Katalog

Pazartesi 23 Mart 2015 haber EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: ZARİFE SELÇUK 4 Arınç geri adım atmadı Arınç, Erdoğan’ı eleştirdiği önceki günkü açıklamalarının arkasında durarak, ‘Davutoğlu’nu kamuoyunda yıpranmasına yol açabilecek her türlü tehlikeye karşı savunurum’ dedi. aşbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü Bülent Arınç, çözüm süreci ile ilgili sözlerinin hükümetle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasında “çatlak” olarak yorumlanmasına “gerek olmadığını” belirterek “Davutoğlu’nu kamuoyunda yıpranmasına yol açabilecek her türlü tehlikeye karşı savunurum. Cumhurbaşkanımızın ikazlarına, irşatlarına, önerilerine, tekliflerine yeri geldiği zaman da eleştirilerine şüphesiz ihtiyacımız var; ancak eleştiri mekanizmasının gazetecilere karşı, ekran önünde, itham edercesine, bir kısım insanlar tarafından yanlış anlaşılmalara yol açmaması lazım” dedi. Erdoğan’ın çözüm sürecindeki İzleme Heyeti’ne olumlu bakmadığını söylemesi, Arınç’ın da “Açıklamaları kişiseldir” tepkisinin ardından yaşanan kriz dün de devam etti. Arınç, bu sözlerinin ardından önceki akşamki programını iptal etmişti. Cihan Haber Ajansı, Arınç’ın dünkü programını da iptal ettiğini duyurdu. Habere göre Arınç, dün 14.00’te Yeni Dünya Vakfı tarafından Hacı Bayram Konferans Salonu’nda düzenlenen İslam Dünyası Semineri’ne katılamayacağını iletti. Program, Anadolu Ajansı’nın da gündeminde B de yer almadı; ancak Arınç, iptal edildiği belirtilen programa katıldı ve konferansını verdi. Programın ardından Arınç, gazetecilerin yaşanan polemiğe ilişkin sorularını yanıtladı. ‘İyi niyetli, yapıcı’ Çözüm sürecinde hükümetle Cumhurbaşkanlığı arasında bir çatlağın oluşup oluşmadığına ilişkin soru üzerine Arınç, “Bu sözlere gerek yok” dedi. Önceki günkü konuşmalarının iyi niyetli ve yapıcı olduğunu düşündüğünü aktaran Arınç, “Bundan kimsenin memnuniyetsizlik duyması mümkün değil. Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yeni bir durum olursa, sorarsınız size yanıt veririm” diye konuştu. ‘Başbakan’ı savunurum’ Gazetecilerin “Bir ayrılık mı var, bir farklılık mı var” sorularını garip karşılamadığını dile getiren Arınç, olan bitenlerin herkesin gözü önünde olduğunu dile getirdi. Arınç, “Ben bir hükümet üyesiyim. Bir başbakanım var. Bu hükümet 7 aydan beri ülkeyi yönetiyor. 7 Haziran’dan sonra Davutoğlu liderliğindeki hükümetimiz görevine devam edecek. Dolayısıyla ben hem kendi şahsım, bir bakan olarak Davutoğlu’nu kamuoyunda yıpranmasına yol açabilecek her türlü tehlikeye karşı savunurum. Çünkü hükümetimiz, partimiz seçimlere giriyor. Güçlü bir görüntü, güçlü bir hükümet, güçlü bir karar mekanizması olmasını da halkımız arzu eder ve bilir. Buna gölge düşürmeye kimsenin hakkı yoktur. Muhalefetin ekmeğine yağ sürecek hiçbir davranışta bulunmamalıyız” dedi. Dünkü açıklamalarının herkes tarafından olumlu karşıladığını aktaran Arınç, “Cumhurbaşkanımıza sevgimiz, saygımızda eksilme olmaz. Yıllardır siyaset arkadaşıyız. 12 yıl başbakanlığımızı yaptı. Çok başarılı bir seçimle de halkımızın seçtiği ilk Cumhurbaşkanı oldu. Elbette söyledikleri, gösterdiği yol bizim için çok önemlidir; ama hükümetimizin de bir sorumluluğu vardır. Hükümetimizin hem Meclis içinde denetime karşı hem de seçimlerde halkımıza karşı sorumluluğu vardır” diye konuştu. yeri geldiği zaman da eleştirilerine şüphesiz ihtiyacımız var; ancak eleştiri mekanizmasının gazetecilere karşı, ekran önünde, itham edercesine, hükümeti güçsüz göstermek şeklinde anlayabilecekleri de düşünüldüğünde, bir kısım insanlar tarafından yanlış anlaşılmalara yol açmaması lazım” dedi. Arınç dünün, hükümetle Cumhurbaşkanı arasında iyi ilişkilerin en iyi düzeyde devam edeceği konusunda bir örnek olduğuna işaret ederek, “Herkes mutlu olsun, Cumhurbaşkanımızı seviyoruz, gücünü biliyoruz. Ülkemiz için yapacağı hayırlı hizmetlerin farkındayız ama unutmayın, bu ülkede bir hükümet var. Bu hükümet seçime girecek. Bu hükümet inşallah 7 Haziran’dan sonra daha güçlü olarak yoluna devam edecek. Bu gücümüzün de herkes tarafından bilinmesi lazım” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet Eğitim Kültürden Kopunca... ükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) yapıldı. 2 milyon 126 bin 684 aday başvurdu. Sonuç nedir? 575 bin 786 aday (yaklaşık yüzde 25’i) 180 puan barajını aşamayarak ikinci sınava girme hakkını kazanamadı. 145 bin aday ise 140 puan barajını aşamayarak tamamen başarısız oldu. En düşük puanlar fen sorularında (3.9 puan) ve temel matematik sorularında (5.2 puan) alındı. 40 soru üzerinden alınan bu düşük puanlar neyi gösteriyor? Bir konuyu “öğrenmek” ile “ezberlemek” arasındaki fark nedir? ÖĞRENMEK, bir konuyu, nedenlerinden başlayarak süreci kavramak, eklemlenen bilgilerle sonuca ulaşmaktır. Bu yol, öğrenen kişinin “anlamasına” ve süreci “kavramasına” dayanır. Böyle öğrenilen konu unutulmaz ve öğrenen kişinin kültürüne katılır. EZBERLEMEK, süreci anlamaya gerek kalmadan kalıp bilgileri belleğe yerleştirmektir. Bu bilgiler sorulduğu zaman gene kalıp olarak bellekten çıkarılır. Nedensonuç ilişkisi sürecini kavramak gerekmez. Çağın eğitim sistemi bütün gelişmiş ülkelerde “eleştirel düşünmeye dayalı öğrenme”ye dayanır. Öğrenciler bütün eğitim boyunca “Aydınlanma felsefesi” temelinde laik eğitim görürler. Nedensiz hiçbir olguyu kabul etmedikleri gibi, nedeni olmayan sonuçların da yanlış olduğunu bilirler. “Öğrenen” ile “ezberleyen’ öğrencinin farkı özellikle “fen” ve “matematik” gibi akılmantık yürütmeye dayalı konularda ortaya çıkar. Eğitim sisteminizin neye dayandığını bu ölçütlere bakarak anlayabilirsiniz. Aslında bu sonuçlar sizin toplumunuzun da nasıl davrandığını, olaylar karşısında nasıl hareket ettiğini, yorumlarının neye dayandığını ortaya koyar. HHH Ortaya çıkmış bir kamu yolsuzluğunu ele alalım. Bir vatandaş topluluğu; “Bakalım, bizim adamımız ne diyor? Onu dinleyelim de öyle karar verelim” diyorsa, bu durum o topluluğun “nedensonuç ekseni” dışına kaydığını gösterir. Matematikfen temeli yoktur, ezberlediğini söylemektedir. Eğer vatandaş topluluğu, olayı öğrendiği zaman “Demek ki bu yolsuzluğu yapmışlar, öyleyse biz adamımıza güvenmeyelim, onun peşinden gitmeyelim” diyorsa, akılmantık ekseninde öğrenebiliyor demektir. Matematikfen temeli vardır. Seçtiğiniz yetkili kişiler, başbakanlar, cumhurbaşkanları, bakanlar size bir şey söyledikleri zaman, düşünüp taşınıp değerlendirirseniz, akılmantık eksenine göre davranmışsınız demektir. Bu da matematikfen bilgisinin temelidir. Ama düşünmek yerine “Bizimki ne diyorsa doğru odur” diyorsanız akılmantık ekseni dışında ezberlediğiniz gibi davranıyorsunuz demektir. Matematikfenden başarısız olursunuz. HHH Olay budur dostlarım. “Görünen köy kılavuz istemez” atasözümüzdür. Cumhurbaşkanı, “Ergenekon ve Balyoz davalarında aldatıldık” demiş. Gerçekte aldatılan onlar olmadı, aldatılan bütün bir toplum oldu. Ama toplum, “madem bu denli aldatıldınız, neden görevi bırakıp gitmediniz ki; aldanmayanlar işbaşına gelsin de adalet yerini bulsun” demedikçe bu ülke daha çok sınıfta kalır. Şimdi, önümüzdeki seçimlere bakalım... Bir şey öğrenip öğrenmediğimizi görelim... Y ‘Hükümet var’ ‘İtham edercesine...’ Hükümetin gücünün millet tarafıdan bilinmesi gerektiğine işaret eden Arınç, “Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımızın ikazlarına, irşatlarına, önerilerine, tekliflerine Eleştiriler hükümet adına yapıldı Tayyip Erdoğan ve Bülent Arınç arasındaki çözüm süreci polemiği Hükümet Saray çatışmasına dönüştü. aşbakan Yardeğerlendirmeleri dımcısı Büde yapılıyor. lent Arınç’ın CumErdoğan’ın Dolhurbaşkanı Tayyip mabahçe açıklaErdoğan’a yönelik masından rahatsız eleştirilerinin “alıolduğunu 3 hafta ERDEM şılmadık ölçüdeki sonra söylemesine GÜL sertliğinin” yanıde dikkat çekilisıra bizzat Başbayor. Bu süreç içinkan Ahmet Davutoğlu’nun de Erdoğan’ın birçok kez onayı ile hükümet adına konuştuğuna ancak Dolyapılmış olması, önemimabahçe ile ilgili hiçbir ni daha da arttırıyor. Hürahatsızlık ifade etmedikümet ile Saray arasında ği vurgulanıyor. Saray ile ki tartışmanın çözüm süHükümet arasındaki çatışreci üzerinden yürüyor ol manın çözüm süreci üzemasının arka planında rinden yürümesi de Haise MİT Müsteşarı Hakan kan Fidan’ın adaylığında Fidan’ın adaylığı ile ilgiyaşanan “büyük kavga” li yaşanan kavganın artçı ile ilişkilendiriliyor. Dasarsıntılarının yaşandığı vutoğluFidan ekibinin çöbelirtiliyor. züm sürecini bir “Erdoğan Ankara kulislerinde, projesi” olmaktan çıkarıp Arınç’ın Erdoğan’a bu ka“Hükümet projesi”ne dödar sert tonda konuşması nüştürmek istemiş olabinın seçimlerde üç dönem leceklerine vurgu yapılılik olduğu için emekliye yor. ayrılacak olmasından kaynaklanıp kaynaklanmadı Başkanlık kavgası ğı sorularına yanıt aranKavganın çözüm üzedı. Edindiğimiz bilgiler, rinden yürüyor görünArınç’ın bir “üç dönemlik mesine karşın “derinçıkışı” yerine doğrudan lerde” Başkanlık siste“Hükümet Sözcüsü” sıfami ayrışması bulundutıyla bu açıklamaları yapğu da kulislerde konuşutığı yönünde. Hatta, hükü luyor. Hem Arınç’ın hem met adına önceden hazırde adına açıklama yaptıladığı metinlerle yaptığı ğı Davutoğlu’nun Başkanbu açıklamalar için Başlık Sistemi’ne çok mesafebakan Davutoğlu’nun ona li iki isim olduklarının alyını aldığı bilgisi de teyit tı çiziliyor. Başkanlık sisediliyor. temini destekledikleri biAKP kulislerinde, linen diğer Başbakan YarArınç’ın Erdoğan’a yödımcıları Yalçın Akdoğan nelik çıkışı ile 27 Nisan ve Numan Kurtulmuş’un 2007’de dönemin Genelbu tartışmadaki sessizlikkurmay Başkanı Orgeneleri de anlamlı bulunuyor. ral Yaşar Büyükanıt’ın Son olarak AKP kulisleAbdullah Gül’ün Cumrinde Erdoğan’ın çıkışı ile hurbaşkanlığı adaylığı“400 milletvekili Başkanna karşı yayımladığı billık sistemi” hedefi ile bağdiriye hükümetin verdilantı kuruluyor. Süreçteki ği sert karşılık arasında adımların HDP’yi güçlenbenzerlik kuranlar da bu dirdiği kaygısını duyan lunuyor. “27 Nisan ölçüErdoğan’ın HDP’nin barajı sünde olmasa bile onun aşması halinde Başkanlık bir alt versiyonu olarak, sisteminin “hayal olacağı” hükümet iktidarı paylaştespiti ile de seçim öncesi mayacağını deklare etti sürece müdahalede bulunve Cumhurbaşkanı’na po muş olabileceği görüşleri zisyon hatırlatması yaptı” dile getiriliyor. B Saray’a inat Bakanlar Kurulu Çankaya’da toplanıyor umhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendisine Cumhurbaşkanlığı Sarayı yaptırdığı için kullanmadığı ve Başbakanlık’ın kullanımına bıraktığı Çankaya Köşkü bugün bir ilke sahne olacak. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Bakanlar Kurulu toplantısına Çankaya Köşkü’nde başkanlık edecek. Toplantının ardından çözüm sürecinde C ki İzleme Heyeti konusunda yaşadıkları fikir ayrılığını, basın ve kamuoyu ile paylaşan hükümet sözcüsü Bülent Arınç kameraların karşısına çıkacak ve gazetecilerin sorularını yanıtlayacak. Bakanlar Kurulu toplantısı, Davutoğlu’nun başkanlığında bugün Çankaya Köşkü’nde yapılacak. l ANKARA/Cumhuriyet Öcalan’ın önerdiği Hakikat Komisyonu nasıl çalışıyor? TÜREY KÖSE bdullah Öcalan Nevruz mesajında “Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu oluşturulması” gereği üzerinde dururken; HDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ile İdris Baluken’in Tarihsel Hakikatler ve Yüzleşme Komisyonu kurulmasına ilişkin yasa önerisi TBMM Anayasa Komisyonu’nda bekliyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun Toplumsal Mutabakat Komisyonu ile Ortak Akıl Heyeti kurulmasına ilişkin yasa önerisi de aynı komisyon gündeminde yer alıyor. Buldan ile Baluken’in verdiği yasa önerisinde Tarihsel Hakikatler ve Yüzleşme Komisyonu kurulması öngörülüyor. Komisyonun görevleri arasında “Mağdur ve faillerin hem bireysel hem de topluluk olarak başvurularını incelemek” de yer alıyor. CHP’nin “Geçmişte Yaşanan İnsan Hakları İhlallerinin Araştırılması”, “Uludere / Roboski Katliamının Araştırılması”, “Faili Meçhul Cinayetlerin ve Kayıpların Araştırılması”, “İşkence ve İşkencecilerin Araştırılması” ve A “Gerçekleri Araştırma Komisyonu Kurulması” benzeri araştırma komisyonu önerileri de bulunuyor. Hakikat Adalet Hafıza Merkezi tarafından yayımlanan, Murat Çelikkan’ın derlediği “Hakikat Komisyonları” çalışmasına göre bazı ülkelerdeki komisyon örnekleri şöyle: 21 bin mağdur ifade verdi ve bu mağdurlardan 2 bin tanesi halka açık bir biçimde gerçekleştirilen oturumlara katıldı. Fas: Komisyonun Adı: Hakkaniyet ve Uzlaşma Komisyonu. Kapsamı: 1956’dan 1999’a kadar meydana gelmiş olan zorla kaybetmeleri, yasadışı ve keyfi gözaltı ve tutuklamaları araştırmak. Kuruluşunun üçüncü ayında Komisyon’a yaklaşık 20 bin başvuru gelmişti. 16 bin kişiye toplam 85 milyon dolar tazminat ödendi. Arjantin: Komisyonun adı: Kayıplar Üzerine Ulusal Komisyon. Kapsamı: 1976 ile 1983 yılları arasında yaşanan zorla kaybetmelerini araştırmak. Komisyon hak ihlalleri işleyenleri yargılama, suç muafiyeti sağlama, affetme gibi yetkilere sahip olmasa da, ordu dahil olmak üzere bütün devlet kurumlarından gerekli dokümanları temin etme yetkisine sahipti. Arjantin’deki adalet arayışı hâlâ devam ediyor. Feyzioğlu: Mutabakatta özerklik de var mı? İrlanda: Komisyonun Adı: Geçmiş Üzerine Danışma Grubu. Yetki alanı Kuzey İrlanda ve Britanya’nın diğer kısımlarıyla sınırlıydı, ancak 2013 ortasında 2 bin 68 vakayı yeniden soruşturmaya açabildi, bunların 1.713’ü sonuçlandı. G. Afrika Cumhuriyeti: Komisyonun Adı: Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu. Kapsamı: 19601994 yılları arasında siyasi motivasyonla işlenen insan hakları ihlallerinin araştırmak ve toplum nezdinde mahkum edilmesini sağlamak. Komisyon’a El Salvador: Komisyonun Adı: El Salvador Hakikat Komisyonu. Kapsamı: 1980 yılından sonra gerçekleşmiş olan ağır şiddet eylemlerini araştırmak. Yalova’da ADD tarafından düzenlenen ‘Türkiye ve Çıkış’ adlı konferansa konuşmacı olarak katılan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Nevruz kutlamalarında okunan Öcalan’ın mesajıyla ilgili Feyzioğlu, “Mektupta diyor ki; ‘Karşılıklı varılacak mutabakata göre.’ Bu mutabakatın içine ne dâhildir? Öğrenmek istiyoruz bu hangi mutabakattır? Mutabakatta özerklik de var mı? ‘Anayası’nın ilk 3 maddesini de değiştiriyoruz. Milleti milletler yapıyoruz. Özerk bölgelere ayırıyoruz Türkiye’yi’ derlerse valla bir daha söyleyeyim yine canımızı siper ederiz bunu da yaptırtmayız” dedi. Feyzioğlu katıldığı konferansta, “Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan dönemi bitmiştir” dedi. l YALOVA / Cumhuriyet C M Y B