28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ 8 EDİTÖR: ZEKİ TEZER DOLAR AVRO FAİZ BORSA ALTIN CUMHURIYET ALTIN 24 AYAR 2.5910 0.3 kuruş düştü TASARIM: EBRU ADALI 2.8050 0.6 kuruş düştü 8.74 0.55 puan arttı 82.799 312 puan arttı 670.64 2.64 lira düştü 100.55 0.4 kuruş düştü Perşembe 9 Nisan 2015 etal iş kolunda bir grevin devlet eliyle ve Danıştay desteğiyle yasaklanması, işçinin grev hakkının elinden alınması tartışmaları sürerken, bir başka sendikadan grev kararı geldi. Hatırlanacağı gibi metal iş kolunda DİSK’e bağlı Birleşik Metal İş sendikası 38 işyerinde yaklaşık 15 bin işçiyi kapsayan toplu iş sözleşme görüşmelerinde uzlaşmaya varılamayınca grev kararı almış, ardından uygulama kara Grev kararı bu kez Türk Metal’den 6 bin işçiyi kapsıyor Babacan’ın yerine Turhan gelebilir KP’ye yakın kaynaklar ve üst düzey yetkililerden edinilen bilgilere göre, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın aday olamadığı yeni dönemde AKP’nin yeniden iktidar olması halinde Borsa İstanbul eski Başkanı İbrahim Turhan’ın ekonomi yönetiminde yer alması, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de görevine devam etmesi bekleniyor. Reuters’a konuşan kaynaklar, ekonomi yönetiminde bazı değişikliklerin zorunlu olarak gündeme geleceğini söylediler. AKP’ye yakın bir yetkili, AKP’nin yeniden iktidar olması halinde, “Daha önce Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı yapan Turhan’ın Hazine’den sorumlu bakan olmaya yakın olduğunu söyleyebiliriz” dedi. Bir başka yetki A M rı alınmış ancak tam greve çıkılacakken grev, Bakanlar Kurulu kararı ve Milli Güvenlik gerekçesiyle 60 gün ertelenmişti. Sonrasında da fiiliyatta yapılamaz olmuştu. Şimdi aynı iş kolunda bir başka sendika, bu kez Türkİş’e bağlı Türk Metal İş grev kararı aldı. Sendika Bosch işçileri için, aynı işveren; Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası MESS ile yürüttüğü görüşmelerde uzlaşma sağlayamadı ve önceki gün grev kararı aldı. Karar, dün Bursa’da 6 bin işçinin çalıştığı fabrikaya asıldı. Sendikadan verilen bilgiye göre, normalinde 1 Eylül 2012 ve 1 Eylül 2014 tarihlerin geçerli olarak imzalanması gereken son iki sözleşme, işkolundaki diğer işçi sendikası Birleşik Metal’in,Türk Metal’in aldığı yetkiye itirazı, yasal prosedürü uzatmış ve 30 ay gecikti yetkinin Türk Metal de kesinleşmesiyle müzakerelere ancak 23 Aralık 2014 te başlanabilmişti. Taraflar arasında 9 Nisan’da yapılan son oturumda,Türk Metal’in verdiği teklif ile metal sektörü için daha önce imzalanan ve bu dönemleri kapsayan sözleşme zamlarına ilaveten, üyelerin 30 aydan fazla beklemeden kaynaklanan mağduriyetin giderilebilmesi amacıyla ek zam talep ediliyor. MESS bu öneriye sıcak bakmıyor. Sendikanın önerisinde; orijinal sözleşme zamla rına ilaveten 5,34 liranın altındaki ücretlerin 5,34’e çekilmesi ve ilk 6 ay için saat ücretlerine 70 kuruş, 23 ve 4. altı aylık dönemlerde 40’ar kuruşluk ek zam istenirken MESS ilk dönem için 50 kuruş ve sonra da 7.50 TL yi geçmemek üzere bir kereliğine 20 kuruş ilave zam veriyor. Bu gelişmelerden sonra işçi sendikası 6 Nisan’da grev kararı alarak işyerlerinde ilan ediyor. Sendika, grevin başlayacağı günün de daha sonra belirleneceğini bilgisini de verdi. li de, “Babacan ve Şimşek gibi hem yurtdışı hem de yurtiçinde kredibilitesi yüksek olan isimlerin kabinede olması büyük bir avantaj ve şans” diye konuştu. Bayburt’tan TBMM’ye girmesi beklenen Naci Ağbal’ın adı ekonomi yönetiminde görev alabilecek isimler arasında. Şimşek’in başka bir bakanlığa geçmesi halinde Ağbal’ın Maliye Bakanı olabileceği de belirtiliyor. Bakanlıklarda bazı yapısal değişikliklerin de gündemde olduğunu belirten yetkililer, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Ekonomi Bakanlığı’nın, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Kalkınma Bakanlığı’nın birleştirilebileceğini söylediler. Yeni yapıyla iç ve dış ticaretin tek çatı altında ele alınması öngörülüyor. Sendika varsa iş yok Grev ertelemeye karşı çıkan iki Danıştay üyesi, ‘Milli güvenlik’ kavramının yasak için kullanıldığını, bunu soyut ve belirsiz bulduklarını belirtti. Danıştay üyesinden ezber bozan yorum MUSTAFA ÇAKIR ekirdağ Çorlu’da bulunan Vatan Kablo’da 10 işçi DİSK’e bağlı Birleşik Metalİş Sendikası’na üye olduktan sonra işten çıkartıldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından Birleşik Metalİş Sendikası’nın yetkili sendika olduğuna dair yetki belgesinin gelmesinin ardından işten çıkarmaların yaşanma T sının işverenin sendikal örgütlenmeye dönük tahammülsüzlüğünü ortaya koydu. Vatan Kablo’nun ortakları arasında İstanbul Ticaret Odası yönetim kurulu üyesi Ebubekir Sıddık Koyuncu da bulunuyor. Şirket aynı zamanda İstanbul’daki Buyaka alışveriş ve iş merkezlerinin de sahibi. ‘Kaos bekleyen yanıldı’ AKP milletvekili aday listesini değerlendiren Başbakan Ahmet Davutoğlu, “7 Nisan’dan sonra 8 Nisan’da birtakım liste değişimleri sonrasında ‘AK Parti’de deprem mi olur’ diye bekleyen bazı çevreler, ‘kaos mu olur’ diye bekleyen bazı çevreler yanıldılar. Emin olunuz 8 Haziran’da siyasi istikrarda sarsıntı olmadan aynı anlayışla devam edeceğiz” dedi. Davutoğlu, TOBB Genel Merkezi’nde düzenlenen 8. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası’nda konuştu. Davutoğlu, seçim ekonomisi tuzağına düşmediklerini, ancak muhalefetin bu tuzağa düştüğünü dile getirdi. Bu arada Davutoğlu’nun konuşmasından önce bazı Şura üyeleri ile gazeteciler arasında oturacak yer tartışması yaşandı. Aksaray Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Koçaş, bazı kadın muhabirlerin üzerine yürüyünce gazeteciler salonu topluca terk etti. Oda ve borsa temscilerini dinleyen Davutoğlu, Şuranın kapanış konuşmasını yaptı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelelerinden gelen oda temscilerinin çözüm sürecine yaptıkları vurguyu değerlendiren Davutoğlu, Şura üyelerinin önerilerinin bazılarını hemen karara bağladıklarını dile getirdi. Buna göre, teşvik sistemi, ilçe bazında da yeniden değerlendirilecek. Organize Sanayi Bölgesi (OSB) olmayan Artvin ve Hakkâri’de de OSB kurulacak. Turizm bölgelerinde sigorta prim oranları farklılaştırılması için düzenleme yapılacak. Sinop ve Adıyaman’da gümrük müdürlüğü kurulacak. Hakkâri’de Irak’a açılan yeni kapılar kurulacak. Sarp Sınır Kapısı’nın ihalesi yapılacak. l ANKARA / Cumhuriyet Davutoğlu ve Babacan TOBB Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası’na katıldı. anıştay’ın hükümetin metal grevini “milli güvenlik” gerekçesiyle erteleme kararının iptali istemini reddettiği davada, çoğunluk görüşüne katılmayan iki hâkim “karşı oy” yazılarında dikkat çeken saptamalarda bulundu. Hükümet bütün grev erteleme kararlarını “milli güvenlik” gerekçesine dayandırırken, iki üye Türk hukukunda “milli güvenliğin” tanımının bulunmadığına dikkat çekerek, “soyut ve belirsiz” D kavramlarla temel hak ve özgürlüklerin sınırlandığına dikkat çekti. Danıştay, Birleşik Metalİş Sendikası’nın, hükümetin grev erteleme kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açtığı davayı 2’ye karşı 3 oyla reddetmişti. Yürütmeyi durdurma isteminin reddedilmesine ilişkin karara Dairenin Başkan Vekili Tülün Özdemir ile üye Ziya Özcan katılmadı. Özdemir ve Özcan karara neden katılmadıklarını karşı oy yazısında açıkladı. İki hâkim karşı oy yazıla rında, anayasal hak ve işçi açısından güvence olan grev hakkının, ancak yasada sayılan sebeplerle idari bir tasarrufla ertelenebileceğini, ekonomik, siyasi veya başkaca bir sebeple yasal bir grevin ertelenmesine yasal olanak bulunmadığını vurguladı. Davaya, Danıştay Tetkik Hâkimi Muhammed Canpolat da görüş sundu. Canpolat görüşünde, grev hakkının işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlıkta işçinin elindeki “ekonomik silah” olduğunu vurguladı. l ANKARA 47 emekçi eylemde Kocaeli’nin Kartape İlçesi’nde faaliyet gösteren Köseköy Araç Muayene İstasyonu’nda çalışırken Tüm Taşıma İşçileri Sendikası’na (TÜMTİS) üye oldukları iddiasıyla işten atılan 47 işçi eylem yaptı. Kartepe ile Gebze İlçesi’nde bulunan TÜVTÜRK Araç Muayene İstasyonu’nda çalışan 47 işçi işten çıkarıldı. İşçilerin Türkİş’e bağlı Tüm Taşıma İşçileri Sendikası’na (TÜMTİS) üye oldukları için işlerine son verildiği öne sürüldü. Türk Metal üniversite kuracak Türk Metal Sendikası’nca, KKTC’de vakıf üniversitesi açılması için girişim başlatıldı. Sendika Genel Başkanı Pevrul Kavlak, üyelerinin çocuklarından başarılı 500 üniversite öğrencisine, her yıl burs verdiklerini anlattı. Kavlak, bu sayının 2 bine çıkarılmasının hedeflendiğini ifade etti. Gazeteciler terk etti İki Küme, Bir Yanılsama... ürkiye genel seçimlere giderken çok kritik bir “kavşakta”. Siyasal İslamın liderliği, entelijensiyası bu “kavşağın” anlamını çok iyi kavrıyor, buna uygun davranıyor. Aynı şeyi sosyalist ve sol liberal entelijensiya için söylemek zor. Bu kavşakta, Türkiye toplumu kültürel, siyasi arzular ve beklentiler açısından, iki büyük (“evrensel”) kümeye bölünmüş durumdadır; Seküler Cumhuriyetçiler ve Siyasal İslamcı Restorasyoncular. Ne yazık ki bugünün gerçekliğinde bu iki kümenin dışında, bu ikisinden farklı bir üçüncü küme yoktur. Tarafsız bir üçüncü küme varmış gibi davranmak yalnızca büyük bir yanılsama değil, aynı zamanda da Siyasal İslamcı Restorasyoncu kümenin hegemonyasına hizmet eden bir “trasformismo” (o tarafa taşımak, olmazsa etkisizleştirmek) işlevini bilerek ya da bilmeyerek üstlenmek olacaktır. T Bu iki büyük kümenin ikisi de benzer (aynı değil) kapitalist sınıf ilişkilerinin üzerine otursa da iki farklı “evrensellik” anlayışının ifadesidir. Bu iki büyük kümenin kesişir gibi göründüğü noktalar, oralarda oluşturuyor izlenimi veren bazı hareket alanları aslında siyasal İslamın Restorasyon projesini destekleyen birer fantezi olmaktan öteye gidemiyorlar. Örneğin “AKP, Erdoğan’dan kurtulsa, demokratik kurallara uysa ülke normale döner beklentisi” böyle bir fantezidir. Siyasal İslamın, önde gelen entelektüellerinin de yazılarında sergilediği gibi aslında, karşımızdaki küme, bir kültürel derinliğe, zenginliğe, tarihsel deneyime sahip bir toplumsal hareketin ifadesidir. Bu hareket Erdoğan’ın kişisel varlığını aşar, Davutoğlu’ndan başlamak üzere genişleyen bir çevreye bakıldığında, hemen karşımıza çok sayıda, yüksek kapasiteli, deneyimli, hare ketin temel değerlerine sadık entelektüeller ve siyasetçiler çıkmaktadır. İkincisi, Siyasal İslamcı Restorasyon, temel değerleri, sadakat beyan ettiği “hakikat rejimi” bağlamında, “demokrasi” ve Cumhuriyet kavramlarına hatta modern kapitalist devletin 200 yıllık geleneğine, en azından ilgisiz, ama daha doğrusu düşmandır. Bu düşmanlık bir cehaletin ürünü değildir, bir patolojik tahammülsüzlükten de kaynaklanmaz. Bu düşmanlık, karşısındaki şeyin kendi projesine yaşamsal bir tehdit oluşturduğunun bilincinde olmaktan kaynaklanan bir öz savunma refleksidir. Bu iki farklı “evrensel” Devlet geleneğine düşman kümenin içlerinde, birbiriyle çatışma halinde olsalar da aynı evrenselliğe ait alt kümeler vardır. Örneğin “Cemaat”, liderlik için savaşmış ve kaybetmiş bir hareket olsa da, Siyasal İslamcı Restorasyon kümesinin içindedir. Buna karşılık, Kemalist Cumhuriyetçiler, Kürt siyasi hareketinin Cumhuriyetçileriyle on yıllardır çatışma içinde olsalar da, Seküler Cumhuriyetçi evrenselliğin kümesine aittirler. Kemalistlerle komünist hareket arasındaki ilişkiler için de benzer bir saptama yapmak olanaklıdır. Kemalistler (otoriter ulusçu ya da demokratik ulusçu), Kürt siyasal hareketi (liberaldemokrathalkçı kanatlarıyla birlikte) ve sol hareket (sosyal demokrat halkçı ve komünist kanatlarıyla) aynı kümeye aittirler. Diğer taraftan, Siyasal İslamcı Restorasyoncuların kümesinin içindeki tüm alt kümelerin AKP içindeki son sarsıntılara karşın belli bir liderlik hegemonyası altında, bir mutabakat üzerinde stabilize olduğu ve önümüzdeki seçimlere bu avantajla gireceği anlaşılıyor. Bu Restorasyoncu kümenin, alt kümelerinin toplamından daha büyük bir “güç” yaratmasına olanak veriyor. Buna karşılık, Seküler Cumhuriyetçi küme tam anlamıyla bir dağınıklık içindedir. Dahası, hem bu kümeye ait olup hem de kendilerini bu kümenin dışında sanan bazı (sol ya da sol liberal) entelektüellerin, hem öbür kümenin simgelerini, kavramlarını kullanmaktaki ısrarları, hem geçmişi değerlendirmekteki, bugünkü durumu kavramaktaki başarısızlıkları, bu dağınıklığın devam etmesine büyük katkı yapmaktadır. Bu yüzden ikinci küme bu seçimlere, alt kümeleri arasında bir sinerji yaratamadan giriyor. Gerçekten trajik! Geçen hafta Türkiye’ye gelen Mark Mobius (sağda) DeFacto ortaklarından İhsan Ateş’ten şirketle ilgili bilgiler aldı. Mobius kot satacak BD’li ünlü yatırımcı Mark Mobius’un sahip olduğu Franklin Templeton Investments, Türkiye hazır giyim sektörünün hızlı büyüyen markalarından DeFacto’nun yüzde 8’ni aldı. Şu anda 664 mağazası bulunan, 6 bin 500 kişiye istihdam sağlayan DeFacto geçen yıl 1.1 milyar TL ciro elde etti. Şu anda İstanbul ve Sivas’ta üretim merkezi olan şirket bu yıl 20 milyon TL yatırımla Batman’daki fabrikasıyı da hayata geçirecek. DeFacto Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İhsan Ateş, Mobius’un 1 milyar dolarlık marka değerine sahip bir şirkete ortak olduğunu belirterek, üç yılda çalışan sayılarını 18 bine çıkara A caklarını, bu yıl 85 yeni mağaza açacaklarını ve 1.7 milyar TL ciro elde edeceklerini söyledi. Bu yıl 150 milyon TL yatırım yapacaklarını ve aralarında Rusya ve Ukrayna’nın da olduğu 10 ülkeye mağaza açacaklarını kaydeden Ateş, bu yıl 55 milyon ürün üretimi yapacaklarını açıkladı. Templeton Emerging Markets Group İcra Başkanı Dr. Mark Mobius’ta geçen hafta geldiği DeFacto’da yetkililere şu açıklamayı yaptı: “DeFacto’daki büyüme bizi çok etkiledi. Markanın Türkiye’de müthiş cazibesi var. DeFacto’yu 18 ülkede tanıtabiliriz” dedi. Grubun Türkiye’de halka kapalı tarafta Şok’tan sonra DeFacto ikinci yatırımı. Shell’den 70 milyar dolarlık satın alma Petrol devi Shell, rakibi BG Group’u 70 milyar dolara satın almak üzere anlaşmaya vardı. Shell, on yılı aşkın süredir petrol endüstrisindeki ilk büyük birleşmeyle, pazar lideri Amerikalı ExxonMobil’e yaklaşmış oldu. İngilizHollanda şirketi Shell, ödemeyi nakit ve hisse senediyle yapacak. Birleşmeyle ortaya çıkacak şirketin yüzde 19’u BG hissedarlarına ait olacak. Birleşme Shell’e yılda 2.5 milyar dolar tasarruf sağlayacak. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle