18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 22 Mart 2015 haber EDİTÖR: HAYRİ ARSLAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK 10 Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Erdoğan’a yanıt verdi: Çözümün Kaderi!.. açak Saray, İmralı’daki artık barış güvercini gibi kabul gören terörist başı Öcalan’ın mektubunun okunmasının arifesinde adeta pişmiş aşa soğuk su katarcasına bir açıklama yaptı. Üstelik yurtta sulh sloganına tam da el uzatıldığı bir dönemin en önemli aşamasının başlangıcında... Ukrayna’yı onurlandırmak üzere uçağa binerken Öcalan dayatması İzleme Heyeti’ne karşı çıktı. Bu açıklamanın altında acaba bugünden anlaşılamayan nasıl ve ne gibi bir siyasal oyun var? HHH Zira vesayeti altındaki hükümete hiç beklenmedik bir zamanda tam anlamıyla kazık attı. Medyamız şaşkın. Hükümetin günlerdir allayıp pullayıp satışa sunduğu İzleme Heyeti çalışmalarını gazete haberlerinden öğrendiğini söyledi Bay RTE! Bu ülkede hele Cumhurbaşkanı olarak hükümette olup bitenleri günü gününe tabii AD’den çok RTE’ye bağlı bakanlardan öğrendiğini artık bilmeyen yokmuş gibi... bu açıklaması da kuyruklu bir yalan! İzleme heyetlerine öteden beri karşı olduğunu gerekçe göstererek çözüm sürecini MİT’in yürütmesini doğru buluyor. Olabilir. Lakin bu görüşünü, Başbakan’a veya sık sık çözüm sürecini görüştüğü bakanlara, izleme heyetlerine karşı olduğunu bugüne dek neden söylemedi de... ....yumurta kapıya geldiğinde, Öcalan’ın mektubu okunmadan bir gün önce neden kuyruklu yalan içeren açıklamayı yaptı? HHH Üstüne üstlük direktiflerine karşı çıkmaya cesaret edemeyen bir Başbakanı var. Parlamenter sistemdeki anayasal yerini ve yetkilerini iyi kavramış bir başbakan olsa... daha ilk gün, yapılan bu açıklamayı, anayasal kuralları anımsatarak haddini bil diye yanıtlayabilirdi. Yok ki... Dün öğle saatlerine kadar Başbakan AD’den Kaçak Saray’a bir yanıt veya karşı çıkan bir davranış izlemedik. HHH Zaten ülke yönetimindeki bu sakat işleyişe karşı çıkan olmadığı gibi, İzleme Heyeti’ne üyeliği olası basında adları yazılan kişilerin nitelik ve nicelikleri üzerinde duran da yok! Adları açıklananların hemen hepsi şu veya bu biçimde aylardır AKP’yi destekleyen yarı yalaka ya da yandaş kişiler. Bunlar çözüm sürecini değil, AKP’nin çözüm sürecindeki politikalarını izleyecek yetenekte kişiler! HHH Elbette Öcalan’ın Nevruz kalabalığına okunan mektubu, İzleme Heyeti konusundaki Saray’la hükümet arasında görüş ayrılığı tartışmalarını geri plana itiverdi. Öcalan’ın Nevruz açıklamasında PKK’nin silah bırakacağı tarihi açıklayıp açıklamayacağı günlerdir tartışılan konu. Ama hükümetin ve medyanın bu konudaki umutlu beklentisinin boşuna heveslenme olduğunu Selahattin Demirtaş Nevruz’dan günlerce önce açıkladı. Öcalan’dan mektubu alan ve tabii içeriğini de bilen Sırrı Süreyya Önder de, günlerce önce mektuptaki temel görüşleri duyurdu... Bu son mektubun “demokratik bir cumhuriyet ve bu cumhuriyetin inşası için hepimize hayati önemde bir perspektif vereceğini” söyleyen Önder, böylece Öcalan’ın şubat sonunda açıklanan 10 maddelik demokratik dayatmasının daha geniş, belki de ayrıntılı açıklamalar içereceğini Nevruz’dan da çok önce parlamentonun, muhalefetin, hatta hükümetin ve toplumun bilgisine sunmuş oldu. HHH Son gelişmeler bir kez daha kanıtladı ki, çözümün kaderi tahterevallisinin bir ucundaki RTE ile öteki ucundaki Öcalan’ın ağzına bakıyor. K ski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Ergenekon ve Balyoz operasyonlarındaki subay tutuklamalarına şahsım başta olmak üzere, tüm ülke yanlış yönlendirildi, aldatıldı” sözlerine yanıt verdi. Başbuğ, “Türkiye’de söylenen sözlerin artık fazla önemi ve değeri olmadığını düşünüyorum. Bütün yaşananlar Türk milletinin gözü önünde yaşandı. Türk milleti her şeyi gördü” dedi. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, TÜYAP Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Bursa 13. Kitap Fuarı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin, Erdoğan’ın sözlerini anımsatması üzerine Başbuğ, “Türkiye’de söylenen sözlerin artık fazla önemi ve değeri olmadığını düşünüyorum. Önemli olan bu sözlerin arkaBaşbuğ sında hareket, eylem ve fiillerin olmasıdır. Sadece sözler bir anlam ve değer ifade etmiyor. Ayrıca bu bütün yaşananlar Türk milletinin gözü önünde yaşandı. Türk milleti her şeyi gördü. Türk milletine güveniyorum. Halkımızın, yaşananları en iyi şekilde değerlendireceğine inanıyorum” dedi. Başbuğ, Diyarbakır’daki Nevruz kutlamalarında okunan mesajından PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın silahlı mü Sözlerin artık önemi kalmadı E Çongar çarşamba adliyede E ski Taraf Gazetesi alınmıştı. Oğur’a “Balsi Genel Yayın Yöyoz haberlerine konu netmen Yardımcısı Yaolan belgelerin nasıl ve semin Çongar, 25 Mart nereden temin edildiği”, Çarşamba günü, “Bal“Balyoz belgeleri arayoz” planı davasınsında yer alan Egemen da yargılanan sanıklaharekât planının imha ra “kumpas” kurulduedilip edilmediği, edilğu iddiasına ilişkin yümediyse nerede olduğu” rütülen soruşturma kapsorulmuştu. samında savcılığa ifaŞüpheliler, Balyoz daAhmet Altan de verecek. Eski Taraf vasına ilişkin yapılan Genel Yayın Yönetmehaberlerle “Suç işlemek ni Ahmet Altan ise soamacıyla örgüt kurmak” ruşturmanın yürütüldüve “Devletin güvenliğiğü İstanbul Cumhurine, iç veya dış siyasal yet Başsavcılığı’na başyararlarına ilişkin belgevuran avukatına “şüpheleri yok etmek”, “Devleli sıfatıyla ifadeye çağrıltin güvenliği, iç veya dış masıyla ilgili” henüz bilsiyasal yararları bakıgi verilmediğini bildirdi. mından gizli kalması geSoruşturma kapsareken belgeleri temin etmında, Taraf gazetesi me”, “Devletin güvenliyazarı Mehmet Baranği, iç veya dış siyasal yaYasemin Çongar rarları bakımından gizli su 2 Mart’ta tutuklanmış, Balyoz haberlerine kalması gereken bilgileimza atan gazetecilerden Yıldıray ri açıklama” iddiasıyla soruşturuOğur’un da şüpheli sıfatıyla ifade luyor. İSTANBUL/ Cumhuriyet cadelenin sonlandırılması çağrısına yer verilmesine ilişkin soru üzerine ise “Bu konuyu duymadım ama şunu söyleyebilirim; bir terör örgütüyle silahların gölgesinde yapılan görüşmelerden bir sonuç çıkacağına pek inanmıyorum” yanıtı verdi. Eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ, gazetecilerin soruları üzerine siyasete girmeyi düşünmediğini söyledi. akın tarihimizin kronikleşmiş, neredeyse siyasal geleneğimiz haline gelmiş bir sorunu bir kez daha zirvede. Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçildiğinde kafasında hayalleri ve gerçekleri yan yana koymuş, zorlu bir sürece girdiğimizin altını çizmiştik. O da yakın tarhimizdeki siyasetten gelen cumhurbaşkanlarıyla arkada bıraktıkları başbakanlar arasındaki kırılmaydı. Önce yakın geçmişten anımsatmalar yapalım. 8. Cumhurbaşkanı Özal, Köşk’e çıkarken Başbakanlık koltuğuna her şeyiyle hükmedebileceği Akbulut’u oturtmuştu. Ancak Akbulut, Özal’ın kafasındaki yere oturmadı, Özal Köşk’e daha ısınmadan Başbakanlık’la arasında buzdağları oluştu. Özal ölmeseydi kendisini Köşk’e çıkaran partisine karşı başka bir parti kuracak kadar ileri düşüncelere kapılmıştı. Özal’ın deneyimi ışığında Köşk’e çıkan Demirel, “Arkama bakmam” dedi ama gözü arkasındaydı. Demirel’in Çiller ile yaşadığı gerilim de kitaplara konu olacak kadar kabarıktı. HHH Siyasetten gelen cumhurbaşkanları, başbakanlık gücünü bırakmadan o koltuğa oturmak istiyor. Bir başka açıdan söylemek gerekirse Cumhurbaşkanlığı’nın onurunu büyük, yetkisini küçük buluyorlar. İkisi arasında bir dengeyi zorluyorlar. Erdoğan, geçmişteki bütün örnekleri de dikkatte tutarak kökten bir dayatmayı gündeme getiriyor. Anayasa ve yasaları hiçe sayarak fiilen uygulamaya başladığı başkanlık sistemini seçimden sonra tartışmasız biçimde uygulamak istiyor. Ancak siyasal yaşamın gerçekleri Erdoğan’ı da Özal ve Demirel’in kaderine yöneltmekte. Kaçak Saray ile Başbakanlık Konutu arasındaki su yüzüne de çıkan çekişmede iki önemli gol Erdoğan’a ait. Yüce Divan oylamasında Davutoğlu’nun değil Erdoğan’ın dediği oldu. Aynı sonuç Hakan Fidan’ın MİT Müsteşarlığı ve milletvekilliği gelgitinde de yaşandı. Merkez Bankası çekişmesinin berabere sonuçlandığı söylenebilir. Şimdi daha büyük bir kırılma ile karşı karşıyayız. Türkiye’nin iç barış sorunu... AKP içi barışı torpillemiş görünüyor. Balıkesir’de Kürt sorunu yoktur diyen Erdoğan, hemen sonrasında İmralı da yoktur dedi; üyelerinin görücüye çıktığı izleme heyetini veto etti. Hükümet bu vetoyu reddedip Arınç’ın ağzından hınçla karşılık verdi. 3 dönem kuralı gereği koltuktan ayrılma sendromuna girmekte olan Arınç’ın sözleri Erdoğan Davutoğlu kırılması olarak kabul edilebilir. HHH 7 Haziran süreci yaklaşırken AKP’de seçim sonrasının hesaplaşması yaşanıyor. Topluma, “AKP’lerden AKP beğenin, her hal ve şartta iktidarda biz varız” dayatması yapıp şimdiden iç iktidar planları kuruyorlar. Tarih baba böylesi durumları şöyle yorumlar: Sonu gelen iktidar birbirine girer! Cumbaşbakanlık Sorunu! Y Cumartesi Anneleri, öğretmen Hasan Ocak’ın gözaltında öldürülüşünün 20. yılında, Galatasaray Meydanı’nda dün 521. kez bir araya geldi. Gezi Direnişi sırasında ekmek almaya giderken vurulan Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan’ın da destek verdiği eylemde, “Failler belli kayıplar nerede?” pankartının üzerine, Hasan Ocak’ın bağlaması, dinlediği sanatçıların albümleri ve karanfiller bırakıldı. Ocak’ın en sevdiği türkü olan “Hasan Dağı” dinletildi. Güçlükle konuşan anne Emine Ocak, “Adalet istiyorum” dedi. Ümit Dişli ise Hasan Ocak dosyasındaki zamanaşımına dikkat çekti. Fotoğraf: SİBEL BAHÇETEPE Hasan Ocak’ın katilleri nerede? Cemaat okuluna baskın Adana’da Fethullah Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen özel Burç Okulları’nda Vergi Usul Kanunu’na muhalefet suçundan polis baskınıyla arama yapıldı. 2007 yılından bu yana aynı binada ortaokul ve ilkokul olarak hizmet veriyordu. Adana 1. Sulh Ceza Hâkimliği’nin Vergi Usul Kanunu’na muhalefet suçu işlendiği iddiasıyla verdiği arama kararı nedeniyle çalışma yapan ekiplere, okulun avukatı itiraz etti. Arama kararının fotokopi olduğunu söyleyen avukat aramayı durdurmak istedi. Ancak ekipler bu itiraza rağmen aramaya devam etti. Burç Okulları yöneticileri, maliye denetmenlerinin istedikleri zaman istedikleri belgeleri alabildiklerini, polisle operasyon yapılmasına anlam veremediklerini söyledi. Okulda arama yapan polis, bilgisayar kasaları ile harddisklere el koydu. ADANA/DHA Bilal Erdoğan ‘Türk Bayrağı’nı indirdi, Malta bayrağını çekti umhurbaşkanı Erdoğan’ın ailesinin BMZ Group Denizcilik’e ait 18 milyon dolara Türkter Tersanesi’ne inşa ettirdiği Türk bayraklı M/T MECID ASLANOV isimli nehir tankeri, Malta’da kurdukları OIL TRANSPORTATION & SHIPPING’e devredilerek 1 Mart 2015 tarihinde Malta Bayrağı çekildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal C Erdoğan, kardeşi Mustafa Erdoğan ve eniştesi Ziya İlgen ortaklığı ile kurulan BMZ Group Denizcilik Şirketi iştiraklerinin mülkiyetinde bulunan gemilerin Türk Bayrağını terk ederek, yabancı bayrağa geçmesinin hukuki olmasa bile, etik olarak doğru olmadığını söyleyen sektör temsilcileri, uluslararası denizcilik camiasında olumsuz bir algı oluşturacağını söyledi. VEFAT Merhum Em. Md. Arif Kızılyalın’ın eşi, Saadet, Arifhan ve Nil’in biricik annesi, Şebnem Kızılyalın’ın kayınvalidesi, Hakan, Aslı, Asuman ve Aysu’nun anneannesi, Dilara’nın babaannesi, Can Batu, Öykü ve Arif Kaan’ın ninesi, iyi insan, Atatürk Kadını VEFAT BAŞSAĞLIĞI Çalışma arkadaşımız Arif Kızılyalın’ın Sevgili Annesi NAGİHAN KIZILYALIN’ı kaybettik. Genç Türkiye’nin bireyiydi, asker kızıydı, 2 yaşındayken saçını okşayan Atatürk’ün izinden yürüdü. NAGİHAN KIZILYALIN Eş, ardından anne, derken anneannebabaanne, son yıllarda da nine oldu. Sevdi, sevildi, kalp kırmadı, aramızdan bir kuş gibi ayrıldı gitti, giderken de ‘Arif Çocuk’un yarısını aldı götürdü. Seni çok sevdim, seviyorum, seveceğim canım annem. NAGİHAN KIZILYALIN vefat etmiştir. Merhumeye Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı diliyoruz. c Çalışanları (19322015) Ailemizin ‘anne’sini bugün (22 Mart Pazar) Şişli Camii’nde kılınacak öğle namazı sonrası Aşiyan Mezarlığı’ndaki ebedi ikametgâhına uğurluyoruz, acımız sonsuz. KIZILYALIN AİLESİ ARİF KIZILYALIN C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle