28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 10 Mayıs 2015 KULTUR evlet Çoksesli Korosu, “müstehcenlik”, “sansür” ve “Carmina Burana” gibi konuları Cumhuriyet’te kaleme alan piyanist ve besteci Fazıl Say ile ‘gereken şartlar oluşana kadar’ çalışmama kararı aldığını duyurdu. Koro, 2930 Ağustos’taki Ankara Nâzım Hikmet Oratoryosu konseri ve eserin 2016 Avrupa turnesine katılmama kararı aldı. Say ise, “Eserin başrol solisti Genco Erkal ile hemfikiriz. Dünyada Nâzım Oratoryosu’nu söyleyen pek çok koro oldu. Onlardan biri ile ya da kendi kuracağımız ‘Nâzım Hikmet Korosu’ ile yolumuza devam edip konserlerimizi gerçekleştireceğiz.” diyor. Bir açıklama yayımlayan Devlet Çoksesli Korosu, icra ettikleri her eseri, kişilerden ve gündelik tartışmalardan üstün tuttuklarını aktarırken, gazetemizde de daha önce haberleştirdiğimiz gibi, ‘Carmina Burana’ adlı ve diğer tüm eserleri, her zaman orijinal metinlerine sadık kalarak icra etmiş olduklarını ve edeceklerini yineledi. Aynı tutumun Say imzalı Nâzım Oratoryosu, Metin Altıok Ağıtı ve Fenerbahçe Senfonisi gibi eserler için de gözetildiği Gencer konserlerle anılıyor İzmir Devlet Opera ve Balesi, yedinci ölüm yıldönümünde ‘Diva’ Leyla Gencer’i bir konser serisiyle anıyor. Konserler bu akşam 20.00’de Urla Hakan Çeken Kültür Merkezi’nde, yarın ise Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde. EDİTÖR: MEHMET KESKİN TASARIM: EBRU ADALI Sarkis LeMonde’da Fransız LeMonde gazetesi, önceki günkü kültür sayfalarını ‘Sanatçı Sarkis Venedik’te Türklerle Ermenileri uzlaştırıyor’ başlığıyla, Venedik Bienali’nde yer alan sanatçı Sarkis’e ayırdı. Devlet Çoksesli Korosu Fazıl Say’la çalışmama kararı aldı. Say da başka korolarla çalışacağını duyurdu Müzikte ‘Çoksesli’ tartışması D nin ilave edildiği açıklamada, koronun sansüre karşı net tavrının da altı çizilmiş olmakla birlikte, yaşanan tartışmalara atfen, özetle şunlar dile getirildi: “Koromuz 26 yıllık sanat hayatında sadece bir kere sansüre maruz kalmış, o da Fazıl Say’ın ‘Metin Altıok Oratoryosu’ konserinde yaşanmıştır; eser koronun iradesinin aksine, anılan bestecinin kendi rızası ile (!) fondaki görüntülerin kaldırılması suretiyle gerçekleşmiştir.” Geçen günlerde Carmina Burana’yı Antalya’da yöneten Şef Cemi’i Can Deliorman tarafından basına ve kamuoyuna yollanan açıklamaya, daha sonra ise şöyle devam edildi: “Mesleki ilke ve anlayışımızla örtüşmeyen, çirkin üslup ve haksız suçlamalar nedeniyle, tüm koro üyeleri olarak Fazıl Say’ı kınıyor; sanat ve çalışma ahlakının gerektirdiği asgari şartlar oluşana kadar, Fazıl Say ile çalışmama kararı aldığımızı bildiriyoruz. Koromuz, elbette Fazıl Say’ın eserlerini başka solist ve yetkin bulduğu şefler ile bundan önce olduğu gibi bundan sonra da memnuniyetle seslendirmeye hazırdır. Bu karar, tümüyle koro sanatçılarının özgür iradesi neticesinde ve herhangi bir idari yahut siyasi baskı olmadan alınmıştır.” 27 SAY: GENCO ERKAL İLE DEVAM Öte yandan, yaşanan bu son gelişme üzerine dün görüşüne başvurduğumuz sanatçı Fazıl Say ise Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada şunları vurguladı: “Benim ‘sansür’ konulu makalelerimde tek bir kere Devlet Çoksesli Korosu’nun adı geçmedi. Dolayısıyla koro hakkında tek bir kere bile olumsuz bir şey yazmadım. Koro şefi Cemi’i Can Deliorman’dan, Antalya’da programdan kaldırılan Nâzım Oratoryosu konserinde bir dayanışma göstermesi beklentim oldu sadece. Bir cümle birşey söylemesi, veya Oratoryo’dan bir bölümü bis parçası olarak yapması, sembolik olarak güzel bir dayanışma örneği olurdu diye düşünmüştüm. Yanlış düşünmüşüm. Türkiye’de eserler ve sanatçılara uygulanan siyasi baskıda, kurumlardaki yüzlerce memur sanatçının göstereceği inançlı karşı koyma ile belki bir sonuç alınabileceğini defalarca yazdım. ‘Umut’ olabilmek adına bunu denemektense, benimle çalışmama kararı almalarına çok da şaşırdığımı söyleyemeyeceğim. Sanat, insanlık adına umut oluşturmalıdır. Bu aldıkları karar neyin umudunu taşır, kendileri yıllar sonra belki açıklarlar... Koro, 29 30 Ağustos Bilkent Odeon’daki Nâzım konserimize ve 2016’daki 12 konserlik Nâzım Avrupa turnesine katılmama kararı almış. Saygıyla karşılamaktan başka, elimden bir şey gelmiyor. Eserin başrol solisti Genco Erkal ile hemfikiriz. Dünyada Nâzım Oratoryosu’nu söyleyen pek çok koro oldu. Onlardan biri ile ya da kendi kuracağımız ‘Nâzım Hikmet Korosu’ ile yolumuza devam edip bu konserlerimizi gerçekleştireceğiz. lKültür Servisi Fazıl Say Cem’i Can Deliorman Fazıl Say ‘Yeni Şarkılar’ (Ada Müzik) Kim demiş Okan Ersan’ın elektrik gitarı ve Eylem Pelit’in bası, Fazıl Say’ın piyanosuyla yan yana olmaz diye. “Yeni Şarkılar” albümünün bir farkı bu, diğeri “İlk Şarkılar”da Say, Serenad Bağcan ile baş başaydı; burada ise koro ve Türk sanat müziği çalgılarını barındıran kalabalık bir orkestra var, ayrıca. Say’ın beş şarkıda Edip Cansever, Turgut Uyar, Cemal Süreya, Nâzım Hikmet ve Ömer Hayyam’ı yorumladığı yeni albüm, bu anlamda ilkinin devamı değil; ortak tarafları sadelik ve içtenlik. Yenisi ilkine göre deneysel. Serenad’ın duru sesi, sözcüklere teker teker gösterdiği özen çok etkili, Brecht ve Kurt Weill etkili. Kaybın acısını haykıranlar, yıkıcı aşkların altında çığlık çığlığa ezilenler ve küfredenler... Say, şiirin aritmetiğini müziğe tahvil etmiş. Parça aralarına sıkıştırılmış, theremin, daxophpne, waterphone gibi muhtelif çalgılarla elde edilmiş ses manzaraları... Şarkı adları, şiirlerin önüne şairin adının eklenmesinden oluşmuş. Kurguları sinematik; hepsinde farklı bir konu ve atmosfer var, o konuyu işleyen filmin soundtrack’i gibiler. Bu şarkılar Say’ı “aydınlık bir dünyada yaşama umudunu” taşıyan sanat neferlerinden biri yapmaya yetiyor, artıyor; şiirlerini notaladığı şairler gibi... Bilmeceye dönen Boston Eşcinsel Korosuna İstanbul konseri için Boğaziçi’nden davet var Sahnede gökkuşağı krizi 2 Project1Layout 1 27/04/15 17:02 Page 1 7 Haziran’da İstanbul’da Zorlu PSM’de sahneye çıkacağı duyurulan Boston Eşcinsel Erkek Korosu’nun konseri iptal edilme riskiyle karşı karşıya. Koro bir açıklama yayımlayarak, konserle ilgili 13 Mayıs’ta Zorlu PSM ile konserin düzenleyicilerinin bir toplantı yaparak durumu netleştireceğini belirtti. LGBTİ Onur Yürüyüşü’nden bir gün önce yapılması planlanan konserle ilgili Vahdet gazetesinde yapılan “Sapıklık kol geziyor” başlıklı haberde “cinsi sapkınlardan oluşan koronun” konserinin iptal edilmesiyle ilgili Zorlu Holding ve Kaos GL Derneği’ni hedef gösterilmişti. Haberde konserin ramazan ayında ve koronun ilk defa Müslüman bir ülkede konser vereceği vurgulanıyordu. Zorlu PSM’den resmi bir açıklama yapılmazken konser bilgileri Zorlu PSM’nin internet Boston Eşcinsel Korosu, geliri LGBTİ derneklere bağışlayacak. sitesinden kaldırıldı ve 27 Haziran için bir etkinlik gözükmüyor. Bilet satışları da Zorlu PSM’nin internet sitesinden yapılmazken Biletix üzerinden satışlara devam ediliyor. Diğer taraftan change.org’da bir kampanya düzenlenerek konserin iptal edilmesi istendi. Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ Çalışmaları Kulübü ise bir basın açıklaması yayımlayarak konserin iptal edilmesi halinde üniversite kapılarının koroya her zaman açık olduğunu belirtti. l Kültür Servisi Ercüment Orkut ‘Low Profile’ (Kalan Müzik) 31 yaşındaki İstanbullu Ercüment Orkut ağırlıkla keyboards çalan yetenekli bir piyanist. Sayısız şarkıcı ve topluluğun projeninvazgeçilmez çalgıcı, besteci ve düzenlemecisi. Onu nerelerde kimlerle dinlediğimizi saysak yer yetmez, ama burada “Low Profile” albümünde ilk kez kendi hesabına yaptığı bir çalışmada, kendi beste ve düzenlemeleriyle dinliyoruz. Hepsi yakın arkadaşı, yıllardır çaldığı dostu; basta Alper Yılmaz, davulda Volkan Öktem, gitarda Sarp Maden. Birlikte o kadar çok çalmışlar ki, albüm organik şartlarda olgunlaşmış. Kusursuz uyumlarını en iyi izah eden şey bu. Ekip en çok çaldıkları yerde pek çok caz müzisyeninin yuvası Cafe Mitanni’de oluşmuş. Mastering ise Dave Matthews, Santana, Richard Bona, Till Brönner gibi isimleri kaydeden mühim müzik adamı George Whitty tarafından gerçekleştirilmiş. Konularını iyi anlatan, dinleyeni dünyasına tek solukta içeri alan, yetmişli ve seksenli yılların fusion kokulu atmosferini özellikle Sarp’ın Holdsworth’vari soloları ve Ercüment’in soundu ile yeniden yaratan kompozisyonlar var bu albümde; hacimli, enerjik, sıcak ve melodik bir müzikal anlayışla işlenmiş. Peşinen sayalım: Bu yılın en iyi yerli caz albümlerinden “Low Profile”. muratbeser@muratbeser.com C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle