Katalog

Pazar 8 Mart 2015 haber EDİTÖR: CANER ÖZTÜRK TASARIM: BARIŞ AKTAŞ 6 14 belediyeden cemevi kararı Murat Karayalçın AKP, Davutoğlu’na yeni alternatif arıyor Kılıçdaroğlu, Gül’ün milletvekilliği adaylığının gündeme gelmesini ‘Öyle anlaşılıyor ki Davutoğlu’ndan memnun değiller’ diye değerlendirdi Kılıçdaroğlu, CHP’ye kapatma davası açılacağı iddialarıyla ilgili olarak “Böyle bir şeye geçit vermeyiz” diyen Davutoğlu’na “Onun geçit verip vermemesi önemli değil, biz hakkımızı ararız” diye yanıt verdi. HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün milletvekilliği adaylığı konusunda “AKP, öyle anlaşılıyor ki Davutoğlu’ndan memnun değil. Yeni alternatif arayışlarına girmişler” dedi. Kılıçdaroğlu, Akyurt İlçesi’ndeki Güleçler Çorap Fabrikası’nda incelemelerde bulunup, çalışan kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı ve burada hazır bulunan kadın gazetecilere karanfil verdi. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden yaptığı iddia edilen mesajlaşmalar ve bu konuda bazı basın organlarında yer alan haberlere ilişkin şunları söyledi: “Umut Oran ile ilgili çok aşağılık ifadeler, iftiralar atıldı, o da ilgili kurumlara başvurdu. Biz parti olarak hem büyükelçiliğe hem ilgili kurumlara başvurduk, onlardan da biz parti olarak yanıtını bekliyoruz. Bu iftiraları atanlardan hesabını soracağız. Benim merak ettiğim şu: Benzer iddialar, AKP yöneticileri hakkında ortaya konduğunda neden onlar ilgili kurumlara başvurmuyorlar?” Erdoğan’ın, Gül’ün milletvekilliği adaylığı ile ilgili açıklamalarının hatırlatılması üzerine ise Kılıçdaroğlu, “O benim ilgi alanıma girmiyor. AKP, CHP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın, genel merkezin talimatıyla İstanbul’daki CHP’li 14 belediyenin, “cemevleri ibadethanedir” kararını aldığını açıkladı. Levent’teki İstanbul İl Başkanlığı’nda CHP’li ilçe belediye başkanlarıyla birlikte basın toplantısı düzenleyen Karayalçın, CHP’li belediyelerin öteki inanç gruplarına hangi olanakları sağlıyorsa cemevlerine de aynı olanakları sağlayacaklarını söyledi. l İstanbul Haber Servisi KADIN EŞİTLİĞİ: DEĞİŞİMİN ANA ARACI NE? Ö C CHP’de ikinci Deniz Baykal Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın adaşı ve meslektaşı avukat Deniz Baykal, Bursa’da CHP’den milletvekili aday adayı oldu. “Deniz Baykal” isminin kendisine ciddi bir avantaj sağladığını ifade eden Baykal, seçmenlerin aklında daha kolay kaldığını, bazı seçmenlerin kendisine sırf isminden dolayı sempati duyduğunu kaydetti. l BURSA (AA) Aşağılık iftiralar atıldı Mehmet Cengiz’e suç duyurusu CHP Çorum Gençlik Kolları, 1725 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu tapelerinde “milletin a... k....” diyen işadamı Mehmet Cengiz için suç duyurusunda bulundu. AKP eski milletvekili ve avukat Süleyman Sarıbaş, Cengiz’e tazminat davası açmış, Cengiz 8 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkum edilmişti. Sarıbaş, kazandığı para ile kendi köyündeki caminin şadırvanını ve tuvaletini yaptıracağını söylemişti. l ÇORUM (Cumhuriyet) Kılıçdaroğlu, Akyurt ilçesinde bir çorap fabrikasında incelemelerde bulundu ve çalışan kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı. (AA) öyle anlaşılıyor ki Davutoğlu’ndan çok memnun değil. Yeni alternatif arayışlarına girmişler” yanıtını verdi. CHP’ye kapatma davası açılacağı iddialarıyla ilgili olarak Davutoğlu’nun “Mağduriyet edebiyatı yapılmasın, biz böyle bir şeye geçit vermeyiz” sözlerinin anımsatılması üzerine Kılıçdaroğlu, “Onun geçit verip vermemesi, bizim için çok önemli değil, biz hakkımızı her yerde, her ortamda ararız” dedi. “Konu Ülkü Adatepe’nin çocuklarının davasıyla mı ilgili” denmesi üzerine de Kılıçdaroğlu, “Dün kitabın kapağı da yayınlandı, baskıların yapıldığını gayet iyi biliyoruz, o yönde bazı çalışmaların olduğunu gayet iyi biliyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Biz hakkımızı ararız O sözleri unutmayın Memnun değiller Kılıçdaroğlu, Konya’da düşen askeri uçak ve F4’lerle ilgili tartışmanın sorulması üzerine “Bir şehit babasının söylediği cümleyi asla unutmayalım, ‘Kendinize kaçak saray yaptıracağınıza yeni uçak alın’ diye. Amerika’nın bile devre dışı bıraktığı bu uçakları hâlâ biz kullanıyorsak, bu kazaları olağan karşılamamız lazım” diye konuştu. l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gül’ü tenzih ederim, ben yan yatmam Muhalefeti eleştiren Erdoğan, “Eğer muhalefet rahatsız oluyorsa doğru yoldayız demektir” dedi. umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin başkanlık sistemine ihtiyacı olduğunu savunarak, “Artık bu beden bu gömleğe sığmıyor” dedi. Gaziantep’teki toplu açılış töreninde konuşan Erdoğan, muhalefetin eleştirilerine sert yanıt verdi. Erdoğan “Eğer muhalefet rahatsız oluyorsa doğru yoldayız demektir. Onların alkışladığı gün benim kendimi kontrol etmem lazım, bir yanlışlık var demektir. Çankaya’da oturup imza atan cumhurbaşkanlarına alışmışlar, Sayın Gül’ü tenzih ederim, Biz ‘yan gelip yatan bir cumhurbaşkanı olmayacağız’ demiştik” dedi. Çözüm süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, “Yeri geldi kan kustuk. Baldıran zehri içtik. Boğazımıza düğümlenenleri Cumhurbaşkanı Erdoğan yuttuk. Milletimizin gelece Gaziantep’te toplu açılış ği için sabret töreninde konuştu. (AA) tik. Şimdi sürecin yeni bir aşamasına geldik. Biz yine sabrediyoruz. Onlara rağmen bu süreç bir yerlere geldi” ifadelerini kullandı. C ncelikle Kadınlar Günü’nü kutluyorum. Bütün kadınlara çiçek vermekle, hoş davranmakla, canım cicim sevgilim şekerim bi tanem demekle bu iş geçiştirilebilecek gibi değil... Yılın bir tek günü tırnaklarını saklayacaksın, 364 günü ise çıkartacaksın... Gözümün önünde bir karikatür canlandı geçen yıldan; bir dağ ayısı sevinç içinde, karanlık ağzını açmış, kirli dişleri, tüm bakımsızlığı, yarı açık madalyonlu göğsü ve kirli yüzü ile sırıtıyor ve diyor ki: Nihayet kadınlar günü geçti, artık bizim 364 günümüz başladı... O tip, erkeğin tüm aşırı uçtaki hallerinin toplamı. Çizer, gözümüze sokuyor o tipi. Erkekler, “Bu biz değiliz” diye istedikleri kadar haykırsın. Evet o görünüşte, düşüncede olmayabiliriz. Çoğumuz o tipin ipini çeker. Ama onda bizden hiç mi parça yok? Tutumunda, düşüncesinin kenarında var. Kadınların toplumsal konumlarına baktığımızda görürüz. HHH Kadının toplumsal konumunun değişmesi, daha doğrusu aralarında bir dengenin sağlanması, evrimsel bir değişim sürecidir. Toplumların önünde iki yol, aslında tek yol var: Bu değişimin, türlü çeşitli araçgereçle hep yolunu açacaksın. Kadınların konumlarında gözle görülür, mesela 45 yıllık süreçlerde ölçülebilir değişimi izleyeceksin. Kadın, toplumsal eşit yurttaş konuma adım adım gelecek.. Bu kültüreltoplam değişimin tek yolu. Eşitliğe giden tek yol. Eğitimin, çocukluktan başlayarak aile içine kadar sokulmasını, yuva ve okullarda, her tür ayrımcılığın dışlanmasını gerektirir. Kızların mutlaka okuması için de devletin tüm desteğini gerektirir. İşe alımdan ücret eşitliğine kadar ayrımcılığın kaldırılmasını da. Şüphesiz ki, ülkede toplumsal gelirinrefahın artması bu değişim sürecinin çok önemli bir parçası. Yoksulluk, kadınların ve çocukların daha çok ezilmesi mekanizmalarını harekete geçirir. Gelelim işin bam teline: Değişim sürecinin en önemli aracı siyasal iktidardır. HHH İktidar, kadınların konumunu eşitleyici yönde mi değiştiriyor? AKP’nin kadın erkek eşitliğinden anladığı tek şey var: Türban takma özgürlüğü. Bu işi bebeleri türbanlamaya kadar indirgediler. Bütün politikaları kadınların toplumsal konumlarını hatta geriletici bir bütünsellik gösteriyor. Evde, kocanın karısı. Çocuk doğurma makinesi. En iyi kadın, başları türbanlı kadın ve çocuk. İş hayatında ne işi var? Bunlar resmi politikalar. TÜİK istatistikleri, kadının toplumsal konumuna ilişkin olumsuz bilgilerle dolu. Avrupa ülkelerinin ancak yarısı kadar kadın çalışıyor (yüzde 28). Yüzde 50 ortalamayı alsak, yüzde 22 açık var. Kadınların çalışma hayatında yüzde 22 eksikliği, Türkiye’de işsizlik oranına eklenmesi gereken bir sayı... AKP’li milletvekili kadınların siyasal rolleri, eşitsizliği perçinleyici yönde. AKP kadınları siyasal oy amaçla “kullanıyor”. Kabataş yalanı bunun tipik göstergesi... Üstelik, neredeyse tüm erkek yazarlarını bu oyun için seferber ederek. Türkiye kadınların daha çok eşitsizliği yönünde, geriye doğru giden bir ülke. İslami politikalar ve inançlar doğrultusundaki toplumsal tutuculuk, sorunu ağırlaştırıyor. Eşitlik yönünde gelişmesi gereken süreç, tersine çalışıyor. Ana siyaset, erkeklerin fiziksel, fizyolojik, toplumsal, çalışma hayatı, aile içindeki güçlü konumlarını, her alanda toplam egemenliklerini kısıtlayıcı yönde olması gerekirken, yapılan erkek egemen yapıyı ve kültürü daha da arkaikleştirmek. Bu politika nasıl değişecek, umut nerede? (Not: Yeni “kısa yazı” politikası karşısında, bazı eklemelerimi bloguma koyacağım yazıda okuyabilirsiniz... Mesela Ayşe Böhürler’i yazacağım.) Polisleri de İç Güvenlik Paketi’nden korudular CHP Gençlik Kolları üyesi bir grup, TBMM Dikmen kapısı önünde “İç Güvenlik Paketi”ni protesto etmek için bir araya geldi. Polisle “yer” tartışması yaşandı. CHP Gençlik Kolları Başkanı İrfan İnanç Yıldız, emniyet amirine Meclis önünde açıklama yapmak istediklerini söyledi. Tartışmada, emniyet amirinin de bazı konularda kendilerine katıldığını söylemesi üzerine Yıldız, “Hangi konuda?” diye sordu. Amiri de “Bonzai, uyuşturucu” yanıtını verdi. CHP’li grup paketten “Polisin de korunması gerektiğini” savunarak polisi sembolik olarak “çember” içine aldı. l (ANKARA / Cumhuriyet) Geciktirenler vebal altında Başkanlık sistemi ile ilgili açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Artık bu beden bu gömleğe sığmıyor. Türkiye’nin her alanda hızlanmaya ihtiyacı var. Mevcut sistem bunu karşılamıyor. Türkiye’nin ihtiyacını karşılayacak olan sistem başkanlık sistemidir” diye konuştu. Başkanlık sistemi için geç bile kalındığını ileri süren Erdoğan, “Kefenin cebi olmadığı için başkanlık sistemini alıp öteki tarafa götüreceğimiz de yok. Aslında bu konuda geç bile kalındı. Bu meseleyi bugüne kadar geciktirenler ülkemize ve milletimize karşı vebal içindeler” dedi. C M Y B