26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 23 Mart 2015 EDİTÖR: ELİF TOKBAY haber 7 Erdoğan’ın 24 Nisan için davetli listesi fire veriyor 24 Nisan’a denk getirilen Çanakkale anmalarına davetli lider sayısı 102’den 77’ye düştü DUYGU GÜVENÇ anakkale Savaşı’nın 100’ncü yıldönümünü 18 Mart’taki törenlerle anan Türkiye, şimdi 2325 Nisan tarihlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın evsahipliğinde yapılacak anma törenlerine hazırlanıyor. Davet edilen lider sayısı önce 102 olarak açıklanırken, bu sayı 77’ye düşürüldü. Listeden 25 ülke eksilirken Ankara ülkelerin katılımını arttırmaya çalışıyor. Türkiye ve Ermenistan’ın 24 Nisan’da peş peşe düzenleyecekleri anma törenleri, Avrupa’nın iki lider ülkesi olan Fransa ve İngiltere’nin liderlerini de karşı karşıya getirdi. Fransa Cumhurbaşkanı Francois Hollande, Erivan’daki törenlere katılacağını 2014’te dünyaya ilan ederken, İngiltere ise Türkiye’nin ilk defa 24 Nisan’da düzenleyeceği Çanakkale Savaşları’nın 100’üncü yılı törenine İngiltere Galler Prensi Charles ve oğlu Prens Harry ile katılacağını açıkladı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise Erivan’daki törenlere katılacağını açıkladı. Elektrik Soygunu ‘Af’ Niteliğinde... iyasetin soygun aracı olarak kullanılmasını neredeyse kanıksadık, ama yasanın pervasızca soyguna alet edilmesine ilk kez tanık oluyoruz. Pervasızlığın nedeni ise sanırım AKP’lilerin “ne yaparsam benimkiler kabul ederler” anlayışı. Pek de gerçek dışı değil. 1725 Aralık yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet iddiaları da o sayede kapatılmadı mı? HHH Yanlışlık kayıp ile kaçağın aynı kefeye konulmasıyla başlıyor. Üretim ve ticaretin hemen her alanında kayıp söz konusu. Alımsatım dilinde fire denilen bir tutar, maliyete eklenip fiyat öyle saptanıyor. Kaçak denilince durum öyle değil. Bir tür hırsızlıktan söz ediyorsunuz. Elektrik faturalarına yansıtarak, gücünüz yetmediği için alamadığınız paraların ceremesini hiç ilgisi olmayanlara yüklüyorsunuz. En azından kanun önünde eşitlik ilkesine aykırı. Zaten idari yargı ile tüketici mahkemeleri de uygulamanın hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle ilgisiz elektrik kullanıcılarından alınmasına engel olan, alınmış olanların da iadesini öngören kesinleşmiş kararlar veriyor. HHH AKP sayesinde, yeni servet dönüştürümü yollarının varlığını da öğrenmiş olduk. Başta inşaat ve toprak rantının kullanılması geliyor. Halkı yakından ilgilendiren biri de elektrik. İktidar, elektrik dağıtımını özelleştirirken, yandaşlara kolaylık tanıma amacıyla ince eleyip sık dokumuş olmalı ki arkaladıkları şirketler kaçak sorununu çözemedikleri gibi azaltamadılar da. Bir tür görev zararına dönüşen gelir eksikliğini iktidar kendi karşılamak durumundayken, kurtuluşu halkın sırtına yıkmakta buldu. Yargı bu uygulamayı yanlış bulunca da çareyi yargının uygulayacağı yasayı, özelleştirmeden yararlanan şirketlerin çıkarını düşünerek değiştirmekte buldu. Komisyonda kabul edilen metne göre soygun yasal hale geliyor. Kaçak elektrik parasının ilgisiz tüketicilerden alınmasına devam edilecek. Ancak bu da yetmeyecek. Yargı kararı ile geri alınmış tutarlar ve şirketlerin ödediği mahkeme masrafları da faturalara yansıtılacak. HHH Ortada yargı kararları varken, onları dağıtım şirketlerinin çıkarı için geçersiz kılmak, tamı tamına “özel af” tanımına giriyor. Anayasanın “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin görev ve yetkileri” kenar başlıklı 87’nci maddesinde de şu kural yer alıyor: “...Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilanına karar vermek...” Yani, kayıpkaçakla ilgili maddeleri genel kurulda “kabul edenler, etmeyenler” diye parmak hesabına vurma olasılığı yok. Kesin yargı kararlarını kaldırmak için en az 330 kabul oy lazım... HHH AKP çoğunluğunun anayasayı ciddiye almadığını pek çok nedenden dolayı biliyoruz. Karşı çıkıyorlar ama 12 Eylül hukukunu ve mantığını uyguluyorlar. Anımsanacaktır. 12 Eylül generallerinin çıkardıkları yasalar anayasaya aykırı ise anayasayı da değiştiriyordu. Sevgili Oktay’ı (Kurtböke) özlemle anarken, çok sevdiği fıkranın başlığı ile durumu özetleyelim. “Sistem aynı sistem.” Ç Sarkisyan’dan eleştiri geldi Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, 24 Nisan’da düzenlenecek Çanakkale Savaşları’nın 100’üncü yıldönümü etkinliklerinin, soykırım iddialarının 100’üncü yılında düzenlenecek anma törenlerine denk gelmesini eleştirdi. Sarkisyan, Erdoğan’ın 24 Nisan’daki ‘soykırım’ anma etkinliklerini sabote etmeye çalıştığını iddia etti. Koruma terörü Erdoğan’a hakaret iddiasıyla gözaltına alınan Demirci: Delikanlıysan itiraf et diyerek götürdüler Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın korumaları tarafından, Denizli’de önceki günkü güzergâh üzerinde bulunan muayenehanesinin camından Erdoğan’ın otobüsüne el işareti yaptığı gerekçesiyle hastasını muayene ederken apar topar gözaltına alınan diş hekimi Deniz Demirci, korumaların hastasının gözleri önünde kendisini gözaltına aldıklarını, “Delikanlıysan itiraf et” sözleri arasında götürüldüğü karakolda 2.5 saat tutulduğunu söyledi. Demirci, “Hiçbir protesto yapmadım ama yaşadıklarım sonrasında ‘keşke protesto etseydim de böyle olsaydı’ diye düşünmeden edemiyorum” dedi. l FIRAT KOZOK / ANKARA S Clooney’e karşı Crowe Anma yarışı Hollywood yıldızlarını da karşı karşıya getirdi. George Clooney’in kuruculuğunu yaptığı ‘Not On Our Watch’(Bizim Saatimizde Değil) organizasyonu her sene 1915’te ölenler anısına Seher ödülünü Erivan’daki anma törenlerinde verecek. Clooney’in başını çektiği organizasyonda Mat Damon, Brad Pitt gibi isimler var. Fatih Akın’ın ‘The Cut’ filmi Avrupa’da sinema sahnelerini kaplarken, Türkiye ise sektöre Russell Crowe’ın “Son Umut” filmiyle girdi. l ANKARA Üniversiteliye 4.5 yıl istemi Deniz Demirci Bu arada İzmir’de, Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü 2. sınıf öğrencisi Alp A. (21) hakkında, kendi twitter hesabından Erdoğan’a hakaret iddiasıyla 1.5 ile 4.5 yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açıldı. Alp A. önümüzdeki günlerde hâkim önüne çıkacak. Sayılar ve kesirler Güray Öz içinde sulh ceza hâkimine bildirilmesi, hâkimin 48 saat içinde kararını açıklayacağı hükMahkemesi kararları nedeniy münün yasak savmaktan başle gerilediği internette sansür ka bir işe yaramayacağını, yasasını bir torbanın içine yer sansürü önlemeyeceğini, tam leştirerek yasalaştırdı. Bu yatersine koyulaştıracağını hep saya göre Telekomünikasyon birlikte göreceğiz. İletişim Başkanlığı, BaşbakanSonuç; artık Başbakanlık, lık ve ilgili bakanlıkların talebakanlar, kendileri ile ilgili yabi üzerine “kişilerin can ve mal yınları beğenmeyenler, begüvenliğinin korunması, milğenmedikleri internet içeriğini li güvenlik, kamu düzenin koanında durdurabilecekler. Burunması, suç işlenmesinin ön nun sansürün en koyusu oldulenmesi ve genel sağlığın koğunu söylemeye gerek yok. runması” gerekçesiyle, hâkim Daha önce Twitter ve Fakararı olmadan “içerik çıkarma cebook yasaklarında görüveya erişimin engellenmesi ka len direnişin bu kez gerçekrarı” verebilecek. leşmeyeceğine inanıyor olmaYasada, alınan kararın 4 sa lılar. Belki de haklıdırlar. Çünat içinde yerine getirilmesinkü meslek odalarının itirazları den söz edilmekle birlikte uy dışında bir ses, bir kampanya gulamanın derhal yapılacabugüne kadar gerçekleşmeğı anlaşılıyor. Çünkü TİB tara di. Eğer bu sessizlik internetin fından alınan kararın erişim ve durdurulabilir, engellenebilir yer sağlayıcılara hemen bildi bir mecra olmadığına, tekniğin rileceği, derhal kaldırılmasının gücüne inançtan kaynaklanıisteneceği de hükme bağlan yorsa, yanılıyoruz demektir. mış. Engelleme gerekçeleriAyrıca internete yönelen bu nin gülünçlüğü, kapsamı zülfü sansürün orada kalmayacağıyâre dokunan her içeriğin en nı, RTÜK’le TV kanalları üzegelleneceğini gösteriyor. Ayrı rinde bir sansür mekanizması ca öngörülen para cezaları da geliştirmiş olan iktidarın bunu internet siteleri için ölüm ferdaha da yaygınlaştırmak için manı gibidir. elinden geleni yapacağını bilEngelleme kararının 24 saat mekte yarar var. ktidar partisi daha önce İ denediği, ulusal ve uluslararası eleştiriler, Anayasa Sansür Yasallaşırken bildi. Türkiye, sayılar ve kesirleri için nokta, virgül kullanımında Kıta Avrupası sistemini benimsemiştir. Buna göre, 100.000 yazarken araya nokta koyarsınız, virgül değil. Yüzde 5,5 yazarken de araya virgül koyarsınız, nokta değil. Ya da, söz konusu sayfada “kredi kartı borcundan dolayı yasal takipte olan kişi sayısı 3.94 milyona çıktı” ifadesinde “3,94” yazmalısınız. Kuşkusuz gazete okuru için gazetelerin hep yaptığı gibi “3 milyon 94 bine çıktı” daha doğru olabilir, ama bizim konumuz bu değil. Grafikteki bütün sayılarda da nokta ile ayırma hatası yineleniyor. Mart tarihli Cumhuriyet ekonomi sayfa11 sında (9. sayfa) gözüme takıldı. O gün bugündür yazacağım, şimdi gerçekleşe Buna karşılık alttaki “Piyalepaşa Cannes’da” haberinde doğru olarak “7.5008.500” yazılıyor. (Amerikan sisteminde araya virgül konulurdu ve bizde yanlış olurdu). Editörlerin bu konuya dikkat etmelerini istemek çok fazla şey talep etmek mi olur? Sayfa editörü Ayşegül Altın’ın epostasını bilemediğim için sizlere yazıyorum. Bu arada, rahmetli Güney Gönenç Hoca’nın bu konu üzerine yaklaşık 10 yıl önceki BilimTeknik’te yayımlanmış bir yazısı olacaktı. Bu yazıyı yeniden değerlendirmek/yayımlamak onun aziz anısına büyük saygı olacağı gibi, Türkiye’de hiç bitmeyeceği anlaşılan sayı noktalamaları konusunda yeni bir uyarı olurdu. Yazı verimliliğiniz devamını dilerim. Oğuz Oyan ayın Can Dündar’ın Gazetemizin Genel Yayın Yönetmenliği’ne geldiğinden bu yana görülen değişimin/değişmenin gazetemizin tirajında, Sayın Dündar’ın pazartesi yazısında da belirttiği gibi, olumlu bir katkısı olduysa bu elbette çok sevindiricidir. Bir fikir ve ideoloji gazetesi olarak gazetemizin bu kimliği ile bulvar gazetesi olma arasındaki ince çizgiyi aşma ve bir grubun denetimine girme olasılığına ilişkin kamuoyunda yanlış bir algı oluşturulmaya çalışıldığını belirtmek isterim. Her ne kadar bunların olumsuz algı yaratmaya yönelik dedikodu mahiyetindeki söylemler olduğuna inansam da... Bu değişim, bir fikir gazetesi olarak ciddiyetini korumakla birlikte, daha renkli, sevimli, okunması kolay, göze hoş gelen bir gazete oluşturmak amacına yönelikse eğer bu kabul edilebilir bir bakış açısıdır. O zaman yazılarda, haberler Fikir ile bulvar arasındaki ince çizgi S de daha özenli ve dikkatli olunmasını, ciddi fikir ayrılıkları yaşanmamasını beklemek de hakkımızdır. Örneğin; Sayın Orhan Bursalı ile Sayın Can Dündar’ın Ergenekon Davasına bakışlarındaki ayrılık gibi. Mustafa Kemal Erken Okur Temsilcisinin notu: Gazetedeki yenilenme ile ilgili tüm görüşler, eleştiriler, övgü ve öneriler Vakıf Yönetimi, İcra Kurulu ve Genel Yayın Yönetmeni’ne iletiliyor. Okurlarımıza yoğun ilgileri için teşekkür ediyorum. Yazarlar arasındaki görüş ayrılıklarına gelince; Cumhuriyet gazetesinde yazarlar laik demokratik Cumhuriyet ilkesi ile bağlıdırlar. Bu ilke dışında farklı görüşlere en küçük bir karışma söz konusu olamaz. Yazarların kendi aralarında uygarca tartışmalarını bir zenginlik olarak değerlendirmenin doğru olacağı kanısındayım... Sistem eleştirisi somutlanabilir umhuriyetin okur sayısını arttırma daC ha geniş kitlelere ulaşma çabanızı kutlar başarılı olmanızı dilerim. Örnegin Emekli Ayşe Teyzenin bütçesini denk getirememesinin nedeni olarak ülke sorunları ile bağlantısını açıklarsanız daha iyi olabilir. Yani hedef okur, günlük yaşadığı problemlerin neden, niçin, nasılını merak ettiğinde bunun ülke ve global kapitalist sistemden kaynaklandığını belirtirseniz daha iyi olur. Her ilçede temel ürünleri (mal veya hizmet) belirli bir standart kalitede en ucuz satan işyerlerinin internet adreslerini, telefon ve adreslerini yazarsanız karar vermede yardımcı olabilir. Yani genel ülke sorunları kadar kişilerin yaşadığı sorunlar nedenleri çözüm önerilerini uzmanlarla söyleşilerle verirseniz okurlar memnun olabilir sanırım. Ayrıca kentli insanların iletişim sorununa çözüm önerileri, psikolog, sosyolog, felsefeci söyleşileri ile işlerseniz, çözümler geliştirirseniz yararlı olabilir. Tabii toplumun organize olma yöntemleri de tartışılabilir. Çağdaş değerlerden yana olanlara baskının geriletilmesinde katkılarınızın sürmesini dilerim.. İyi ki varsınız.. Kemal Türkeli Hafriyat kamyonu binaya girdi: 1 ölü Eyüp Kemerburgaz Mithat Paşa Mahallesi Selanik Bulvarı üzerinde dün kontrolden çıkarak önce yol kenarında bulunan reklam tabelasına çarpan hafriyat kamyonu, balıkçı restoranının otoparkındaki iki araca vurduktan sonra restoranın mutfak bölümüne girdi. O sırada mutfakta çalışmakta olan 29 yaşındaki Okan Al adlı işçi, araç ile duvar arasına sıkıştı. Hastaneye kaldırılan Al, kurtarılamadı. Sürücü Ergün Öncü de araç içinde sıkışırken, çevredeki yurttaşlar ve ekiplerin yardımıyla hastaneye kaldırıldı. l İSTANBUL / Cumhuriyet Ayrıntı sayılmamalı itenizde, yer alan iki ha süz, zavallı olduklarını görS berinizle ilgili bir konumeyi bekleyecek. Oysa biz ya dikkatinizi çekmek istiyoonlara destek olmalı ve kenrum Birincisi 227081/14yasindakikizatoplutecavuz skandalindacezalarbellioldu. İkincisi:231355/15yasindakikizatecavuzdenyargilanansaniklaraberaat.html Her iki haberde de kullanılan görseller, toplumun taciz/ tecavüz/şiddet mağduru algısını destekleyen, mağdurları toplumun dışına iten bir yaklaşımla hazırlanmış. Şiddet haberlerinde “UTANÇ İÇİNDE BAŞINI EĞİMİŞ; YÜZÜNÜ GİZLEYEN; SİNMİŞ, KORKMUŞ” temsili mağdur görselleri kullanmak sakıncalıdır. Bunlar kullanıldığı sürece zaten bu konularda yeterince ikiyüzlü olan toplum, mağdurları mağdur kabul etmek için onların zayıf, güç dilerini ifade edebilmeleri için cesaretlendirmeliyiz. Bu görsel algı devam ettiği sürece, bir kadın ya da çocuk şiddete uğradığında utanması, kaçması, saklanması gerektiğini düşünecek/ içselleştirecek. Kullanılan görsellerin bu anlamda yeniden değerlendirilmesini rica ediyorum. Zaten şiddetin insan psikolojisinde yarattığı tahribatı tartışmamıza gerek olmadığını var sayıyorum. Gazetenizin bu konudaki tavrı net ve açıktır. Ancak bu ayrıntının düşünülmemiş olduğunu zannediyorum. Umarım yayımlanmakta olan ve bundan sonra yayımlanacak haberlerde görseller başka bir gözle de incelenir. Saygılar... Emel Akpınar KISA... KISA Otomobil reklamı yerine kültür Kırk yıldır severek okuduğum gazetemin yenilenmiş haline henüz alışamadım. Bugünkü Cumhuriyet’te dört sayfa otomobil çeşitlerine yer ayırmışsınız, ama haftanın sanat çizelgesine yer bulamamışsınız... Kültür ve sanat haberlerine daha çok yer vermenizi rica ederim... Saygılarımla... İnci Solak İkinci ve son sayfalar Gazete zenginleştikçe zenginleşti. Okuyabilene. Benim yadırgadığım, ikinci ve son sayfalar. Evirip çevirmeden okunacak bu iki sayfa çok özel okuru ilgilendirecek biçimde düzenleniyor. Özellikle son sayfa. Son sayfa kültür ya da spor sayfası olarak düzenlenebilir. Başarılar. Av.Dündar Aydoğdu. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisiyim. Bu ülkenin bir genci, bir vatandaşı olarak gittiğimiz bu karanlık yolda toplum olarak içimize fazlasıyla sinen umutsuzluk, korku, mutsuzluk ve sinmişliğe rağmen bu ülkede halen daha güzel bir şeylerin olabileceğine inanan iyi insanların var olduğunu bilmenin getirdiği bir umudu içimde hep diri tutuyorsunuz. Yeni haliyle daha iyi olan Cumhuriyet Gazetesi’ne ve tüm çalışanlarına bir genç olarak teşekkürlerimi iletmek istedim. Siz sakın yılmayın. Bu ülkede işini dürüst ve layığı ile yapan kaç kişi kaldı ki... Esen kalın... Utkucan Ayese Sakın yılmayın Yangından 40 gün sonra 2 ceset çıktı Fatih’te Köroğlu Sokak’ta, 10 Şubat 2015’te yanan binadan iki erkek cesedi çıktı. İddialara göre, ev sahibi Mukaddes Alan, temizlik için, farklı zamanlarda geldiği binanın 2. katında cesetlerle karşılaştı. Cesetlerin, Enes Keleş ve Ferhat Alkan’a ait olma ihtimali üzerinde duruluyor. Yurttaşlar, 40 gün boyunca evde arama yapılmadığını, olayda ihmal olduğunu belirterek tepki gösterdi.l İSTANBUL / Cumhuriyet C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle