28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Pazartesi 30 Mart 2015 EDITÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Polar Bear konseri Babylon’da... Londralı postcaz grubu Polar Bear 1 Nisan’da saat 20.30’da Garanti Caz Yeşili konserleri kapsamında Babylon’a konuk oluyor. BBC Caz Ödülleri’nde “Cazın yükselen yıldızı” ödülüne layık görülen davulcu Sebastian Rocheford ile Pete Wareham, Mark Lockheart, Tom Herbert ve Leafcutter John Polar’dan oluşan topluluk, caz dolu bir gece için Babylon sahnesinde olacak. 19 Eugène Ionesco’nun ünlü oyunu Eskişehir Büyükşehir Belediye Tiyatrosu’nda sahneleniyor ‘Öteki Türkiye’ Yaklaşırken... Kim bu ‘Gergedan’lar? ababam Sını Türkiye’de de 7 Haziran den “kafes” biçiminde tasarlanmış? fı”, “Tosun Pagenel seçimleri yaklaşmakta. Kafesle izleyiciye verilmek istenen şa”, “ŞabanoğO açıdan bakıldığında kimdir mesaj nedir? lu Şaban”, “Süt Kardeşler” bu “Gergedanlar?” Siz kendinizi zaman zaman kafesgibi Türk sinemasının unu“Gergedanlar kimdir” sorute hissetmiyor musunuz? Bu sorunun tulmaz filmlerinden sinemasuna net bir cevap verirsem cevabını “hayır” diye verebilenleSELDA severlerin yakından tanıdıoyuna haksızlık ederim. Fa re imreniyorum. Çünkü ben çok kez GÜNEYSU ğı Ergin Orbey tarafından kat şu kadarını söyleyebilihissettim, hissediyorum da... Hele ki 2001 yılında kuruldu Eskirim belki; bir fikri, bir düşünkendimi gergedanlaşmamak için koşehir Büyükşehir Belediye Tiyatroceyi, sırf yaygın bir kesim benimsirumaya çalışırken... Kafesler sanırım su. O günden bu yana da 33 Türk, 29 yor diye ya da çıkar elde etmek için artık yaşamınızın her yanında varyabancı yetişkin, 21 çocuk oyunu olgeçmişini hiçe sayan herkes... Oyular. Her tür korkumuz sonunda olumak üzere 82 farklı oyunla izleyicisi nu izlediniz ve herkes gibi bugünün şan korunma isteği en büyük kafesleni buluşturdu. 650 bin merkez nüfus Türkiyesi’yle özdeş alanlar buldurimizi oluşturuyor. lu bir şehirde, bir yılda 100 bin izlenuz değil mi? Herkes gibi yani... Siz Peki sizler, bir sanatçı bakışıyyiciye ulaşmaya başladı. Tiyatro, bu ce “Gergedan”lar kim? la, ülkedeki siyasi iklimde halka sezonun ikinci yarısında, deyim ye Oyunda “Gergedan” olmaya ısyutturulmaya çalışılan “mantıksal rindeyse “iktidarın uşaklarını” yerrarla karşı çıkan karakterin evi ne çıkarımları” nasıl buluyorsunuz? den yere vuran Eugène Ionesco’nun o ünlü oyunu “Gergedan”ı sahneye taşıdı. 7 Haziran milletvekilliği seçimleri de yaklaşırken, tiyatro bu oyunla izleyiciye şu mesajı veriyor: Kim bu “Gergedan”lar? İktidara daha doğrusu iktidarlara bu kadar yoğun eleştirisi olan bu Tiyatronun izleyiciye sorduğu bu oyun için aynayı “tiyatro sanatına da çevirmek gerekli” diyebilir miyiz? soruyu ve oyunla ilgili merak ettikleTiyatro sanatının içinde de “Gergedanlar” mı var? rimizi biz de Genel Sanat Yönetmeni Var. “Gergedan”lar her yerde. Belki biz de zaman zaman büyük hırılErcüment Yılmaz’a sorduk. tılar çıkarıyoruzdur. Ama bu büyük bir kısır döngü. Özel tiyatrolar, ya Neden “Gergedan?” şadıkları büyük ekonomik zorluk dolayısıyla gişe yapacak işlere yöneBir kaç nedeni var. Birincisi biz bir liyor. Daha dar kadrolu, masrafı az işler oluyor bunlar genelde. Halkın repertuvar tiyatrosuyuz. Bu yüzden bir klasik oyunu, bir büyük prodüksiyonu izleme imkânı yalnız ödenekher bakımdan, her üsluptan, her tarzli tiyatrolar vasıtasıyla olabiliyor. Ancak onlar da politik olarak, gündan oyunu oynayabilmeli ve seyirdem yüzünden ya da başka sebeplerle sansür ya da otosansür uygulaciyle buluşturmalıyız. Ayrıca “Gergemak zorunda kalabiliyorlar. Eskişehir’de de sanata ayrılan bütçeler iktidan” gibi bir oyunu daha önce oynadar partisinin meclis üyeleri tarafından ciddi ölçüde tırpanlandı. madıysanız, bugünden daha iyi bir zaman olamazdı bizim için. “H Dönem dönem dünyada da ülkemizde de büyük yalanlara insanların inanması için o “mantık”sız çıkarımlara başvurulur. Bizim derdimiz de sanatımızın içindeki isyan da bu yüzdendir. Tepkimizi tiyatro sanatının olmazsa olmazlarıyla veriyoruz. Seyircilerimizi, gerçekleri görmeye ve mantıklı düşünmeye davet ediyoruz. ‘Tarih her şeyi yargılar’ ‘Büyük bir kısır döngü’ Ödenekli tiyatroların yapısına baktığımızda pek çoğunun artık eskisi kadar muhalif oyunlar sahneleyemediğine tanık oluyoruz. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu kendi bölgesinde özgür olsa bile turnelerde hiç yaptırımlarla karşılaştı mı? Çok kez karşılaştık. Ama hangi yol ve yöntemle olduğunu söylemeyeceğim. Kimsenin aklına hinlik düşürmeyelim. Anlayamadıkları bir şey var. Özgür olan halklar tarihe adlarını yazar. Bizim halkımız özgür olma, mert olma güdüleri ile tarihe geçmiştir. İspiyonculuk, müzevirlik, kölelik bizim genlerimizde yok. Eskişehir bu konuda sağlam durabilen bir şehir. En büyük desteğimiz de bu şehir zaten. Oradan, sanatımızdan ve tabii ki Yılmaz Büyükerşen’den alıyoruz bu gücü. Ama haklısınız ödenekli tiyatrolar daha suya sabuna dokunmaz hale geldi. Ne diyeyim, tarih yargılar her şeyi. ‘Dini değerleri alenen aşağılamak’tan yargılanacak Leman Sam’a hapis istemi... ayvan hakları savunucusu, sanatçı Leman Sam, geçen Kurban Bayramı’nda IŞİD’e gönderme yaptığı “kurban” tweet’i nedeniyle 1 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak. Sanatçının Kurban Bayramı’nın ilk günü yayımladığı “Benim için IŞİD ile bıçağını masum bir hayvanın boğazına dayayan aynı duygudadır” mesajı çok konuşulmuş, Sam’la ilgili Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “İnsan bile sayılmayan, kaldı ki Müslüman olduğunu konuşmayacağımız bir cellatlar grubunun yaptığı işle bir kurban kesmeyi yan yana getiren bu zavallıyı kınıyorum” demişti. Tepkiler üzerine Leman Sam “Bazılarınızın attığı, gözüme çarpan tweetler, içinizdeki şiddet ve düzey konusunda be H ir “Öteki Türkiye” daha yaklaşıyor. Geçmişte çoğu kez olduğu gibi, istesek de istemesek de. Yani geleceği kesin. Şimdi bütün mesele, bu kesinlik karşısında bizim nasıl bir tutum alabileceğimiz. Örneğin, bugüne kadar sıkça yaptığımız gibi: “Eh, madem geleceği kesin, o halde görelim bakalım neymiş gelecek olan” beklentisine girebiliriz. Geçmişin deneyimleri, bu beklentinin büyük çoğunlukla hayırlı olmadığını gösterdi. Çünkü birileri “görelim bakalım” derken, “görmüş ve bilmiş” olanlar malı daha doğrusu ülkeyi (!) götürüyor. O halde en hayırlısı, beklemekle yetinmek yerine geleceği bugünden ve dünden yola çıkarak doğru çözümleme amacıyla elden geleni yapmak. Şimdiden kendini belli eden birtakım kesinlikler, yeterince görmesini bilirsek eğer, geleceğe uzanan yolu doğru görmemize yardımcı olabilir. Bu kesinliklerden biri, şu: “Öteki Türkiye”nin inşasında gençliğe ve tek tek gençlere, belki bütün bir Cumhuriyet tarihi boyunca eşine rastlanmadık ölçüde fazla ve büyük iş düşecek. Hem de öylesine fazla ve büyük ki, her şey olup bittikten sonra ortaya olumsuz bir sonuç çıkarsa, bugünün gençlerinin ve gençliğinin sorumluluğu “başkalarının sırtına atmaları” asla kolay olmayacak. İkinci kesinlik ise, “Öteki Türkiye” için içtenlikle çalışmaya gönüllü herkesin, dünden bugüne kalmış “aydınlar kesimi”ne kulak verirken çok dikkatli olmak gibi bir zorunluluk karşısında bulunması. Çünkü günümüzde kenarına geldiğimiz veya içine düştüğümüz uçurumların hemen hepsinin ortaya çıkmasında bu aydınlar kesiminin gafletinin çok büyük payı var. Burada elbette bugünkü aydınlarımızın tümünü suçluyor değilim. Gelgelelim iyi niyetli aydınlarımızın sayısı, artık kolay etkili olmalarına olanak tanımayacak kadar düşük. Onlar, genellikle susturuldular ve bu susturma eylemleri çoğunlukla ne yazık ki onların “öteki aydın kardeşleri” eliyle gerçekleşti. Kendilerini sürekli gündemde tutmak uğruna hiçbir döneklikten çekinmeyenler. Gençlere sözde yol gösterme “misyonu”nu aslında hep kendi yollarını bulmak olarak yorumlayanlar. Günler, aylar ve yıllar boyunca yazılı ve görsel basında hep aynı şeyleri bıkıp usanmaksızın farklılıklar diye yutturma girişimlerinden hiç vazgeçmeyenler. Bunlar, daha şimdiden “Öteki Türkiye”nin kurucuları olmak için adaylıklarını koydular ve türlü yollarla basına da sızmaya başladılar. Aman gençler, çok dikkat! Bilmem anlatabildim mi? B ni haklı çıkardı” mesajını yayımlamıştı. Tweet’le ilgili suç duyurusunda bulunulmuş fakat savcılık takipsizlik kararı vermişti. Takipsizlik kararıyla ilgili yapılan itirazı değerlendiren İstanbul 4’üncü Sulh Ceza Hâkimliği sanatçının altı aydan bir yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına karar verdi. Leman Sam, “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılamak”tan yargılanacak. l Kültür Servisi Sempozyum Talat Sait Halman anısına düzenleniyor Akıntıya karşı Shakespeare hakespeare Akıntıya Karşı Sempozyumu, 12 Nisan tarihlerinde Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleşecek. Üniversitenin Edebiyat Kulübü ve Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü tarafından düzenlenen sempozyum, Shakespeare’in sonelerini Türkçeye kazandıran Talât Sait Halman anısına yapılacak. Etkinlik kapsamında “Shakespeare Contemporary” isimli bir de sergi açılacak. “Bir Yaz Gecesi Düşü Shakespeare’i”, “Shakespeare ile Başa Çıkmak”, “Totaliterliğin İki Yüzü Karşısında Prens Hamlet: Retrospektif Bir Okuma” gibi başlıklarda sunumların yapılacağı sempozyuma Cansu Kutlualp, Kübra Bodur, Cemil Karakullukçu, Zeynep Sinem Şeker, Fırat Kargıoğlu, Zeynep Bilge gibi isimler konuşmacı olarak katılacak. Etkinliğin kapanışında Moda Sahne’nin “Hamlet” adlı oyunu izlenecek ve oyun sonrası, oyuncuların katılımıyla söyleşi yapılacak. l Kültür Servisi S Agos gazetesinin acı kaybı Gazetenin kurucu ekibinden Seropyan yaşamını yitirdi Öldürülen gazeteci Hrant Dink’in teklifi üzerine Agos gazetesini kuran ekipte yer alan Sarkis Seropyan yaşamını yitirdi Gazetenin Ermenice sayfalar editörü Sarkis Seropyan, pankreas kanseri hastalığı nedeniyle önceki gün akşamüzeri hayatını kaybetti. Agos’un web sitesinden yayımladığı açıklamada; “Gazetemizin tarihi, temel direği, Ermenice sayfaları editörü, her şeyimiz Sarkis Seropyan’ı 28 Mart Cumartesi akşamüzeri kaybettik’” ifadelerine yer verildi. l Haber Merkezi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle