Katalog

Perşembe 9 Nisan 2015 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 3 İstanbul 70 /1 0 0 Ankara 20 /7 0 İzmir 50 /1 0 0 Bursa 60 /6 0 Antalya 110 /1 7 0 Adana 130 /2 3 0 Trabzon 80 /1 0 0 Artvin 80 /2 2 0 Çanakkale 60 /1 1 0 Balıkesir 50 /5 0 Sivas 70 /1 7 0 Diyarbakır 50 /2 1 0 Mersin 140 /2 3 0 Erzurum 30 /1 4 0 Eskişehir 10 /3 0 Aydın 60 /1 3 0 Gaziantep 80 /1 9 0 Konya 40 /1 2 0 Gök gürültülü yağmur Atina 70 /1 6 0 Berlin 60 /1 3 0 Girne 120 /2 0 0 Londra 70 /1 5 0 Moskova 00 /9 0 Paris 50 /1 6 0 Madrid 60 /1 7 0 Amsterdam 20 /1 3 0 Roma 60 /1 7 0 Çok bulutlu TARİHTE BUGÜN 1588: Mimar Sinan 98 yaşında iken öldü. 1947: Türkiye’de yerli ampul üretimi başladı. 1979: Türkiye’de ilk kez bir hastanın kulağına kıkırdak nakli yapıldı. 1933: İlk kadın yargıç Mürüvvet Hanım Adana’da göreve başladı. 20 18 16 15 12 8 5 0 1 2 Güneşli Parçalı bulutlu Yağmurlu Karla karışık yağmur İşte soframızdaki katil METE KIZIK Zeytinde de kullanılan tarım ilacının kanser yaptığı kesinleşti. Doç. Dr. Işıl Ergin, ilgili bakanlıkların derhal Glifosat’ı yasaklaması çağrısını yaptı ürkiye’de de yaygın olarak kullanılan tarım ilacı Glyphosate’nin (Glifosat) kansere yol açtığı kesinleşti. Dünya Sağlık Örgütü’ne bağlı çalışan Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC), Glifosat’ın kansere neden olduğunu açıkladı. İlaç özellikle, zeytin ve diğer meyve ağaçlarının altına, domates ve biber gibi sebzelere otları öldürmek için atılıyor. IARC raporunu değerlendiren Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Özkaya, “Türkiye tarımında da yaygın olarak kullanılan bu ot öldürücü ilaç, egzama, soluma sorunları, kan basıncı artışı, alerjik reaksiyonlar, tavşanlarda sperm sayısının T Kübra’yı ölüme itenler mahkum Gemlik’te bir alışveriş merkezinde 1 Temmuz 2013 tarihinde meydana gelen olayda, Kübra Oral 5’inci katta bulunan kafeteryanın teras katından beton zemine düşerek öldü. Otopside genç kızın kanında uyuşturucuya rastlandı. Genç kıza bonzai veren ve cinsel istismarda bulunan Ali S. ile Ozan Ç.’nin yargılanmasına devam edildi. Ali S. ve Ozan Ç.’ye uyuşturucu temin etmek ve cinsel istismar suçlarından 11 yıl 5 ay 15 gün ve 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verildi. l BURSA / DHA azalması, farelerde DNA bozulmalarına yol açmaktadır. İhraç edilen domates, biber gibi gıda maddelerinin ‘zehirli’ oldukları gerekçesiyle bir çok ülkeden geri çevrilmesinin kanıtı, bu ilacın yasaklanmış olmasıdır” dedi. Aydın’da kanserdeki artışa dikkat çeken Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Metin Aydın da, “Türkiye’de hastalık kaynaklı ölümlerde dolaşım sistemi, kanser ve solunum sistemi hastalıkları geliyor. Hepsi ilimizde Türkiye ortalamasından daha fazla. Son üç yılda Türkiye’de ölümler yüzde 21, Aydın’da yüzde 30 artmıştır. 2013’de Türkiye’de 206, Aydın’da ise 159 kişiden biri kanserden ölmüştür. Tarım merkezi Germencik’te 148, İncirliova’da ise 150 kişiden biri Ege Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Işıl Ergin, derhal kanserden ölmüştür” dedi. Glifosat’ın yasaklanmasını istedi. l İzmir / Cumhuriyet Gerçek bal nasıl anlaşılır? B ursa’nın Karacabey İlçesi’ne bağlı Boğazköy’de arıcılık yapan Kazım Dursun, gerçek balın nasıl anlaşılacağını anlattı. l DHA İkizler kazada öldü Şırnak’ın İdil ilçesinde İdilMidyat karayolunun 22. kilometresinde Mustafa Bulduk (44) yönetimindeki otomobil, şarampole devrildi. Kazada sürücü Mustafa Bulduk ile Celile Olgar (34), 18 aylık ikizler Asmin ve Beren Bulduk, Mihriban Olgar (18) ve henüz kimliği belirlenemeyen bir kadın yaralandı. İdil Devlet Hastanesi’ne kaldırılan yaralılardan Celile Olgar ve ikiz bebekler hayatını kaybetti. Diğer yaralılar Mardin ve Batman’daki hastanelere sevk edildi. l ŞIRNAK/ AA 1 2 3 Gerçek bal yanmaz, içinde glikoz şurubu bulunan bal alev alır. Hakiki balın kilosu 25 liradan aşağı değildir. Reklamı yapılan ballar sudan ucuz. Kavanozdan alınan balı aşağı doğru akıttığınızda bal sürekli akar. Bal kesik kesik akıyorsa o bal sahte baldır. Gerçek bal iki ayda donar, yani şekerlenir. Şekerlenmeyen bal hakiki bal değildir. 4 5 Balı ince bir tabaka halinde tırnağınıza sürün ve keçeli kalemle yazın. Eğer yazıyorsa gerçek baldır. ihayet milletvekili aday listeleri açıklandı. Siyaseti kılcal damarlarına kadar takip eden gazeteciler ve partililer isim isim değerlendirmeler yapıyor. Genelde lidere ya da partiye oy veren seçmenin tercihlerinde aday tercihleri seçimin kaderini değiştirecek bir etkiye sahip değil. Ancak partilerin seçeceği yönü, uygulamayı düşündükleri siyaseti anlamak için iyi bir araç. Mesela AKP, henüz Erdoğan’ın sultasından kurtulabilmiş değil. Damadından avukatına, danışmanından sarayına onay veren bürokrata kadar çevresi seçilecek yerlerden aday. HDP, “Türkiye partisi” olma iddiası ve barajı geçme hedefini dengeleyecek bir liste hazırlamışa benziyor. MHP, bize Ekmeleddin Bey’i hatırlatmak haricinde bildiğiniz gibi. CHP ise uzun senelerden sonra yapılan önseçim nedeniyle bir canlanma yaşadı ama daralan kontenjan adaylarıyla ilgili de bir sarsıntı geçirdi. Herkes kendi meşrebine göre listeleri ele alıp analiz yapıyor. Listeler açıklandıktan sonraki birkaç gün bu kaçınılmaz. Analizler giderek yerini partilerin ve liderlerinin seçim söylemlerine bırakacak. Aday listelerinden memnun olmayanlardan parti içi mücadeleye niyeti olanlar da haliyle bunu seçim sonrasına bırakacak. Bu kısa süreçte ilgimi çeken iktidara yakın medyanın CHP listeleri hakkındaki yorumları oldu. Önseçim yapan ve adayların neredeyse yüzde 80’ini üyelerinin belirlediği bir partiden bahsediyoruz. Bu yayın organlarında kalem oynatanların CHP’nin önseçimini şu ya da bu sebeple yeterince demokratik bulmayıp eleştirdikleri görülüyor. Herhalde iktidara yanaşmanın daha acıklı bir misalini bulmak pek zor. Saraydan, damadını milletvekili olarak atayan birinin partisine destek verip CHP’nin Listeler, Listeler... N önseçimini eleştirmek için bir hayli adanmışlık gerek. Bir başkasının da AKP’nin ancak 12. sıradan aday gösterdiği Markar Esayan’dan “seçilmesi halinde yıllar sonra parlamentoya girecek ilk Ermeni vekil” diye bahsetmesi dikkat çekici. Oysa HDP İstanbul’da ikinci sıradan Garo Paylan’ı, CHP ise birinci sıradan Selina Özuzun Doğan’ı aday gösterdi. İkisinin de seçilmesi Esayan’dan daha kuvvetle muhtemel. Demek ki iktidar ışığı insanı böyle kör ediyor ve ancak görmek istediğini “ilk Ermeni vekil” olarak yazdırıyor. CHP’nin önseçiminde sorunlar yok mu? Elbette var. Parti örgütü yaşlı. Seçmeni yansıtmayan kliklerin orantısız bir gücü var. Fakat bunun çözümü var. Bugün CHP seçmeni şunu biliyor. Şayet örgütlü bir şekilde partiye üye olurlarsa, bir sonraki seçimde milletvekillerini belirleyebilirler. Özellikle Gezi’den sonra açığa çıkan siyasi enerji burada kendine akabilecek bir kanal bulabilir. Bir dönem çok lafı geçen “Occupy CHP” kavramının bu defa gerçekten bir anlamı var. CHP’den şikâyet eden CHP seçmeninin elinde partiye girip partiyi değiştirme imkânı var. Az buz imkân değildir. CHP önseçimden vazgeçmezse ve parti üyeleri hızla artarsa, diğer partilerin “atanmış milletvekilleri”nin zamanla kaldıramayacakları bir meşruiyet krizine girecekleri düşünülebilir. Yani önseçimin aksaklıkları var ancak bunları gidermek partiye kitlesel bir şekilde üye olacak CHP seçmeninin elinde, başkasının değil. Güçlü ve yaygın yeni bir üye yapısının belirleyeceği parti yönetimi ve milletvekili adayları, CHP içindeki kontenjan gerginliğini ve tartışmalarını da asgariye indirecektir. Saraydaki adamın damadını atamasına ses çıkartmayanların CHP’nin önseçimine çatmaları önseçimin önemini gösteriyor. C M Y B