27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Çarşamba 25 Mart 2015 EDİTÖR: GÜLRİZ ERGÖZ Caferi: Suriye desteklenmeli Bağdat’tan Şam’a 2011’den beri en üst düzey ziyareti yapan Irak Dışişleri Bakanı İbrahim Caferi, Devlet Başkanı Beşşar Esad ile görüşüp “Arap ülkeleri Şam’ın terörle mücadelesini desteklemeli” dedi. TASARIM: BETÜL BERİŞE Britanya mayısta genel seçime hazırlanırken, Muhafazakâr Partili Başbakan David Cameron bir kez daha seçilirse beş yıl sonra üçüncü kez aday olmayacağını duyurdu. Cameron’ın ‘son turu’ 17 RUSYA Roma imparatoru ‘1. Putin’ Kırım’ın ilhakıyla uluslararası tepki çekse de halk desteği yüzde 20 artan Rusya lideri Vladimir Putin’e, memleketi St Petersburg’dan iddialı bir hediye geliyor. Putin’i Roma imparatorları gibi toga giymiş antik çağ filozofu ifadesiyle resmeden bronz büst hazırlatan kent, açışılışı Nazi Almanya’ya karşı zaferinin kutlandığı 9 Mayıs’ta yapacak. Törene Putin’in de katılmasını uman proje yöneticisi Andrey Polyakov “Amacımız, Kırım’ı ülkemize geri getirdiği için henüz hayatteyken teşekkürlerimizi iletmek” dedi. 42 yaşındaki heykeltıraş Pavel Greşnikov da, Putin’in karakterine ve başarılarına en uygun olan klasik Roma tasarımını tercih ettiğini söyledi. Heykel için ön model kentin sanat akademisinde şimdiden sergileniyor. Washington’dan Bibi’ye atış serbest srail Başbakanı Benyamin (Bibi) Netanyahu’nun ABD Başkanı Barack Obama’nın Filistin ve İran politikalarına düzenlediği darbeler bumeranga döndü. Bibi geçen haftaki seçim zaferinin sefasını süremeden, BM’de yalnız bırakılma tehdidinin ardından yarım asırlık işgali bitirme talebiyle karşılaştı. Beyaz Saray Genel Sekreteri Denis McDonough, Yahudi lobisinin liberal kolu J Street ile buluşmasında “İsrail bir başka halkı süresiz askeri kontrol altında tutamaz. 50 yıldır süren işgal sona ermeli, Filistin halkı kendi devletinde yaşamak ve kendini yönetmek hakkına sahip olmak zorunda” dedi. Böylece Bibi’nin seçim arifesindeki “iktidarda olduğu müddetçe Filistin devletini kurdurmayacağı” açıklamasından çark girimiyle krizi yatıştıramayacağını gösterdi. Obama’nın yakın danışmanı da olan McDonough, J Street’te alkışlar alan konuşmasında, şu vurguyu yaptı: “Eninde sonunda bir barış anlaşmasının nasıl olacağını biliyoruz. İsrail ile bağımsız Filistin’in sınırları, toprak takası eşliğinde 1967 hatlarını temel almalı.” Bibi’nin daha önce yerleşim inşasının Filistin’i bölmek gibi stratejik bir amacı olduğunu, Filistin devleti için önce Ortadoğu’da şartların daha istikrarlı olması gerektiği açıklaaları üzerine son sözleriyle iki devletli çözüme bağlılığını sorgulattığını belirten Beyaz Saray Genel Sekreteri “Bunlar hiç olmamış gibi davranamayız” dedi. ABD Dışişleri bri İ Beyaz Saray Genel Sekreteri McDonough, ‘50 yıllık işgal sona erdirilmeli, Filistinlilerin devleti olmalı’ dedi Obama dün Netanyahu ile iş ilişkisi gibi bir ilişkisinin bulunduğu, aralarındakinin kişisel değil siyasi bir mesele olduğu açıklaması