18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 9 Nisan 2015 yorum TASARIM: BARIŞ AKTAŞ 20 ünya lideri olmakla yetinse iyi; tarihe de geçmek istiyor... Oysa orman katledip ortasına saray kondurma gibi eylemleri ve “ananı da al git!” türü söylemleriyle tarihe geçmeyi çoktan hak etti. Sıra coğrafyaya geldi ki. Ki, Trakya “kıtasını” ikiye ayırmanın hesabına yöneldi. Fatih Sultan Mehmet karada gemi yüzdürdü ise o da Trakya’nın ortasından gemi geçirecek. Her hafta yüzlerce köy ve mahalle muhtarını toplayıp nutuk atan, alkışlatan ve bu marifetini canlı yayımlatan dünyanın ilk cumhurbaşkanı. Bunu neden yapıyor? Meşguliyetle tedavi reçetesi gereği mi, yalnızlaştığı için mi? Yoksa, parti tabanıyla birlikte seçmen kitlesinin de giderek altından kaydığını gördüğü için mi? Hedefi açık: Kendisine gönülden ve doğrudan bağlı geniş ve sağlam bir kitle tabanı oluşturmak. Ve muhtarları gerektiğinde parti adına ve partiye “Saray Komiseri” olarak kullanmak. Her fırsatta “Muhtar bile olamaz!” sözünü hatırlatıp bir tür D [email protected] www.ahmettan.com Anayasa Mahkemesi’nden ‘Devrim’ Niteliğinde Karar! nayasa Mahkemesi, 19 Mart’ta aldığı çok önemli bir kararı 3 Nisan 2015 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandı. Bu karar ile daha önce bu köşeden defalarca duyurduğumuz birçok haksızlığın önüne geçildi. Özellikle, borçların tahsilini düzenleyen bu yasa ile şirket temsilcileri kurumun ödemediği vergi borcundan sorumlu tutulamayacak. Yukarıda belirttiğimiz üzere, kararın devrim niteliğinde olması ise bu haksızlıkları önlemesinden kaynaklanıyor. Anayasa Mahkemesi, 19 Mart 2015 tarih ve E:2014/144, K:2015/29 Numaralı Kararı ile 6183 Sayılı Kanun’un Mükerrer 35. Maddesinin Beşinci ve Altıncı Fıkralarını, Anayasa’ya aykırı bularak iptal etti. Siyaset Sahiden Sekse mi Benziyor? “başmuhtarlık” yapıyor. HHH Tarihin önde gelen cumhurbaşkanlarına ve sözlerine göz atalım ve bizimkinin yerini belirlemeye çalışalım Fransa Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle de kalabalıkların ortasında olmaya bayılırmış. Onun için kullanılan bir deyim var: “Kalabalıklarla banyo yapmak! (Bain des foules)” Siyasetçinin fıtratı değişmiyor. Kalabalık demek seçmen demek. Ama de Gaulle şu sözü Fransız siyasetçilerine küpe olsun diye söylemiştir. Ama her siyasetçisi için geçerlidir: “Siyasette insanın ya ülkesine ya da seçmenlere ihanet etmesi gerekirse, ben düşünmeden seçmene ihanet etmeyi tercih ederim.” HHH Hâşâ, bizimkinin lügatında ihanet yoktur. Anayasamız da zaten tek opsiyon bırakmış: Allah muhafaza, “Vatana ihanet!”.. Çok şükür ihanetin türlerini [email protected] A le limited şirketlerde müdürlerin, anonim şirketlerde ise yönetim kurulunun, vergi borçlarından şahsi mal varlığı ile sorumlu olmalarını düzenliyor. Ancak, kanuni temsilcilik sıfatının devredilmesi halinde, borçtan sorumluluğun da devredilmesi gerekir. Fakat yukarıda yer verdiğimiz iptal edilen fıkra hükmü, kanuni temsilcilik devredilince sorumluluğun devredilmeyeceğini söylüyordu. Bu durum pek çok haksız uygulamaya sebebiyet veriyordu. Daha önce bu köşeden paylaşmıştık. Örneğin, yeni şirket müdürü, müdür olmadığı döneme ait defter ve belgelerini ibraz etmediği için şirketin KDV indirimleri reddediliyor ve tarhiyat yapılıyor. Vergi dairesi bu durumda hiçbir sorumluluğu olmayan eski müdüre ödeme emri gönderiyor ve eski ortağı vergi borcundan sorumlu tutabiliyordu. İşte Anayasa Mahkemesi, iptal kararı ile tam olarak bu haksızlığa ‘dur’ dedi. Anılan kararda açıkça, kusura dayalı sorumluluktan bahsediliyor. Yani, kanuni temsilcilerin sorumlu tutulabilmesi için vergi ödevlerini yerine getirmemiş olmaları gerektiği vurgulanıyor. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK İptal ettiği fıkra hükümleri ise şu şekilde: l Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilci veya teşekkülü idare edenlerin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulur. l Kanuni temsilcilerin sorumluluklarına dair 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda yer alan hükümler, bu maddede düzenlenen sorumluluğu ortadan kaldırmaz. 6183 sayılı yasa özetle, vergi borçlarının tahsil yöntemlerini düzenliyor. Bu yasanın, mükerrer 35. maddesi ise kanuni temsilcilerin, en çok görülen şekliy Sorumluluk devri! Buna göre, kusuru bulunmayan kanuni temsilci, şirket tarafından ödenmeyen vergi borcundan sorumlu tutulamayacak. Anayasa Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere, böylece, hukuk devleti ilkesi korunacak. Kanuni temsilciler açısından, Anayasa Mahkemesi kararının anlamı bu. Ancak bu karar, limited şirket ortaklarını da ilgilendiriyor. İptal edilen fıkra hükümleri limited şirket ortaklarının sorumluluklarını düzenleyen maddede de aynen yer alıyor. 6183 sayılı yasanın 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının kusursuz sorumlulukları düzenleniyor. Bu iptal kararının limited şirket ortakları lehine de yorumlanması gerekir. Hukuk devleti ilkesi bunu gerektirir. Vergi borcu şirketin! ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] SOSYAL GÜVENLİK BağKur’lunun Destek Primi Düştü! mekli olduktan sonra ticari faaliyetlerine devam eden esnaf, sanatkâr ve vergi mükelleflerinin emekli maaşlarından Sosyal Güvenlik Destek Primi kesiliyor. Ancak kesinti tutarının yüksekliğinden dolayı bir süredir emeklilerden ciddi tepkiler gelmekteydi. Bizler, esnaf ve serbest meslek erbabı için büyük bir yük olan Sosyal Güvenlik Destek Primi’nin kaldırılması gerektiğini her platformda savunanlardanız. Uğraş ve çabalar sonucunca, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın, 04.04.2015 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilmesiyle birlikte BağKur’lunun sosyal güvenlik destek priminde önemli değişiklikler yapıldı. BAĞKUR’lulardan, Sosyal Güvenlik Destek Primi uygulamasına ilk defa 08.09.1999 tarihinden itibaren başlanılmıştı. Aylıklarından yüzde 10 oranında SGDP kesintisi yapılmıştı. Yine; SSK, Emekli Sandığı ya da banka sandıklarından emekli aylığı alıp ticari kazanç veya serbest meslek kazancı, dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlardan 02.08.2003 tarihinden, gelir vergisinden muaf olup esnaf ve sanatkâr sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun olarak kayıtlı olanlar ve şirket ortaklarından 28.1.2004 tarihinden itiba HARBİ SEMİH POROY saymamış. Doğaya, tarihe, coğrafyaya da ihanet edilebileceği de yeni anayasaya konulsa. Kalabalıklarla banyo işini muhtarlarla hallediyor. Bunu üstelik bir de canlı yayınla gerçekleştiriyor. Gusül aptesinde dua okur gibi muhalefete muhalefet yapıp duruyor. “Bağımsız kalma yemini”ni çiğneyip duruyor. Çok şükür bugüne dek ağzı gözü eğilmedi. Her şeyi yandan ve camdan destekli hitabet gücüyle hallediyor. Siyaset demek zaten hitabet demek. Hitabetin tek amacı ise ikna. Doğru olmasa da olur oluyor. Tarihin en ünlü hatiplerinden Çiçero’nun sözü binlerce yıldır tüm demagogların pusulasıdır: “(İstediği kadar gerçek dışı ve inanılmaz olsun) Hitabetle kabul ettirilemeyecek hiçbir şey yoktur!” HHH Demagogların elinde dilinde siyaset bir tür illüzyon, bir çeşit eğlence sanatıdır. Ünlü yönetmen Orson Welles’in şu sözü, sinema seyircisi kadar siyaset izleyicileri için de geçerlidir: “İzleyicinin anlayamayacağı hiçbir şey yoktur; tek mesele onların ilgisini çekebilmektir; ilgilerini çektiği anda dünyadaki her şeyi anlarlar.” Bu konudaki en can alıcı saptamayı Amerikalı felsefeci ve tarihçi Henry D. Thoreau yapmıştır: “Dünyada kesintisiz bir orijinallik akışı var, ama biz yine de inanılmaz yavanlıklara tahammül ediyoruz!” “Yavanlık” derken kastettiği, Türkiye’deki türden bir “muhalefet etme biçimi veya söylemi” mi? Bunu bilemiyoruz. Bu tür muhalefet, ileri demokrasi diye bilinen Amerika’nın bile ortak derdi. Onlar da bundan yakınıyor. Ünlü gazeteci ve yazar P.J.O’rourke’ye göre, “Amerikan siyasi sistemi fast food gibi: Lapa, tatsız tuzsuz, iğrenç malzemeden yapılıyor ve nedense insan yemeden de edemiyor.” HHH Ancak Amerikalı ünlü senatör Barry Goldwater’in saptaması ise bizim muhalefetten çok iktidarı anlamak için bile çok yol gösterici gibi: “Seksle siyaset birbirine çok benzer. Zevk almak için ikisinde de iyi olmanız gerekmez!” Tayyip Erdoğan’nın söylevlerini, Ahmet Davutoğlu’nun demeçlerini okumaktansa, tarihteki ünlü siyasetçilerin, düşünürlerin görüşlerine göz atmak, içinde bulunduğumuz ilkbahara, çiçeklere bezenen ağaçlara ve tabiata saygının gereğidir. Siyasetin en kadim kitabı sayılan “Devlet”in yazarı Platon elbetteki 7 Haziran seçimlerine katılmayacak seçmeni veya geçen haftaki önseçimlere katılma zahmetine girmeyen CHP üyelerini düşünerek söylememiş. Ama siyasi katılımın ve oy vermenin gereğini betona çivi çakar gibi tarihe yazmış: “Siyasete katılmayı reddetmenin cezalarından biri, sizden daha geri insanların yönetimi altında yaşamaktır!” E ren 12. gelir basamağının yüzde 10’u oranında SGDP alınmaya başlanmıştı. İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Sosyal güvenlik mevzuatına göre de tarımsal faaliyette bulunanlar hariç olmak üzere, emekli olduktan sonra diğer BAĞKUR statülerine tabi çalışmaya başlayanlardan aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam ediliyor. Sosyal güvenlik reformu olarak adlandırılan 5510 sayılı yasayla birlikte BAĞKUR sigortalılarının Sosyal Güvenlik Destek Primi’nde de önemli değişiklikler yapılmıştı. Bu kişilerden ise almakta oldukları aylıklarının yüzde 15’i oranında Sosyal Güvenlik Destek Primi kesiliyor. 2008 yılında yüzde 12, 2009 yılında yüzde 13, 2010 yılında yüzde 14 ve 2011 yılından itibaren de yüzde 15 oranında SGDP kesilmekteydi ve halen yüzde 15 olarak devam ediyor. Yeni yasalaşan torba kanun ile BAĞKUR kapsamında çalışması olan emeklilerin aylıklarından kesilen yüzde 15’lik oran yüzde 10’a düşürüldü. SGK’lilerin emekli olduktan sonra BAĞKUR kapsamında ticari faaliyetlerine devam etmesi halinde emekli maaşlarından Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintisinin yüzde 10 olarak uygulanması 2015 yılı temmuz ayı ve takip eden ödeme dönemlerinde geçerli olacak. Temmuza kadar yüzde 10 İcra Kurulu Başkanı AKIN ATALAY Genel Yayın Yönetmeni CAN DüNDAR Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Çalıyorlar ama Çalışıyorlar da! u sözleri duyduklarında hissettiklerini bazen kızgınlık, bazen de acıma içeren cümlelerle dile getirenler öyle çok ki... Maslow adlı psikolog gerçeği ta 1943’te sezmiş, insanın gereksinimlerinin yeme, içme, barınma gibi temel bir basamaktan başlayıp adım adım yükselerek güvence, sevgi, saygınlık gibi düzeylere vardığını söylemiş; insanın yer aldığı basamaktaki dertlerini çözümlemeden üst basamaktaki gereksinimleri dert etmeyeceğini de belirtmiş. Öyleyse çok şeye muhtaç vatandaşımızın seçimde kendisine verilen paranın, kömürün kaynağını sorması, bunları alırken veren konusunda yaygın ve çoğu belgeli olumsuz söylentilerin etkisinde kalması beklenmemelidir. İnsan hırsıza bile bile oy verir mi? Aç kaldığında daha kötüsünü de yapar: 1972’de And Dağları’nın karlı tepelerine düşen uçağı hatırlayın: Yolcular, yiyecek bulamayınca kazada ölmüş arkadaşlarının cesetlerini yiyerek sağ kalabilmiş, 72 Haber Koordinatörü Murat Sabuncu Yazıişleri Müdürü Ayşe Yıldırım Başlangıç Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Özlem Ayden Şalt Reklam Genel Müd. Yrd. Nazende Körükçü Reklam Grup Koordinatörü Hakan Çankaya Rezervasyon Yönetmeni Onur Tunalı B Sorularınız için [email protected] adresine mail atabilirsiniz. Tüm sorular eposta ile tek tek cevaplanacaktır. gün sonra gelen yardımı bekleyebilmişlerdi. Demek ki açlık, insanın arkadaşının cesedini kavurma gibi görmesine bile yol açabiliyor. Muhtaç olanın sadece bir lokma ekmeğe değil beş on kuruşa kavuşabilmek için yapacaklarını anlatan o kadar çok roman var ki... Norman Lewis adlı yazar, “Naples ’44” adlı eserinde 2. Dünya Savaşı’nda bombalanmış, işgal edilmiş Napoli’yi anlatır: İnsanlar yiyecek bulmak için çöp karıştırırlar, papaz, kilisesinin tokmaklarını satar, birçok kadın üç kuruş verip kendisiyle yatacak asker arar. Bir aşevinde yemek yerlerken kapı açılır, içeri iki küçük kız çoçuğu girer: İkisi de kör olan bu çocuklar günlerdir aç olduklarından yemek kokusunu kimbi lir nerelerden algılayıp gelmişlerdir. Ne olur biraz ekmek! Herkes açtır, bir şey vermez, çocukları itekler, dışa çıkarırlar. Demek ki Maslow’un hakkı var, insan aç kaldığında, her şeyi yapar, bu ara yoksulluğunu seyreltecek ufak bir şey verene çok şey verir, oy bile verir. Ne zamana kadar mı? Ekonomi bozuluncaya, o aldığı yardımın yetmeyeceği zamana kadar oy verir; sonra başka şeyler söylemeye başlar, mesela “Elim kırılsaydı da oy vermeseydim!” der. Öyleyse yoksul olan, biraz kömür alıp “Çalıyor, ama iş de yapıyorlar!” dediğinde şaşmamak gerekir. “Peki, yoksul olmadığı halde anafordan dünyanın parasını toplayana, olmadık yerlerde saklayana ne demeli?” diye sorarsanız, size sadece Maslow’un o en alt basamağındaki gariban, oyunu esirgediği gün, o istifçinin hangi basamakta durup kendini nerelere atacağını çok merak ettiğimi söyleyebilirim. l Haber Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Dış Haberler: Ceyda Karan l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Düzeltme: Mustafa Çolak l Grafik: Ahmet Sungur l Fotoğraf: Uğur Demir Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık Halit Ziya Bulvarı 1352 S. 2/3 Ahmet Rasim Sok. No: 14 İzmir Tel: (0232) 441 12 20 Çankaya 06550 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Cüneyt Arcayürek, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Mali İşler Müdürü: Bülent Yener l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Cumhuriyet Caddesi Beşler Apartmanı No: 44 Kat:3 Daire:4 34367 Elmadağ/İstanbul Tel: (0212) 251 98 74 75 81 82 Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Ögle İstanbul 04.57 06.29 13.13 Ankara 04.45 06.14 12.57 İzmir 05.11 06.38 13.20 İkindi 16.50 16.34 16.56 Akşam 19.45 19.29 19.50 Yatsı 21.09 20.50 21.10 C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle