığı Büyük Hotel’i tekrar aratarak, ben gelmiyorum sana bir adam gönderiyorum, alsın seni yanıma getirsin dedirttiğini, M.Anter’in oğlunun olaydan, onunla görüşmeye gittiğinden haberi olduğu halde hiçbir zaman ağzını açamayacağını...” lALİCAN ULUDAĞ / ANKARA Mahmut Yıldırım Yeşil için kırmızı bülten Babacan Gül’ün desteğiyle AKP’ye lider olur mu? ürkiye’de sokaktaki vatandaşa; “AKP hükümetlerinde en güvenilir, işini ciddiyetle yapan bakan kim” diye sorsanız eminim pek çok kişiden “Ali Babacan” yanıtını alırsınız. Onun doldurduğu koltukta yani “ekonomi bakanlığında” sadece “içerideki” güven yetmez, dünyadaki finans aktörlerinin de güvenini kazanmanız gerekir. Babacan onu da kazanmıştır. 17 Aralık yolsuzluk operasyonu sonrası süreçte gerek konuşmalarında gerekse kendisine bağlı kurumlardaki idaresinde ilk günlerde net bir duruş sergileyemese bile son günlerde özellikle hukuk ile ilgili çıkışları dikkat çekmekte. Gelin son iki günkü konuşmalarına bakalım: “Yargı alanında ne kadar başarılı olursak demokrasimiz, ekonomimiz o kadar başarılı olacak. Eğer bu zayıf T tablo devam ederse de, hem demokraside hem de ekonomide görmüş olduğumuz bu tabloyu bile mumla arar duruma geliriz. Su ve ekmek nasıl ihtiyaç ise hukuk da aynen öyle bir ihtiyaç.’’ 12 yıldır kesintisiz bakanlık yapmış, kısa süren Dışişleri Bakanlığı hariç hep ekonomi ile haşır neşir olmuş Babacan’ın “demokrasi ve ekonomideki bugünkü tabloyu arama” çıkışı sadece “seçimlere yönelik bir söylem” olarak okunmamalı. Daha doğrusu bu söylemin sadece muhalefeti hedef aldığı düşünülmemeli. AKP içindeki kaynaklar Babacan’ın “hukuk zafiyeti” eleştirisinin kendi partisine gönderme olduğunu söylüyorlar. Üstelik bu eleştirinin; “üç dönem kuralına takılıyorum, konuşurum” ruh haliyle değil, “7 Haziran seçimleri sonrası AKP’de ortaya çıkacak yeni tabloda ben de varım” duygusuyla yapıldığını söylüyorlar. 7 Haziran sonrası AKP’de Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun partinin başında kalamayacağına dair söylentiler doruğa ulaştı. İktidara yakın gazetelerden Milliyet’in Ankara Temsilcisi Serpil Çevikcan birkaç gün önce “rutin Yalçın Akdoğan görüşmelerinden birinde” bu duyumu şöyle sormuştu: “Seçim sonrasında Başbakan adayı olarak ismi geçenlerin başında geliyorsunuz?” Akdoğan da şu yanıtı vermişti: “Bu ayıp bir şey ya. Böyle bir şeyi düşünmek de konuşmak da ayıptır. Siyasette sadakat çok önemlidir. Bu bize yakışmaz. Ben Tayyip Erdoğan ile çalışırken tam anlamıyla sadakat içerisinde olmaya çalıştım. Ahmet Bey ile çalışıyorum, aynı sadakati gösteririm. Aklımdan bunun geçmesini bile ben sadakatsizlik olarak görürüm.” Akdoğan her ne kadar böyle söylese de seçim sonrası için hazırlıklarını yapan isimlerden biri. Malum en büyük destekçisi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan. Cumhurbaşkanı’nın partiyi emanet ettiği isim Davutoğlu’ndan memnun olmadığı da sır değil zaten. Anketlere bakıp partinin oy kaybettiği yerlerde açıkça propaganda yapıyor. Dönelim yeniden Babacan’a. Onun ismi de partinin bir numarası olarak anılıyor. Her ne kadar kendisi “İşlerimin başına dönmek istiyorum” dese de kıramayacağı bir isim var: Abdullah Gül. Seçim sonrası Gül’ün de partide daha aktif olmak istediği ve siyasete kazandırdığı Babacan’ın partininhükümetin daha kritik bir yerinde görev almasını istediği konuşuluyor. 7 Haziran sonrası AKP’de ortaya çıkacak yeni durumda kendisi dışında oluşacak yapıya Davutoğlu ne der diye soranlara “yes”(evet) der diye bitireyim. Biliyorsunuz Akdoğan, Davutoğlu’na “Mr. Yes” diyor. Ve onu şöyle tarif ediyor: “Bazı tipler vardır ya Mr. No derler, her şeye ‘hayır’ diyen. O her şeye ‘evet’ diyor. Mr. Yes. O yüzden de kendini biraz fazla paralayan birisi. Çok tevazu sahibi.” ‘DAİŞ durdurulamıyor’ Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, ‘Bugüne kadar olan stratejiler DAİŞ’i durdurmaya yetmedi’ dedi ATO dışişleri bakanlarının güvenlik tehditlerini yeniden masaya yatırdığı toplantıdan IŞİD ve bölgedeki diğer terör örgütlerine karşı DUYGU ortak strateji çıkmadı. DıGÜVENÇ şişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da bunu “DAİŞ’le mücadele konusunda sonuç alıcı bir stratejimizin olmadığını söylemek durumundayım” diyerek itiraf etti. NATO, Doğu’dan gelen ve Rusya’dan kaynaklanan tehdide karşı harekete geçme kararı alırken güneyden başta IŞİD olmak üzere kaynaklanan tehdide karşı strateji belirlemedi. Rusya’dan kaynaklanan tehdidin öncelikli ele alındığı NATO dışişleri bakanları toplantısına Litvanya, Letonya ve Estonya’nın Rusya’nın yayılmacı politikalarına karşı daimi NATO gücü oluşturulmasını isteyen mektubu damga vurdu, Polonya da bu gruba eklendi. NATO’nun Doğu’dan gelecek tehdide karşı kararlılığını Genel Sekreter Jens Stoltenberg, “Amacımız bütün müttefikleri korumak. Verdiğimiz mukabele gücünün büyüklüğünü iki katına çıkartacağız. Mevcudiyetimizi donanma ve tatbikat ile artıracağız” dedi ve Polonya ve Bulgaristan gibi ülkelerde de acil müdahale gücü oluşturulacağını belirtti. Stoltenberg, NATO üyelerinin koalisyona destek verdiğini anımsatıp “Tampon bölge ya da uçuşa yasak bölge NATO’nun karar verebileceği bir konu değil” dedi. NATO kaynakları bunun koalisyonun işi olduğunu söylerken Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, tüm meslektaşlarının konuyu gündeme getirdiğini belirtip ekledi: “Bugün DAİŞ’le mücadelede kapsamlı bir mücadele olmadığı aşikârdır. Maalesef bugüne kadar ortaya konan stratejiler başta hava saldırısı olmak üzere DAİŞ’i durdurmaya bile yetmemiştir; ama bu koalisyon dururken DAİŞ’le N Devletin Kürtçe isim çelişkisi Diyarbakır Kayapınar İlçe Nüfus Müdürlüğü, çocuğunu “Muhammed Bawer” ismiyle kaydetmek isteyen Mehmet Hanifi Efe’ye “W” harfinin Türkçe alfabede yer almaması nedeniyle kabul etmedi. Nüfus müdürlüğü aileye bu konudaki tebligatı ise yine Türkçe alfabede bulunmayan “X” harfi içeren, “Ehmede Xani Caddesi”ndeki adrese yaptı. İptal davası açacağını söyleyen avukat Mahsuni Karaman, “Kuran mealinde, TRT Kürdi’de, okullarda olmak üzere her yerde serbest ancak halen X, W, Q’yu isimlerde kullanmak yasaktır” dedi. l DİYARBAKIR/ DHA Hedef Rusya Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias ile kol kola şarkı söyledi. Fotoğraf: AA Yolcu, metrobüs şoförünü bıçaklandı Zincirlikuyu Avcılar hattında çalışan metrobüs Şirinevler durağına yanaştığı sırada yolculardan N.H (46) ile şoför E.Ö arasında tartışma çıktı. N.H, önünde durduğu ön kapıyı sürekli açıp kapadığı gerekçesiyle tartıştığı şoförü bıçakla karın boşluğundan yaraladı. N.H. olaydan sonra kaçarken yaralı şoför E.Ö hastaneye kaldırıldı. Şoförün hayati tehlikesi bulunmadığı öğrenildi. Kaçan saldırgan kısa süre sonra polis ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı. l İSTANBUL / Cumhuriyet NATO’cular barış için dans etti NATO dışişleri bakanları için önceki gün akşam Antalya’da Enbe Orkestrası sahne aldı. Finalde Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu sahneye çıktı ve teşekkür ederken Behzat Gerçeker, “O zaman son bir şarkı daha söyleyelim, o da barışın şarkısı olsun” denasıl mücadele edebiliriz, nasıl yok edilebilir, bunu konuştuk, sonuç alıcı bir stratejimizin olmadığını söylemek durumundayım.” Cumhuriyet’e bilgi veren yetkili de IŞİD tehdidinde karar verici olanın koalisyon olduğunu belirterek “Suriye’de siyasi dönüşümün sağlanması için başta Cenevre olmak üzere girişimler sürüyor. yip “We are the world” (Biz dünyayız) şarkısını çalmaya başladı. Çavuşoğlu önce Yunan muhatabı Nikos Kocias’ı ardından da diğer meslektaşlarını sahneye davet etti. Bakanlar birlikte kravatlarını atıp birlikte dans etti, şarkı söyledi. Bu aşamada IŞİD tehdidi gündemimizde ancak alınacak karşı tedbirler gündemimizde değil” bilgisini paylaştı. NATO Afganistan’daki varlığını da sürdürme kararı alırken Stoltenberg, “NATOAB hibrit harbe karşı koyabilecek şekilde daha da güçlendirme kararı verdik” dedi. nan Tuna 1 adlı Türk gemisini de Türkiye, Libya oturumunda gündeme taşımadı. Bunun ikili bir mesele olarak tutulduğu belirtildi. NATO’nun 2016’da görevine başlayacak olan Yüksek Hazırlıklı Ortak Görev Gücü’ne de Türkiye ev sahipliği yapacak ancak Türkiye’den önce bu güce ev sahipliği yapmak için başvuran ülkeler şöyle: Fransa, İtalya, Almanya, Polonya, İspanya, İngiltere. Çavuşoğlu, Antalya’daki ikili görüşmelerinde Almanya Dışişleri Bakanı Walter Steinmeier’le bir araya geldi. Çavuşoğlu, Almanya’da kısa süre içerisinde onaylanması beklenen ve Merkel yönetiminin de destek verdiği soykırım tasarısı için “Bu bizim ikili ilişkilerimizi etkiler” mesajı verdi. l ANTALYA Gecikmiş başvuru Soykırım sitemi 4 ilde operasyon Niğde Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, “paralel yapıya finansal destek sağladığı” iddiasıyla Niğde Ümit Eğitim ve Kültür Derneği başkanı ve üyelerinin evlerine operasyon düzenledi. Dernek Başkanı Salih M. proje sorumlusu Sadık B. muhasip Müjdat Ş. sekreter Yüksel Ç. üye Ersin E. ve proje sorumlusu yardımcısı Gökhan K. evlerinde gözaltına alındı. Eşzamanlı operasyonla proje sorumlusu yardımcısı Ahmet Ü. Ankara’da, Eyüp Ö. İstanbul’da ve dernek başkan yardımcısı Kemal G. ise Bursa’da gözaltına alındı. l Yurt Haberleri NATO ‘siyasi dönüşüm’ dedi Tuna 1 şahsileşti! Tobruk’ta geçtiğimiz hafta bombala 35 madde değişti, ‘paralel’ ‘Kırmızı Kitap’a giremedi Geçen Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında güncellenen ve kamuoyunun gündemine “Paralel Yapı”nın yeniden tehdit unsuru olarak tanımlanmasıyla gelen Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi’ne (MGSB) ilişkin tartışmalar sürüyor. Cemaatin “legal görünümlü illegal yapılar” başlığı altında İç Güvenlik Belgesi ile Dış Güvenlik Belgesi’nde yer almasına karşın Türkiye Milli Askeri Stratejisi (TÜMAS) belgesinde yer almamasının nedeni belirlendi. Edinilen bilgiye göre AKP hükümetinin Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) İç Hizmet Kanunu’nda yapılan değişiklikten sonra ordunun görevinin tamamen dış tehdide göre sınırlandırıldığı 28 Şubat yargılamalarının da bu nedenle yapılması nedeniyle komuta heyetinin böyle bir ifadeye yer vermek istemediği öğrenildi. Genelkurmay Hukuk Müşavirliği’nden emekli hukukçular, “Legal görünümlü illegal yapılarla mücadele konusunun TÜMAS’la ilgisi yok. Bu yapılarla şimdiye kadar disiplin mevzuatı ve askeri ceza mevzuatıyla mücadele edildi. Bundan sonra da aynı şekilde sürer. MGSB, güvenliğe ilişkin siyaseten yapılması gerekeni belirler, bunu da Bakanlar Kurulu yürütür” değerlendirmesini yaptı. AKP hükümetinin “Kırmızı Kitap” olarak da bilinen MGSB’yi güncelleyerek “Paralel Yapı”yı yeniden tehdit unsuru olarak tanımlaması tartışılmaya devam ediliyor. Askeri kaynaklardan alınan bilgiye göre Kırmızı Kitap’ın güncellenmesine ilişkin süreç şöyle işledi: Bağcılar’da asker uğurlaması için bir araya gelen takkeli, Türk bayraklı grup İstiklal Marşı’yla zikir çekti. Cep telefonuyla çekilen görüntülerde, zikir çeken grup İstiklal Marşı’nın ilk iki kıtasını okuyarak kendinden geçti. Olay, “İstiklal Marşı’na saygısızlık” olarak değerlendirildi ancak İstiklal Marşı’nın, nerede, nasıl kimler tarafından söyleneceği ve dinleneceğine dair bir yasal mevzuat bulunmuyor. l İSTANBUL/Cumhuriyet İstiklal Marşı’yla zikir ‘TSK suçla mücadele eder’ Konuyu Cumhuriyet’e değerlendiren Genelkurmay Hukuk Müşavirliği’nden emekli hukukçular, “Legal görünümlü illegal yapılarla mücadele konusunun TÜMAS’a girmemesinin bu tür yapılarla mücadele edilmeyeceği anlamına gelmeyeceğini” söyledi. Hukukçular, şu değerlendirmeyi yaptı: “TSK’nin kendi disiplin mevzuatı ve askeri ceza mevzuatı var. Buna göre her şey yapıldı, bundan sonra da işlemler buna göre yürütülür. Bir sorun yaşanmaz, TSK suçla mücadele eder, yeterli mevzuatı var. Yani TSK, ister legal görünümlü olsun, ister illegal görünümlü olsun suç işleyen kimseye sığınak olmaz.” lSERTAÇ EŞ / ANKARA Türkiye’ye siber savaş Türkiye’ye yönelik sadece devlet kurumlarının kullandığı “gov” uzantılı eposta hesaplarına 12 farklı ülkeden siber saldırı yapıldı. Saldırıların Güney Kore üzerinden yapıldığı iddia edilse de bunun sadece IP numarasının değişmesinden kaynaklanan bir durum olduğu bildirildi. Avrupa ve Asya kıtalarında bulunan 12 farklı ülkeden “gov” uzantılı eposta adresine yapılan siber saldırı sunucu şirketler güvenlik tedbirlerini artırdı. l İSTANBUL/Cumhuriyet Haydi çocuklar namaza! Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde Miraç kandilini karşılama programı nedeniyle 46 yaş grubundaki çocuklar Çorlu Müftülüğü tarafından Bahçelievler Camisi’ne götürüldü. İlçe Müftüsü Adem Gülmek çocuklara namaz kıldırdı. Gülmek, “Miraç Kandili vesilesiyle Peygamber efendimizin bizlere miraç hediyesi olarak getirmiş olduğu namaz ibadetiyle Rabbimizin bizlere hediyesi olan çocuklarımızı bu vesile ile camimizde bir araya getirdik” dedi. Gülmek, Hazreti Muhammed’in namazla ilgili “gözümün nuru’’ ifadesini tişörtlere bastırarak çocuklara hediye ettiklerini vurguladı. Programın ardından çocuklara kandil hediyeleri verildi. C M Y B