yaptı. Kim Rasyonel? Biz doludizgin tek adam yönetimine sürüklenip İhvancı kliğin kayıkçı kavgasıyla haşır neşirken artık âdet olduğu üzere mezhepçi merceklerle bakılan Ortadoğu’da 21. yüzyılın en kapsamlı hat değişikliği gerçekleşmekte. İsrail ve İran’la ilgili gelişmeler durumu göze sokacak cinsten... HHH İsrail’de sağcı Likud lideri Benyamin Netanyahu 17 Mart seçimini Obama yönetiminin arzusu hilafına “Benim başkanlığımda Filistin devleti asla” ve “İran’la kötü anlaşma büyük tehdit” diye diye kazandı. Yüzde 20’lik kararsız kitleyi ikna sebebi aşikar. Tel Aviv’deki Avrupa merkezci seküler elitlerin dışındaki İsrailliler, etraflarına bakınca kaos görüyor. Ve Batı Şeria’da olur da Filistin devleti kurulursa, aşırılıkçılıktan azade olmayacağına inanıyor. İsrail zaten İslamcı militanlık mevzusunda kuvvetle muhtemel ki ‘savunma refleksiyle’ ikili oynuyor. Bir tarafta ezeli düşman İran ve dönüp dolaşıp Tahran’a muhtaç kalmış Hamas var. Diğer tarafta Suud’la iş tutup Suriye’deki el Kaide uzantılarıyla ‘iştigal ederek’ mezhepçi damara oynamak. HHH Ama bu kez taktikler ‘büyük ağabey’ nezdinde sökmüyor. Bibi ABD Başkanı Barack Obama’dan alenen ‘kırmızı kart’ yedi. İsrailFilistin iki devletli çözümünü çöpe atmayı bırakın Obama, Yahudiler de kabul etmez. Obama ve ABD devletinden İsrail’in varlığını tehlikeye atması da beklenemez elbette. Lakin ABD Başkanı’nın kalan 2 yılında açık derdi Ortadoğu’da Sünni mezhepçi, her türlü radikal ideolojinin yuvası Suud ve Körfez monarşileri karşısında, İran’la ‘müttefiklik’ olmasa bile ‘stratejik dengelemeyi’ getirmesini umduğu nükleer anlaşma. Bu Obama’nın dış politika mirası olacak. Gerçekleşirse etkisi Nixon’ın Çin’le angajmanından da büyük olur. Obama’nın Irak, Suriye ve hatta Yemen siyasetine bakın apaçık göreceksiniz. Yemen’de Şii Husiler, Suud destekli Mansur Hadi’ye karşı isyanda adım adım ilerlerken ABD parmağını kıpırdatmıyor... HHH Dönelim İsrail’e... Netanyahu yenilseydi Obama’nın işi kolaydı. Olmadı. Olmayınca karşı atağa geçildi. En son Beyaz Saray Genel Sekreteri Dennis McDonough’un liberal Yahudi lobisi JStreet’teki konuşmasında, “Yarım yüzyıldır süren işgal sona ermeli. Filistin halkı bağımsız devletlerinde yaşama ve kendi kendilerini yönetme hakkına sahip olmalı” demesi yenilir yutulur değil. Yetmedi, bir de dünya güçlerinin İran’la nükleer anlaşmaya ulaşma çabaları için “Gerçekçi ve başarılabilir” dedi. HHH Bibi anlaşılan bunları ‘yiyip yutacak’. Seçilir seçilmez de kabak gibi ortadayken, “iki devletli çözümden” vazgeçtiğine yorulan sözlerinin yanlış anlaşıldığını savundu. Araplara yönelik “sürü halinde oy kullanmaya gittiler” çıkışı için özür dileyip “Arap İsrail toplumunu incittiğimi biliyorum. Niyetim bu değildi. Özür dilerim. Hepinizin başbakanıyım” dedi. Bunlar Batı’nın tercihi. Sadece ABD değil AB’nin gözü de İran pazarında, bilhassa enerji işbirliğinde. İsviçre’de hem nükleer hem de gaz pazarlığı dönüyor. İsrail’in engel olmasını da istemiyorlar. Peki niye? ABD Başkanı, İran’ı açıkça bölgede ‘rasyonel oyuncu’ görüyor. Benzetmek gibi olmasın ama tıpkı “Kissinger stratejisinde Şah’ın İran’ı gibi”.. HHH Geçenlerde Ulusal İstihbarat Tehdit Değerlendirmesi yayımlandı. ‘Tarihte ilk kez’ İran “mezhepçiliği dindirmek, sorumlu ortaklık inşası ve Suud’la tansiyonu düşürmek istiyor” tespiti yer aldı. İran’ın bölgede Şii topluluklara desteği ise “bölgesel güvenlik açısından tali sonuçlar” diye yorumlandı. Daha geçenlerde İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin danışmanı Ali Yunusi’nin ‘Pers imparatorluğu’ mirasını anıp Bağdat için ‘payitaht’ demeye kalkışması karşısında İran’da ‘linçten beter edilmesi’ düşünülünce gayet doğru gibi... ABD liderinin kaybedecek bir şeyi yok. Dolayısıyla bakmayın siz ABD’deki ‘çatlak seslere’, Irak’ta IŞİD’le savaştan hareketle İran’ı ‘Şiilikten’ vurmalara. Onlar Körfez’in ‘yankılamaları’. Mezhepçi Suud, Körfez ve ortakları panikledi. En büyük kozları, hepimizi korkutması icap eden, ‘SünniŞii savaşı çıkar’ tehditleri.. Kıssadan hisse 10 puanlık uzman sorusu: Kim ‘rasyonel’, kim ‘irrasyonel’? AMERİKA finginde de sözcü Marie Harf, Bibi’nin itibarını “Birbirine zıt şeyler söylüyor. Gerçek politikası hangisi?” diye sorguladı. ABD’den İsrail’e casusluk ithamı Wall Street Journal, ABD’ nin eski ve görevdeki yetkililerine dayanarak, İsrail’in İran ile nükleer müzakereler hakkında casusluk yaptığını duyurdu. İsrail’in elektronik dinlemenin yanı sıra gizli ABD brifingleri, muhbirler ve Avrupa’daki diplomatik bağlantılarından istihbarat elde ettiği belirtildi. Casusluk, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun olası anlaşmaya karşı cephe oluşturma kampanyasının bir parçası. Beyaz Saray ise daha ziyade anlaşmanın engelleme amacıyla gizli bilgilerin ABD Kongre üyeleriyle paylaşılmasına kızgın. İsrailli yetkililer, kampanyanın iyi gitmediğini, Demokratları İsrail’e yabancılaştırdığını itiraf ediyor. Üst düzey bir ABD’li yetkili “ABD ile İsrail’in birbirleri hakkında casusluk yapması bir şeydir. İsrail’in ABD’nin sırlarını çalıp Amerikan diplomasisine darbe indirmek için kullandırması başka bir şey” dedi. İsrail hükümeti “İsrail ABD’ye karşı casusluk yapmaz” diyerek haberi yalanladı. Obama ile Hillary kucaklaşıyor ABD’de 2016 başkanlık seçimin Demokrat adayı olması beklenen eski first lady ve dışişleri bakanı Hillary Clinton, resmen aday adaylığını açıklamaya hazırlanırken, Beyaz Saray’da Başkan Barack Obama ile görüştü. Sözcü Josh Earnest “Obama ile Clinton programları elverdiğinde görüşemedikleri arayı kapatmanın keyfini çıkarıyor. Yaklaşık 1 saat baş başa görüşüp bir dizi konuyu ele aldılar” dedi. Bakanlığı sırasında yazışmaları şahsi eposta hesabından yaptığı için eleştirilen Clinton, Cumhuriyetçilerin geriye çevirmeye çalıştığı Obama’nın sağlık reformuna da destek tweetledi. “Böyle şeyleri kucaklamak gerek” deyip kendisinin Obama ile kucaklaştığı bir fotoğraf paylaştı. McDonough, iki devletli çözümün ABD dış politikasının temeli olduğu, Obama’nın bunun için çalışmayı asla bırakmayacağı, yeni İsrail hükümetinden de bu yolda kararlılık beklediğinin altını çizdi. Genel Sekreter, Bibi’ye “Batı Şeria’yı ilhak edersen tecritle karşılaşırsın” uyarısı yaptı. Obama da dünkü basın toplantısında Bibi ile liderler arası kişisel bir sorunun olmadığını söyleyip “meselenin özüne dair çok net bir anlaşmazlık” olduğunu belirtti. İsrail’e tecrit ikazı İbretlik internet kararı! indistan’da internette paylaşılan “hakaret içerikli” yorumlara 3 yıla kadar hapis öngören yasa anayasaya aykırı bulunarak iptal edildi. 2009’dan beri sosyal medyadaki ifadeleri nedeniyle onlarca kişinin tutuklanmasına yol açan maddenin “ifade özgürlüğüne darbe vurduğuna” hükmeden yüksek mahkeme’nin kararı demokrasi zaferi olarak yorumlandı. Bilişim Teknolojisi Yasası’nın 66A kısmının iptaliyle sonuçlanan dava, bir grup hukuk öğrencisinin dilekçeleriyle başlamıştı. Muhalefeti susturmak için kullanılan 66A’nın “halkın bilgilenme hakkını doğrudan etkilediğini” belirten Mahkeme’nin iki yargıcı, maddeyi tereddütsüz iptal ettiklerini duyurup şöyle dedi: “Anayasamız düşünce, ifade ve inanç özgürlüğü öngörüyor. Demokrasilerde bu değerler anayasal çerçeveyle sağlanır. ‘Ağır hakaret, tehlikeli, taciz içerikli’ gibi muğlak ifadeler içeren bu yasa, kötüye H SURİYE kullanılmayacağına dair hükümetin verdiği teminatlarla kurtarılamaz.” Mahkeme, internet sayfalarını içerik kaldırmaya zorlayan ve yerliyabancı şirketleri baskılayan bir maddenin de kapsamını daralttı. IŞİD’in 400’den fazla ‘yavru kurt’u var Muhaliflerin Suriye İnsan Hakları Gözlemevi IŞİD’in sadece 2015’te Suriye’de 400’den fazla çocuğa askeri eğitim verdiğini duyurdu. IŞİD’in “halifenin yavru kurtları“ adını verdiği çocuk askerlere hem askeri hem dini olarak yoğun eğitim verdiğini, örgüt videolarında en küçüğü 8 yaşlarında çocuk askerler görüldüğünü , bunlara 15 yaşına geldiklerinde maaşlı ve tam mesaili militanlık teklif edildiği belirtildi. Gözlemevi Başkanı Rami Abdülrahman “IŞİD çocukları para, silah ve otomobillerle kandırıyor” dedi. Ferhunde isyanı büyüyor Afganistan’ın başkenti Kâbil’de cami önünde dövülüp taşlanan, damdan atılıp arabayla ezildikten sonra yakılan 27 yaşındaki Ferhunde’nin pazar günkü cenazesinden beri protestolar dinmiyor. Din adamlarının “Kuran’ı yakmakla” suçladığı Ferhunde’nin batıl inançlarla mücadele eden bir teoloji öğrencisi olduğu anlaşılırken dün kadınlı erkekli yüzlerce Afgan, linç fotoğrafları ve adalet isteyen dövizler eşliğinde yürüdü. Yüksek Mahkeme önünde “Kahrolsun cehalet” diye bağıran kitle, hükümetten Ferhunde’yi polis izlerken linç edenleri adalete teslim etmesini, polis şefinin de istifasını istedi. Bazı kadınlar yüzlerini kırmızıya boyarken, Ahmed Ziya isimli protestocu “O kız kardeşimizdi. Katillerinin ne kadına ne şeriata saygısı var. Vahşice katli büyük değişim getirmeli” dedi. FALKLAND ADALARI Britanya ile Arjantin arasında yeni gerilim Britanya ile Arjantin, Falkland savaşından 33 yıl sonra bölgeye askeri yığınağı artırıyor. Arjantin’in “Malvidas” diye andığı adaların kendisine ait olduğu iddiasını tekrarlayıp Rusya’dan 12 uzun menzilli bombardıman uçağı almaya hazırlanması üzerine Londra alarma geçti. Britanya Savunma Bakanı Michael Fallon bunu “ulusal güvenliğe somut tehdit” diye niteleyip Falkland Adaları’ndaki1200 askere uçakhelikopterfüze savar destekli takviye birlik göndereceklerini açıkladı. Rus meclisinin Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Aleksey Puşkov, “Kırım’ın Rusya’ya bağlanması, Falkland’ın Britanya’ya bağlanmasından daha mantıklı” diyerek tuz biber ekti. Kasım 2012’de Mumbaili bir siyasinin cenazesi nedeniyle yollar ve işyerlerini kapatılması eleştiren genç bir kadın ve bu eleştiriyi “beğenen” arkadaşı gözaltına alınınca Facebook’ta kampanya başlamıştı. Şaheen Dhada ve Renu Srinivasan kefaletle serbest bırakılmıştı. En son geçen hafta Uttar Pradeş’te 16 yaşındaki bir öğrenci bir yerel siyasi hakkında “hakaret içerikli” paylaşım yaptığı gerekçesiyle okuldan alınıp nezarete götürüldü. İletişim Bakanı Ravi Şankar Prasad ise hükümetin kararın tamamını okuduktan sonra cevap vereceğini, ama “dürüst eleştiriyi engelleme niyetinde olmadığını” savundu. Facebook hedef Uygur ailenin iadesi için Türkiye ile Çin kapışıyor AB şefi Mogherini ayland’da yasadışı göçmen oldukları gerekçesiyle gözaltında tutulan bir grup Uygur için Türkiye ile Çin arasında diplomatik mücadele koptu. İki ülke de Uygurların iadesini istiyor. Çin’deki zulümden kaçıp kaçak yollarla Türkiye’ye gelmeye çalışırken Tayland’da yakalanan yüzlerce Uygurdan olan 17 T Tayland’da en az 355 Uygur bir yıldır gözaltında. kişilik Teklimakan ailesi geçen yılın büyük bölümünü Bangkok’taki sığınmacı merkezinde geçirdi. İki çocukları burada dünyaya geldi. Aile, Türk olduklarını, pasaportlarına Türk elçiliğinin izin bastığını belirtiyor. Çin ise Doğu Türkistanlı oldukları gerekçesiyle iadelerini istiyor. Tayland Ulusal Güvenlik Konseyi, araştı rıp karar vereceklerini söyledi. Ailenin dünkü duurşmasını Türkiye ve Çin’den yetkililer izledi. Türk elçiliğinden Ahmet İdem Akay, “Bu kişiler Türk vatandaşı, Türk pasaportları var ve Türkiye’ye gitmek istiyorlar” dedi. Teklimakan ailesi için mahkemeden çıkacak karar, gözaltındaki diğerleri için örnek teşkil edecek. Küba çıkarmasında ABD’nin ilişkileri normalleştirmeye başladığı Küba’ya baştan beri açılımı savunan AB’den çıkarma var. İki günlüğüne başkent Havana’ya giden Dışişleri ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, komünist adayı resmen ziyaret eden ilk üst düzey AB yetkilisi oldu. “Çok ilginç bir dönemden geçen” Küba ile ilişkilere yeni bir boyut kazandırmak istediğini belirten Mogherini, Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez, Havana Başpiskoposu Kardinal Jaime Ortega ve sivil toplum temsilcileriyle görüşecek. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle